24 Mart 2009, 00:24 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ruhsal Zeka RUHSAL ZEKA İstemek ve Ruhsal Zeka İnanma Gücü : İstediğinizden emin misiniz? Gerekçe Gücü : Niçin istiyorsunuz? Duygu Gücü : Derin duygularla istiyor musunuz? Israr Gücü : Sonuna kadar isteyecek misiniz? Kanaat Gücü : Çabalarınız sonuçsuz kalsa da hala isteyecek misiniz? Ruhsal İletişim Gücü : Evren ve içindekilerle uyum içerisinde isteyebiliyor musunuz? İlahi İrade Gücü : İsterken evrenin Yaratıcısının kanunlarının ve iradesinin farkında mısınız? “Gerekçeler yüzünden, iyiliklerden kötülükler, kötülüklerden iyilikler çıkacak; gerekçelerin derinliği, küçük bir işten dağlar kadar büyük sonuçlar çıkaracaktır.” İstemek ve Israr Gücü Israr sayesinde, bir damla su bir taştan güçlü olabilir. Bir kartopunun çığa dönüşmesini, suyun okyanus haline gelmesini sağlayan sadece ısrardır. İstemek ve Kanaat Gücü Başarmak çok ilerlemek değil az da olsa sürekli ilerlemektir. Dünya, hırs gösterenlerin sırtında, kanaat gösterenlerin ayaklarının altındadır. Dünyayı ruhunun sırtında taşıyan, dünyanın üzerinde yürüyenden güçlü olamaz. İstemek ve İlahi İrade Gücü Evren, kendi başlarına rastgele hareket eden zerrelerden değil, hakim bir sultanın kanun ve iradesine göre çalışan askerlerden oluşur. İnsan, evreni kuşatan ilahi iradeyi tanır da hareketlerini O’nun hikmetleriyle uyumlu yönlendirilirse, ardındaki yenilmez orduya dayanarak, evrene tek başına meydan okuyacaktır. Ruhsal Zekanın Faydaları - Başarıyı diğerlerine rağmen ve diğerlerine karşı olmaktan çıkarır, diğerleri için ve diğerleri sayesinde başarıya dönüştürür. - Sizi yaratıcınızla ve onun tüm yarattıklarıyla dost yapar; sevgi ufkunuzu evrenin en ücra köşesine kadar taşır, her şey tarafından sevilmenizi sağlar. Ruhsal Zekanın Doğuşu Gözlemlerimize göre, insan, başına gelecek bir trafik kazasını önleyebilir; gecenin karanlığında hırsızın kapısının önünden geçmesine gizli yöntemlerle engel olabilir. Daha doğrusu engel olunmasını sağlayabilirdi. Nazara uğrayan bir çocuğun erken son bulan hayatını düşünün. Ortak Noktalar Ayrıca dindarlığın güçlü ruhsal zeka demek olmadığını, dindarlar arasında ruhsal zekaları zayıf insanlar olabileceği gibi inançsız insanlar arasında da ruhsal zekaları yüksek kişiler bulunabileceğini belirliyoruz. Farklı Noktalar Oysa biz, içgüdü veya tesadüf gibi kavramları kabullenmiyoruz; bunları, yaratıcının ruhsal birikimlerimize doğuştan yüklediği anlamlar veya ruhsal süreçler aracılığıyla hayatımıza yaptığı “sıra dışı” müdahaleler olarak görüyoruz. “Başarmadan önce inanın, yapmadan önce niçin yapacağınızı belirleyin, kazanmadan önce kazanacaklarınızdan razı olun”. Bize göre, insan dünyada çok mutlu olabilir; ama cennetteymiş gibi kalıcı bir tatmine asla ulaşamayız. İNANMA GÜCÜ Neden İnanma Gücü Ruhsal zekanın en önemli aracı imandır. Başarabileceğinize ne kadar inanıyorsanız başarma ihtimaliniz o kadar fazladır; “İnanç, üç farklı düzeyde olabilir: Bilgi düzeyi, şahit olma düzeyi, içselleştirme düzeyi.” Ruhsal Kalıplar Kişisel öz, beşeri kalıplar, sosyal kalıplar, bireysel kalıplar. “İman, inancın en güçlendirilmiş düzeyidir.” “İman, yaratıcının sınırsızlığına ayna olmak için insanın başvurabileceği tek kaynaktır.” İçinizdeki veya dışınızdaki iş ne kadar zor olursa olsun, onu yapabileceğinize emin olmuşsanız yapabilirsiniz. Bilgiden Eminliğe Bilgi ve düşünce, imanın ilimle bilinme düzeyini kanaat ve inanç şahit olma düzeyeni; iman ve yüksek eminlik, içselleştirme düzeyini ifade eder. Sınırsızlık Aynası Yaratıcının zekanızı daraltacağını sanıyorsanız, zekanız daraltılır. Yani kendi hakkınızda yaptığınız değerlendirme hakkınızda bir duaya dönüşür. “Ben üzüntülüyüm” demekten “Üzüntülü olmak istiyorum” duası çıkıyor. Yapabileceğinizden ne kadar emin olursanız yaratıcının gücü o kadar desteğinizde olacaktır. Bizim gücümüze değil, bizimle olan güce dayanacağız. Önce Emin Ol Hayatımızda büyük izler bırakan, büyük eserler üreten herkesin, keskin ve duygulu çok büyük duaları vardır. Arzularken, arzularınızın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda şüpheli veya kayıtsız bir durumda mısınız? Bazı dualar ve arzular müthiştir. Kilo kontrol hapları yüzünden annesinin ölümünden etkilenen ve sağlıklı bir diyet sistemi geliştirmeye kendisini adayan Mark Hudges’in duası çocuğunun tedavisi için çok büyük para kazanmak zorunda kalan mühendis Jim Jornan’ın duası kendini aşağılayanları utandırmaya adayan üniversiteli Einstein’in duası Eğer bir gün sizde unutulmaz bir eser üretirseniz, bunu kesin bir inançla yaptığınız duanıza borçlu olacaksınız. “Bunu yapamayacaksınız” diyen mantığı susturun, “Bunu başaracaksınız” diyen inancın sesini haykırışa dönüştürün. Hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir. Yenileceğinden korkan daima yenilir.(Yıldırım Bayazit) Başarabileceğinize ne kadar az inanıyorsanız o kadar çok çalışmak zorundasınız. Daha Az Bilinç Bir yetenekteki eminlik düzeyi ne kadar güçlenmişse, onun gerektirdiği uyanık bilinç o kadar azalacaktır. Dış Engellere Karşı Görünüşe göre işi yapan sadece sizsiniz; ama öyle şeyler yapılır ki tesadüf olduğunu sandığınız o şeyler, kaderin sahibi tarafından ya size ilham edilmiş yada melekleri aracılığıyla bildirilmiş olur. İnanç büyük direnç gösteren tabiat olaylarına bile meydan okuyabiliyorsa, basit engellere neden meydan okumasın? “Kazanamayacağınıza inandığınız” sınav için neden boşuna emek harcıyorsunuz? Dahi de olsanız, inanmadığınız sınav size kazandırılmayacaktır. Fakirliğe mahkum olduğunuza eminseniz, neden boşuna çalışıyorsunuz? Fakirliği dinle içselleştiren Hinduların, fakirliğe mahkumiyetlerinin ardındaki nedenleri görebilmelisiniz. Gizli Destek Eğer tereddüt ederseniz, başaracağınıza dair inancınızı sarsarsınız. Hayatın akışına teslim olmazsanız, sezgiler veya ilhamlar size böylesine inanılmaz ölçülerde destek veremez. Rastgele yaptığınız işler bile, inancınızın şiddetine göre, amaçlarınıza paralel şekillendirilecektir. İnsanların bize ne kadar inanacaklarını belirleyen, kendimize ne kadar inandığımızdır. Çevresel Destek Siz söyleyin. Ben kapınızı çalsam, yapacağınız yatırımın bir yıl içinde on kat değer kazanacağına sizi kesin olarak inandırsam, tüm varlığınıza; hatta borçlanarak bana ortak olmak istemez misiniz? En büyük etkileme inanmaktır. İnandırmanın en büyük adımı inanmaktır. Ruhsal enerji potansiyeli, inanabilme genişliği kadardır; ama bu potansiyelin açığa çıkan miktarı, sadece inandığı kadardır. İMAN DEĞİŞTİRİR Ruhsal Enerji “Nereye gittiğini bilen kişiye yol vermek için, dünya bir yana çekilir.” Enerjilerini tüketerek çökenler, ümitlerini yitirenlerdir, karamsarlığa kapılanlardır. İnsanı yıldıranın, taşıdığı maddi yükün ve maddi işlerin ağırlığı olduğunu sanmayın. Savunma Sistemleri Ruhsallığımızın da bir savunma sistemi vardır. Ruhsal olarak ayakta ve diri olmak istiyorsak, dışarıdan gelen ruhsal saldırıları mağlup edecek bir güç düzeyine sahip olmamız gerekir. Saldırılar, hakkınızdaki nefretler, öfkeler, telepatiyle gelen kötü mesajlar, nazar veya büyü gibi ruhsal etkilerdir. Kendi karamsarlığınız, öfkeniz, intikam duygunuz, kıskançlığınız, lanetiniz, bedduanız, bunun karşısında destekleriniz de vardır. Size yönelen sevgiler, dualar, dostluklar ve sizin ürettiğiniz ümitler, sevgiler, yardımlar, ruhsallığınızı güçlendirecektir. Siz, bu çatışma alanı içerisinde yaşıyorsunuz. Ruhsal savunma sisteminiz çöktüğünde, bedeninizi oluşturan sistemi kontrol eden, fiziksel savunma sisteminizde çöker veya paralel olarak zayıflar. Ruhsal hastalıklar beraberinde fiziksel hastalıkları da taşır. Gerçek güçsüzlük ruhsaldır ve güçsüz insan başarılı olamaz. Eğer güçsüz düşüren duygu ve tutumları üreten eminlik durumları geliştirmezseniz, azalan ruhsal enerjiniz, belli bir eşiğin altında kontrolünüzü kaybetmenize sebep olur. Fizik Vücut Şu hikayeyi hafife almayın; kambur bir kral kamburluğundan çok eseflenmiş, bu sorununu yok etmeyi yıllar boyunca hayal etmiştir. Sonunda kambur olmayan bir heykelini yaptırıp sarayın kapısına diktirmiş. Her sabah erkenden o heykelin karşısına geçip, kendisini dimdik hayal etmiş, yıllar sonra kamburluğu yok olmuştur. Bu gerçeği fark ettiğim 1994 yılında, “Pencere” köşemde yayınlanan bir deneme “Nasıl Güzel Olunur?” başlığını taşımıştır. Fiziğiniz kendiliğinden değişmiyor; onu değiştiren, ruhunuzdaki değişimdir. Çirkin olduğuna inanarak üzülenin, yaratıcısına gösterdiği nankörlüğün karşısında çirkinliği artırılıyor; güzel olduğuna inanarak sevinenin, gizli şükrü karşısında güzelliği artırılıyor. Gerçek mutlu yüz, sadece dalgın zamanında tebessüm edilen yüzdür. Her fizik bir inancın ürünüdür. Değişen inançlar, fizikleri de değiştirecektir; çünkü, insan fiziği, o insan ruhunda neler olup bittiğini anlatacak şekilde yaratılmıştır. Bir insan ruhunda olup bitenleri değiştirdi mi fiziğinde olup bitenlerde değişmek zorunda kalacaktır. Hayallerinize saldıranlar, aslında kaderinizle savaşıyorlar. Tereddüt Yıkıcıdır