IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15 Nisan 2012, 09:38   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Şüpheciliğin Çürütülmesi




Şüpheciler» kesin bilginin bizim için ulaşılmaz olduğunu ileri sürmüşlerdir Augustine, bu iddiayı, kesin bilginin mümkün olduğunu göstererek çürütebileceğim düşünmüştür. Burada, Augustine'in kesin bilginin bulunabileceğine inandığı dört alanı belirteceğiz: Duyularımız bizi aldattığında ve tecrübe ettiğimiz her şeyin şüpheli olduğunu söylediğimizde dahi, yine de kendi şüphemizden, dolayısıyla da kendi varoluşumuzdan şüphe edemeyiz. Şüphe ettiğime göre, o halde ben, bir şüpheci olarak, ister istemez varolmak zorundayım. Şu halde, olası bütün şüphelerin üzerinde, çürütülemez bir doğruya sahibiz: Şüphe eden kişi vardır. Böylelikle, bu alanda kesin bir bilginin varolduğu gösterilmiş olur. Kesin bilginin mümkün olabildiği gösterilmiş ve şüphecilik de böylelikle çürütülmüştür. Burada, böylece çürütülemeyecek daha ılımlı şüphecilik biçimlerinin varolabileceği fikrini göz ardı ediyoruz. Augustine'in düşünce tarzı, Descartes'in 1200 sene sonraki bilindik çözümlemesini hatırlatıyor: cogito, ergo sum ("düşünüyorum öyleyse varım") (bkz. Bölüm 9). Öznenin kendi hakkında anlık emin oluşunun, kesin bil*gi için bir temel olarak görülmesi Augustine'in düşüncesinin "modern" bir un*surudur. Şüphenin kapsamını olabildiğince genişlettiğimizde, sadece "varım" anla*yışına varmakla kalmaz, aynı zamanda "istiyorum", "düşünüyorum", "hissedi*yorum" ve "biliyorum" anlayışlarına da ulaşırız. Kısacası, kendimiz hakkında idrak sahibi varlıklar olduğumuza dair şüphe edilemez pek çok anlayış elde ede*riz: İdrak sahibi kişi, kendi zihni durumunun bilincinde olduğunu iddia ettiğin*de, bu kesin bir idraktir. İstediğim, sevdiğim, şüphe ettiğim, ve bütün bunları (varolduğumu, sevdiğimi, şüphe ettiğimi) bildiğim zaman, tam bir güven için*de, kesin bilgiye sahip olduğumu iddia edebilirim. Böylelikle, Augustine kendi içsel durumlarımıza vakıf olduğumuz takdirde, şüpheciliğin çürütülebileceğini düşünmüştür, içe bakış, dışsal şeylere ve olaylara dair duyusal deneyimlerin tersine, bizi kesin bilgiye ulaştırır. Burada, septiklerin halihazırdaki zihni durumlarımıza dair anlık ifadelerimizin- bu şekilde deneyimlediğimiz şeyleri ifade etmek için dili kullanırken herhangi bir yanlışlık yapmadığımız müddetçe- oldukça kesin bir bilgiyi temsil edebileceğini muhtemelen inkar etmemiş olduklarını öne sürerek itiraz edebi*liriz. Soru, böylesi anlık ifadelerin üzerinden zaman geçtikten ve deneyimlenen durum sona erdikten sonra da doğru olarak bilinip bilinemeyeceğine dairdir. Augustine, kendi iç durumumuzla ilgili ifadelerin; üzerinden zaman geçip, deneyimlenen o durumun sona ermesinden sonra dahi, kesin bilgiyi temsil ettiğini düşünmüş görünmektedir. Bu demektir ki, kendimiz hakkında anlık bilginin ötesinde, kesin olan bir bilgiye sahip olabiliriz. Fakat böyle durumlarda, hafıza ki yanılabilir, güvenmek zorundayız. Aynı şekilde, ilkesel olarak bizi her aldatabilecek dilsel ifadelere de güvenmemiz gerekmektedir. Buna