23 Eylül 2011, 01:29 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Narsizmin Dönüşümü Üzerine Salvador Dali'nin "Narkissos'un Dönüşümü" (Metamorphosis of Narcissus, 1937) adlı tablosunda Narkissos sudaki yansısına bakmakta, onun hemen yanında onunla aynı boyutta bir elin içinde bir koza bulunmakta ve onun içinden de bir nergis çiçeği çıkmaktadır. Tablo belki de, günümüzde narsisizme olan bakışın değiştiğini anlatmaktadır. Önceden narsisizm, sanki yargılanması, sakınılması gereken bir olgu olarak görülürken, günümüzde Kohut'un getirdiği kuramsal katkılarla, normal, insani bir olgu olarak kabul edilebilir hale gelmiştir. Bir anlamda narsisizm yok olmamış, bir çiçeğe dönüşerek insan ruhunun umudu olmuştur. Sadece nesne sevgisinin öncülleri olarak değil, bağımsız psikolojik durumlar olarak narsisizmin değişik biçimleri bulunmaktadır. Olgun bir kişiliğin bir çok özerk ve karmaşık başarıları ise narsisizmin dönüşümlerinden türemiştir. Bu yazıda, Kohut'un kuramsal çerçevesi doğrultusunda önce narsisizmin biçimlerini, ardından da dönüşümlerini ele almaya çalışacağım. "Büyüklenmeci Kendilik" ve "İdealleştirilmiş Ebeveyn İmagosu" Bilindiği gibi Freud (1914), libidonun yatırımlarına göre değişik biçimlerde adlandırılabileceğini öne sürmüş, benliğe yatırıldığında narsisistik libido, nesneye yatırıldığında ise nesne libidosu olarak nitelendirmişti. Oysa Kohut'a göre iki farklı libido, iki ayrı gelişim hattını izlemektedir. Ona göre nesne libidosu, nesne sevgisine doğru gelişen hatta yer alır ve psikonevrozların patogenezinde rol oynar. İkinci hatta ise narsisistik libidonun gelişimi vardır. Bu libido da birbirine paralel iki hatta gelişir; "büyüklenmeci kendilik" ve "idealleştirilmiş ebeveyn imagosu". Bütün bu gelişim çizgileri paralel ve birbirinden özerk olmakla birlikte, birbirlerini önemli ölçüde etkilerler. Yani zaman bakımından bir öncelik-sonralık ilişkisinde değildirler. Her birinin Oidipus öncesinde ve Oidipal dönemde aldığı görünümler değişmekle birlikte, kendi içinde bir süreklilik arz eder (Tura 1996). Narsisistik libidonun gelişim hattında yer alan ilk libidinal yönelim, narsisistik libidonun büyüklenmeci-teşhirci kendiliğe yatırılmasıdır. Annenin uygun aynalama yanıtlarıyla ve bu yanıtlardaki döneme uygun küçük yetersizlikler sayesinde olgunlaşan bu yapı erişkinde benin kabul ettiği ihtiras ve amaçların dürtü enerjisini sağlar; erişkin faaliyetlerden alınan keyfin ve kendilik saygısının önemli bir bölümünü oluşturur. Örneğin resim yapan küçük bir kız çocuğunu düşünelim. Yaptığı resmi annesine gösterdiği sırada, annesi onu takdir edip beğendiğini içtenlikle gösterebildiğinde, çocuğun yaratıcı etkinliği pekişecek, çocuk yaptığı işten keyif alabilecek ve kendisine olan saygısı artabilecektir. İkinci narsisistik yönelim olan idealleştirilmiş ebeveyn imagosu hattı, nihayetinde ulaşılan ideallerin yönlendiricisi olan idealleştirilmiş üstbenin, yani ben idealine yatırılan narsisistik libidonun gelişim hattıdır. Bu idealin ya da üstbenin olgunlaşması (idealleştirme) değerlerden alınan haz, eşduyum yeteneği, yaratıcılık ve mizah duygusuyla ayırt edilir. Çocuklar ebeveynlerinden sadece aynalayıcı yanıtlar beklemezler, idealleştirdikleri ebeveynleri ile ilişki içinde, onlardan güç alarak da kendilik saygılarını düzenlemeye yönelirler. Bir erkek çocuğu tümüyle güçlü, her şeyi bilen bir baba düşlemleyebilir, babası onun tasarladığı bir şekilde davranabildiğinde, kendisini de tıpkı babası gibi güçlü ve yetenekli olarak tasarlayabilecektir. Ancak ebeveynin gösterdikleri rolün, çocuğun içinde