Dale Carnegie’nin anlattığı bir hikayede, yıllarca iplerde dans eden bir ip cambazını aklına bir gün, “ipten düşüp öleceği” gelmiş, bu endişeyle yaşarken çok geçmeden düşüp ölmüştür. Kemal Sunal, uçakla ilişkilendirdiği ölüm korkusunu yıllarca ruhunda canlı tutmuş; bu yüzden uçağa bindiği gün, hayata veda ettiği gün olmuştur. Şüphe ne kadar fazlaysa, iman gücü o kadar azdır. Olumsuz Genelleme Bugün yapamayacağını düşünen, yarın yapamamasına destek oluyor. Bugün başaramayacağına inanan, yarınki başarısıyla savaşıyor. Bilimsel Deneyler İnsan yayınları tarafından yayınlanan, “Yeni Bir Psikoloji” isimli, Doğu ve Batı psikolojilerinin bir sentezi girişimi olan bir kitaptan alınmıştır. Kimyasal İlaçlar İşin başında olduğunuzdan veya fakirlere yardımı terk ettiğinizden dükkanınıza az müşteri gelir ve “müşteri gelmiyor” dersiniz, dedikçe inanırsınız. İnancınız yüzünden gelen müşteriler kapınıza uğramadan geri döndürülürler. Küçük bir hastalığa yakalanırsanız, belki de ilgi toplamak veya gerekçe niyetine kullanmak için “hastayım” dersiniz. Siz söyledikçe yalan da söyleseniz hastalığa inancınız gelişir, gerçekten de hasta olursunuz. Neye inandığınız bu kadar önemlidir. İnanç maddeye meydan okur. İMANI NASIL GELİŞTİRECEKSİNİZ? Engel Kaldırma Engelleyici dış mesajlar: Aynı çerçevede kendinizin de kendinizin de başarısız olacağını sanırsınız. Örneğin “Torpili olmadığı için kaybetti; benim de torpilim yok ben de kaybedeceğim.” Engelleyici iç mesajlar: “İki defa bu sınava girdim ve kaybettim, demek ki hiç kazanamayacağım. Ben kaybetmeye mahkumum.” Somut geçmişinize ilişkin sınırlar ve onlar hakkında kabullendikleriniz, geleceğiniz için büyük bir çelik kafese dönüşebilir. Dış Mesajlar “Yapamazsın, başarılamaz.” Derler: çünkü onlar pek çok başarısızlık yaşadılar. Kendi sınırlarını biliyorlar ve herkesi o sınırlar içine hapsetmek istiyorlar. Liderler, iç referansları kuvvetli olanlar arasından çıkmıştır. Kötü tecrübelerinden ders alalım; ama onları kopyalamayalım. Çocuklukta kendimizi anne babamızın yorumlarına göre anlamlandırarak dış referansın altında ezildik. “Bu yorumlardan bazıları, hakkımızdaki bir gerçeğin ifadesi olabilir. Eğer öyleyse, onlara teslim olmamalı, bu tür özelliklerimiz varsa, değiştirmeye odaklanmalıyız. Hayatımızdaki yorumlara kayıtsız kaldığımızda, zaman içerisinde bizi gerçekten söyledikleri gibi yapacaklardır. Dış Olaylar Birisi kaybetmişse, bir yerlerde hata yapmış olmalıdır. Bize düşen, başkalarından ders alıp hatalarından kurtulmaktır, kaybedişine bakarak vazgeçmek değil. Başaracağına inanmak, belki kesin başarıyı getirmeye yetmeyebilir; ama başaramayacağına inanmak, kesin başarısızlığı getiri. Gerçek olan, evrensel olandır. Bir işi başarabilen en az bir kişi varsa, o işi başaramamak evrensel bir gerçek olamaz. İç Mesajlar Elde edeceğiniz ilk fayda “sınırlarınız sürekli aşmanız” olacaktır. Hedefe ulaşmanın bir yolu kapanmışsa, açılabilecek başka bir yol vardır. Kişisel Olaylar Pek çok insanın yaşadığı depresyon patlamasını altında, su damlası kadar ince, basit ve hafif problemler vardır; ama o problemlerin binlerce kez zihinlerinden geçmesine izin verirler. Altında inledikleri acının gerçek dünyada var olmadığının, sadece kendi zihinlerinde üretildiğinin farkında değiller. Dertlerini anlattıklarında, ne kadar küçük problemlerin onları tank gibi ezdiğine şaşarsınız. Oysa gülüp geçilecek kadar basit olduğunu gördüğünüz o problemleri, aynı süreklilikle sizde yaşasaydınız, aynı pot kırma sizin dünyanızı da kuşatacaktır. Yıllardır yaptıklarımıza razı olursak, yıllarca neler yapacağımızı belirleriz. Hayal Üretme Zihninizde yeterince uzun süre tuttuğunuz hayal, zamanla derin bilincinize iner ve onu gerçek sanırsınız. Gerçek sandığınız şey ise gerçekten, de gerçekleşir. Zihninizde dolaşan her şey, kendinize yapılmasına izin verdiğiniz birer telkindir. Einstein’in, “bilimden önemlidir “ dediği hayal kontrolü, kasıtlı ve bilinçli hayaldir. Gerçekleştirmek istediğiniz tüm iman alanlarında kuracağınız bu tür hayaller, sizi çok derinlerinizden besleyecek, içten içe büyük bir cesaret ve özgüven geliştirdiğiniz göreceksiniz. Tekrarlı Söyleme Ruhunuzdan, hayalinizdeki kendinizi haykırın. Yıllarca yapın bunu, bırakmadan yapın: “Ben başarırım zekiyim, çalışkanım, hafızam güçlü. Konuşma ve öğrenme yeteneğim mükemmel. Ben zengin, sağlıklı ve mutlu bir insanım. Şükürler olsun.” Başarı hikayelerini küçümseyenler hiçbir zaman ortalamanın üzerine çıkamazlar. Bedensel sabitliğiniz sırada, herhangi bir soruna çözüm arayabilir, geleceğinizle ilgili istediğiniz gerçek ve oyun kurgular yapabilirsiniz. Yaratıcıya Güven “İnananlar yalnızca Allah’a güvensinler”. “Eğer Allah’ı hakkıyla tanısaydınız, dualarınızla dağlar yerinden oynardı.” Hayallerinizi Kullanın Hedefledikleriniz sanki yaşıyormuşçasına kurgulama, ilgi alanlarınıza girmese de değişik hedeflere ilişkin kurgulama oyunları, sahip olmak istediğiniz özellikler hakkında kendinize ısrarla söyleyeceğiniz olumlayıcı sözler, bedensel ve duygusal yoğunlaşma çalışmaları, kullanabileceğiniz en etkin yöntemdir. Özetleyen Sözler · Kendi hakkınızda yaptığınız değerlendirme, hakkınızda bir duaya dönüşüyor. · Sizin gücünüze değil, sizinle olan güce dayanacaksınız. · Başaranlar, önce inandılar, sonra yaptılar, başaramayanlar ise önce yapıp sonra inanmayı deniyorlar. Gerekçenin Ruhu Gerekçenizin hayatınız üzerindeki etkilerinin şiddetini belirleyen ne derece gerçek olduklarıdır. Niyetinizde ne kadar samimi iseniz, sizin ve çevrenizin üzerinde oluşturacağı etki de o kadar yüksek olacaktır. İhlâs niyetin ruhudur. Yaptıklarınızın ve arzuladıklarınızın arkasında gizlediğiniz gerekçenin sonucunu göreceksiniz, yaptığınızın veya amacınızın sonucu değil. Ruhsal Hedef Elraj Howe’nin dikiş makinesinin keşfedemediği küçük iğnesini rüyasında yakalamasının; Einstein’ın hayal kurarken rölativiteye ulaşmasının; Arşimed’in hamamda dalgın halde banyo yaparken suyun kaldırma gücünü fark etmesinin nedeni budur. Her bilgi, içinizde ve dışınızda uçuyor ve siz onları aramasını ruhunuza emretmediğiniz için, müthiş keşifler gelip geçiyorlar. Bir ömrü, gerekçesini bilmediğiniz işlerle tüketmenin ne büyük israf olduğunun farkında olmalısınız. Bu şaka değil derinlerinizde, sizin adınıza sürekli uyanık olan olağanüstü bir bilinciniz var. Ona görev verirseniz, sizin için çalışacaktır; emrederseniz size hizmet edecektir. Derin bilincinizi hizmetinize sokmanın yolu, gerekçelerle birlikte çalışmaktır. Bir insanın hayatında asıl devrim yapan hedef; Zihinsel hedef değil, ruhsal hedeftir. Çevresel Emir Niyetleriniz, ruhunuzun çevresini kuşatan, ruhsallıkları yüksek insanlar ve ruhaniler tarafından algılanabilir mesajlardır. Sıradan insanlar onları bilinçli şekilde algılayamasalar da onlardan etkilenirler. İçinizden çok canlı ve ihlaslı çıkıyorsa, kilometrelerce uzaklıktaki yaratıklar tarafından bile algılanabilirler. Sizin gerçeklerinize paralel niyetler taşıyan insanlar vardır. Güzellik, güzelliği; çirkinlik ise çirkinliği çeker. Gerekçe de gerekçeyi çekmekte; gerekçenize paralel düşünen insanla ürettiğiniz manevi cazibe ile size doğru çekilmektedir. Sizde sorunlarınıza çözüm olacak insanlara veya mekanlara doğru içten içe itilmektesiniz. Her bilgi içinizde ve dışınızda uçuyor ve siz onları aramasını ruhunuza emretmediğiniz için, müthiş keşifler gelip geçiyor. Yükselişi Belirler Hayatta nereye kadar yükseleceğimizi, ne kadar yüksek gerekçelere dayandığımız belirler. Gerekçesi olmayanların gerekçelerle kuşatılmış kainatta yeri yoktur. Bilirsiniz, sizinle dost olmak isteyen kişi sizde mutlaka ortak ve benzer bir taraf bulmuştur. Kainatın sizinle dost olmasını istiyorsanız en büyük ortak yöne sarılın; gerekçeye. Sonra ortak kalbe sarılın; sevgiye: sonra ortak davranışa sarılın, yardımlaşmaya. Bir yıldıza, kendisine meydan okumaya kalkan ateş böceğini önemsememesini tavsiye ederim. Kimse, yaşama gerekçesinin zirve notasından daha yukarıya çıkamaz. Uzak Sonuçlarda Bebek, “annem beni sevsin” diyerek davranmaz; sevimlilik onun kimliğinde vardır. Sevilmesinin asıl nedeni sevilmeyi istemesi değil, sevgiyi dağıtan bir kişiliğe sahip olmasıdır. Aklı gelişince, sevilmek amacıyla şarlatanlık yapar; ama sevimsizleştiğinin farkında değildir. İhtiyaçsız yaşadığınız geçmişinize baktığınızda, orada hiçbir derin istek görememe ihtimaliniz yüksektir. Süreksiz Eylemler Peygamber hızlı yürürdü, onun gibi yapacağım. Hızlı yürümek, zihinden kaslara gönderilen emrin periyodunu artırır ve zihni hızlandırır. Düşünme hızını geliştirmek için hızlı yürüyeceğim. Hızlı yürüyünce insan terler, terleme vücuttaki zehirli maddenin dışarıya atılmasını sağlar. Vücudumu temizlemek amacıyla hızlı yürüyeceğim. Hızlı yürüyünce kullanılan kaslar gelişir ve beden rahat kontrol edilir. Bedenimin sağlığını artıracağım. Hızlı yürüdüğümde zamandan tasarruf edeceğim. Hızlı yürümek zamanla insana tüm işlerini hızlı yapma alışkanlığı kazandırır. Hızlı yürüyünce dikkatimi sokaklardaki rahatsız edici görüntülerden kurtaracağım. Hızlı yürümek insana özgüven ve önemlilik duygusu kazandırır. Biz olumlu eylemlerimizi olumsuz niyetlerle faydasız hale getirmekle kalmıyoruz; yaptığımız iyilikler bize acı, zarar ve ıstırap olarak geri dönüyor. Genel Sorgulama Geçmiş işler:yıllardan beri geçen süreçte niçin çalıştınız? Niçin ağladınız? Niçin evlenmiştiniz? Burada amacınız geçmişinizin, geleceğiniz üstündeki etkilerini yeniden yapılandırmaktır. Kötü gerekçeniz varsa, onları pişmanlıkla temizleyin. Onlara yeni ve olumlu gerekçeler yükleyerek lehinize çevirin. Olumlu gerekçeleriniz varsa, onları yeniden canlandırın ve geleceğinize etkilerini bu yolla artırın. İnsanın ciddiye almadığı bir söz söylemesi zamanla bütün sözlerindeki ciddiyetini kaybetmesine zemin hazırlar. Niçin oradasınız ve niçin yapıyorsunuz? Samimiyet düzeyimiz başkalarını fazla ilgilendirmeyebilir; ama Yaratıcının sizi değerlendirirken dikkate aldığı tek tarafınız, kalbinizin içtenliğidir. DUYGU GÜCÜ Neden Duygu Gücü Duygu, maddeyi şah damarından yakalar: çünkü duygu maddeyi oluşturan enerji dalgasının kökeninden gelen bir esintidir. Duygusuz insan, maddenin hakimiyetinde yaşarken, duygulu insan, maddeye hakim yaşar. Duygu Maddeye Hakim İnsan kollarıyla yüz kilo yükün altında inlerken, ruhuyla hareket eden bir kadının, çocuğunu kurtarmak için yaptığı gibi, bir arabayı yerinden kaldırıp devirebilir.; çünkü duygu, ruha hakimdir ve ruh maddeyi şah damarından çekip sürükler. Madde tek ve aynı şey olduğu için anlamı tektir; o zaman milyonlarca anlam maddenin bizzat yapısından değil, onu örgütleyen sanatkarın bilincinden doğuyor. Yokluktan Varlığa Ona ruh verdiğinizde tek bir kimlik olarak algılıyorsunuz; ama sahillerdeki ruhsuz kumları birbirinden ayrı değil, bütün olarak görüyorsunuz. Eğer arkalarındaki melek ruhsallığını algılasaydınız, her kum tanesini diğerinden ayıracak, her yağmur damlasını ayrı bir kişilik olarak göreceksiniz. Parça ve Bütün Anlamak için şöyle bakın: Elinizdeki kitabın “ŞU AN”daki maddesi, bir saniye önceki maddesi değil, o yok oldu ve şimdi onun yerine gönderilen madde, aynı görevi sürdürüyor. Veya şöyle bakın: Şu anda gözlerinizden girerek görmenizi sağlayan ışık, bir saniye önceki ışık değildir. Gelen anında gitmiş oluyor; ama gidenin yeri öylesine hızlı dolduruluyor ki biz “süreklilik” hissine kapılıyoruz. Özü ve kaynağı itibariyle ruhsal bir varlık olan madde duyguları güçlü insanların elinde emre itaat eden bir askere dönüştürülüyor. Yansınan ve Görünen Öte yandan yogiler ve bizim tasavvuf geleneğimizdeki dervişler, ruhsal enerjilerini kullanarak madde üzerinde oynuyorlar ve ruhsallığın coşku veren ışığını algılıyorlar. Esasen bu algılama, dini inanışları ne olursa olsun, tüm mistik pratiklerde vardır; çünkü tüm insanların ruhları benzer yapıda ve ortak kanunların hakimiyeti altındadır. Hepimiz aynı yaratıcının eserleriyiz. Sevgi ruhsal bir güçtür; yaratıkları fiziksel ellerinden değil, ruhsal boyutlarından tutup birbirlerine çeker. Maddenin Esareti Duygu yoğunluğunun öyle bir derecesi vardır ki oraya çıktığınızda dışarıdaki şartlar, karşınızdaki engeller birer birer değişir, düşmanlarınız kaçacak yer ararlar. Gerçeği ifade eden temel çerçeve şudur: İsteklerinizi büyütün, onlara odaklanın, koşun, çırpının, iz bırakın, eser bırakın. Yaptıklarınız, kainatla ve onun sahibiyle barışık olsun. Kedi vücuduyla köpek vücudu maddesel olarak aynı olduğu halde, ikisini birbirinden ayıran derin, ruhsal programlar vardır. Vücudunuzu ayakta tutan sert omurga kemiğiniz değil, kaslarınızı yakalayan program vardır. Rüyalarınızla, sezgilerinizle ve ruhsal çekiciliğinizle öteki tarafa, gözlerinizle, kulaklarınızla bu tarafa bakan ruhunuza daha keskin bir biçimde hakim olmayı öğrenirseniz, hayatınız üzerindeki tercih gücünüz daha kapsamlı olacaktır. Düşündüğünüzü başaramamanın asıl nedeni, düşüncelerinizi duygu üretecek kadar yoğunlaştırmamanızdır. Güçlendirilmiş Düşünce Paranızı birkaç kişiye, tebessümünüzü birkaç bin kişiye ama sevginizi milyarlarca kişiye dağıtabilirsiniz. Para paylaşıldıkça azalır; ama duygu paylaşıldıkça artar. İstemenin Gücü Dr. Annie Basent’in “Düşünce Şekilleri” isimli kitabında anlatıldığına kulak verin: “Çocukları için şefkatle dua eden annelerin ruhlarından kopan bir enerji kitlesi, çocuklarını çevresel tehditlere karşı bir kale gibi korumaktadır.”bazı dini yorumlara katılıyorum: “Eğer söylediğiniz sözlerden kıyamete kadar sizi destekleyecek ruhani yaratıklar yaratılmasını istiyorsanız, kalbinizle, içtenliğinizle ve duygularınızla isteyin.” Çünkü söz, ağızdan, duygu yürekten kopar. Akıl yaşadığınız evreni daraltır, duygu genişletir. Duygu eğer akıl ile işbirliğine girerse, bir kişinin hayatına bin kişilik hayat sağlayabilir. Tüm bu sözlerdeki ortak temaya dikkat edin. Acı ve çile çeken insanlar, hastalar, mazlum ve masumlar, yetimler, kimsesizler, anne babalar... Derin ve samimi duygularla kuşatılmış insanlardır bunlar. Söz ve anlam bu insanların ağızlarından değil kalplerinden çıkar. Bu insanların gücü ellerinde veya dillerinde değil, ruhlarındadır. Kendinizi derin duygu ve isteklerle kuşatmanız için, hasta ve yetim olmak zorunda değilsiniz. Hastaların ve yetimlerin yardımına koşun, en azından onlara güler yüzünüzle ve şefkat ellerinizle destek olun yeter. Duygularınız sizi kontrol ettiğinde, duygu fırtınalarıyla savrulan bir saman çöpü gibi duvarlara çarparsınız. Duygularınızı siz kontrol ettiğinizde, önünüze gelen engelleri savurup geçen fırtınalara dönüşürsünüz. Yoğun duygularla istediğinizde, ruhunuzdan bir özellik veya güç çevreye yayılır. Bir gül çiçeği saldığı kokusuyla sevimli simaları nasıl kendine çekerse, insan da ruhundan çevreye yayılan duygulu isteklerle sevgiyi ve dostluğu öyle kendine çeker. Şiddetli şefkat, ölüm tehlikesine rağmen insanı can kurtarmaya koşturur. Duygusal Hakimiyet Kendi duygularına hakim olan başkalarının duygularına da hakim olabilir. İsteklerinize yüklediğiniz duygularınız ne kadar yoğunlaşırsa, onlara ulaşmak için harcadığınız emek, o kadar azalacaktır. Sessiz Değişim Duygularınızla isterseniz, hayatınız adım adım değiştirilir. Çıktığınız yerden geriye baktığınızda orada büyük bir uçurum görürsünüz. Duygu servettir, yaşayarak biriktirilir ve biriktikçe güçlenir. Dış Destekler Planktonlar, okyanusların temizlenmesinde çalışan, görevlerini tamamladıktan sonra ölen bakteriler ve mikroskopik yaratıklardır. Öldükten sonra suyun yüzeyine çıkarlar, esen rüzgar suyun içerine doğru basınç oluşturduğunda, hava kabarcıkları suya girer. Suyun kaldırma kuvvetiyle kabarcıklar suyun üzerine itilirler ve baloncuklar halinde patlarlar. Kabarcıkların yüzeyine çıkan planktonlar patlama sırasında sıçrayan su zerreleriyle birlikte havaya fırlarlar. Esen rüzgar onları alıp yükseltir ve bulutlara çıkarır. Planktonlar bitkiler için önemli bir besin maddeleridir. NASIL DUYGU GÜCÜ Olumlu Duygular Maddi bedeninizin bir savunma sistemi olduğu gibi, ruhunuzun da bir savunma sistemi vardır. Bedensel savunma sisteminiz çöktüğünde, en küçük bir mikrop vücudunuzu istila edebilir. Ruhsal enerjiniz azaldığında, saldırarak sizi yerlere sermeyi bekleyen kötü duyguların esareti altında bulursunuz kendinizi. Karanlıkta ışık yakarsınız, soğukta sıkı giyinirsiniz. Çevresel bozukluklardan bedeninizi koruduğunuz kadar, ruhunuzu da koruyor musunuz? Coşkusu yüksek, düşünceleri olumlu özel bir arkadaş çevreniz varsa, çevrenin tahribatından korunursunuz. Çevrenizi koruyucu enerjiyle kuşatın. İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki, düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar. Heyecan Büyük bir istek ürettiğinizde ve yükseklerde bekleyen bir ideale adandığınızda, Yaratıcı, ona sizi ulaştıracak heyecanı derhal ruhunuza yükler.”Üretmek istiyorsan, al! İşte onu elde edinceye kadar kullanacağın heyecan, sevinç ve çalışma azmi budur.” Diyerek size kaderiniz büyük isteklerin ilk karşılığı, büyük heyecanlardır. Olaylar Cansızlar bedenleriyle yaşarlar hayatı, canlılar ruhlarıyla yaşarlar. Öyle insanlar vardır ki, bir günün on saniyesinde bile canlı değildirler. Oysa yaşadıklarını sanıyorlar. Bedeninizin yaşadığı güzel hayatı ruhunuza da yaşatın Toplumların kaderini belirleyen, gazetelerin veya çevrelerin oluşturduğu hayali kamu oyu değil, toplumun niyetleri ve duyguları toplandığında oluşan ruhsal kamu oyudur. Mekanlar Bir Yahudi Kudüs’deki Ağlama Duvarı’nın önüne vardığında hıçkırmaya başlar. Düzenli ibadet etmeyen pek çok Müslüman, Hacda heyecanla ve coşkuyla ağlamıştır. Deprem bölgesine gittiğinizde, daha kimseyle buluşmadan önce gözyaşları nutkunuzu tutuyordu. İstemeseniz de bazı mekanlarda biriken duygu enerjisi ruhunuzu titretecektir. Çağrışımdan değil, gerçek bir enerji akımından söz ediyorum. İhtiyaç duyduğunuz hiçbir şeyin gerçekleşmesi imkansız değildir. Tarihler Beş bin ilgili ve duyarlı insan, elli milyon ilgisiz ve duyarsız insanı istediği gibi sürükler. Kimse ölümü bilen kadar hayatına sarılamaz. Karşılanmamış Daha iyisine ve daha fazlasına olan ihtiyacımız bittiğinde gelişme yolunda çalışmamız durur. İhtiyaçlarınızın tepesine öyle büyük bir ihtiyaç koyun ki hayatınız boyunca ona ulaşmaya devam edeceğiniz kadar uzak olun. Ruhunun bedendeki konumu, sürücünün arabadaki konumu gibidir. Vücudu Temizleme Enerjisinin tamamını vücudunu canlı tutmaya çabalarken harcayan ruhunuzun, hangi entelektüel çabanızda size yardımcı olmasını bekliyorsunuz? Süresi 45 dakikaya ulaşmayan spor; vücudunuzu temizleyen süreçleri yeterince aktif hale getirmez. Kondisyon Süresi 45 dakikaya ulaşmayan spor; vücudunuzu temizleyen süreçleri yeterince aktif hale getirmez. Aniden, ısınmadan, yoğun çalışırsanız kalbiniz için bu da çok tehlikeli. Stresli hayat, kaslarınızı gererek aşırı enerji harcamanıza ve zamanla sinir sisteminizin tahrip olmasına neden olur. Uyku Depresyonun en güçlü besleyicisi düzensiz uykudur. Özetleyen Sözler Seyredende merak ve heyecan uyandırmayan hayat, onu yaşayanın kalbinde de donuk ve değersizdir. ISRAR GÜCÜ Neden Israr Gücü Vazgeçmenin kaçınılmaz bedeli başarısızlıktır; başarısızlığın tek nedeni, vazgeçmektir. Ağacın gelişimi zamana bağlıdır. Onu her dakika sularsanız köklerini çürütürsünüz. Düşünmekte ve inanmakta ısrar edemeyen, davranmakta ısrar edemez. Başarı Düzeyi – Israr – Eylem Sizi yediğiniz meyvelerle değil, yetiştirdiğiniz ağaçlarla anarlar. En büyük meyve bir hayat mal olan meyvedir. Domates bitkisi yetişir, meyvesini verir ve ölür. Çoğu bitkiler meyvelerinin yenildiğine şahit olamazlar bile. En büyük insanlar, insanlığı ne kadar değiştirdiklerini dünya gözüyle göremezler. Tekrar Faktörü Aşırılık, ruhsal gerginliğe, gerginlik yılgınlığa ve yılgınlık vazgeçmeye, başarısızlığa dönüşür. Her saniye çalışmak müthiştir; ama her saniye aynı şeyi yapmak çok tehlikelidir. Başarı çok çalışmayı gerektirir, ama başarısızlığın birinci nedeni aralıksız ve değişmesiz çalışmaktır. Zaman Faktörü İnsan kendisini geliştirirken bir sınırla karşılaşır: o sırada yavaşlamaz da kendini zorlarsa, stres yaşar, çalışması zarar vermeye başlar. Israrı sürdürmesi için kısa bir ara vermesi ve o arada gücünün esneyerek yeniden toparlanması gerekir. Birden eğerseni eğilmez, kırılır; aniden çekerseniz uzamaz, kopar. İstikrarlı şekilde ilerleyeceksiniz. Geri dönmek yasak, ama kısa aralıklar vermek serbesttir. İnsan en çok ne yapıyorsa odur. Ne olmak istiyorsanız onu devamlı yapacaksınız. Her yeteneğin yaklaşık % 50 esneme payı vardır; ama şimdi % 200 artırmaya kalktığınızda, gerginlik oluşturursunuz ve okuduğunuzu anlayamaz hale gelirsiniz. İnsan vücudu günde bir tek hurma ile yaşayabilir; ama siz hemen bu sınırda beslenmeye kalkarsanız, açlıktan ölürsünüz. Gelişimi zamana yaymanız ve tüm sistemlerinizin yeni biçime adapte olmasını beklemeniz gerekir; yani her gün bir lokma azaltarak o hedefe ulaşabilirsiniz. Yıllar boyu süren hastalığımdan korktuğum gün, hiç kurtulamayacağımı sandığım günlerden biriydi. Zamanla Hızlanır İnsan zamanla hızlansa da, bazen bu hızlanmayı görmez; vakti gelince, zirvede olduğunu fark eder. Sanki her şey birden değişmiştir; oysa hiçbir şey birden değişmez. Birden değişmiş gibi görünenler, içten içe, gizliden değişiyorlardır. Ağacı yetiştirmek zor; ama tohumu ekmek kolaydır. En kolayıyla başlamadığınız sürece, en zorunu yapmanız imkansızdır. Yetenek Kaybolmaz Aç kalan mide nasıl küçülürse, çalıştırılmayan beyinde öyle küçülür. Kulaklarını tıkayan duyamaz hale gelir; sevmeyen sevemez olur. Güç Azalmaz En güçsüz insan, en durağan yaşayan insandır. Zihinsel uzaklaşmanın yolu, zihni, başka konularla tamamen doldurmaktır. Huzur Gelişir Üzerinde ısrarla çalıştığınız büyük bir hedefiniz yoksa, düşeceğiniz tuzak kaçınılmazdır. Gıybet yapacaksınız, dedikoduya dalacaksınız, bazı sanatçıların utandırıcı hayatlarını seyredeceksiniz. Küçük olaylardan büyük kavgalar çıkaracaksınız, sinek kanadından kılıç yapacaksınız. Hedefsiz ve ısrarsız insanlar başka ne yaparlar? Ayakkabı boyacılığı yaparak yetim kardeşlerinin ve annesinin geçimine katkı sağlamaya çalışan çocuğun hayallerine bile böyle değersiz olaylar giremiyor. Psikolojik gerginliklerin birini nedeni, bir problemi bilince çağırıp onu aralıksız binlerce kez tekrar etmektir. Böyle bir saplantıdan kurtulmanın yolu, farklı hedefler bulmak ve onlara zihinsel olarak adanmaktır. Hedefi bir daha, bir daha, binlerce kez düşünmektir. Eğer problemlerle dolu çevreden kurtulamıyorsanız, zihninizde hedeflerinizden örülü özel bir çevre oluşturun. Zihinsel uzaklaşmanın yolu, zihni başka konularla tamamen doldurmaktır. Israr edemeyenin zihni farklı düşünce dünyalarında dolaşamaz. Değişememek Bilgileriniz değişirse, beyniniz değişir; beyniniz değişirse, hayatınız değişir. Bir insanın hayatını değiştirecek tek yol, beyninin değişmesidir. Başarısızlık Vazgeçmenin kaçınılmaz bedeli, başarısızlıktır; başarısızlığın tek nedeni vazgeçmektir. Başarısızlık şimdi yapamamak değil, hiç yapamamaktır. Vazgeçmekten vazgeçmeyen hiç yapamaz. Erken Başlamak Kaderin ajandasında geleceğinizle ilgili bir randevu ayarlamasını istiyorsanız, istemekte acele edin. Yarınki randevular, yıllar önce isteyenlerce doldurulmuş olabilir. Ömrünüzün sonuna geldiğinizde, arzuladığınız buluşmaya gidecek nefes bulamayabilirsiniz. Süreklilik Oluşturmak Nice insan başarı yolunda yükselir, çıktığı yerin rahatlığına ve gururuna dalarak tembelleşir, yere çakılır. Nice insan da dereden atlarken ayakkabılarına çamur bulaşınca, bataklığa saplandığını sanır; ilerlemeyi durdurur. Tüm yenilgilerin ardında, durmak veya duraklamak vardır. Israr son nefese kadar dayanabilmektir. Kendinle Yarış Hep sonuncusu olduğunuz bir yarışta uzun süreli koşmaya dayanamazsınız. Birincilerin, yarışın sonunda birinci olmalarını sağlayan güç, genellikle başında birinci olmalarıdır. Hep önde olduğunuzda gösterdiğiniz çaba, hep arkada olduğunuzda göstereceğiniz çabadan çok daha büyüktür.hep önde olanlar, yalnızca kendileriyle yarışanlardır. Cennet yüzlü simalarını seyredince benim de gözlerim yaşarıyor ama onlarla rekabet etme, onlardan daha iyi olmanın yolu, onlarla rekabet etmek değil, kendinden daha iyi olmaya adanmaktır. Başkalarının büyüklüğünün seni küçültmesine izin verme. En coşku uyandırıcı vermek, en muhtaç olana vermektir. Vazgeçilmez İstekler Kitabımı şu saplantıma borçluyum ve şimdi o kitap hakkındaki değerlendirmeler hayatımı coşkularla dolduruyor. Önemli olan en iyiyi yapmak değil, yapabileceğinizin en iyisini yapmaya adanmaktır. Yaptığınız, diğer insanların yaptığına göreen iyi de olsa, hiçbir işinizi yapabileceğinizin en iyisinden daha iyi yapamazsınız. Tırmanırken sadece zirveyi gören, ilk adımda yuvarlanacaktır. Şimdiye Saplanan Çabalarımızın sonucu bize çabalama heyecanı verir; ama şu anda kopup sonuçlara odaklandığımızda ilerleyişimiz durur. Zengin olma hayali zenginlik yolunda çalışmayı unutturabilir. Dikkat nereye saplanmışsa, eylem oraya yönelik olacaktır. Merdivenin bir sonraki basamağına adım atabilmeniz için oraya basmalısınız, merdivenin zirvesine değil. Tırmanırken sadece zirveyi gören, ilk adımda yuvarlanacaktır. Şu tuzağa hep düşüyoruz; sevdiğimizi hayal etmenin zevkine dalarak, ona kavuşmanın çileli çırpınışından kaçıyoruz. Hayalde kavuşmanın zevkini, kavuşma yolculuğunun çilesini tercih edenler kavuşamazlar. Dış Hatırlatıcılar Bunlar dışardan gelen duygusal algılardır. Size coşkuyu sürekli telkin eden bir çevre yaşasaydınız, coşku tüm benzerliğini kuşatırdı,. Bilincimi kendi halime bıraktığımda, çevremizin kopyası oluveriyoruz. İç Hatırlatıcılar Kendinize özel bir hareket seçin; parmak çıtlatmak, gülümsemek, gözleri kırpmak, yumruğu sıkmak, derin nefes almak... Yukarıdaki hareketlerden veya benzerlerinden uygun gördüğünüzü seçtikten sonra güçlü duygusu yaşadığınız her an o hareketi yapın. Örneğin harika bir haber anında bilinçli bir şekilde gülümseyin. O haberi tekrar hatırlayın, tekrar gülümseyin bu işi, beyninizde iyice yerleşinceye kadar tekrarlamalısınız. Herhangi bir zamanda özellikle yorgun ve üzgün zamanınızda içinde bulunduğunuz sıkıcı duygusundan coşku duygusuna aniden sıçramak için aynı hareketi yapın. Örneğin gözlerinizi kırpın. Birden duygularınız değişiyor mu? Değişmiyorsa, tetikleyici bağlantı, zihninizde güçlü şekilde kurulmamış demektir. o zaman bağlantıyı işe yarar hale gelinceye kadar kurmaya devam edin. Birden sıçramak istediğiniz durum, herhangi bir duygu durumu değil de, düşünce durumu olabilir. Örneğin, önemli hedefleriniz hatırlamak isteyebilirsiniz. Bu defa, her hedef için ayrı bir vücut duruşu veya hareketi seçin. Sonra o hedefi canlandırın, onunla ilgili resimlere bakın, geleceğinizi bütün netliğiyle hayal edin. Tüm bunları yaparken, sık sık, bu hedeflere bağlanacağınız vücut hareketlerini yapın. Örneğin duvarınızdaki ev resmine bakarak gelecekteki evinizi hayal ediyorsunuz, parmağınızı şıklatın, bir daha bir daha... Eğer bağlantıyı yeterince güçlü yapmamışsanız, daha sonra, sokakta yürürken, boş otururken parmağınızı şıklatınız size anında hedefiniz hatırlatacaktır. Bu çalışmayı arkadaşlarınızla da yapabilirisiniz. Arkadaşınız size haber vermeden parmağını şıklatmasını isteyin. Bunu yaptığı anda hedefinizi hatırlıyorsanız, tetikleyici bağlantı tamamdır. Son bir nokta daha: Hem dış hem de iç çalıştırıcıları birlikte kullanmalısınız. Başlangıçta parmağınızı sık sık şıklatmayı hatırlayamayabilirsiniz. Bunun için duvarlarınıza astığınız resimleri veya kelimeleri hatırlayıcılar olarak kullanacaksınız. Bu çabaları sürdürürseniz, bu işleri yaptığınız her mekan otomatik çağrıştırıcılar haline gelir. Mutsuzluğu Besler İnsan ne kadar mikroplara yenik düştüğünü biliyor. Ne kadar küçük olumsuzlukların altında kendini ezdiğini bir fark etse, uğurlu bütün sorunları çözülecektir. Hırs yüzünden, küçük çirkinliklerden fırtına koparan: ama güzelliklerdeki mutluluğu görmeyen insanlar haline geliyoruz. İnsan zihni neye odaklanırsa, onu besler. Gün boyu bir hastalığa odaklanırsanız onun tüm vücudunuzu kuşatmasına sebep olursunuz. Görevine Odaklan İleriye bakmak şarttır; çünkü 20 yıl sonra ne yapacağınızı şimdiden düşünürseniz, 20 yıllık yolculuk sapmadan ve başarıyla geçirilir. İleriye bakmak tehlikelidir; çünkü 20 yıl boyunca yaşayacaklarınızı bir araya toplarsanız kar; ama 20 yıl erkenden kalkmak insana zor görünür. Kendinle Yarış Başarı yolculuğunda biriktirdiğiniz gücün sizinle değil, engellerinizle savaşmasını sağlayacaksınız. Başkalarıyla yarışan, kılıcını kendine; kendisiyle yarışan da, kılıcını engellerine savurur. Çılgınca istemeyen, çılgınca yarışamıyor ve çılgınca yarışamayan, jet uçağı gibi fırlayıp gidemiyor. Başkalarıyla yarışanın acısı şudur; bir konuda başarılı bir eser vermek istediklerinde, bir başkasının o eseri çoktan verdiğini görürler. Sonra bir başka esere yönelirken daha bitirmeden başka birinin o eseri kendinden önce kendinden başarılı şekilde verdiğini görürler. Bazı büyüklerim bana, “Her şey yazılmış, çizilmiş. Kitap yazmış olmak için mi uğraşıyorsun?” dediler. Bazı okuyucular kitaplarımı raflarda gördüklerinde, “Kendisini yazar sanan yeni biri daha çıkmış.” Dediler. Çok kişi o raflarda farklı bir sayfanın bulunduğunu, okuduktan sonra fark etmiştir. Kendinizle yarışır ve taklitten uzak özel bir dünya kurarsanız, kaderin sahibi, insanların dünyasında sizin için özel bir sayfa açacaktır. Başarıları Takdir Et Kendi değerinin ve öneminin en fazla farkında olan insan, başkalarının değerinin en fazla farkında olan insandır. Başkaları gözünüzde ne kadar küçülürse, kendimizde gözümüzde o kadar küçülürüz. Samimi takdir, düşmanlarınızın kalbini mum gibi eritir. Bunu yaşadım. Israrla aleyhimde konuşan birinin yaptıklarından üzülüyordum. Kendimi savunma çabalarım işe yaramıyordu. Onun takdir edilebilecek yanlarını araştırdım; önce bunlardan içtenlikle memnun olmayı ve kalben onu takdir etmeyi kendime kabul ettirdim. Sonra da pek çok yerde onun lehinde, onu onurlandıracak sözler söyledim. Söylediklerimi duyan bazıları şaşırıyorlardı. Çok geçmeden müthiş bir yankı aldım. Adam lehimde konuşmaya başlamakla kalmamış, dostluğumu kazanmak için ziyaretime gelmişti. Ben kendimi sevmiyorsam yaratıcımı da sevmediğimi ima etmiş olurum. Güzel çalışmalarınızdan mutlu olduğunuzda ürettiğiniz sevinç, yaratıcınızla paylaştığınız sevinçtir. Hırs, kendi değerinizi yok eder, en iyisi olma yolundaki çabalarınızın tüm sonuçlarını, en kötüye dönüştürür. Ruhsal İletişim Nedir Maddesel fırtınalar daha çok, asıl ruhsal fırtınalardan etkileniriz. Ruhsal evrende melekler, cinler, şeytanlar, insanların ruhları ve diğer ruhlar yaşarlar. Bu yaratıklar arasındaki iletişim somut maddesel evrene yansır ve yer yüzünde olup bitenler üzerinde etkiler meydana getirir. Meleklerin ve pozitif duygular yayan insanların ruhlarından destek aldığımız gibi, negatif duygular yayan insanlardan ve büyücülükte kullandıklarında cinlerden negatif etki alırız. Yaşayacağımız gelecekte, çevrenizdeki ruhsal kimliklerin ruhumuzda ürettiği yansımaların çok büyük rolü olacaktır. Ruhsal Harita Gerçek olan maddenin şekilsel boyutunda olup biten değil; içinde, arkasında, ruhunda olup bitendir. Ne zaman eylemlerinizin anlamı ruhunuzdan çıkarsa, o zaman sarsıcı bir etki meydana getirirsiniz. Etkileşim Okyanusu Hayat yolculuğunda ilerlerken kullanacağınız en temel güç, kendi ruhunuz aracılığıyla, dua ve dileklerinizden, kişisel çabalarınızdan sonra varlığınıza gönderilir; ama çırpınmaya devam ederken, ikinci bir güç alanı içerisindesiniz. Çevrenizdeki insanların duaları veya bedduaları, sevgileri veya nefretleri, gıptaları veya kıskançlıkları lehinize veya aleyhinize savrulan dalgalardır. Bin kişinin size dua ettiği, yaptıklarınızı ruhsal olarak desteklediği bir ortamda, bin kişi kadar güçlü olacaksınız. Eğer bir gün adımlarınız çok büyürse, bunu sizden manevi desteklerini esirgemeyen insanlara borçlu olacaksınız. Bazı liderlerin oluşturdukları ideolojiler, o liderler dünyadan ayrılsa da yaşamaya devam eder. Böyle liderlerin kurdukları sistemi ayakta tutan, kendilerini ölümüne destekleyen ordular değildir. Arkalarındaki halktan kaynaklanan ruhsal destek dağıldığında, tüm dünya orduları onları desteklese de, mağlup olurlar. Pozitif ve Negatif Kainatta asıl olan ışıktır, sevgidir, yardımlaşmadır, fedakarlıktır. İnsan dışındaki tüm yaratıklar, kainatın bu hakim yönüne topyekün itaat ederler. Yardımı, paylaşmayı, birlikte aynı yüksekliğe adanmayı yansıtırlar. Tavuk civcivlerini korurken, arı peteğini savunurken bir asker kadar cesurdur. Ama bazı insanlar, bir karadelik gibi her değeri yutmak, sonsuz uzay boşluğunda karanlık noktalar oluşturmak çabasındadır. İnsanlar Etkileyici enerji, ruhsallık düzeyine doğru derinleştikçe, etkilemesi seçmesi olmaya, her kesimi değil bir kesimi etkilemeye başlar. Radyo dalgası yarı ruhsal yarı maddesel düzeydedir. Bu düzeyde bile seçme faktörü bu kadar etkili olduğuna göre, tam ruhsal düzeyde tamamen seçimler etkili olacaktır. Bu mantığı kullanarak düşünelim: Bir insan topluluğu, çevreye ruhsal olarak pozitif enerji yaydığında, bu enerjiden tüm insanlar yararlanamazlar; sadece ruhlarını olumlu mesajlara açmış olan, kendileri de olumlu olan insanları etkiler. Her ruhsal mesaj, ruhsal ortama yayılır ve kendisine açık olan ruhları artar. Bir ruhsal mesaj, o mesajın frekansına açık olan ruh algılayabilir. Örneğin, telepati birbirlerini hiç tanımayan insanlar arasında değil, aile, akrabalık ve arkadaşlık ilişkileriyle ruhlarını birbirine iyice açmış insanlar arasında gerçekleşir. Ruhsallıkları güçlü insanlar, manevi ortama çok güçlü ruhsal mesajlar yayarlar. Onlara açıldığınızda, onlarla ilgilenerek ilimlerini öğrenmek istediğinizde, rüyalarınıza girebilirler; onların mesajlarını, sezgiler veya rüyalar aracılığıyla okuyabilirsiniz. Melekler Melekler soyut ruhun yaşadığı boyuttadırlar. İnsanla dört şekilde iletişim kurabilirler. Soyut ruhsal mesajlarla, bitkiler, hayvanlar ve cansızlar aracılığıyla. Melek ruhsallığının yaydığı enerji kural olarak pozitiftir. İnsan, ruhunun derinliklerindeki mesajları dinleyerek, doğayı inceleyerek ve doğayla iç içe yaşayarak melek ruhsallığını algılayabilir ve onlardan olumlu enerji yüklenebilir. Bazı durumlarda melekler zulümleri cezalandırmakla görevlendirilirler ve biz bu görevlerin yansımalarını maddi musibetler olarak algılarız. Melek ruhsallığının tek negatif tarafı budur. Ancak bu da kötülükleri durdurma sonucunu doğurduğu için dolaylı şekilde pozitiftir. Mesaj İletişimi Bir insanın size ulaştırmak istediği mesajı telepatiyle, çok açık ve anlaşılır şekilde algılayabilir, ondan etkilenebilirsiniz. Bu konuda yaptığımız çalışmaları sürdürdükçe mesaj iletim yeteneğinin gelişebildiğine şahidim. “Beni ara” diyerek ruhsal mesaj gönderdiğim bazı arkadaşların beni aradıklarını bilirim. Duygu İletimi Duygular iletilir: Bir yakınınıza sevginizi gönderirseniz onu algılayacaktır. Kalpten kalbe mesajınız iletiliyor. Sanal uzayda sevginiz sevdiğinizin kalbine iletiliyor. “Allah bir kulunu sevdiğinde, onun sevgisini meleklerin kalbine kor. Bir kuluna da buğz ederse, nefretini meleklerin kalbine kor. Sonra sevgisini de nefretini de insanların kalplerine atar.” Ruhlar arasındaki duygu iletim sürecini kendi hayatınızda test edebilirsiniz.çok sıkıntılı insanın yanında canının sıkıldığını; özgüveni kuvvetli heyecan dolu insanların yanında kendinizi huzurlu ve güçlü hissettiğinizi göreceksiniz. Yanınızdaki insanın ruhsal durumunun sizi etkilemesinden kurtulamazsınız. Bir başkası aynı sözleri ezberleyerek okursa, hiç etkilenmeyeceksiniz; çünkü birisinde olan ruh diğerinde eksiktir. Enerji İletimi Her insan, içindeki enerjinin yoğunluğu oranında çevrenize enerji yaymaktadır. İnsanların ruhsal dengelerini bozabilen cinlerin, bazı milletleri cezalandırmak için gönderilen meleklerin ellerine emanet edilen güç sözünü ettiğimiz bu ruhsal enerjidir. Velilerin veya yogilerin “keramet” veya “istidrac” adı verilen doğa üstü pratikleri, bu gücün kullanılmasıyla gerçekleştirilmektedir. İnsan ne kadar içtense o kadar güçlüdür. Enerjinin Şiddeti Beslenen düşünce çekirdeği gelişerek büyük bir duygu ağacına dönüşüverir. En güçlü ruhsal enerji, iman derecesine gelmiş düşünce tarafından üretilir. Herkesin nazarı vardır, herkes pozitif veya negatif güç yaşar. Bazıları o kadar zayıftır ki etkilenirsiniz fakat farkına varmazsınız. Küçük sıkıntılarınızın veya sevinçlerinizin akasında, çevrenizdeki insanların etkisini görmeyebilirsiniz. Etki Alanı Ruhsal güçlerle madde üzerinde etki meydana getirmeye ilişkin pek çok psikokinetik deneyim örnekleri değişik kitaplarda yer almaktadır. İslam peygamberinin (A.S.M) “Nazar doğrudur, dağı bile yıkar” sözüyle işaret ettiği gerçek budur. Kısaca ruhsal enerjinin etki alanı çok geniştir. Mekan engeli tanımaz. Bu enerji maddi noktalardan açığa çıkar gibi görünse de, madde aracı Ruhsal olduğu için, her yaratık üzerinde etkili olabilir, çünkü cansızlar dahil bu yaratığın temeli ruhsaldır. Enerjinin Kitleselleşmesi Bir kişinin yaydığı ruhsal enerji çok zayıf olabilir, ama insanlar cemaatleştiklerinde, aynı duyguları, düşünceleri ve inançları birlikte yaydıklarında ortaya müthiş bir güç çıkarırlar. Atomların çekim güçleri, Yaratıcının kanunuyla emredildiği için zorunlu olarak birleşirler. İnsan ruhsallığının çekim gücünün birleştirilmesi, insan iradesine bırakılmıştır. Ruhlarıyla dayanışmış on kişi, bir birlerinden tüm yönleriyle kopuk yaşayan bir milyon kişiden daha güçlüdür; çünkü birbirleriyle iletişimsiz bir milyon kişinin gücü sadece bir kişinin gücü kadar olabilir. Ruhsallıkla ilgilenen Maharishi Mahesh Vagi, asırlar öncesinden beri bilinen bu tezin doğruluğunu ispat için deneyler yapmıştır. Örneğin, bu şehirde toplu meditasyonla sevgiyi yayan yogilerin oluşturduğu etki, o şehirde suç oranının istatistiksel olarak fark edilir ölçüde düşmesine yol açmıştır. Bilimin bu konuya ilgisi çok yenidir. A.B.D.’ni Florida Eyalet Üniversitesi’nden bir araştırma ekibinin başkanı, Prof. Thomas Joinery araştırmalarına dayanarak, depresyonun bir tür psikolojik nezle olduğunu ve salgın hastalık gibi insandan insana bulaştığını ileri sürmüştür. İnsan ruhundan çıkan anlamların diğerlerinin ruhlarını etkilemesi bu kadar açıktır. Güçlü Etkileyiciler Bir insan sınıfları, ruhsallık düzeyine daha yakın oldukları için yaydıkları enerji daha güçlüdür. Bu durumda olan insanların ruhsal desteklerinden müthiş etkileneceğiz gibi nefretlerinden de ağır ıstıraplar çekersiniz kimler? Ulaşacağınız pek çok başarı hastalıktan inlerken yaptığınız dualarınız sırasında kaderinize yazılmış olacaktır. Etkileşimde Denge İçerik yoğunluğu sayesinde bir tek kişinin manevi enerjisi, binlerce kişinin yaydığı enerjiyi mağlup edebilir. Bu yüzden toplum üzerinde belirgin etkiler bırakanlar ilgisiz çoğunluklar değil ilgili ve duygulu azınlıklardır. Çevrenizde ne kadar içten dost varsa, ne kadar samimi desteğe sahipseniz o kadar parlak bir geleceğe sürükleneceksiniz. Yanlış anlaşılmasın: yüzlerce İngiliz ve samimiyetsiz dostum ruhsal desteği bir tek can dostun ruhsal desteği kadar büyük olamaz. Pek çok liderin siyasal hakimiyetinin nedeni, onlara sadakatle birkaç can dostu olmuştur. Coşturan İnsan Şundan eminim: Tüm yükselişlerin ardında, anne babanın, arkadaşların, çocukların, yetimlerin, mazlumların, fakirlerin, muhtaçların duaları ve destekleri vardır. En azından biz, bir insanın ruhundan çıkan duanın, hedefindeki insanı, algılanabilir şekilde kuşattığını ve koruduğunu biliyoruz. Sizi seven ve size dua eden bir yol arkadaşı bulursanız ona tüm ruhunuzla sarılmanızı, onu kendi varlığınızdan bir parça gibi görmenizi öneririm. Dışına, içinde olanları aktaran bir dost, yeryüzünün en sevgili hazinelerinden biridir. Tahripkar İnsan Nazara karşı kendinizi, ailenizi, eşyalarınızı koruyun. Çok sevilen, insanlarda heyecan uyandıran bir üstünlüğünüz varsa, tehlikeli nazarlar üzerinize yönelebilir. Güzel bir özelliğiniz varsa, onu abartarak anlatmak veya üstünlük nedeni görmek çok aleyhinize olabilir. Yaratıcı bazı büyük insanların acımasızca eleştirilmesine, gıybetlerinin yapılmasına izin verir. Gerçekten iyi bir insansanız sizi kötüleyen bu tür insanların kötülükleri yaratıcı tarafından hakkınızda iyiliğe dönüştürülecek, nazara karşı korunmanız sağlanacaktır. Melek Desteği Kendinden emin insan kıskanmayan, haset etmeyen, öfkelenmeyen, endişelenmeyen, rıza içerisinde hayatını sürdüren insandır. Nasıl Ruhsal İletişim? Ruhsal iletişim alanlarından nasıl yararlanacaksınız? Bireylerin ve toplulukların yapıcı ve güçlendirici enerjilerini üzerine çekebileceğiniz gibi yıkıcı etkilerinin sizi tahrip etmesine de engel olabilirsiniz. Ruhsal etkileşimin diğer tarafında melekler ve cinler bulunduğuna göre meleklerden gelebilecek yapıcı, cinlerden gelebilecek yıkıcı etkilere karşı da konumunuzu belirlemeniz gerekiyor. İnsan ve Pozitif İnsanların pozitif enerjilerinin sizi desteklemesi için üç temel tutum önereceğim. Pozitif guruplara ruhsal destek gönderin; çevrenizdeki pozitif insalara destek verin; dostlarınızdan dua ve benzeri destek isteyin. Guruplara İnsan ruhunun özelliği şudur: Tüm evreni tarar, ilgi duyduğu anlardaki tüm mesajları çekip çıkarır ve sahibinin açık olduğu ve ilgi duyduğu inançların, mesajların aktığı kanallara açıktır. Ruhsal iletişim, insanın sempati duyduğu topluluğu kopyalama zorlar. Sempati fanteziye dönüşürse, kopyalama hızı ve etkilenme yoğunluğu artar. Samimi dostlar arasında inanılmaz benzerlikler göreceksiniz. Bu ortaklıkların hepsi beş duyu yoluyla öğrenilmiş değildir; çoğu birbirlerinden ruhsal olarak transfer edilmiştir. Fizik, aykırılıkların buluşmasıdır; ama ruhsal olarak benzeşmeyenler bir arada bulunmazlar. Madde, zıtlıkların birbirini çektiği ruh, benzerliklerin yakınlaştığı yapıda yaratılmıştır. Bir atomda pozitif yük negatif yükü çeker; oysa ruhsal pozitif enerji, ruhsal negatif enerjiyi iter. Bir kalpte sevginin yanında şefkatin, sadakatin, özverinin yeri vardır; ama bunların yanında nefretin, merhametsizliğin kıskançlığın yeri yoktur. Aynı manevi çatı altında ya bir grup yada diğer grup birleşecektir. Benzeşmeyen ya birbirlerinden uzaklaşırlar yada dönüşerek birbirlerine benzerler. Bireylere Evrene yaydığınız olumlu duygular dağlardan yankılanan ses gibi aynen size geri gelecektir. İnsan kendisi için iyilik dilediğinde yeterince içten olmayabilir; ama başkası için dilenen iyilik samimidir. En güçlü dua insanın başkasına yaptığı duadır. İslam peygamberi (asm) “Kişi kardeşi için hayırla dua ettiğinde (görevli bir) meleğin, amin, “kardeşin için istediğinin bir misli de sana verilsin” dediğini bildirir. Dolayısıyla başkalarına yapacağınız iyilik dileği melekler aleminde de kopyalanarak size geri gelecektir. Dağıttığınız her değer, sonuçta sizin de defterinize yazılacaktır. En büyük insanlar en çok sevilen insanlar oldular. En çok sevilmelerinin nedeni, en çok sevenler olmalarıydı. Sizden nefret edenlere nefretle karşılık vermeyin, nefret ve öfke ruhsallığın en zayıf durumudur. Size beddua edenler haksız iseler, küfürler savurmadığınız sürece size zarar veremezler. Kötülerden zarar göreceğiniz an, nefrete sarıldığınız andır. Kimseyi sevmek zorunda değilsiniz. Sevmemeniz gereken insanlar vardır. Kötülerden gelecek zararın en doğru yolu, onları yokluğa terketmeniz, unutmanız, isimlerini, cisimlerini, bilincinizden çıkarmanızdır. Eğer yanıbaşınızda iseler kendilerini size duyurmak için çığlıklar atıyorlarsa, kulaklarınızı tıkayın; bir sinek vızıltısı duyduğunuzu sanın. Sözlerini bir kedinin miyavlamasına benzetin; ama nefret etmeyin. Lanetinizin ilk düşmanı siz olacaksınız. Vermekte göstereceğiniz cömertlik, alırken gösterilecek cömertliğin ölçüsünü belirleyecektir. Ailenizin bireylerinden başlayarak yakınlık derecesine göre tüm dostlarınıza dua edin; ruhsal olarak iyiliklerini, yapmakta oldukları herhangi bir işi veya geliştirdikleri bir yetenekleri varsa o konuda dualarınızı sıralayın. Ruhsal kamuoyunu bazen tek bir insanın çığlığı belirler; ama genellikle her ortam, ortamla ilgili dilekte bulunan insanların kalpleri tarafından şekillenmektedir. Bireylerden Daha da etkili yöntem, bu arkadaşların hangi günler ve saatlerde kararlaştırmalarıdır. Aynı gün ve dakikaya odaklanan az dua, dağınık zamanlara yayılan çok duadan daha etkilidir. Dolaylı Negatif Tehlikeli olan borcunu ödeyememek değil borca karşı duyarsız olmaktır. Çaresizliğe düşmüşseniz alacaklıdan kaçmayın derdinizi anlatın tüm varlığınızı ortaya koyun, size anlayış göstermesini isteyin. Unutulmuş borç vücudunuzun bir köşesinde bekleyen çıban gibidir. Temizleninceye kadar zarar verir. Evi arabası olduğu halde borcunu ödeyemeyen insanlar yaşıyor. Batmak istemiyorsanız, batan işyerlerinin borç – alacak ilişkilerini inceleyerek nelere dikkat etmeniz gerektiğini görün. Dargınlıklar: Gergin olduğunuz bir anda arkadaşınızın kalbini kırmış olabilirsiniz. Terk edilmek yüzünden bunalıma giren gençler tanıdım. Eğer birisine böyle bir ıstırap çektirmişseniz, sizi her hatırlayışında duyacağı üzüntü, üzerinize bela gibi yağacaktır. Basit gerekçelerle insanları darıltırsanız sadece yalnızlığa terk edilmezsiniz; geleceğiniz karartılır. Ya gönül kırmayın yada iletişim kurmayın. Gönül kırmamanın en önemli yolu dilinize hakim olmaktır. İğnesini bile kaybetmişseniz yenisiyle değiştirin veya mutlaka hakkını helal etmesini, kalbinin sizden hoşnut olmasını sağlayın. Başkalarını alay konusu yapmak, gururlananlara çok tatlı geliyor. Eleştirenler kadar eleştirilen, aşağılayanlar kadar aşağılanan insan görmedim. Birisi bunu denedi ve oracıkta hemen aşağılandı, dışlandı. Önemli işleri olanlar başkalarını çekiştirmeye vakit bulamazlar. Haksız Nefret: eğer haksız iseniz, nefret ve beddua, dönüp dolaşıp size gelecektir. Ayaklarınızın altına aldığınız şerefler sizi çiğnemeye hazırlanıyor. Doğrudan Negatif Çok dikkat çekici bir özelliğiniz varsa tehlikedesiniz. Olağanüstü iyi olanların hayatları zor geçer. Çok güzel, çok akıllı, çok zeki olmak tehlikelidir, tedbir alamazsınız. Nazara karşı hemen tedbir almazsanız, zaman geçtikçe üzerinizdeki tahribatı gelişir. Çekici Özellik : Eğer çok dikkat çekebilecek bir özelliğiniz varsa ve çok güzel, zeki çalışkan veya başarılı iseniz, bunu insanlara büyüklük taslamak için asla kullanmayın. Herkes sizi takdir edemez. Olağanüstü bir yeteneğiniz varsa, iyice kökleşmesi için onu gizlilik toprağında saklı tutun; böylece dal budak salacaktır. Açığa çıkardığınızda ruhsal saldırıya uğrayacağını bilin. Eninde sonunda çıkacak ve bir mücadele verilecekse, bu herkes için kaçınılmaz. Bir ağacın, daha fidan iken saldırıya uğraması nerede, dal budak ve kök saldıktan sonra saldırıya uğraması nerde. Dualar : Bazı dualar, nazar ve benzeri zararlı ruhsal enerjiden korunmanız için verilmiştir. Onlara kodlanmış anlamlara ve şifrelere bağlanan ruhani yaratıklar, ruhunuzun çevresine güçlü bir enerji kitlesiyle kaplayacaktır. Onları okuyun ve eğer çevrenizde dostlarınız varsa sizin için okumalarını isteyin, sizi seven insanlardan ruhunuza gelecek destek kendi ruhsallığınızdan üreteceğiniz destekten daha güçlü olabilir. Cinsiyet : bayanların nazar etkisinin kaldırılmasında bayanların duası; erkelerin nazar etkisine karşı, erkeklerin duası daha etkilidir. Bazı tecrübelerin ittifak ettiği bu görüşün sırrını tam olarak çözmüş değilim. Eğer bir bayanın nazarına uğramışsanız, annenizin veya (evli bir erkekseniz) eşinizin duasını ve ruhsal desteğini isteyin. Sonuca daha hızlı ulaşacağınızı göreceksiniz. Sakinlik Melekler olumlu ruhsal mesajları manevi ortamda dolaştırırlar. Zaman zaman sessiz bir köşeye çekilin , iyice gevşeyin, kendinizi ve içinizden geçen olumlu hisleri, düşünceleri, ilhamları yakalamaya çalışın. Melek ruhsallığı, tüm insanlarla sürekli ilişki halindedir. Keşfedenlerin duydukları, ilhamlar, aslında herkesin ruhuna söyleniyor, ama dünya kanallarına odaklanmaktan, ruhunuzun derinlerinde konuşan radyoları dinlemeye fırsat bulamıyoruz. İçinizi dinleyin, duyduğunuz sözlerin bazıları sizin değil, size ilham edenlerindir. Çocukların başlarının okşanması, onların kucaklanması, onlar kadar sizi de manevi bir enerjiyle besleyecektir. Ruhanilerin Yapıcı Etkisi Meleklerin ruhsal desteklerinden yararlanmak için, temsilleri oldukları tabiat kanunlarının cansızlar, bitkiler ve hayvanlar üzerindeki etkisini tefekkür edin. Tabiata dokunun. İLAHİ İRADE GÜCÜ Kaderin sahibinin önünüze çıkardığı merdivenler, görünürde sizi durdurmak için, gerçekte sizi yükseltmek içindir. Eğer ilahi iradenin nasıl karar verdiğini öğrenebilirsek, karar akışı içerisindeki konumumuzu kontrol edebiliriz. Tabiat Kanunlarıyla Yansıyan İrade Bir anne balık, korkutucu okyanusta, ağızları minicik olan yüzlerce yavrusunu dünyaya getiriyor. Toplu iğne ucu kadar küçük ağızları olan o yavruların nasıl beslenebileceklerini sanıyorsunuz? Anne balık asırlarca düşünse, bir çözüm bulabilir mi? Yavrular doğduktan sonra annelerinin vücudunun çevresine sarılıp, ona tutunuyorlar. Sonra anne balığın derisinden besleyici bir sıvı akmaya başlıyor yavrular onunla besleniyor. Rahmet oradadır. Rahmet, dondurucu kutup buzlarının üzerinde yumurtlayan elsiz penguenlerin kucağındadır. Dolayısıyla, yeryüzünde bir hedefe ulaşmak istiyorsak, evrenin yönetiminde geçerli olan kanunlara uygun hareket etmek zorundayız. Tabiat kanunlarına uymak yaratıcı iradeye uymaktır. Beşeri Tercihle Yaşayan İrade Kişisel irade hem yapmak istediğini, hem de yapabilme imkanını bir arada barındırır. Hem “yapmayı isteyebilme” yeteneği, hem de “yapabilme imkanı” sınırlıdır. Ancak insan, daha çok öğrendikçe, daha çok isteyebilir hale gelir. Kendini daha çok eğittikçe de daha çok yapabilecek konuma geçer. Dolayısıyla insanın sınırlarını aşmasının üç temel ayağı vardır ve bunlar birbirini takip eder: Daha çok bilgi, daha çok yetenek ve daha çok eylem. Şartlı İrade Şartlı iradeyle oluşan kaderin değişimi imkansız değildir. Ama tutum değiştirerek değil, bağlı oldukları şartları değiştirerek sonuçlarını değiştirebiliriz. Bir anlık kararınıza ve tutumunuza değil, günlere ve hatta yıllara yayılan eylemlerinize dayanır. İnsan hayatının, insanın tüm geçmişi dikkate alınarak ilahi irade tarafından belirlenmesi durumudur. İlahi irade, her eyleme bir anlam ve karşılık verdiği gibi, eylem birikimlerine de daha farklı anlamlar ve karşılıklar verir. Bir defa ağlamanın sonucu bin defa ağlamanın sonucuyla aynı değildir. Birbirinin aynı olan iki iyilik arasında hiçbir fark yoktur. Ancak biriktiklerinde müthiş bir farklılık oluşuyor. İşte bu farklılıklar karşılıklarını da farklılaştırıyor. Şartlı ilahi irade uzun süre tekrar ettiğiniz ayrı eylemlere yeni boyutlar ve sonuçlar ekler. Örneğin komşusuna bir defa haksızlık yapan kişi hakkında her hangi bir dünyevi ceza verilmeyebilirken, beş yıl boyunca haksızlık yapan için kaderin sahibi tarafında ölüm cezası takdir edilebilir. Bir defa sigara içene küçük bir zarar verilirken 20 yıl sigara içene büyük hastalıklar verilebilir. İki gün çalışan hiçbir şey kazanamazken iki yıl çalışan zengin olabilir. Bir yıl boyunca çalışması keşfetmesine yetmezken 10 yıl çalışınca keşfetmesine izin verilebilir. İki yıl zulmeden toplum yaşayabilirken 10 yıl zulmeden toplum bir musibette yok edilebilir. Gerçek Sebep Eğer istekleriniz, hak ettiklerinizle uyuşmuyorsa istediğiniz kadar isteyin size verelim. Kesinlikle hak ettiğinizi yaşayacaksınız. Neyi hak ettiğinizi iki konu belirler. a) Neleri istediniz, b) Neler yaptınız. İstekleriniz ve yaptıklarınız, yani amelleriniz ve kalbiniz aynı yönde ise harika, kesinlikle hedefinize ulaşacaksınız. Eğer çatışıyorlarsa ağır gelen tarafı yaşayacaksınız. O zaman alevler içerisinde isteyin ki tartıldıklarında arzularınız yaptıklarınızın gücüne galip gelsin. Eylemlerinizi tekrarlayın ki, daha fazla sonuç hak edesiniz. Lütfen kimse üzülmesin. Bazılarının, “Ben bu zulmü hak etmedim” dediklerini duyar gibi oluyorum. Doğru, bende bir yıl boyunca öğle yemeği yiyemeyecek kadar fakir kalmayı hak etmediği düşünüyordum. Ama hiç aç kalmamayı hak etmem için o eğitimden geçmek zorundayım. Eyüp peygamber dokuz veya on iki yıl o ağır hastalığı çekmeyi hak etmiş miydi? Kader sadece misafiri olduğunuz dünyadan ibaret değildir. Bütün hayatınızın adeta bir saniyesini yaşayacaksınız burada. Neyi hak ettiğinize kesin olarak hükmetmek için acele etmeyin. Ağır sorunlar yaşıyorsanız, onların daha büyük şeyleri hak etmeniz için verildiğini de dikkate alın. Defterinizde yazılı olanlar yaptıklarınızın yanı sıra sebep olduklarınızdır. Kader Levhası İnsanın derin bilinci geleceğin yazılı olduğu bu alana yükselebilir ve oradan yaklaşmakta olan gelecek hakkında sevgi veya rüya gibi yollarla bilgi edinebilir. Defalarca yaşadığım örneklerden birini sizinle paylaşmak istiyorum. Bir peygamberin yaşadığı ilginç bir hikaye okumuştum. Yanından geçen adamın o gün gittiği yerde öleceğini görmüştür. Akşam olur. Adam sırtında odun yüküyle döner. Peygamberin Yapma Bozma Levhası’nda gördüğü gerçekle şimdi yaşanan durum arasında fark vardır. Peygamber adama “sabah yanımdan geçtikten sonra ne yaptığını sorar” adam, yolda giderken bir fakir görmüş ona yardım etmiş, sonra da adam yükünü alıp geri dönmüştür. Mesele anlaşılır ve adam yoluna devam eder. Devam ederken, peygamber odun yükünü içerisinde öldürücü bir yılanın kıvrılarak gizlendiğini, sonrada yılanın adama fark ettirmeden sıyrılarak kaçıp gittiğini görür. Hani mutlu bir aileydiler; birbirini takip eden darbelerle sürüp gittiler. Hani gündemden düşmüyorlardı, şimdi onları kimse hatırlamıyor. Yanıltıcı Sebep Evrenin yaratıcısı, dikkatimize sunduğu bu tür olaylarla gerçeği görmemizi istiyor: “Görünür nedenlere aldanmayın. Onlar benim nasıl yaptığımı gösteriyorlar, niçin yaptığımı değil.” Söylediğimiz her sözün sonuçlarını ne kadar istediğimizden emin olmalıyız. “Biriniz bir şey temenni ettiğinde, ne istediğine dikkat etsin; çünkü hangi dileklerinin kabul edileceğini bilmez” şeklindeki uyarıyı unutmamalıyız. Hak ettiğimizden kaçamayız: “Allah kader ve kazasını gerçekleştirmek istediğinde, onlar hakkında kader ve kazası yerini buluncaya kadar, akıl sahiplerinin akıllarını alır. Hükmü gerçekleşince geri iade eder.onlarda pişmanlık duyarlar.” Olay budur. “Yükselmenin arkasında yükselmeyi hak etmiş; alçalmanın arkasında da alçalmayı hak etmiş bir ömür vardır.” Çelişkiler Bir işi tüm gücünüzle başarmaya giriştiğinizde güçlü bir şekilde engelliyorsanız, bunun kader açısından nedenlerinden birisi içinizde gizlediğiniz çelişki olabilir. Başarırsanız ne yapacaksınız? Başarmak lehinize mi aleyhinize mi olacak? Bir gün hastalığı son buldu. Şöyle diyor: Okuduğum bir kitapta (Risale-i Nur) gerçek sebeple ilgili analizler beni şaşırtmış orada anlatılan kriterlere göre gerçek nedeni bulmaya çalışmıştım. Birden tehlikeli bir zaafıma karşı bir şekilde korunduğumu hissedince müthiş bir sevinç duydum ve ardından bu zaafımı yok etmek için mücadeleye girdim. İlginç şekilde kısa sürede hastalığımdan kurtuldum. Size yukarıda aktardığım tüm bilgiler, ismi saklı bir dostumun samimi itiraflarına dayandırılmıştır. Eğer bu gencin “Ahlakını koruma ve kimseye zarar vermeme” konusundaki hassasiyeti olmasaydı, belki de bu hastalıkla korunmayacaktı ve bataklığa çakılmasına izin verecekti. Başarı gerekçelerinizi gözden geçirin. O işi, eşi, sınavı, görevi, makamı niçin istiyorsunuz? Niçin? Kötü nedenlerinizle savaşmak için haysiyet sözleri verin ve şimdiden kendinizi değiştirmeye adanın. Pek çok insan iyi araçları kötü amaçlar için istediğinin farkında değildir. Siz evrenin her bir noktasına ciddi olursanız, her bir noktası da size ciddi olacaktır. Yükselticiler Karşınıza çıkan engellerin nedenleri onları aşarak yükselmenizin istemesi olabilir. Yaşadığınız her olumsuzluk kendi hatalarınız yüzünden değildir. Dahası her olumsuz görünen olayın sonucu da olumsuz değildir. Acı veren pek çok olay zevk, mutluluk ve zafer üretir. Sıradan bir geleceğe sıradan bir yolculukla ulaşılır. Ortalamanın üzerinde bir gelecek yaşamak istiyorsanız yolculuğunuzda ortalamanın üzerinde olmalıdır. Bir şeyi çok düşündüm: Yeryüzünde olağanüstü izler bırakan insanların çoğunluğu, hayatlarının bir yerinde büyük gerilimler yaşadılar. Neden? Ya hapis yattılar ya da yetim kaldılar, ya fakirliğe mahkum oldular ya uzun süre hastalığın pençesinde boğuştular yada inançları, düşünceleri, ırkları veya zekaları nedeniyle aşağılandılar. Yaşadıkları olaylar duygusal olarak iyice gerilmelerine yol açtı. Çilelerinin karşılığını nasıl aldıklarını görüyor musunuz? Ben sorumun cevabını buldum. Uzaklara gidecek bir ok fırlatacaksanız, yayı iyice germek şart. Hiçbir neden yokken hasta olmuşsanız düşünün: Hastalık hayatın değerini daha iyi kavramınıza neden oluyor mu? Demek ki hayatın değerini unutmuştunuz. Ailenizde birden huzursuzluk mu çıkmış. Acaba daha önce ne kadar önemli bir aileniz olduğunu hissedebiliyor muydunuz? Demek ki hissetmeniz isteniyormuş. Tüm olaylara bu açıdan bakabilirsiniz. Engelin diğer adı yükselticidir. Sınırları, sınırlar sayesinde aşacaksınız. Engel yoksa engel aşılmaz. Bir şeyi talep etmenin nedeni, ondan mahrum kalmaktır. Kartal serçeyi taklit etmeseydi serçe harika uçuşunu gerçekleştiremeyecekti. Hasta olmasaydık aramızdan bu kadar doktor yetişmeyecekti. Kurtuluşa susamasaydık, aramızdan kahramanlar çıkmayacaktı. Başarıya muhtaç kalmasaydık bu kadar başarı kitabı yazılmayacaktı. Kaderin sahibinin önümüze çıkardığı engeller görünürde bizi durdurmak için ama gerçekte bizi yükseltmek içindir. Cezalar Hz. Musa (as) peygamber ile Hz. Hızır (as) arasında geçen bir kesit: Hızır (as) hiçbir haklı neden yokken, bir adamın gemisine zarar vermiştir. Musa peygamber (as) adaletsiz ve haksız görünen bu eyleme itiraz etti çok geçmeden hikmeti anlaşıldı. O bölgede savaş vardı. Kral tüm sağlam gemilere el konulmasını istemişti. Birazdan askerler o gemiyi ele geçirdiklerinde hasarlı olduğu gerekçesiyle el koymaktan vazgeçtiler. İyi sonuçlar bazen kötü olayların ardına gizlenirler. Lütfen size emanet edilenlerin değerini bilin ki elinizden alınmasın. Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır; ama tek yolu değildir. Kişisel Kötülük Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır. Ama tek yolu değildir. Yaptığımız kötülüklerin çoğu zaman farkında değiliz. Dehşetli acılar çektiririz, umursamayız. Bir genç başarı yolunda ilerlerken heyecanını baltalayan bir söz söyleriz, farkında olmadan tüm umutlarını söndürürüz; sonra biz yükselmeye kalkarız ve kaderin sahibi bize çelme takmak üzere başka birini gönderir. Oturup kuşun saatlerce feryat edişini dinlerken sanki bir annenin hıçkırıklarını dinliyordum. Bir kadının sözleri kulaklarımda çınladı: “Yuva yıkanın yuvası yıkılır” Bu yaptığım yüzünden bir gün benim de yuvam yıkılır mı? Çile başarıyı besler, hastalık sağlığın değerini kavratır; üzüntü sevincin yollarını aratır. Fakirlik zenginlik arayışına sürükler. En büyük insanlar en ağır şartların arasından sıyrılan insanlar olduklarına göre, yaşadığınız şartların ağırlığı da sizi böyle bir geleceğe hazırlıyor. Evrensel İyilik İyiliğinizin büyük olmasını istiyorsanız, uzaktan uzağa insanları sevin ve onlar için gıyaplarında iyilik dileyin. Aynısı size yapılacak; uzaktan uzağa sizi sevecekler ve sizin için iyilik dileyeceklerdir. Sevginizin nerelere kadar uzanacağını anlamak için şu kudsi hadise de kulak verin. Haşim meydanında insanlar alevlerin ve çaresizliklerin içerisinde bir kurtarıcı ararken yaratıcının sesi duyulur. “Sırf Benim rızam için birbirlerini sevenler neredeler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bu günde, onları gölgelendireceğim”. O günü yaşadığımızda can havliyle yerimizden fırlayıp “ Onlardan biri benim” diyebilmeyi dilemeliyiz. İslam peygamber (as) “Bir kişi hakkında kulağına uygun olmayan bir haber gelirse falan kişiye ne oluyor ki, şöyle şöyle diyorlar? Deriz. Bazılarına ne oluyor ki şöyle şöyle diyorlar? Der.” Böylece kötülüklerin arkasındaki kötülüğü gizlerdi. Bir insana daha önce yaptığından pişman olduğunu ilan etmesinin en açık ve etkileyici yolu onun tam aksini yapmasıdır. Pişmanlık Karanlık ve kusurlu bir geçmiş yaşamışsak, her teşebbüsümüzde bizi engelleyen ezici bir güçle karşılaşacağız. Geçmişteki manevi borçların ve kirlerin temizlenmesi için iki pişmanlık yöntemi kullanacağız. Ruhsal Ruhsal pişmanlık, yapılmış bir hatayı yapmamış olmayı dilemek, bir daha o hatayı işlememeye söz vermektir. Pişmanlık ne kadar derinden ve içtense, o kadar keskin ve güçlü olacaktır. Duygunuz ve sözel pişmanlığın üzerinizde hiçbir etkisi yokken bizi gözyaşına boğacak pişmanlığın hayatınızı inanılmaz şekilde değiştirebileceğini görebiliriz. Geçmişinizde vicdanınızı sızlatan hatalar varsa ruhsal pişmanlıklarla yetinmeyin. İslam peygamberi (as) bu süreci şöyle anlatır. “Kul tövbe ettiğinde, Allah onun günahlarını hafaza (bilgileri koruyan) meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun organlarına unutturur. İstediği yerdeki izlerini de yok eder. Ta ki Allah’ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair aleyhine şahitlik edecek bir şey bulunmasın. Çok ilginçtir; insanın yediği her şey kanında anlaşılır. Yıllar süren davranışları genetiğine bile kodlanır; yani hayatımız hücrelerimize kaydediliyor. Bir alışkanlığınızı terk ettiğinizde zaman içinde onun izlerinin hücrelerinizden silindiğini biliyor muydunuz? İslam peygamberi (as) bu konuda müthiş bir bilgi vermiştir. “Günahından tövbe eden günah işlememiş gibidir. Günah işlemeye devam ettiği halde dil ucuyla Allah’tan af dileyen kimse de, Rabbiyle alay eden kimsedir.” Pişmanlığınızı eyleme dökemezseniz kalıcı ve hızlı değişim üretemezsiniz. İslam peygamberi (as) “Kötülüğün peşinden iyilik yap ki onu silsin.” Derken bu süreci kast ediyordu. Kötülüğün hemen ardından iyilik yapamamışsanız, iyiliklerinizi peş peşe yapmaya gereken zaman şimdidir. Ciddi bir sorunun çözülmesini sağlayacak en kestirme yol onun en derinlerindeki gerçek nedeni keşfetmektir. Hedefinizi yanlış yolda kullanmanıza sebep olacak bir zaafınız varsa onunla savaşın. Karşılaşacağınız bir kısım engeller yükselmeniz için gönderilmiş olabilir. Bazı sıkıntılar gizli hatalara karşılık gönderilen ön ikazlardır, sorunların büyümemesi için hemen tedbir almalısınız. Bazen de başınıza gelen bir cezadır. O zaman hangi hatanıza dayandığını keşfetmeniz gerekiyor. | |
|
Etiketler |
ruhsal, zeka |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yapay Zeka Analistlerin 2030 tahmini: Kripto para ve yapay zeka devrimi | Derya | Teknoloji Dünyasından Son Haberler | 1 | 13 Haziran 2024 12:14 |
Erken yaşta üstün zeka nasıl anlaşılır? Çocukta 10 üstün zeka belirtisi | meLanie | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 03 Haziran 2024 20:26 |
Zekâ ve Çocuklarda Zekâ Gelişimi | Ecrin | Makale - Araştırma - Ve Bilimsel Yazılar | 0 | 18 Şubat 2012 22:43 |
Zeka nedir ? (IQ Testi) TARİHTE İLK ZEKA TESTİNİ KİMLER UYGULADI? | Sevda | Merak Ettikleriniz | 0 | 05 Nisan 2010 16:29 |