07 Ekim 2011, 00:59 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Astronomi - Kopernikus ve Kepler Sıradan insanın öz-imajını belki de en fazla etkileyen bilimsel büyük değişim astronomideki dünya merkezli görüşten güneş merkezli bakış açısına geçiştir. Astronomlar hipotetik-tümdengelimli metodu ve maddî cisimler ile hareket kavramlarını da kullanırlar. Bununla birlikte bunların deneysel temeli deneyden ziyade sistematik gözlemdir. Sonuç olarak üç farklı deneyim anlayışını gös*termekte fayda olabilir: 1- Yaşam deneyiminden bahsettiğimiz zaman ne sistematik gözlemi ne de deneyi kastederiz, kastımız bir kişinin şekillenmesinin ve eğitiminin kişisel deneyimle gerçekleştirilmesidir. Psikolojide bu deneyim kavramını çocukların sosyalleşmesi hakkında konuşurken kullanırız. Burada gelişim kavram*ları ve yeterliğin inşası hakkında konuşuyoruz. Örnek olarak, çocuklar rol yapmayı öğrendiklerinde gerçekliği görünümden ayırma ve bu ayrımı top*lumsal durumlarda kullanma yetisini geliştirmiş olurlar. Bu tür yaşam deneyimi kendileri benzer bir deneyime sahip olmadıkça başkalarına iletilemeyecek bir şeyler içerir. Demek ki burada sadece sözlerle aktarılamayan "davranışsal bilgiye" dair bir unsur var. Genellikle bu tür yaşam deneyim*lerini böylesi bir anlayışı kazanmamıza yardım eden başkalarıyla birlikteyken ediniriz. Sonuçta bu tip kişisel deneyim, başkalarının erişimine açıktır. 2- Bilimde sistematik gözlem biçiminde deneyim vardır. Belli kavramlara göre belirli tipteki olayları gözler ve kaydederiz. Siyaset biliminin mefhumları te*melinde, mesela, Yunan şehir-devletini gözlemleriz ve sonucu aynı konuyla ilgili olan diğerlerinin anlayacağı şekilde kaydederiz (Bkz. Aristo). Ya da Galapagos Adalarında sürüngen ve kuşların değişen anatomik özelliklerini gözlemleriz (Bkz. Darwin). Veya gezegenleri pozisyonları ve hareketlerini ölçerek gözlemleriz (Bkz. Tycho Brahe). Sadece "görmeyiz", aynı zamanda belirli kavramlar aracılığıyla kavrarız; her şeyi görmeye çalışmıyoruz, sadece seçilmiş bir çalışma alanında belirli özellikleri anlamaya çalışıyoruz. Sonra sonuç başkalarına faydalı olsun ve özümsenebilsin diye kaydedile*cektir. Öyleyse bu tür deneyim kişiler arası bir biçimde kontrol edilebili*yor. Gözlemleri tanımlarken matematiksel kavramları ölçmek ve kullanmak suretiyle öncelikli olarak ne söylediğimizi başkalarının anlamasını kolaylaştırırız. Bu deneyimler temelinde yeni gözlemlerce kuvvetlendirilebilecek ya da zayıflatılacak hipotezler kurarız; bir başka deyişle, hipotetik tüm dengelimli metodla araştırma yürütebiliriz. 3- Bununla birlikte, belirli vakalarda araştırdığımız deneyimlerin koşullarını etkileyebiliriz. Örnek olarak, düşen nesnelerin tesadüfi gözlemleriyle tat*min olmadık; uygun nesnelerin uygun yükseklikten düşürüldüğü testler dizayn ederiz. Sonuçta, sürekli olarak bize uyan zamanda ve ihtiyacımız olan sayıda yeni deneyime sahip olabiliriz. Bu yolla sabit kalmasını ve değişme*sini istediğimiz faktörleri belirleyebiliriz. Böylece düşen nesnelerin ağırlık ve hacmini sistematik olarak değiştirebiliriz ya da aynı nesne için düşüş mesafesini değiştirebiliriz. Kısaca belirtmek gerekirse, fizikten psikolojiye kadar değişik alanlarda bugün bilim adamlarının yaptığı gibi deney yapabi*liriz. Astronomide ekipmanımızı değiştirerek gözlemsel durumumuzla oy*nayabiliriz; fakat güneş, dünya ve diğer gök cisimleri gibi araştırma nesneleriyle deney yapamayız. Bununla birlikte düşünce bazında deneyler kurgulayabiliriz ve yıldızlarla gezegenlerin hareketlerinin teorik ve teknik model*lerini yapabiliriz. Bütün bilimler sistematik gözlem anlamında deneyden yararlanır (yukarıda 2. madde); fakat sadece bazı bilimler araştırma nesneleriyle deneye imkân verir (3. madde). Şunu da söyleyebiliriz ki tüm bilimsel faaliyet (araştırmacılar arasında) etkileşimi gerektirir tıpkı bizim sosyalleşme ya da insanoğlunun şekillenmesi adını verdiğimiz öğrenme biçiminde olduğu gibi (1. madde): Bir bili*mi öğrenmek sadece belirli olguların bilgisini edinmek değildir, aynı zamanda bu olguların nasıl keşfedildiğiyle de ilgilidir ve bu belirli düşünme ve eylem tarzlarıyla aşinalığı gerektirir. 16. yüzyılda dünya görüşü üzerine tartışma bu noktalar temelinde izah edilebilir. Gerçek olaylar biliniyor. Biz burada bazı felsefî ilgi noktalarına odaklanacağız.
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
Etiketler |
astronomi, kepler, kopernikus |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Johannes Kepler | Kalemzede | Felsefe | 2 | 24 Ekim 2021 15:13 |
Johannes Kepler | AftieL | Bilim Adamları | 3 | 06 Şubat 2019 12:26 |
Hipnozcu - Lars Kepler | AftieL | Kitap Tanıtımları | 0 | 21 Mayıs 2014 03:17 |
Kepler ve Gezegenlerin Yörüngeleri | Kalemzede | Felsefe | 0 | 07 Ekim 2011 01:01 |
Kopernikus ve Güneş Merkezli Sistem | Kalemzede | Felsefe | 0 | 07 Ekim 2011 01:00 |