IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08 Mayıs 2017, 00:26   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yeni Olguculuk (Neo Pozitivizm) Nedir?





Yeni Olguculuk (Neo Pozitivizm) Nedir?

Felsefeyi dil çözümlemelerine indirgeyen, bilimi de dille sınırlayan idealist akım.

Olguculuk, temelde, Alman düşünürü Knat’tan gelen ‘’olaylardan başka hiç bir şeyi bilemeyiz’’varsayımına dayanır. Bu bakımdan yenikantçılık, yenigerçekçilik, yenihegelcilik gibi bütün idealist öğretiler, az çok, zorunlu olarak olgucu bir sonuca varırlar. Olaylardan başka hiçbir şeyi bilemeyeceğimize göre, bilim de sadece olayları incelemekle yetinecek ve ‘kendiliğinde şey’in alanına el uzatmayacaktır.

Yeniolgucular, olguculuk öğretisini bu anlamdaki bilimselliğe uygulayarak, bilimsel kuralların değerini ölçebilecek yanılmaz bir ölçüt buldukları kanısındadırlar. Bu ölçüt de dil ve somut mantık incelemeleridir. Gerçeğin bilgisi, bilimsel düşüncenin verilerinden ibarettir. Demek ki felsefeye dilin çözümlenmesinden başka yapacak bir iş kalmamaktadır. Felsefe ve bilim tüm mantık işidir. Bu yüzden yeniolguculuk, bilim felsefesi ya da mantıkçı olguculuk adlarıyla da anılır.

Yeniolguculuğun temelleri Bertrand Russell, L. Wittgenstein, M. Schlick, R. Carnap, H. Reihenbach, Tarski, W. Quine, A. Pap, G. Ryle, A. Ayer tarafından atılmıştır.

Yeniolguculuğun ayırıcı niteliği, bilimsel terimlerin semantik çözümlemesine dayanmaktadır. Bu düşünceyse, örneğin Amerikan semantikçisi, S. Chase’in elinde ‘sömürme’ teriminin dilden atılmasıyla sömürme olayının da ortadan kalkacağı sonucuna varmaktadır. Yeniolgucular ‘olay’ deyiminden, nesnel fenomenleri(görünenleri N.) ve olguları değil, öznel duyumları ve tasarımları anlamaktadırlar. Onlara göre bilim sadece olaylarla uğraşacaktır, ama olayların nesnel gerçeklikleri yoktur, örneğin bir limonun gerçekten var olup olmadığı ve nasıl bir süreçle varlaştığı sorulamaz ve incelenemez. Limon sadece dille anlaşılan tat, burunla anlaşılan koku, gözle görülen renk ve biçimden ibarettir ve yalnız bu nitelikleri bilimsel bir araştırmanın ve yargının konusu olabilir. Bilim nesnel dünyayı asla bilemez.

Yeniolgucular, böylece, felsefenin temel sorunlarını tümüyle yok ettikleri ve bilimi en ilkel yanından aldıkları halde, varsayımlarına bilimsel felsefe adını takmaktan çekinmemektirler. Gerçekte yaptıkları iş, ‘olay’ teriminden öznel duyumları ve tasarımları anladıklarına göre, yalın bir öznel idealizmden ibarettir.

Yeniolgucular töresel alanda da aynı özelliği gütmektedirler. Onlara göre töresel bir kanı, kişisel bir kanıdır ve başkalarını bağlamaz. Nesnel töresel kurallar yoktur. Bundan çıkan sonuç da açıkça şudur:
Nesnel töresel (toplumsal, ahlaksal N.) kurallar arayanlar dine başvurmalıdırlar.
Yeniolguculuk, görüldüğü gibi, metafiziğe sırt çevirme ve bilimselleşme iddialarına rağmen, bilimin tüm dışında ve metafiziğin tüm içinde bulunan gerici idealist bir öğretidir.

Öznel düşünceci yeniolguculuk, çağımızda, aynı yapıda olmak üzere, çeşitli adlar ve okullarla boy göstermektedir. Örneğin Avusturya’da M. Schlick’le öğrencilerinin kurduğu Viyana okulu, İsveç’te Upsala okulu, H. Reichenbach ve C. Hempel’le izdaşlarının oluşturduğu Berlin bilimsel felsefe derneği, Almanya’da ayrıca Münster grubu(Scholz), İngiltere’de Lenguistik felsefe grubu ve ayrıca Moor’u izleyen Analitik düşünürler (Stebbing. Wisdom vb.), Viyana grubuna bağlı olarak Alman mantıkçı olgucuları (Carnap, Neutrth vb.), Amerika’da Pragmacı yeniolgucu akım (E. Nagel, H. Morgenau, W. Quine, Morris, Bridgman vb.) ve ayrıca bilimsel görgücülük adı altında toplanan pek çok düşünür yeniolgucudurlar. Bilim adamı geçinen b u kadar çok profesörün böylesine bir bardak suda fırtına koparmaya çalışmalarının nedeni, kolaylıkla anlaşılamaz. Emperyalizmin merkezi olan Amerika’nın bugün yeniolguculuğun da merkezi olduğu unutulmamalıdır. Bu bilimdışı akıma kendilerini kaptırmış bulunan kimi iyi niyetli bilim adamları, yeniolguculuğun pek çok felsefe sorunları karşısındaki aczini itiraf etmekte ve bunu yeniolguculuğun bunalımı olarak nitelemektedirler.

Felsefeyi dilbilgisi (ve mantık N.) çözümlemesine indirgemek, onu yok etmek demektir. Yok edilen bir felsefeye bilim felsefesi adını vermekse yeniolgucu bulanık kafalılığın yapabileceği bir şeydir. Bundan ötürü yeniolguculuk ‘sözde bilim felsefesi’ adıyla anılır.

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" ve 3. Sınıf "Çağdaş Felsefe Tarihi" Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); "Felsefe Sözlüğü" Orhan Hançerlioğlu




__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
yeni olguculuk (neo pozitivizm) nedir?


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Pozitivizm PySSyCaT Felsefe 0 11 Kasım 2014 14:53
Pozitivizm nedir? Amelia Felsefe 0 18 Mayıs 2014 12:04
Pozitivizm oneofgirl Felsefe 0 07 Ağustos 2013 14:39
Pozitivizm Soul Felsefe 0 09 Ocak 2011 00:19
Pozitivizm Lin Genel Paylaşım 0 05 Ekim 2006 04:04