bulunduğu dönemle uyumlu olması önemlidir. Yani çocuk büyüyüp geliştikçe, ebeveynler derece derece yukarıda iletilen işlevlerden çocuğu yoksun bırakabilmelidirler. Çünkü, çocuğun ruhsal yapısı, ancak bu koşullarda gelişip olgunlaşabilmekte, çocuk daha önce anne-babasının yerine getirdiği işlevleri kendi yapısına katabilmektedir. Bu noktada, ebeveynlerin çocuğun içinde bulunduğu dönemle uygun olmayan bir biçimde ve kronik olarak beklenilen rolü gösterememesiyle ilgili olarak da iki örnek vermek uygun olabilir: 1) Küçük bir kız okuldan gelir ve annesine başarılarından söz etmek ister. Anne, kızını gururla dinlemek yerine kendi başarılarından söz etmeye başlar ve kızını gölgede bırakır. 2) Bir erkek çocuk babasını idealleştirmek ister, yaşamı hakkında konuşmak istemekte, girdiği ve kazandığı kavgalarla ilgilenmektedir. Baba, oğlunun ihtiyacıyla uyumlu bir şekilde davranmak yerine bu istek karşısında utanç duyar. Yorulmuş ve utanmış hissederek evden ayrılır. O an için zayıflamış olan kendiliğini canlandırmak için bir bara giderek arkadaşlarıyla içmeyi ve sohbet etmeyi tercih eder. Yeniden idealler ile ihtiraslar arasındaki ilişkiye dönelim ve aralarındaki farklılıkları gözden geçirelim. İdeallerimiz içsel liderlerimizdir; onları sever, onlara ulaşmayı arzularız. İdeallerin dönüşüme uğramış narsisistik libidoyu soğurabilme (absorbing) özelliği vardır, böylece narsisistik gerilimi ve zedelenebilirliği azaltabilirler. İdeallere ulaşılamadığında ben genellikle narsisistik olarak yaralanmış hissetmez, daha ziyade özleme benzer bir duygu eşlik eder(hisseder). İhtiraslar ise çocuksu büyüklenmeci fantezilerden köken alırlar. İhtiraslarımız tarafından yönlendiriliriz, fakat onları sevmeyiz. Eğer onları fark etmezsek, narsisistik-teşhirci gerilimler boşalmadan kalırlar ve kapatılırlar, bu durumda ise ben hayal kırıklığı ile birlikte utanç hissi(hisseder) deneyimler. Narsisistik-teşhirci talepler büyüklenmeci kendiliğin belirgin dürtü görünümleri olarak kabul edilebilir, büyüklenmeci fantezi ise onun ideasyonel (fikirsel) içeriğini oluşturur. Bunun sağlıklı ya da patolojik olması, dürtüsel yatırımın çekilmesine ve benin gerçekçi hedefleriyle bütünleşip bütünleşmemesine bağlıdır (Kohut 1966). Böylece bir yanda çocuksu idealizasyonun olgunlaşmasından oluşan ideallerden; diğer yanda çocuksu büyüklenmeciliğin olgunlaşmasından oluşan ihtiraslardan ibaret olan iki kutuplu bir kendilik kavramıyla karşılaşmış oluyoruz. İşte Kohut'un kuramında kendilik, bu iki kutbun gerilimli ilişkisinde düşünülmektedir. Kohut daha sonra (1984) bu iki kutbu "yetenek ve beceriler" ile birleştirmeye yönelecektir. Analiz sırasında arkaik narsisistik konumların etkinleşmesi ve narsisistik aktarımlar üzerinde derinlemesine çalışılmasıyla özgül ve özgül olmayan değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Kohut'a'göre (1971) özgül olmayan değişiklik hastanın nesne sevme yetisindeki artış ve genişleme iken, özgül değişiklikler ise çocuksu narsisizmin dönüşüme uğramasıyla ilişkili olarak yaratıcılık, eşduyum, mizah ve bilgeliğin gelişmesidir. Narsisizmin Dönüşümleri | |
|
Etiketler |
dönüşümü, narsizmin, Üzerine |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Z Dönüşümü | Elif | Matematik | 0 | 15 Aralık 2015 21:59 |
Text -> Ascii Dönüşümü | Feragat | mIRC Parça Kodlar | 0 | 02 Kasım 2014 14:57 |
Enerji Dönüşümü | PySSyCaT | Çevre Terimleri Sözlüğü | 0 | 27 Eylül 2014 02:13 |
Laplace Dönüşümü | Elysian | Matematik | 0 | 23 Ocak 2014 16:49 |
C++ tür dönüşümü işleçleri | teXas | C ve C++ | 0 | 18 Aralık 2010 21:34 |