IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Ekim 2020, 21:13   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Siyaset Kavramının Genel Özellikleri Nedir? Ne Değildir? Nasıldır?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Siyaset Kavramının Genel Özellikleri Nedir? Ne Değildir? Nasıldır?

Aristoteles’in siyaseti, insanların kendi hayatlarını iyileştirmek ve iyi bir toplum yaratmak için giriştikleri faaliyet olarak tanımladığından söz etmiştik. Fakat kabul etmek gerekir ki insanların doğal bir uyum içerisinde olduklarını söylemek zordur: Ekonomik, ideolojik veya inançsal duruşları çerçevesinde “İyi Toplum” kavramının ne olduğu, nasıl işlemesi gerektiği, kolektif kararların nasıl alınması gerektiği, kimin neyi ne kadar alacağı, tüm bunları düzenleyecek yönetim organlarının nasıl oluşturulacağı, bu organların iktidarı nasıl kullanacakları konusunda bir uzlaşma içerisinde değildirler. Ve olmalarını da beklememek gerekir.

Bu nedenle diyebiliriz ki siyasetin ortaya çıkmasını sağlayan birincil unsur insanın topluluk içerisinde yaşayan bir varlık olmasıysa, ikincisi de insan topluluklarının çeşitli farklılıklar çerçevesinde bölünmüş olmalarıdır. Siyasetin amacı, güncel siyasal dilde çokça belirtildiği gibi, “birlik ve bütünlüğü” tesis etmek olamaz, zira böyle olduğu takdirde siyaset insanlar arasındaki farklılıkların bastırılması, hiç yoklarmış gibi davranılması anlamına gelecektir. Oysa farklılık insan topluluklarının belirleyici doğasıdır. Bu anlamda “Topluluk” kavramını “Bir arada sorunsuz yaşayan, yaşaması gereken insan grupları” olarak anlamamak gerekir. Zira siyaseti belirleyen unsur, tam da topluluğun kendi içerisindeki farklılıklar ve bu farklılıklara binaen ortaya çıkan çıkar ayrışmaları ve çatışmalardır.

Topluluk içerisindeki ve topluluklar arasındaki uzlaşmalar, uzlaşmazlıklar, mücadeleler, sınır çekmeler ve ittifaklar siyasetin bir nevi varlık sebebidir. Bu anlamda, bir topluluk içerisindeki statü, grup, sınıf, kimlik gibi çok farklı toplumsal dinamikleri arasındaki uzlaşma ve çatışma dinamikler siyasal niteliktedir. Siyaset, tam da bu uzlaşma ve çatışma ilişkilerinin çeşitlilik gösterebilecek örgütsel biçimler almasına ve belirli kurallara bağlanması amacıyla yönetim ilişkileri üzerinden düzenlenmesine işaret eder. Demek ki aslında hem bu farklılıkların kendi aralarında örgütsel ilişkilere girmelerini hem de bu ilişkiler neticesinde ortaya çıkan iktidar ilişkilerinin –en yüksek formu devlet olmak üzere- çeşitli şekillerde kurumsallaşmalarını siyasal süreçler olarak anlamak gerekir.

SİYASET VE SİYASET FELSEFESİNİN İKİ ANA UNSURU AŞAĞIDAKİ GİBİDİR:

1-) İnsan toplulukları arasında çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan farklılıklar ve bu farkılıklarla bir arada ya da birbirinden bağımsız olarak yaşama isteğinin ortaya çıkması sonucu bir yaşam.

2-) İnsanların bu farklılıkların bazı durumlarda üzerinden gelmek, bazı durumlarda da bu farklılıklar üzerinde hâkim ve etkin olmak amacıyla birlikte eyleme ve işbirliği yapma yönelimine girmeleridir.

Bu anlamda siyaset aslında bitimsiz bir süreçtir, zira insan toplumlarının en karakteristik iki özelliği üzerine kuruludur: İnsanlar hep farklılık içerisinde olacaklardır ve bu farklılıklar üzerinden her daim uzlaşma ve çatışma pratiklerinin içerisinde olacaklardır. Bu anlamda siyaset insanlık durumunun zorunlu bir unsurudur. Zira siyaset doğal olarak farklılıklar içeren insan topluluklarının bir aradalıklarını sürdürebilme faaliyetidir ve aslında bir süreci ifade eder. İnsanların grup, statü, sınıf, kimlik gibi meseleler üzerinden birbirlerinden ayrışmaları, bu ayrışmaları ifade eden düşünce sistemleri oluşturmaları, bu ayrışmaların uzlaşmasına veyahut birbirleri ile mücadele içerisinde olmalarına yönelik olarak çeşitli öğreti ve örgütlenmelerin yaratmaları, bu uzlaşma ve mücadele süreçleri sonucunda yönetim ve iktidar odaklarını etkilemeleri veya ele geçirmeleri temel olarak siyasal nitelikte süreçlerdir. “İyi Toplumu” oluşturmaya yönelik olarak ortaya konan girişimlerin hepsi siyasal niteliktedir.

