Usta bir demirci olmakla birlikte, Hephaistos, atölyesinden veya Olympos'tan dışarıya çıkmayan bir tanrı da değildir. Devlerle Savaş, Truva Savaşı, Dionysos'un Hint Seferi gibi büyük savaşlarda Hephaistos'un adı geçer. Devlerle Savaş sırasında Mimas adlı devi demir eriyiğinin içinde boğarak öldüren Hephaistos, Phlegra'daki muharebe sırasında zor duruma düşünce Helios tarafından ve son anda güneşin arabasına alınmak suretiyle kurtarılır. Zeus'un dev canavar Typhon (Typhoeus) ile kıyasıya dövüşü sırasında Athena ve Zeus dışındaki tüm Olympos tanrıları, emniyetleri açısından, her biri birer hayvanın kılığına girerek Mısır'a kaçmışlardır. Hephaistos da o esnada öküz kılığına girmiştir. Dövüş tanrıların lehine sonuçlanıp da Typhon canavarı Etna Yanardağı'nın altına gömülünce Zeus, Hephaistos'u yanına çağırarak ondan dağın tepesinde durup Typhon'a bekçilik etmesini istemiştir. Burada çekici ve örsüyle Typhon'un boynu üzerinde çalışma fırsatı bulan Hephaistos, ateş püsküren Etna Yanardağı'nı kendisi için adeta ikinci bir atölyeye dönüştürmüştür. Belki de Hephaistos'un Sicilya ile olan sıkı bağının tohumları da bu şekilde atılmıştır, kim bilir... Truva Savaşında Hephaistos, Helenleri tutar, ama Truvalıların safında da kendisine inanıp yakaran pek çok savaşçı olduğunun bilincindedir. İlyada'da, Karamenderes Nehri'nin nehir tanrısı Skamandros, kendisine hakaret eden Akhilleus'un işini bitirmek için Dümrek Çayı'nın nehir tanrısı Simoeis'i yardıma çağırır, ona "var gücünü topla da şu öfkelendiğinde tanrılar kadar güçlü, vahşi adamın icabına bakalım" diye seslenir. Gelgelelim, Simoeis daha cevap veremeden, Hephaistos yetişir, Skamandros'un tüm suyunu gökten körüklediği dev bir ateşle kurutarak Akhilleus'u iki nehir tanrısının saldırısından kurtarır. Akhilleus'un Truva Savaşı sırasında kuşandığı tüm silah ve zırhlar, kahramanın annesi Thetis'in isteği üzerine savaş öncesinde Hephaistos tarafından imal edilmiştir. Truvalılar arasında da Hephaistos'a inanların bulunduğunu söylemiştik. Dares adlı Hephaistos rahibinin oğulları Phegeus ile Idaios, bunlardan yalnızca ikisidir. Helenlerin kahramanlarından Diomedes Phegeus'u öldürür ve tam Phegeus'un kardeşi Idaios'u da öldüreceği sırada Hephaistos delikanlının imdadına yetişip onu kurtarır, çünkü rahibinin her iki çocuğunu da kaybedip yapayalnız kalmasına gönlü razı gelmez. Hephaistos ayrıca Dionysos'un Hint Seferine de katılarak bu savaşta Hydaspes (bugünkü Jhelum Nehri) Nehri'nin nehir tanrısı Hydaspes'e meydan okur ve onunla dövüşür. Hephaistos'un Kabeiroi diye adlandırılan ikiz oğulları da (Alkon ve Eurymedon) Dionysos'un Hint Seferine katılmışlardır. Hephaistos sefer boyunca oğullarını gözü gibi korur. Hydaspes, Dionysos'un tüm ordusunu sularıyla boğmaya kalkışınca Hephaistos'un duruma müdahale etmesi, çocuklarının da askerler arasında bulunmasındandır. Hint kumandanı Morrheus, Eurymedon'u bacağından kötü yaralar. Dizleri üstünde yere çöken Eurymedon, can havliyle babasına seslenir ve ona kendisini kurtarması için yalvarır. Hephaistos oğlunun yakarısını duyar ve olay yerine yetişir; Morrheus'un boynuna ateşten bir kement atarak onu baştan ayağa tutuşturur. Morrheus ölmek üzeredir ki Hydaspes yetişip sularıyla Morrheus'un vücudunu sarmış ateşi söndürür, sonra da onu koyu bir bulut ve sisle sararak muharebe alanından uzaklaştırır. Hephaistos da yaralı oğlunun etrafındaki kalabalığı uzaklaştırarak onu bir meşe ağacının yanına taşır ve onun ağacın gölgesinde dinlenmesini sağlar. Eurymedon'un yarasını iyileştirmek, Lemnos'lu Hephaistos için basit bir iştir.