IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19 Ekim 2020, 21:36   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Felsefede Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Pratik ve Teorik Felsefe Nedir?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Felsefede Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Pratik ve Teorik Felsefe Nedir?


Theoria anlamındaki bilginin mümkün olmadığını öne süren sofistlerin bilgi tartışmasını yürüttüğü nokta praksis yani eylem alanıdır. Bilginin pratik – eylemsel değeri ile ilgilenilmektedir. Bilginin eylemsel değeri ise ahlakta ve politikada kendisini göstermektedir. Bilginin ahlaksal değeri, kişinin kendi yaşamını düzene sokması ile ilgilidir diyebiliriz. Bu bilgi benim hayatta kalmamı, düzgün bir hayat yaşamamı sağlamıyorsa bu bilgi ‘faydasız’ bir bilgidir. Ahlak alanında bilginin değeri kişinin kendisi ile ilgili soru ve sorunlara cevaplar bulmasıyla ilgiliyken politika alanında bu soru ve sorunlar polis’e yöneltilmektedir. Bilginin politik anlamdaki değeri de kişinin dünyevi sorunlarına –toplumsal olarak- çözüm olmasıyla ilgili gözükmektedir. “Düzgün bir şehir nasıl olacak?”, “Adil bir yönetim nasıl olabilir?” vb. Protagoras bu sorunun cevabını demokraside aramaktadır.

O, herkesin demokratik sürece katılmasından yanadır. Herkesi politik sürece katılması ise belli bir donanımı gerektirmektedir ve bu donanımı biz –eski Yunan felsefesinden hareketle- politik görüş olarak nitelendiriyoruz. Protagoras, uzlaşma bilgisinden yana tavır almıştır. Daha önce polis’in içindeki sınıflar ve sınıflar arasından yaşanan çatışmalar üzerine yazdıklarımız hatırlanacak olursa, Protagoras farklı kesimlerin ortak payda da ne şekilde birleştirilebileceğine dair bir tartışma yürütmektedir. Burada Platon’un Protagoras diyaloğunda konuşan Protagoras’a başvurduğumuzda iki yaklaşım yakalamaktayız: adil ve makul karar verme. Adil karar, her şeyin yerli yerinde olabilmesi demektir. Makul karar verebilmek ise haysiyetin düşünüldüğü bir karardır. Burada kullanılan kelime aidos’tur ve utanma, ahlak anlamlarına gelmektedir. O halde makul karar verme, herkesin haysiyetini koruyacak ve herkesin haysiyetine uygun düşecek bir genelleme oluşturabilmek şeklinde düşünülebilmektedir.

KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI


__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Felsefede Bilgeliğin Teorik ve Pratik Olarak Oluşma Süreci Nedir? Kalemzede Felsefe 0 19 Ekim 2020 15:24
Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Bilgi Aktarımı Sorunu Nedir? Kalemzede Felsefe 0 30 Haziran 2020 03:33
Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Teknik Bilginin Önemi Nedir? Kalemzede Felsefe 0 30 Haziran 2020 03:33
Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Pratik ve Teorik Felsefe Nedir? Kalemzede Felsefe 0 30 Haziran 2020 03:33
Sofist Filozofların Bilgi Felsefesinde Bilimsel Bilginin Önemi Nedir? Kalemzede Felsefe 0 30 Haziran 2020 03:33