IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26 Aralık 2021, 21:39   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ'da Patristik Felsefe Nedir? Ne Değildir?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ'da Patristik Felsefe Nedir? Ne Değildir?


Patristik Felsefenin en önemli temsilcisi Augustinus için Hristiyan dininin inançları ve Kilisenin otoritesi insan düşüncesi ve bilgisini önceler. Augustinus ‘Anlamak için inanıyorum’ anlayışıyla, insanın anlama yetisini temelde kutsal inancın hizmetine koşar. Her türlü yaşantı ve bilginin kendisi Tanrıya yöneldiğinde, onun kutsallığını duyumsama ve kavramaya yöneldiği oranda bir değer taşır. Fakat tüm bu söylenenler Augustinus’un aklı ve akılsal bilgiyi küçümsediği anlamına gelmezler.

Akıl Tanrıyı bilebilir, çünkü bizi yaratan ve aklı bize veren Tanrı, bunu onun hakikatini anlayıp iman edelim diye yapmıştır. Kuşkusuz hem ‘anlamak için inanıyorum’ anlayışı ve hem daha sonra gelişecek ‘inanmak için anlıyorum’ anlayışları, her biri kendine özgü bir tarzda anlamayı ve genel olarak insanın bilişsel faaliyetini inancın hizmetine koşarlar ve onun bir aracı olarak görürler. ‘Anlamak için anlamak’ ve gerektiğinde inancın kendisinden vazgeçmek söz konusu değildir. Fakat yine de Orta Çağ Felsefesinin iki önemli bileşeni Patristik ve Skolastik Felsefelerde biçimlenmiş bu anlayışlar, anlamaya ve genel olarak felsefeye, Hristiyanlığın dinsel inanç ve dogmalarının yanında bir yer açarlar.

Augustinus açısından insan Tanrı olmadan bir hiçtir ve neye sahipse Tanrı sayesinde sahiptir. İnsan akılsal düşünme yetisiyle Tanrıyı anlamakla birlikte bu anlayış mükemmel bir anlayış olamaz ve o çoğu kez mutlak ve kutsal olana dair düşünme çabasında çelişki ve yanılgılara düşebilir. İşte bu noktada insanın Tanrı karşısındaki acizliğini ve hiçliğini itiraf etmesi ve inanç ve imanıyla ona teslim olması gerekir. Platon’un ve Aristoteles’in insan aklı ve düşüncesine dair iyimser ve yüceltici yönelişleri, açıktır ki Orta Çağ felsefesinin hiçbir filozofu için aynı oranda söz konusu değildir. Antik Yunanistan’da inanç ve akılsal bilginin ilişkileri, mitoloji ve felsefenin süreç içinde daha belirginleşen kopuşu ve paralel varoluşuyla dolayımlanmıştır.

KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI



__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ'da Stoacıların Genel Felsefesi Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 0 26 Aralık 2021 21:39
Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ Felsefesinde İslam Felsefesi Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 0 26 Aralık 2021 21:13
Orta Çağ Felsefesi: Din Felsefesi Açısından Din-Felsefe İlişkisi Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 0 26 Aralık 2021 18:16