Çevrimdışı

Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmek istiyorsanız onun zihnine girmelisiniz. Bu hiç de kolay bir iş değil, özellikle de onun edebiyat tarihindeki en parlak zihinlerden biri olduğunu düşünürsek. Conan Doyle karakterini ünlü bir düşünce yöntemiyle donattı. Dikkat, disiplin ve biraz da doğal kuşkuculuk gerektiriyordu. Ayrıca dünyaya sorular sorup merak ederek ve enerjik bir şekilde bakması da biraz çalışarak hepimizin öğrenebileceği bir şey.

Baker Street ile adı özdeşleşen Sherlock Holmes karakterini yaratırken Conan Doyle’ın ilhamı adli tıp doktoru Joseph Bell olmuştu. Bell, herhangi bir teşhisin üç temel aşamaya dayandırılması gerektiğini söylüyordu. Bağlamın ister adli, isterse bilimsel ya da başka bir şey olsun bu kural geçerli. Söz konusu üç adım şunlar: 1) dikkatlice gözlemlemek, 2) dikkatlice yorumlamak ve 3) kanıtlarla onaylamak. Bu stratejiyi öğrenmek ve uygulamaya koymak, bir veya iki gün içinde yapabileceğiniz bir şey değildir. Beyni eğitmeyi ve zihnimizin tüm çatlak ve kıvrımlarını anlamayı gerektirir.

“Sherlock Holmes suçta uzmanlaşmaya karar verdiği gün, tiyatro muazzam bir aktör ve bilim zeki bir düşünür kaybetti.”
– John Watson
Conan Doyle’un tanışma şansını elde ettiği İskoç doktor, yazara ilham kaynağı olmaktan her zaman gurur duyuyordu. Hatta Conan Doyle’un bazı romanlarına ön söz yazdı. Ve Conan Doyle sadece Doktor Bell’in analitik yöntemlerinden esinlenmedi. Ayrıca C. Auguste Dupin adında başka bir ünlü dedektifin kişiliği ve akıl yürütmesinden de etkilenmişti. Dupin, Edgar Allan Poe’nun Rue Morgue Sokağı Cinayetleri kitabında kurguladuğı dedektifti.

Arthur Conan Doyle karakterinin kişilik özelliklerini tek tek tanımladığında ne istediğini çok iyi biliyordu. O kolay bir adam olmamalıydı. Doyle, klasik kahraman yazmak istemiyordu. Karanlık ve çelişkili bir yanı olmalı, ayrıca güçlü bir adalet anlayışına sahip olmalıydı. keskin bir adalet duygusuna sahip olmalıydı. Her şeyden önce, dedektifin tüm zamanların en parlak aklına sahip olması gerekiyordu. Conan Doyle’un hedefine ulaştığı kuşkusuz…


Aşağıdaki stratejileri kullanırsanız Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmeniz mümkün…


metro girişinde sherlock holmes


1. Şüpheciliğinizi geliştirin

Fikirleri veya düşünceleri sorgulamayı ihmal etmekten daha kötü bir şey yoktur. Çevrenizdeki olaylara ve bilgilere karşı pasif bir tavırdan daha büyük bir düşman olmaz. Dahası, eğer kendi düşüncelerinizi ve tutumlarınızı sorgulamayı bilmiyorsanız, duman ekranının ötesini nadiren görebileceksiniz.

Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmek için bir hazırlık aşamasından geçmelisiniz. Bu adım, sizi herhangi bir önyargıdan arındırmak içindir. Ayrıca diğer fikir ve muhakemeleri göründüğü gibi kabuş etmeyi bırakmalısınız. Ne de olsa bunlar, reddedilemez evrensel gerçekler değildir. Aldığınız bilgileri filtrelemeyi ve şüpheci olmayı öğrenin. Meraklı olun ve meydan okuyun. Uzağı görmeyi ve sorgulamayacağınız herhangi bir otomatik muhakemeyi kontrol etmeyi öğrenin.


2. Kapsayıcı düşünme

Sherlock Holmes bir not aldığında, kendini sadece kelimeleri okumakla sınırlamaz. Aslında bazen metin en az önemli kısımdır. “Holmes Metodu”, kapsayıcı düşünmeyi geliştirmeyi içerir. Burada her şey önemlidir ve herhangi bir şeyden bilgi toplayabilirsiniz. Sherlock Holmes gibi düşünmek, her nesnenin, yüzün, ses tonunun, önemsiz jestin veya görünüşte belirsiz bir ayarın, düşündüğünüzden çok daha fazla bilgi sağladığını hatırlamak anlamına gelir.

Örneğin, Mavi Carbuncle’ın Maceralarını hatırlayın. Eski bir şapka ve kaz sayesinde Holmes, Conan Doyle’un yarattığı en karmaşık vakalardan birini çözer.


sherlock holmes

3. Otantik bir taahhüt

Sherlock Holmes okuyan herkes onun kişiliğinin bu önemli yönünü anlar. Baker Street sakini detektif, ilgisini çeken bir şey olduğunda derin bir eylemsizlik ve uyuşukluk hâlinden bir heyecan ve hareket hâline geçer.

