Öyleyse devlet her zaman bir şiddet düzeninin kabulü müdür?
Devlet'te bir yandan şiddet vardır ama adalet şiddeti gerektirebilir. Olanaklı olduğu ölçüde şiddetten kaçınmak gerekmez demek değildir bu; Devletler arasındaki şiddetin yerini alabilecek her şey tartışıp görüşmeye söze bırakılabilecek her şey kesinlikle temeldir; ama meşru olmayan hiçbir şiddet yoktur denemez. Tıpkı peygamber sözü gibi bir söz Devlet'e aykırı mı düşüyor? Peygamber daima kralın önünde konuştuğu için sözü de uç noktada atak gözüpek bir sözdür; peygamber yasanın dışında değildir yeraltı bir örgütlenme hazırlığı içinde bulunmaz. Şaşırtıcı bir şey Kutsal Kitap'ta kral bu doğrudan karşıtlığı kabul eder tuhaf bir kraldır! İşaya ve Yeremya şiddete maruz kalırlar. Hep krallara dalkavukluk eden sahte peygamberlerin varolduğunu da unutmayalım. Yalnız gerçek peygamber yaltaklanmadan krala ve halka yönelir ve onlara ahlakı hatırlatır. Devletin geçersizliğini açığa vurma kesinlikle bulunmaz Eski Ahit'te. Devletin bütünüyle ve basitçe dünya siyasetinde eritilmesine karşı çıkış var... Samuel'i şaşkınlığa uğratan kendisinden İsrail için bir kral istenmesidir bu bütün uluslar gibi bir krala sahip olmayı istemektir! Tesniye kitabında krallık iktidarının bir öğretisi vardır Devlet'in Yasa'ya uygun olduğu öngörülür. Ahlaki Devlet fikri Kutsal Kitap kökenlidir.