Hephaistos'un Doğumu ve Olympos'tan Sürgün Edilmesi
Homeros, gerek İlyada gerekse Odysseia'da Hephaistos'un Zeus ile Hera'nın oğulları olduğunu söyler. Hesiodos ise Hera'nın, Hephaistos'u bir başına, yani babasız dünyaya getirdiği kanısındadır. Ozana göre bunun nedeni, Hera'nın, Athena'yı bir başına dünyaya getiren Zeus'tan bu yolla intikam almak istemesidir. Hephaistos'u babasız sayan bu gelenek, daha sonraki dönemlerde Bibliotheca yazarı Apollodorus ve Fabulae yazarı Hyginus tarafından sürdürülmüştür. Fakat Attika yöresine ait vazo resimlerine baktığımızda, Athena'nın Zeus'un alnından doğumu sahnelerinde Hephaistos'un orada hazır bulunduğunu görürüz ki bu da Hephaistos'un Athena'dan yaşça büyük olduğunu gösterir. O halde Hera'nın Hephaistos'u bir başına dünyaya getirmiş olması çelişkili bir durumdur. Bu nedenle mitolojide bu konuda Hesiodos'un değil de genellikle Homeros'un düşüncesi benimsenir. Hephaistos'un doğumu konusunda, kaynağını Homerik şiirlerde bulduğumuz bir diğer mitte ise Hera'nın topal doğan Hephaistos'u dünyaya getirir getirmez gökten yere attığı söylenir. Fakat Okeanos Nehri'ne düşen bebek Hephaistos Akhilleus'un annesi Thetis tarafından kurtarılır. Thetis, Okeanid Eurynome ile beraber, Hephaistos'a bakar ve onu büyütür. Homeros bu hikayeyi İlyada'da biraz daha değişik bir biçimde anlatır. Ona göre Hephaistos, Hera tarafından değil, kendisinin Hera'ya yaklaşmasına engel olmaya çalıştığı için Zeus tarafından gökten aşağıya atılmıştır. Hikayenin bu versiyonunda Hephaistos, Okeanos'a değil de Limni Adası'na (Lemnos) düşer ve bu adanın, Sinties diye adlandırılan, zanaat erbabı yerli halkı tarafından yetiştirilir. Homeros da Hephaistos'u doğuştan topal sayar, fakat daha sonraki ozanlar veya yazarlar, Hephaistos'un topallığının sonradan, Zeus tarafından Olympos'tan aşağıya fırlatılması sonucunda oluştuğunu öne sürmüşlerdir. Olympos'tan öz anası Hera veya Zeus tarafından sürgün edilen Hephaistos, Olympos'a nasıl dönmüştür peki? Hephaistos'un, annesi Hera'ya duyduğu hınç öylesine büyüktür ki arkaik bir efsaneye göre, Hephaistos Hera'dan intikam almak için, oturanın bir daha yerinden kalkamadığı bir altın taht imal etmiştir. Plan, Hephaistos'un dilediği gibi çalışır ve söz konusu tahta kurulan Hera, yerinden kalkmayı bir türlü başaramaz. Bunun üzerine tanrılar aracı olup Hephaistos'un yanına varırlar, ondan Olympos'a dönüp anasını içine düşürdüğü bu zor durumdan kurtarmasını rica ederler. Ama kalbi haklı olarak kırık olan Hephaistos, "benim annem yok" diyerek Olympos'a dönmeyi reddeder. Bu işin üstesinden gelmek, sonunda Dionysos'a düşer. Dionysos, Hephaistos'u şarabıyla kendinden geçirip zevk ve sefaya düşkün arkadaşlarıyla birlikte bir katırın sırtına yüklediği gibi Olympos'a çıkarır. Attika'da popüler olduğu kadar, Etrüsk sanatçıları arasında da sevilen bu sahnenin vazo resimlerindeki tasvirinde Dionysos, Hephaistos'u sırtında taşıyan atı veya katırı yularından tutarken, ayrıca Hephaistos'un alet edavatını taşırken görülür ki bunların arasında çift başlı balta da (labrys) vardır. Hephaistos Olympos'a varınca oğulluk görevini kabul etmek zorunda kalır ve Zeus'un emriyle Hera'yı hileli tahtın esaretinden kurtarır. Böylece bir yandan Olympos tanrılarının arasına katılırken bir yandan da Afrodit'i ödül olarak kazanmış olur.