07 Ekim 2011, 00:49 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | David Hume ve Yeterli Evren Her ne kadar bilinemezciliğin kökeni ve tarihsel başlangıcı Eski Yunan’a kadar götürülse de, bu görüşün en ünlü temsilcileri olarak David Hume ve Immanuel Kant gösterilir. Hume, “Din Üstüne” isimli kitabında, ezeli bir Tanrı kabul etmek yerine, pekala ezeli bir evren de kabul edilebileceğini şu şekilde anlatır: “Bundan ötürü, sizin doğanın ya da sisteminiz uyarınca maddi dünyanın içinden doğduğu ideal dünyanın Yaratıcısı saydığımız O Varlığın nedeni konusunda nasıl doyurucu bir çözüme ulaşabiliriz... Yok eğer bir yerde duracak ve daha ileri gitmeyeceksek, niçin oraya kadar gidelim? Niçin maddi dünyada durmayalım?” Hume’un bu yaklaşımı materyalist felsefecilerle tamamen aynıdır. Aradaki fark, Hume’un bu izahla amacının Tanrı’nın varlığını şüpheye boğmak olmasına karşın, materyalist felsefecilerin, Tanrı’nın yokluğunu ve evrenin ezeliliğini savunmalarıdır. Hume, materyalist felsefecilerin hiçbir zaman reddetmediği evrendeki neden-sonuç zincirleriyle oluşumların varlığını, hatta materyalizmin ezeli biricik temel unsur olarak gördüğü madde ve evrenin varlığını da şüpheyle karşılar. Hume’a göre maddi dünya asli ve ezeli unsur olarak kabul edilebilir ve böylece de yaratıcı Tanrı dışlanabilir, bu ihtimal de Tanrı’nın varlığı kadar olağan ise, o zaman Tanrı’nın varlığı şüpheli bir hal almaktadır. Hume, “Din Üstüne” kitabında maddi dünyanın yeterli açıklamayı verebileceğini şu şekilde dile getirir: “Onun için, bu önümüzdeki maddi dünyadan öteye hiç bakmamak daha iyi olurdu. Onun kendi düzeninin ilkesini içinde taşıdığını var saymakla, gerçekte onun tanrı olduğunu söylemiş oluruz, bu tanrısal varlığa ne kadar çabuk ulaşırsak o kadar iyi.” Hume, evrenin, bilinçli ve yaratıcı bir Tanrı’nın eseri olmak yerine tesadüfi süreçlerin bir ürünü de olabileceğini söyler. O’na göre evrende gayesel bir yapı olduğunu, bilinçli bir tasarım olduğunu iddia edemeyiz; evrenin tüm düzeni kendi iç bünyesinde bulunuyor olabilir. Hume, evrendeki oluşumların bilinçli bir şekilde yaratıldığını söyleyecek bir delilimiz olmadığı kanaatindedir.
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
Etiketler |
david, evren, hume, ve, yeterli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
David Hume | Kalemzede | Felsefe | 2 | 24 Ekim 2021 15:36 |
Demokritos Felsefesine Göre Evren/Evren Kavramının Önemi Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 13 Haziran 2021 18:36 |
Hume, David | Sır | Düşünürler | 0 | 02 Eylül 2011 19:34 |