20 Eylül 2011, 01:30 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Kötülük Yapmamak Mecburî, İyilik Yapmak Seçmeli Bir arada yaşamanın gerginliğini yumuşatacak şahsî sığınaklar toplumun değişmesiyle paralel olarak gözden geçirilmeli. Fakat bu gözden geçirme/mesafe alma çabası için gereken güç nereden bulunacak? Başkasının hiçbir şekilde suçlanamayacağı ilke olarak kabul edilse ve suçlamanın yöneltilebileceği daha soyut (dolayısıyla daha ulaşılmaz) failler bulunsa dahi mesele suçlu arama değil bağışlanmadır. Bağışlanmanın hiçbir işareti görülemeyeceğine göre imtina bu bilinmezliğin tarafımızdan telafi edilmesi yönünde bir çabadır. Başkalığıyla büyüleyen telaşsız mevcudiyeti seyredalmak bu koşullarda firarsız mümkün değildir. Suçu sabit olmayan firarî "istikbaline baktıkça mücrim gibi titrer" ama mazisindeki hayaller yüzünden hiçbir mercie teslim olamaz. Suçlu insan değil insanlık durumudur. Mesele kimin suçlu olduğu değil kendisi suçlu olmamaktır. Bir zamanlar saptanan suçlulara karşı olmamanın da suçlularla bir olmak anlamına geldiğini düşünüyordum. Tam da bu yargı mercii olma iddiasıyla yapılan adaletsizlikleri talileştiren acı bir yenilgi sonrasında müstafiliğe sığınır bir hale geldim. Fakat hayat istifa kaldırmıyor; başkası boğulurken nefes almak dahi bunun aksini dayatıyor. O zaman içimizde sızlayan suçluluk duygusunu kendimiz de cellatlaşmadan dindirmenin yolu nerede? Cem Sadıkoğlu'nun ilkesi tüm insanlık tarafından benimsense suçluluk ve masumiyet gibi kavramlar geçersizleşirdi. Sevginin sempati biçimini aldığı ama karşıtının düşmesiyle hükümsüzleşen nefretin de yokolduğu bir dünya çıkardı ortaya. Heyecansız bir dünya olacağını söyleyenlere tek sözüm: "Çocukluk büyüsünün yitirilmediği bahçeye girmek seçmeli; fakat sizin kendi bahçenizde beslediğiniz köpekler de başkasının bahçesine girip çiçeklerin üzerine işemesin ve misafirleri ısırmasın lütfen!" Dağa küsmüş tavşandan bile daha az özgür olan çocukluk-bahçesi-sempatizanı er ya da geç mündemiç bir denize karışma hasretini hesap-sahibi-haklılar'ın çıkardığı fırtınalarda boğulmadan giderebilecek midir? Öznenin çırpınmasıyla mı cezalandırılacaktır? Yoksa ona garkolanın teslimiyeti mi ihsan edilecektir? Haldun Bayrı İki Şahit ve Diğerleri s. 29-31 | |
|
Etiketler |
iyilik, kötülük, mecburi, secmeli, yapmak, yapmamak |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İyilik ve Kötülük | Amelia | Kişisel Gelişim | 0 | 08 Mart 2014 22:02 |
İyilik Yapmak Çok Kolay! | Amelia | Kişisel Gelişim | 0 | 14 Şubat 2014 00:30 |
İyilik mi ? Kötülük mü ? | muptelasiyim | IF Ekstra | 0 | 20 Haziran 2012 14:37 |
İyilik Yapmak Yetmez | Liaaa | Kişisel Gelişim | 0 | 26 Nisan 2012 00:37 |
Anne Babaya İyilik Yapmak | Liaaa | İslamiyet | 0 | 23 Nisan 2012 03:40 |