23 Eylül 2011, 01:27 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bilinip-Tanınma Olarak Köle ve Efendi Diyalektiği Kojève köle ve efendi arasındaki ilişkiyi insansal ve hayvansal istekler arasındaki özce farklı olan değer anlayışı temelinde açıklamaktadır. Ona göre hayvan için en yüksek değer hayvansal hayatıdır. Hayvanın bütün istekleri hayatını korumaya ilişkin isteğine bağlıdır. İnsan isteğin bu korunma isteğine üstün gelmesi gerekir. Yani insan insansal varlığını ancak insansal isteğine bağlı olarak hayvansal hayatını tehlikeye atarsa ortaya koyabilir. Kojève düşüncelerini şöyle dile getirmektedir: "İnsan insansal isteğini yani bir başka isteğe yönelen isteğini doyuma ulaştırmak için hayatını tehlikeye atarak insansal olduğunu ortaya koyar". O bir isteği istememenin kendini bu isteğin istediği değerin yerine koymayı istemek olduğunu düşünmektedir. Çünkü bu yerine koyma söz konusu değilse isteğin kendisi değil değer ya da istenen nesne istenmiş olacaktır. Demek ki bir başkasının isteğini istemek aslında insanın kendi değerinin ya da temsil ettiği değerinin bir başkası tarafından istenen değer olmasını istemektedir. İnsan değerini başkasının kendi değeri gibi "bilip-tanıması"nı kendisini özerk bir değer olarak "bilip-tanıması"nı istemektedir. Kojève insansal isteğin "bilinip-tanınma" isteğine bağlı olduğunu düşünmektedir. Hayatı tehlikeye atma bilinip-tanınma isteğine bağlı olan bir tehlikeye atmadır. İnsan prestij için ölümüne bir mücadeleye girişebilme olanağını kullanır. İnsan bu mücadele sayesinde vardır. İnsansal varlık bir başka isteğe yönelik isteğe bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla insansal varlık da ancak bu isteklerden ikisi karşı karşıya gelince kendini ortaya çıkarabilmektedir. Böylece istek duyan iki varlıktan her biri kendi doyumunun peşinden sonuna kadar gitmeye hazırdır. "Öteki" tarafından bilip-tanımasını?? sağlamak insanın kendini ötekine en yüksek değer olarak kabul ettirmek için hayatını tehlikeye atmaya ve dolayısıyla ötekinin de hayatını tehlikeye sokmaya hazırdır. İki insanın karşı karşıya gelmesi ölümüne bir mücadeleyi beraberinde getirir. Kojève insanın kendini açığa vurabilmesi için özce farklı iki insansal davranışın olması gerektiğini vurgular ve iki insanın birbirleriyle katıksız bir prestij mücadelesine giriştiğini düşünür. Mücadelede iki hasmın ya da hasımlardan birinin ölmesi "bilinip-tanınmayı" olanaksız hale getirir. Çünkü insansal isteğin olmasının koşulu olan isteğin yöneleceği varlık ortadan kalmış olmaktadır. Mücadeleden sonra ayakta kalan ölmüş olan tarafından bilinip-tanınamayacağı için insanlığı içinde kendini gerçekleştirememektedir. İnsansal gerçekliğin bilinip-tanınmış gerçeklik olarak kendini ortaya çıkarabilmesi için iki hasmın da mücadeleden sonra hayatta kalması gereklidir. Verilen bu mücadelede hasımlardan biri hayatını tehlikeye atmaktan vazgeçtiği için kendi isteğini bir kenara bırakacak ve ötekinin isteğini doyuma ulaştırmak durumunda kalacaktır: "Ötekini (hasmını) onun tarafından bilinip-tanınmaksızın bilip-tanımak onu efendi olarak bilip-tanımak ve kendini efendinin kölesi olarak bilip-tanımak ve tanıtmak zorundadır. Kojève'e göre efendinin ve kölenin ortaya çıkışıyla sonuçlanan bu ilk mücadele efendi ile köle arasındaki karşıtlığın ortadan kalktığı kölesi olmayan efendinin efendi olmaktan çıkacağı efendi olmadığı için de kölenin kölelikten kurtulacağı zamana kadar gitmekte ve tarih sona ermektedir. Ona göre iki insan ilk olarak karşı karşıya geldiklerinde birisi ötekini özerk bir değer temsil eden ve kendinin bilincinde olan bir varlık olarak değil yok edilmesi gereken tehlikeli bir düşman olarak görmektedir. Bu iki kişiden her biri hiç kuşkusuz kendisinin varlığından öznel olarak emin ama ötekinin böyle bir varlığı olduğundan emin olmadığından kendisine ilişkin öznel kesinliği bir hakikate sahip değildir. Öznel kesinlik olarak kendisini bilip-tanıyan insanın bu gerçekliğinin Başkası tarafından bilinip-tanınma isteği öznelerarası (intersubjektif) alanı oluşturmaktadır. Kojève bir başka insanla karşılaşan insanın kendisine mutlak bir değer ve gerçeklik atfettiğini düşünür. Ancak bu yalnızca bir bilme olmadığından öznel bir gerçekliktir. Kişi kendisine hayali bir değer atfedebilir fikri yanlış olabilir. Bu fikrin hakikat olması için kendisinden başka gerçeklikler içinde olan düşünceye ihtiyaç vardır. İnsanın tam anlamıyla insan olabilmesi için kendi hakkında benimsediği fikri başkalarına da kabul ettirmesi kendini başkaları tarafından bilinip-tanınmayı sağlaması gerekmektedir. H.HALUK ERDEM Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalı | |
|
Etiketler |
biliniptanınma, diyalektiği, efendi, köle, olarak, ve |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
BDSM rehberi | Güven ve köle - efendi arasında protokol | PySSyCaT | Cinsel Sağlık | 7 | 03 Eylül 2023 15:56 |
Büyük Çamlıca Camii si İmam ı İshak Danış Hoca efendi;Mahmut Efendi Hazretlerinin anlatıyor | Jkl | Lafazan FM Paylaşımları | 0 | 24 Haziran 2022 20:43 |
Mükemmel Bir Köle, Zalim Bir Efendi: Zihin! | Ein | Merak Ettikleriniz | 0 | 13 Şubat 2012 11:44 |
Bilinip - Tanınma | Kalemzede | Felsefe | 0 | 23 Eylül 2011 01:26 |