Geleneğin birçok anlamı vardır. En yalın; en açık anlatımıyla gelenek, basitçe dile getirmek gerekirse, traditum anlamına gelir; traditum geçmişten günümüze intikal ettirilen yada miras bırakılan herhangi bir şeydir.
‘Gelenek kavramının; geleneğin doğruluğunun kabul edilebilir delilinin bulunup bulunmaması yada geleneğin geçerliliği kurumlaşmış bulunmaksızın kabul edilip edilmediği konusunda sessizdir.’*

‘Kesin kriterleri, insan eylemlerinin, düşünce ve muhayyile aracılığı ile yaratılmış olması ve bir kuşaktan diğerine intikal etmesidir.’
‘İntikal etmiş olma, mantıksal bakımdan herhangi bir normatif, zorunlu önermeyi icabettirmez. Geçmişten gelen birşeyin mevcudiyeti, onun kabul edilmesi, ona değer verilmesi, yeniden yasalaştırılması yada asimile edilmesi gerektiği yolunda açık bir beklentiyi de icabettirmez.’*

‘Gelenek maddi nesneleri, her tür şeye inancı, kişi ve olay imajlarını, pratikleri ve kurumları içerir. Gelenek binaları, abideleri, bahçeleri, heykelleri, resimleri, kitapları, alet ve makinaları da içine alır. O, belirli bir zamanın toplumunun sahip olduğu herşeyi, sahibi bulunulan şeylerin mevcut sahiplerinin o sırada keşfettiği herşeyi, yalnızca dış dünyanın fiziksel güçlerinin ürünü veya münhasıran ekolojik ve fiziksel zorunlulukların ürünü olmayan herşeyi içerir.’*

‘Gelenek, sözle intikal eden inançları olduğu kadar yazıyla intikal eden inançları da içine alır.Hem seküler hem de kutsal inançları içine alır; yoğun refleksiyona (düşünmeye) tabi tutulmaksızın benimsenen inançları olduğu kadar bu inançların yorumlarını da içerir.Gelenek, deneyle şekillenen inançları da, mantıksal dedüksiyonla ulaşılan inançları da kuşatır.’*

‘İnsani eylemler, hafızadan silinip yokolan şeylerdir. Onlar fiili icraların gerektirdiği zamandan daha üzün süre devam edemezler; icra edilir edilmez varolmaktan çıkarlar. Eylemlerin intikal ettirilebilir kısımları ima ettikleri veya sundukları eylem imajları veya kalıpları ve bu kalıpların yasallaştırılmasını gerekli gören, tavsiye eden, onlara izin veren ve yasaklayan inançlardır. Belirli eylemlerin, eylem komplekslerinin ve serilerinin arkalarında bıraktıkları şey, müteakip eylemlerin şartları ve vukubuldukları zaman oldukları şeyin dökümanları, belirli şartlar altında gelecek eylemler için normatif öncüller ve talimatlardır. ‘*

‘Bir geleneği kabul edenler, onu gelenek diye adlandırma ihtiyacı duymazlar; kabul edilebilirliği onlar için apaçık birşey olabilir. Bir gelenek benimsendiğinde, gelenek onu benimseyenler için, eylem yada inançlarının diğer parçaları kadar önemli ve hayatidir.O, şimdideki geçmiştir; üstelik, şimdinin , herhangi bir son yenilik kadar önemli bir parçasıdır da.’*
‘Gelenekten sözettiğimizde temsilcileri veya koruyucuları bulunan birşeyden sözedediyoruzdur.O, olmuş olan, tevarüs edilmiş veya intikal ettirilmiş olan traditum’ dur.O, geçmişte yaratılmış, icra edilmiş ve inanılmış olan yada geçmişte varolduğuna, icra edildiğine veya inanıldığına inanılmış olunan şeydir.)*

‘Gelenekler bağımsız şekilde kendi kendilerini yeniden üreten veya kendi kendilerini işleyen şeyler değildir.Yalnızca yaşayan, bilen ve arzulayan insanlar onları hayata geçirebilir, yeniden yasalaştırabilir ve değiştirebilirler. Gelenekler, daha doğru ve daha iyi yada daha elverişli birşeyler yaratma arzusu, onları edinen ve onlara sahip bulunanlarda diri olduğu için gelişirler. Gelenekler, sahipleri onları temsil etmekten vazgeçtikleri yada onları benimseyen ve yeniden hayata geçirerek yaygınlaştıranlar artık başka yaşama çizgilerini tercih ettikleri için veya gelenekleri temsil eden yeni kuşaklar başka gelenekler buldukları yada benimsedikleri standartlara göre daha fazla kabul ediledbilir nispeten yeni inançlar buldukları için bağlılarını kaybetmeleri anlamında çürürler.’*