23 Eylül 2011, 12:18 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Tarihsellik Gramsci, erken dönem Marks'ı gibi, tarihçiliğin kuvvetli bir taraftarıydı. Onun görüşüne göre, bütün anlam, insanın pratik etkinliği (praxis) ile bir parçası olduğu nesnel tarihi ve sosyal süreçler arası ilişkiden kaynaklanıyordu. Düşünceler toplumsal ve tarihi içerikleri dışında, işlev ve kökenlerinden ayrı anlaşılamazlar. Dünya ile ilgili bilgilerimizi düzenlediğimiz kavramlar temelde bizim şeylerle olan ilişkilerimizle şekillenmez, aksine bu kavramları kullananların toplumsal ilişkileriyle şekillenir. Sonuçta, insan doğası gibi değişmeyen bir şey yoktur, oysa tarihsel olarak değişiklik gösteren böyle bir düşünce vardır. Daha da öte, felsefe ve bilim insandan bağımsız bir gerçekliği yansıtmazlar, yalnızca aslında verili bir tarihi durumun gerçek gelişme eğilimini ifade ettikleri kadar doğru olurlar. Marksistlerin büyük çoğunluğu ortak olarak şuna inanırlar: doğru ne zaman ve nerede bilinirse bilinsin doğrudur ve bilimsel bilgi (Marksizm buna dahil) doğrunun güncel anlamda ilerlemesiyle tarihsel olarak çoğalır ve bu nedenle üst yapının aldatıcı alemine ait değildirler. Buna karşın Gramsci'ye göre, Marksizm toplumsal pragmatik anlamda doğrudur, yani proletaryanın sınıf bilincini seslendirmekle, kendi zamanlarının doğru sunu diğer kuramlardan çok daha iyi ifade etmiştir. Bu anti-bilimsel ve anti-pozitivist duruş, Benedetto Croce'nin etkisi nedeniyleydi. Bununla birlikte, Gramsci bir mutlak tarihçilik yandaşıydı; bu Hegelci ve Croce'nin idealist tınılı düşünce ve tarihi kadere metafizik sentez yapma eğiliminden ayrılıyordu. Gramsci doğrunun tarihi yorumunun, relativizmin bir biçimi olduğu suçlamalarını reddetmiştir. | |
|
Etiketler |
bir, dönem, erken, gibi, gramsci, görüş, kuvvetli, marksı, onun, taraftarıydı, tarihçiliğin, tarihsellik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |