29 Mart 2009, 17:38 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Varoluşçu Psikiyatri Varoluşçu Psikiyatri Kaynak: Psikanaliz ve Sonrası Engin Gençtan Varoluşçu (existential) psikiyatri insanın, kendisini yaşamakta olduğu zaman içinde var edebileceği ve değiştirebileceği ilkesinden kaynaklanır. Bu ekole göre, yaşamın belirleyicileri insanın geçmişi ve içsel dürtüleriyle sınırlanamaz. Tedavi ilişkisi de diğer ekollerde tanımlanan kalıplardan bağımsız bir biçimde yaşanır. Kişi tanımlanması gereken bir nesne değil, bir varoluştur. Anksiyete bir hastalık değil, yaşamın sorumluluklarından kaçışın bir anlatımıdır. Çözüm insanın biyolojik yapısında ya da geçmişinde değil, yaşam yollarını özgürce seçebilmede aranmalıdır. Varoluşçu psikanaliz, varoluş felsefesinin insan doğası üzerinde ki varsayımları ile fenomenolojik inceleme yöntemini birleştirerek, insan sorunlarını anlayabilmek ve tedavi edebilmek amacıyla Avrupa’da geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Son elli yılda önem kazanmasının başlıca nedeni, özellikle yirminci yüzyıl insanının kendine özgü çelişkilerine eğilmiş olması ve psikiyatrinin bilimsel kuramları ile insanlığın temel sorunları arasında var olduğu öteden ben bilinen önemli bazı boşlukları giderebilecek bir yaklaşım olarak nitelendirilmesidir. Avrupa yirminci yüzyılın ilk yarısının büyük bir bölümünü savaş, bunalım ve karışıklıklar içerisinde geçirmiş, Birinci Dünya Savaşı’nı ekonomik bir kargaşa, İkinci Dünya Savaşı’nı ise soğuk savaş izlemiştir. Bu zorlamalara eşlik eden endüstriyel ve bilimsel gelişmeler, giderek artan kentleşme ve yeni oluşan ekonomik, toplumsal ve politik akımların bireylerden çok toplum çıkarlarına önem tanımaya başlaması, insana bakış açısını da değiştirmiştir. Bu gelişmeler eski değer yargılarının ve inançların yeniden gözden geçirilmesini gerekli kılmış, “yaşamın anlamı” üzerine yeni sorular ortaya atılmasına neden olmuştur. Evrenin ölçülemez boyutlarını kanıtlayan yeni buluşlar karşısında her bir insana düşen zaman ve yer payının önemsizliğinin bireyin değerini neredeyse bir “hiç”e indirgemesi , insanlık tarihinde daha önce yaşanmamış nitelikte bazı kaygıların belirmesine yol açmıştır. Bir başka deyişle, insan doğanın egemenliğinden kurtulmak için teknolojiyi geliştirmiş, ancak bu kez kendi yarattığı uygarlığın tutsağı durumuna gelmiştir. Bu tutsaklık onun insan olarak dünya içindeki yerini ve kimliğinin değerini yitirmesine yol açmıştır. Bu değişmeler sonucu dünyanın farklı yerlerindeki psikoterapistler, yardım için kendilerine başvuran kişilerin, Freud’un günlerinde sıklıkla rastlanan histeri vb. durumlar yerine yalnızlık, yabancılaşma, diğer insanlardan soyutlanma duygularından ve yakın ilişkiler kuramamak tan yakındıklarını gözlemlemeye başladılar. Bu insanlar yaşamlarını boş ve anlamsız buluyorlardı. Bu terapistler, o güne kadar Batı düşüncesine egemen olan psikiyatrik kuramların bu tür yakınmaları anlamada yetersiz kaldığını fark etmeye başladılar. Onlara göre klasik psikanaliz ve davranışçı ekolde somutlanan bu kuramlar, insanı doğadaki herhangi bir obje gibi inceleme ve açıklama eğilimindeydiler. Oysa bu tür yaklaşımlar, insanın en temel karakteristiği olan kendi varoluşunu algılayabilme ve kendi seçtiği amaçlara yine kendi seçtiği yollardan ulaşma isteklerine yer vermiyordu. Bu boşluğu giderme yollarını arama çabası, bazı terapistleri insan doğasını anlayabilme konusunda varoluş felsefesine ve yetersiz buldukları doğabilim yöntemleri yerine fenomenolojiye yöneltti (Ford ve Urban, 1967). Alıntı. | |
|
Etiketler |
psikiyatri, varoluscu, varoluşçu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Varoluşçu Etik | PySSyCaT | Felsefe | 0 | 11 Kasım 2014 18:09 |
Varoluşçu Korku | Kalemzede | Felsefe | 0 | 10 Temmuz 2012 01:34 |
Kur`an ve Psikiyatri | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 11 Temmuz 2011 16:54 |
Psikiyatri İktidarı | YapraK | Felsefe | 2 | 29 Mart 2009 06:30 |
'Psikiyatri okuyacağım' | Cemalizim | Haber Arşivi | 0 | 22 Ağustos 2008 00:18 |