27 Ekim 2020, 21:39 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Siyaset Felsefesinde Liberalizmin Devletle İlişkisi Nedir? Ne Değildir? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Siyaset Felsefesinde Liberalizmin Devletle İlişkisi Nedir? Ne Değildir? Devlet ya da toplumun bireyler üzerinde herhangi bir ahlaki ya da siyasi müdahale gücünün bulunmadığı liberal kuramın eşitlik anlayışı, sıklıkla “Fırsat Eşitliği” ile ifade edilir. Fırsat eşitliği, yurttaşlar arasındaki siyasi ve hukuki eşitlikleri tanımayı gerektirirken, devletin dağıtımcı devlet olmasına karşı çıkıldığı için ekonomik ve toplumsal eşitsizlikler çoğu kereler görmezden gelinir. Bu açıdan ekonomik ya da toplumsal koşullar açısından dezavantajlı grupların durumu göz önüne alınmaz. Liberalizmin özgürlük adına devletin her türden yeniden dağıtımını müdahale olarak değerlendiren bakış açısının adalet adına yarattığı sorunlar, 1970’te yazdığı A Theory of Justice adlı eserinde John Rawls tarafından giderilmeye çalışılır. John Rawls (1921-2002): Amerikalı siyaset felsefecisi. Rawls 1970 yılında yazdığı Bir Adalet Kuramı başlıklı eseriyle, 20. yüzyılda, siyaset biliminin gölgesinde kalan siyaset felsefesini yeniden görünür kılmakla kalmaz, aynı zamanda liberal kurama getirdiği içkin eleştiriyle kuramda yenilenmeye yol açar. Pek çok yorumcusu açısından Rawls’un başyapıtı, İkinci Dünya Savaşından sonraki dönemde yazılan en önemli eserdir. Rawls, liberal bireycilikle sosyal adalet ilkelerini “Hakkaniyet olarak Adalet” kuramı çerçevesinde bir araya getirir. Rawls, özellikle Mill’de liberal kuramın temeli olarak konumlandırılan faydacılığa karşı adaleti savunurken, klasik liberalizmin ihmal ettiği eşitliği güçlendirme arzusunu taşır. Faydacılığın en büyük sorunu, toplumsal alanda, adaletsiz olan eylemlerin, çoğunluğun faydası adına -en azından uygulama açısından- kabul edilebilir hale getirmesidir. İnsanın etkinliklerinin tek ölçütü mutluluk ya da fayda olarak tanımlandığında, mutluluk ya da fayda adına adaletsiz olan eylemlerin yapılmasına da bir anlamda açık kapı bırakılmış olur. Bu durumda devletin yeniden dağıtımını reddeden faydacılar, adaletsizliğe de fırsat vermiş olurlar. Rawls faydacılığı eleştirerek, adaleti toplumsal yapının temeline yerleştirmeye çalışırken, aynı zamanda siyasete ahlaki bir içerik de yükler. Rawls’a göre liberal kuramın adaletli bir uygulaması, kuramın ancak haklar temelinde değerlendirilmesiyle olanaklı bir hal alır. Hakların uygulamada kullanılabilirliği ise, devletin yeniden dağıtımcı rolü üstlenmesini gerektirir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
Etiketler |
felsefe |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Siyaset Felsefesinde Devletsiz Birey (Liberterlik) Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 27 Ekim 2020 21:39 |
Siyaset Felsefesinde Modern Devlet Nedir? Ne Değildir? Nasıldır? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 27 Ekim 2020 21:24 |
Siyaset Felsefesinde Devlet, Birey ve Toplum İlişkisi Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 27 Ekim 2020 21:24 |
Siyaset Felsefesinde Devletin Toplumsal Önemi Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 27 Ekim 2020 21:24 |
Siyaset Felsefesinde Siyaset Bilimi ile Siyaset Felsefesinin İlişkisi Nedir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 27 Ekim 2020 21:13 |