Siyasetin hem “İyi Toplumu” aramaya yönelik erdemli bir faaliyet olarak hem de çıkar odaklı tanımlanması bir çelişki midir? Hayır, değildir. Fakat elbette çıkardan kasıt, dar anlamda bireysel, maddi çıkar olmadığı müddetçe değildir. En genel şekilde sınıflandırmak gerekirse çıkarları maddi ve maddi olmayan çıkarlar olarak ayırabiliriz. Maddi çıkardan kasıt, insan hayatının yeniden üretimine yönelik kullanılan tüm maddi kaynaklardır. Doğal kaynaklardan barınma imkânlarına, finansal birikimden ülkelerin silah güçlerine kadar bir dizi ekonomik, doğal, beşeri ve teknolojik maddi imkânları bu çerçevede düşünebiliriz. Maddi olmayan çıkar ve ilgilere örnek olaraksa bireylerin ve toplulukların değer, inanç ve düşüncelerini gösterebiliriz. Aslına bakılırsa, İngilizcede çıkar kelimesini karşılayan “interest” kelimesi, temel olarak “ilgi” anlamına gelmektedir. Bir öznenin ilgisi kendi öznelliği ile sıkı sıkıya bağlantılıdır, o öznenin kendi içsel yöneliminin dışa vurumunu ifade eder. Siyasal çerçevede kullanıldığında çıkar kavramından da aynı şeyi anlamak gerekir.

Siyasette menfaat asıl olarak, çeşitli farklılıkların kendilerini var kılmak, varlıklarını devam ettirmek ve geliştirmek için maddi ve maddi olmayan kaynaklara yönelik ortaya koydukları yönelimlerdir. Bu şekil anlaşıldığında menfaat, gündelik kullanımındaki olumsuz anlamından sıyrılmış olur. Bunun yanı sıra siyaset, belirli bir toplumsal grubun ilgi ve çıkarlarından hareket etse de, orada kalmaz. Bu çıkarlara bağlı olarak toplumsal bir aradalığın nasıl devam etmesi gerektiğine dair çeşitli vizyonlar ortaya konduğu andan itibaren siyasetten bahsetmek mümkün hâle gelir. Başka bir deyişle siyaset, özgün olanı genel olana, kısımsal olanı bütüne, bireysel, grupsal, sınıfsal vs. olanı kamusala bağlayan süreçlere işaret eder. Dolayısıyla toplumsal menfaat ve “İyi Topluma” yönelik erdemli bir arayış olarak siyaset arasında bir zıtlıktan değil, düz-mekanik olmayan, dolayımlı bir ilişkiden bahsetmek gerekir. Bu dolayımlı ilişkinin gerçekleştiği düşünsel, örgütsel ve eylemsel her türlü faaliyet siyasal niteliğini kazanır. Dolayısıyla siyaset, maddi ve maddi olmayan ilgi ve çıkarlarla ilgili olarak toplumsal düzeyde sürdürülen uzlaşma ve çatışma pratikleri ve bu pratiklerin düzenlenmesi ile ilgili faaliyet ve örgütlenmelerin tümüdür.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Siyaset Felsefesinin Genel Özellikleri Nedir? Ne Değildir? Nasıldır? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:13
Siyaset Felsefesi Nedir? Ne Değildir? Siyaset Felsefesinin Genel Özellikleri Nedir? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:13
GEN ÖZEL: Genlerin Genel Özellikleri Nedir, Ne Değildir, Nasıldır? Kalemzede Bilim Dünyasından Son Haberler 0 16 Nisan 2020 18:13
RNA ÖZEL: RNA'nın Genel Özellikleri Nedir, Ne Değildir, Nasıldır? Kalemzede Bilim Dünyasından Son Haberler 0 16 Nisan 2020 15:13