Rasyonalistler ile empiristler arasında ben ve ben bilgisi konusundaki tartışmaların odağını ben'in entellektüel bir sezgi yoluyla mı yoksa empirik bir algı vasıtasıyla mı bilindiği sorunsalı oluşturmaktadır. Empiristler, benliğin pasif yönüne vurgu yapıp ben bilgisinin kesinlik ve eminlik açısından diğer nesnelerin bilgisinden farklı olmadığını iddia ederken, rasyonalistler benliğin özne yönüne vurgu yaparlar ve a priori bir sezgi ile elde edilen ben bilgisinin diğer bilgilere nazaran daha yüksek bir kesinlik taşıdığını öne sürerler. Hem rasyonalistlerin hem de empiristlerin görüşlerinde doğruluk payı vardır. Empirist ben bilgisini savunanlara destek olarak günlük tecrübelerimize ilişkin bir gerçeği gösterebiliriz. Herkes zaman zaman zihinsel yahut içsel halleri üzerinde düşünür; örneğin bir acı duyduğumda yahut başım ağrıdığında kendimi bir nesne olarak görürüm. Fakat kendimizi bir nesne olarak görmemizin psikolojik bir sakıncası da vardır. Kendimize ilişkin algımız, kendimizin içinde bulunduğu zihinsel hali değiştirebilme ve hatta onu bozabilme gücüne sahiptir. Bunun nedeni de içsel algıyı onun içeriğinden ayırmanın zorluğudur. Bu yüzden rasyonalistler içsel algının güvenilir bir ben bilgisi kaynağı olmadığım öne sürerler.