IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07 Ekim 2011, 15:52   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Marksizim öncesi materyalizm.




Materyalizmin, her zaman bilimlere bağlı ve bilimlerle birlikte evrim gösteren ve ilerleyen bir öğreti olduğunu anımsayalım. Yunan antikçağında, İÖ 6. ve 5. yüzyıllarda, bilimler, "fizikçiler"le birlikte boy vermeye başladığı zaman, bu çağın (Thales, Anaksimenes, Heraklitos gibi) en iyi düşünür ve filozoflarını kendine çeken materyalist bir akım da ortaya çıkıyor. Bu ilk filozoflar, Engels'in dediği gibi, "ister istemez diyalektikçi" olacaklardır. Bunlar, her yerde hareket, her yerde değişiklik bulunması ve şeylerin birbirlerinden ayrı, tek başlarına değil, ama birbirleriyle sıkıca bağlı olduğu olgusuyla etkilendiler.
"Diyalektiğin babası" denilen Heraklitos şöyle diyordu:
"Hiçbir şey hareketsiz değildir; her şey akar; aynı ırmakta iki kez yıkanılamaz, çünkü ırmak art arda gelen iki an içinde asla aynı ırmak değildir; bir andan ötekine değişmiştir; başka olmuştur."
Heraklitos, ilk olarak, hareketi, değişmeyi açıklamaya çalışır ve şeylerin evriminin nedenlerini çelişkide görür.
Bu ilk filozofların anlayışları doğruydu, ama gene de bu anlayışlar bırakıldı, çünkü bu anlayışları önsel (a priori) olarak formüle etmekle haksız bir duruma düşüyorlardı; bir başka deyişle, bu çağın bilimlerinin durumu, onların ileri sürdükleri fikirleri tanıtlamaya elverişli değildi. Öte yandan diyalektiğin açılıp gelişmesi için zorunlu olan toplumsal koşullar (bunların neler olduklarını daha ilerde göreceğiz), henüz gerçekleşmemişti.
Ancak çok sonra, 19. yüzyıldadır ki, diyalektiğin doğruluğunu tanıtlamaya (toplumsal ve düşünme düzeyi bakımından) olanak veren koşullar gerçekleşeceklerdir.
Başka Yunan düşünürlerinin de materyalist anlayışları (sayfa 97) oldu: Demokritos'un hocası olan Leucippos (İÖ 5. yüzyıl) daha o zaman, Demokritos'un teorisini kurduğu atomlar sorununu tartışıyordu.
Demokritos'un öğretilisi Epiküros (İÖ 341-270), felsefesi ortaçağ kilisesi tarafından tamamen tahrif edilmiş olan çok büyük bir düşünürdür. Kilise, felsefi materyalizme karşı kini yüzünden, Epiküros'un öğretisini, son derece ahlaka aykırı ve bayağı tutkuları savunan bir öğreti olarak sunmuştur. Gerçekte ise, Epiküros, dünya zevklerinden elini eteğini çekmiş bir kişi idi ve onun felsefesi, insan yaşamına, bilimsel (dolayısıyla dine karşı) bir temel kazandırmayı hedef alıyordu.
Bütün bu filozoflar, felsefenin, insanlığın yazgısına bağlı olduğu bilincine sahiptiler ve biz, orada, daha şimdiden onlar tarafından, materyalizme karşı çıkan resmi teoriye bir muhalefet yürütüldüğünü saptıyoruz.
Ama, antikçağ Yunanistan'ına büyük bir düşünür egemendir. Bu, daha çok idealist olan Aristoteles'tir. Etkisi çok büyük olmuştur. Bu nedenle, onu, özellikle anmamız gerekir. Aristoteles, o çağın, yeni bilimlerin yarattığı boşluklarla dolup taşan insan bilgilerinin bir envanterini hazırlamıştır. Evrensel bir kafaya sahip olarak bütün konular üzerinde sayısız kitaplar yazmıştır. Yalnızca idealist eğilimleri anılan, ama materyalist ve bilimsel yönleri üzerinde durulmayan Aristoteles, bilgisinin evrenselliği ile ortaçağın sonuna kadar, yani yirmi yüzyıl boyunca, felsefe anlayışları üzerinde çok etkili oldu.
Demek ki, bu dönem boyunca, antikçağ geleneği izlendi ve ancak Aristoteles ile düşünüldü. Amansız bir baskı, başka türlü düşünenleri kasıp kavuruyordu. Ama her şeye karşın; ortaçağın sonlarına doğru, maddeyi yadsıyan idealistler ile maddi bir gerçeğin var olduğunu düşünenler arasında bir savaşım başladı.
11. ve 12. yüzyıllarda, Fransa'da, özellikle İngiltere'de bu çekişme sürdü.
Başlangıçta, materyalizmin geliştiği başlıca ülke, İngiltere'dir. Marx şöyle der:
"Materyalizm, Büyük Britanya'nın gerçek çocuğudur."[32]
Kısa bir süre sonra, materyalizm, Fransa'da açılıp gelişecektir. Kısacası, 15. ve 16. yüzyıllarda, iki akımın, İngiliz materyalizmi ile Fransız materyalizminin ortaya çıktığını görüyoruz ki, bu iki akımın birleşmesi, 18. yüzyıl materyalizminin gelişmesine çok büyük bir katkıda bulunacaktır.

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
marksizim, materyalizm, öncesi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Materyalizm PySSyCaT Felsefe 0 11 Kasım 2014 13:26
Marksizm öncesi materyalizm değerleri. Kalemzede Felsefe 0 07 Ekim 2011 15:36
Marksizm öncesi materyalizm kusurları. Kalemzede Felsefe 0 07 Ekim 2011 15:36
Neo-Marksizim Noyan Makaleler 0 10 Haziran 2011 16:12