Holmes, onun için yeterince uyarıcı olmayan vakaları kabul etmez. Güvenmediği müşterileri de almaz. Aklı seçicidir. Zamanını ve enerjisini değerleri ve çıkarlarıyla uyumlu olan şeylere ayırır. Dolayısıyla, sadece onu motive eden ve yeteneklerine gerçekten meydan okuyan vakaları kabul eder.

4. Daha iyi anlamak için bazen bir adım geri çekmelisiniz

Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmek için, başka bir tekniğini – hayalî düşünmeyi – uygulamalısınız. Holmes’un sayısız bilgiyi, gevşek uçları, tanıklıkları, kesin olmayan ve çelişkili hisleri bir arada topladığı pek çok an vardır. Analiz edebilmek ve ne olduğunu açıklamak için makul teorilere ulaşmak için bunları düzenlemek zorundaydı.

Bunu yapmak için odanın içinde bir delik açmaktan ve kendini dünyadan koparmaktan çekinmedi. Piposu ve kemanı, zihninin sarayına çekilip çıkarımlarını düzeltmesine yardımcı oldu. Bazen, kendini problemden uzaklaştırmak, düşünmenize yardım etmenin en iyi yoludur. Çoğu zaman işin sırrı, yeni bilgiler toplamayı ve sahip olduklarınızla çalışmayı durdurmaktır.


benedict cumberbatch sherlock holmes

5. Bir günlük tutmak yardımcı olabilir

Bazen kendinize çok güvenir ve kendinize böyle bir ayrıntıyı veya bilgi parçasını asla unutmayacağınızı söylersiniz. Bu bir hatadır. Yardım için bir günlüğe dönmek akıllıca bir stratejidir. Düşüncelerinizi ve fikirlerinizi kâğıt üzerinde yazmak, bilgiyi hatırlamak için harika bir yoldur. Sadece bu değil, fikirleri yansıtmanıza ve kavramları karşılaştırmanıza yardımcı olur.

Unutmayın ki Holmes de, tıpkı bilim insanı Andre-Marie de Ampere gibi her zaman bir kalem ve kağıt taşır yanında. Fikirler özgürdür, geldikleri gibi gidebilirler de. Sonuç olarak, geldikleri zaman onları yakalamak için hazırlıklı olmak önemlidir.

6. Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmek için zihinsel zorlukları araştırın


Sherlock Holmes’un karakteri konusunda aklınızda bulundurmanız gereken bir şey var. Çıkarım yeteneği, analiz kapasitesi ve görünüşte ilgisiz olayları birbirine bağlayabilmedeki ustalığı, doğal beceriler değildir.

Gerçekten olağanüstü bir zekası olan kişi, kardeşi Mycroft idi. Herkes onu İngiltere’de en iyi akıl olarak tanımlıyordu. Ne var ki inanılmaz beyni onun pasif tavrına tezattı. Sıkı bir rutini vardı ve eylem ya da saha çalışmasını sevmiyordu. Bu görevleri küçük kardeşine memnuniyetle bıraktı. Holmes ise sürekli uyarılma, zorluklar ve gizem ihtiyacı olan huzursuz bir zihne sahipti. Bu bulmacalar aynı zamanda zihnine meydan okudu ve onu “besledi”. Onları bir dedektif olarak yeteneklerini geliştirmek için kullandı.
“Ben bir beyinden ibaretim, Watson. Geri kalanım sadece bir ek. ”
– Sherlock Holmes
7. Yeteneklerinizi iyilik için kullanın

Doktor Watson’un sevgili oda arkadaşı konusunda dikkat çektiği şeylerden biri de Holmes’un inanılmaz yeteneklerini iyilik yapmak için kullanmasıydı. Eğer tam tersi doğru olsaydı, Sherlock Holmes romandaki diğer parlak zeka ile yani Profesör Moriarty ile aynı takımda olurdu.

Bu belirli bir fikir üzerinde düşünmemizi sağlar. Zekamız ve bilişsel yeteneklerimiz bir çeşit amaca ihtiyaç duyuyor. Motivasyon, eğitime devam etmek ve akıl yürütme ile reflekslerimizi geliştirmek için bir neden gerekiyor.

Motivasyon veya ilham olmaksızın düşünmek pek de iyi bir şey değildir. Hakikaten Holmes, ghiç vakası olmadığı zamanlarda “% 6 kokain solüsyonu” na yönelme eğilimindeydi. Londra sisi gibi yavaş ilerleyen o güler çok zordu ve aklının hiçbir amacı yoktu.


sherlock holmes

Sherlock Holmes gibi düşünmeyi öğrenmek kuşkusuz günlük yaşantımız için mükemmel bir fikir. Bunun yanında, bize daima ilham verecek olan Holmes ilkelerine her zaman geri dönebiliriz. Onlarca macera, edebiyat tarihinde en sevilen ve beğenilen karakterlerden birinin yöntem ve stratejileri hakkında bize biraz daha bilgi verebilir. Yazarının arzusuna karşı, yoğun talep nedeniyle tekrar hayata döndürülen birkaç karakterden biri olduğunu da söylememiz gerek.