Eski Mısır'da iki güneş tanrısı vardı: Ra ve Horus. Güneş tanrısı Ra inancı, Horus'a kıyasla görece daha geç gelişmiştir. Eski Mısır mitolojisinde güneş, günlük yolculuğunda bir kayık kullanırken Yunan mitolojisinde dört atın çektiği bir araba kullanır. Kayık fikri neolitik bir fikirdir; eski Hint-Avrupa mitolojilerinde ise kayığın yerini at arabasının aldığını görürüz. Germen güneş tanrısı Sol veya Sunna, Hindu güneş tanrısı Surya, Slav güneş tanrısı ise Dazbog'dur. Dazbog aynı zamanda bir Slav kahramanı olup babası Svarog da Yunan mitolojisindeki Hephaistos'un neredeyse bire bir karşılığıdır. Svarog, demirci ustasıdır ve ateşi temsil eder. Afrika kabilelerinde genellikle yaratılış miti, insanın ölümsüzken nasıl olup da fani hale geldiği
vb. temalar ön plana çıkar; güneş tanrısı çok ayrıcalıklı bir yere sahip değildir. Amerika yerlilerindeki belli başlı güneş tanrıları Inti (Inka), Tonatiuh (Aztek) ve Kinich Ahau'dur (Maya). Çin mitolojisinde Xihe, güneş tanrıçasıdır. Hindu güneş tanrısı Surya'nın, haftanın yedi gününü, gökkuşağını ve çakraları temsilen, yedi atın veya yedi başlı tek bir atın çektiği arabasının sürücüsü Aruna, aynı zamanda gökte güneşin doğuşu ve batışına eşlik eden kızıllığı da temsil eder. Arapça "şems" (güneş) kelimesini çağrıştırmasıyla bir güneş tanrısı olduğunu uzaktan da olsa duyuran Şamaş, Akad, Asur ve Babil panteonlarının ortak güneş tanrısıdır. Güneşin karanlığı dağıtması gibi, Şamaş da tüm haksızlık ve yanlışlıkları gün ışığına çıkarır; bu bakımdan, aynı zamanda adalet, doğruluk tanrısıdır. Endonezya adalarının mitolojisinde güneş tanrısının önemli bir yeri vardır. Hatta bazı kabilelerde güneş, kabilenin atası, kurucusu sayılır. Eski Türk ve Altay mitolojisinde de biri eril (Kuyaş), diğeri dişi (Gün Ana) olan birer güneş tanrısı mevcuttur. Moğollar Gün (Kün) Ana'ya "Nar(a) Etzeg" (Nar Ece) derler. "Kuyaş" kelimesinin "güneş" sözcüğüne ne kadar benzediğine dikkat edin. Eski Türklerde güneşin saygın bir yeri olduğu hemen belli oluyor. Bir kere, göğün yedinci katında oturuyor, sonra çadır ve evlerin hep doğuya açılan kapılarından sabahları çıkıldığında üç veya dokuz kez selamlanıyor. Bunlar geçmiş zamanlar; fakat bizde hala güneşin daha ziyade dişi olduğuna dair bir algı vardır. "Güneş", hala kızlara konan bir isimdir; aya gelince, ona "dede" veya "ata" demişiz, yani güneş dişi iken ay erkektir. Başka kültürlerde görülen bazı güneş tanrılarının isimleri şunlardır: Tiwaz (Luvi), Istanu (Hitit), Utu (Sümer), Gnowee, Wala, Wuriupranili, Yhi (Avustralya yerlileri), Chup Kamuy (Aynu), Malakbel (Baal'ın Meleği; Arami), Saule (Latviya/Litvanya), Eki (Bask), Meri (Bororo halkı, Brezilya), Étaín (Kelt), Usil (Etrüsk), Akycha (Eskimo), Malina (Grönland), Amaterasu (Japonya), Tama-nui-te-rā (Maori), Baldr (Iskandinav), Nahundi (Elam), Atarapa (Polinezya).