rağmen, Augustine, anlık deneyimin ötesinde bile içebakışın kesin bilgi verdiğini gösterebileceğinden emindir. Veya en azından, içebakışın bize içsel yaşamımıza dair, duyularımızın dışsal olaylar hakkında verdiğinden çok daha kesin bir kavrayış kazandırdığına inanmaktadır. Augustine'in kesin bilgiye ulaşabileceğini ve şüpheciliği çürütebileceğini düşündüğü bir üçüncü alan matematiktir. Mesela, 3+3=6 ifadesinin kesin bir bil*gi olduğunu kabul ederiz. Matematik, hakkında şüphe edilemez doğruları temsil eder. Yanıltıcı duyularımız vasıtasıyla bildiklerimizin tersine matematikte zorunlu ve değişmez doğrular vardır. Son olarak Augustine, belirli mantık ilkelerinin şüphe edilemez olduğunu iddia etmiştir. Bu ilkeleri, septiklerin kendileri de fikirlerini oluştururken kullanmıştır. Mesela septikler, bilginin; aynı zamanda ve aynı anlamda, hem I» kesin hem şüpheli olamayacağını önceden kabul etmişlerdir. Bu demektir ki, septikler çelişmezlik ilkesi diye bilinen ilkeyi benimsemişlerdir (bkz. Aristo) Bilgi ve Uygulama). Bir şüphecinin bu ilkelerin doğruluğunu ne de*receye kadar kabul etmek zorunda olduğuna veya düşünceyi varsayım olarak bu ilkelere dayandırmanın mümkün olup olmadığına karar vermek bizim buradaki meselemiz değildir. Augustine, kesin bilginin bu alanda bile varolduğu*nu göstermek amacıyla zamanındaki septiklere karşı, en azından, bu iddiala*rı kullanmıştır. Böyle iddialarla, Augustine, kendi üzerine düşünme ve içebakış, matematik ve mantık ilkeleri yoluyla kesin bilginin mümkün olabileceğini göstererek, sadece septisizmi çürütmeye çalışmamış; aynı zamanda, içsel yaşamımızın ve mantık biçimlerinin, dış dünya ve duyulara karşı epistemolojik üstünlüğünü vurgulamaya çabalamıştır. Bu, felsefesindeki temel özelliklerinden biri olarak Augustine'in Neo-Platoncu (Bölüm 5) düşünceyle yakın ilişkisine neden olmuştur: Bireysel ruh ve onun ruhanî yaşamı duyumsanabilir dışsal şeylerden çok daha üstün ve asildir, aynı şekilde, düşüncelerimizle birlikte "gözlemlediğimiz" matematik ve mantığın saf biçimleri de daha üstündür. Diğer bir söylemle, hakkında en kesin bilgiye sahip olduklarımız içsel yaşamımız ve saf biçimler- aynı zamanda evrende de en asli ve en gerçek olanlardır. Bu, epistemoloji ve onto*lojinin (bilginin öğretisi ve varlığın öğretisi) birbirleriyle nasıl uyuştuğunu ifa*de eder. Bütün bunların ötesinde, bir Hıristiyan olarak Augustine'e göre, içsel yaşamlarımızın ve saf biçimlerin kesin bilgisine dair iddialar eş zamanlı olarak, ebedi bir gerçek olan en yüksek varlığa, yani Tanrıya inanca dünyevi bir desteği ifade etmektedir. Şu halde Neo-Platonculuğun bir Hıristiyan versiyonuyla karşı karşıyayız. Bu, Augustine felsefesinin özünü oluşturur.

Genbilim

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
çürütülmesi, şüpheciliğin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İdealizmin Çürütülmesi Elysian Felsefe 0 07 Haziran 2014 20:57
Aşırı Şüpheciliğin Kişiye Zararları Tedavisi Sue Ruh Sağlığı 0 04 Ağustos 2012 12:06
Türkçenin Çürütülmesi Sue Türkçe 0 03 Temmuz 2012 22:23
Türkçe'nin Çürütülmesi Ruj Türkçe 0 13 Aralık 2010 09:54