IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07 Ekim 2011, 16:05   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İslam Dünyası ve Tradisyonalizm




Tradisyonalist okul ile karşı karşıya gelen ilk müslüman ülke İran'dır. Bunun en önemli ve belki de başlıca sebebi Frithjof Schuon'un izinden giden ünlü müslüman Tradisyonalist ve akımın yaşayan en önde gelen temsilcisi Seyyid Hüseyin Nasr'ın anavatanı oluşudur. Nasr'ın İslam devrimi öncesinde Şah ile iyi ilişkileri ve İran Felsefe Akademisi'nin başında bulunuşu devrim sonrası mollaların Nasr ile arasını bozmuş ve ülkesine girmesi yasaklanmış olsa da Nasr'ın çalışmaları Tradisyonalizmin ülkenin entelektüelleri arasında tanınmasına yol açmıştır. Nasr'ın akademisinin ilk üyelerinden olan Daryuş Şayegan İslam devrimi sonrasında ülkesini terketmiş ve Fransa'ya yerleşmişti. Şayegan 1960'ların sonunda herhangi bir geleneksel toplumun var olup olmadığını araştırmak amacıyla Sanskritçe çalışmış ve Hindistan'a seyahat etmişti. Seyahatları sonucunda herhangi bir geleneksel toplumun olmadığını sadece modernliğe yönelik geçiş aşamasında uygarlıkların bulunduğu sonucuna varmış ve liberaller arasına katılmıştı. Ancak tradisyonalizme yönelik ilgi İran entelektüelleri arasında var olmaya devam etmiş ve 1990'ların ortalarında Guenon, Schuon, Nasr, Burckhardt ve Lings gibi tradisyonalist yazarların eserleri Farsça'ya çevirilmişti.
Arap dünyasında genel olarak Tradisyonalizme kayıtsız kalınmış olmakla birlikte Cezayir ve Fas gibi bazı Kuzey Afrika ülkelerinde birkısım entelektüellerin manevi arayışları için bir seçenek olmuş ancak genel toplum katında önemli bir etki bırakmamıştır. Küçük bir grup Cezayirli entelektüelin Guenon'u okuyuşu yaklaşık 1967 yıllarına kadar geri gitmektedir. Cezayir'in önde gelen entelektüellerinden Raşid bin İsa modernizme yönelik eleştirilerinin merkezinde tradisyonalist analizleri yerleştirmiştir. Raşid bin İsa Tradisyonalizmin eğitimli kitleyi İslamiyete döndürmekte yardımcı olacağını ancak eğitimsiz veya az eğitimli kitlenin ise tradisyonalizmi muhtemelen yanlış anlayacağını ve onu islam dışı ve hatta İslam karşıtı görebileceğine dikkati çekmiş ve bu sebeple Tradisyonalistlerin eserlerinin Arapça'ya çevrilmesine karşı çıkmıştır.
Cezayir'e göre daha rahat politik ve ekonomik koşulları olan Fas'da ise Tradisyonalizm daha başarılı olmuş ve 1960'larde frankofon çevrelerde Guenon tanınan biri haline gelmişti.
Türkiye'de ise Tradisyonalizm diğer ülkelerdeki gibi bir yapılanma içerisine girmemiş, Tradisyonalist bir grup, organizasyon oluşmamış bunun yerine Yeryüzü Yayınları, Ağaç Yayıncılık, İnsan Yayınları ve İz Yayıncılık gibi yayınevlerinin geniş çeviri çalışmalarıyla Tradisyonalist yazarların eserleri Türkçe'de de ulaşılabilir hale gelmiştir. Türkçe'de ilk Tradisyonalist metin 1979 yılında Guenon'un "La tawhid" adlı makalesinin Kubbealtı Akademi Mecmuası'nda Mustafa Tahralı tarafından yapılan çevirisiyle yayınlanmıştır. Tahralı 1960'lı yıllarda Paris'deyken Guenon'un varlığını öğrenmiş ve tradisyonalist yazar Michel Valsan'ın oğlu Ahmed Valsan ile temas kurmuştur. 1973 yılında Sorbonne'da doktora tezini verdikten sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde göreve başlamış ve fakültenin tasavvuf bölümünün başına geçmiştir.
Rene Guenon'un Türkçe'ye ilk çevrilen kitabı ise [Yeryüzü Yayınları] tarafından 1979 yılında yayınlanan Modern Dünyanın Bunalımı'dır (Çeviren: Nabi Avcı). Yeryüzü Yayınları, Modern Dünyanın Bunalımı'ndan sonra, 1980 yılında Guenon'un Doğu ve Batı (Çeviren: [Fahrettin Arslan]) adlı eseriyle Martin Lings'in Antik İnançlar Modern Hurafeler (Çevirenler: Nabi Avcı-[Ufuk Uyan]) adlı eserini yayınlamıştır. Yeryüzü Yayınları tarafından 1982 yılında da Martin Lings'in Yirminci Yüzyılda Bir Veli (Çevirenler: [Ufuk Uyan]-[Bekir Şahin]) adlı eseriyle Seyyid Hüseyin Nasr'ın İnsan ve Tabiat (Çeviren: Nabi Avcı) adlı eserleri yayınlanmıştır.
Türkiye'de en popüler Tradisyonalist yazar Seyyid Hüseyin Nasr olmuştur. Öyle ki Nasr'ın kendi anadilinde yayınlanan ve İngilizce'ye çevrilmeyen kitapları bile Türkçe'ye çevirilmiştir. Nasr'ın Türkiye'de diğer tradisyonalist yazarlardan daha fazla tutulmasının muhtemel sebeplerinden biri onun diğer yazarlardan daha çok İslamiyet üzerinde durması olduğu düşünülebilir.
Türkiye'de daha az felsefi ve daha çok İslami vurgusuyla sunulmakla birlikte Tradisyonalizm Kuzey Afrika ve İran'dan çok daha fazla İslam dışı olduğu iddiasıyla eleştirilmiştir. Tradisyonalistlerin eserlerinin Fas ve Cezayir'de Fransızca bilen bir kesim tarafından okunmasına karşılık Türkiye'de aynı eserlerin geniş bir kitle tarafından Türkçe'de okunabilmesi sözkonusu eleştirilerin daha güçlü yapılabilmesine imkân tanımıştır. Bunun en belli başlı örneklerinden bazıları arasında İslamcı hareketle ilişkili olan Zübeyir Yetik adlı gazetecinin 1992'de yayınladığı İnsanın Yüceliği ve Guenoniyen Batınilik adlı eser ve Haksöz adlı dergideki bazı makaleler yer almaktadır.
En geniş müslüman topluluklarına sahip olan Rusya'da ise Tradisyonalizm Dugin'in Avrasyacılığındaki gibi öncelikle politik olarak algılanmıştır. Gaydar Cemal sol Pamyat'ı Alexandr Dugin ile birlikte terketmiş ve 1990 yılında Ahmet Kadı Aktaev tarafından Astrakhan'da 1990'da kurulan İslami Rönesans Partisinin (PIR) kurucu üyelerinden biri olmuştur. PIR'ın yayın organı Tevhid'in editörü ve Moskova'daki araştırma merkezinin müdürü olan Cemal dergide İslamiyeti Tradisyonalist terimlerle analiz etmiş ancak diğer tradisyonalistlerde görülmeyecek şekilde bir tarih perspektifini de bu analizine eklemiştir. Julius Evola'nın etkisinde kalan Cemal'e göre otantik İslam konformist değildir ve hayati karakterini, muhalefet, özdeşleşmemek, uyuşmazlık oluşturur. Bir Hristiyan için Tanrı hiper-konformizmle eş anlamlı olsa da İslam Tanrı'nın 'konsensus'a indirgenmesine karşı bir protestodur. Bu nedenle İslam kişinin kendisini tanrılaştırmasına ve profan elitciliği de içeren dünyanın kötülükleriyle savaşır. Pek çok kişi için aşırı bulunan Tradisyonalist İslamcılığın temsilcisi olan PIR 1992'de Yeltsin ile ve onun Rusya demokrasisi projesiyle tüm ilişkilerini koparmıştır.

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
dünyası, islam, tradisyonalizm, ve, İslam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İslam dünyası onları dinliyor Feronia İslamiyet 2 21 Şubat 2011 11:13