IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

1823Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07 Ocak 2022, 21:55   #881
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Söz Defteri




Dünyanın bütün dağlarında,ormanlarında bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 07 Ocak 2022, 22:04   #882
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Nazım' a Hayatı Boyunca Bir Şekilde İlham Vermiş 12 Özel Kadın




1. Sabiha Hanım

Nazım’ın çocukluk çağındaki ilk aşkı Abdülhamit Devri’nin ünlü valilerinden birisinin kızı olan Sabiha Hanım’dır.
Nazım, Sabiha Hanım için “Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki” nakaratlı ünlü şiiri yazar:
“Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.”

2. Azize Hanım

Yaş 17… Nazım da yine aşık. Bu kez ünlü bir doktorun baldızı olan Azize Hanım.
Nazım için şiirsiz aşk olur mu?

“Rüyaya daldıran şarabın sun
Önümde gönlümle gelirken dize,
Şu yanan alnıma bir kere dokun,
Azize, gözleri nurdan Azize!”

3. Şükufe Nihal

1920’li yıllarda, Erenköy bahçelerinde, köşklerinde şairler yan yana gelip edebi sohbetler yapıyorlardı.
Bir Devrin Romanı adlı eserinde Halide Nusret Zorlutuna olayı şöyle yazdı:
“Şükufe Nihal okuduktan sonra, gülerek kağıdı bana verdi. Bugün gibi hatırlıyorum, kağıtta şairin o delişmen yazısıyla aynen şu kelimeler yazılıydı:
Ben sizin için çıldırıyorum, siz bana aldırış bile etmiyorsunuz!”
Halide Nusret Zorlutuna’nın kızkardeşi İsmet Kür, Şükufe Nihal’i şöyle anlatır:
“Şükufe Nihal hemen her görenin aşık ya da hayran olduğu kadınlardandı. Güzel denemezdi pek. Gözleri çukurdu ve ufaktı…
Boyu hiç uzun değildi. Beden çizgileri dikkati çekmekten uzaktı. Ne ki, zarifti, her zaman bakımlı ve çok şıktı.
Dünyaya metelik vermeyen, kendine çok güvenen bir havası vardı. Onu bu kadar çekici yapan da, bu dünyaya metelik vermeyen haliydi.
Ve de, o sıralar, hayran olunacak kadın sayısı da çok değil miydi? Ya da nitelikleri mi farklıydı? Sanırım, biraz öyle.”

Aralarındaki ilişki nasıl şekillendi bilemeyiz ama İsmet Kür’e göre Bir Ayrılış Hikayesi şiirini Nazım onun için yazmıştır:
“Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya…
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz…
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın –
yüzü güneşli bir ana gibi –
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak…
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere…
Kapandı bir pencere…
AYRILDILAR”

4. Nüzhet Hanım

Nazım Hikmet ve arkadaşı Vala Nurettin komünizm tutkusuyla 1921’in Eylül ayında Trabzon Limanı’ndan bindikleri bir gemiyle, maceralı bir yolculukla Sovyetler Birliği’ne giderler. Burada, İstanbul Nişantaşı’nda komşu oldukları, Matbuat Umum Müdürü Muhittin Bey ve baldızı Nüzhet Berkin’le karşılaşırlar.
Nazım’ın İstanbul’dan beri tanıyıp hoşlandığı Nüzhet Hanım’la aşk kaçınılmazdır. Nazım Hikmet kıskanç bir aşıktı. Nüzhet Hanım’ın Dağıstanlı yakışıklı bir öğrenciyle konuşurken görünce Gövdemdeki Kurt şiirini yazdı:
“Sen
benim
minare boyunda çam gövdeme,
yumuşak
beyaz
bir kurt gibi girdin,
kemirdin!
Ben
barsaklarında solucan Makdonaldı besleyen
İngiliz amelesi gibi taşıyorum
seni içimde”



Nüzhet Hanım’la 1922 yılında evlendi. Evleri, Nazım’ın eğitim gördüğü KUTV Üniversitesinin öğrenci pansiyonuydu. Muhittin Bey karşı çıktı bu evliliğe, tabii Nazım’ın ailesi de istemedi. Nüzhet Hanım’ı fiziksel olarak beğenmiyorlardı. Zaten 4- 5 ay birlikte yaşadılar. Nüzhet Hanım’ın sağlık problemleri başladı. 1923’te tedavi için önce Bakü’ye, sonrasında Türkiye’ye döndü. Nüzhet Hanım’ın şu sözleri idealist Nazım’da büyük bir düş kırıklığı yaratır:
“Bizim de herkes gibi bir yuvamız, cici bici bir evimiz olsun istemez misin Nazım? Her akşam ben evimizde seni bekleyeyim, huzur içinde yaşayalım. Sana mı kaldı dünyayı düzeltmek?”
1924 Temmuz ayında Nazım da döner Türkiye’ye. Nazım, aralarındaki ilişkiyi düzeltmeye çalışsa da olmamış.
1924 ya da 25 yılında, bir tiyatroda Nüzhet Hanım, Nazım Hikmet’le karşılaşmış, ama görmezden gelmiş. Nazım’ı kızdıran bu olaydan sonra görüşmemişler.
1926 yılında ise Nüzhet Hanım felsefe öğretmeni Mehmet Servet Erkin’le evlenir. 1932 yılında herkesçe bilinen Mavi Gözlü Dev şiirini yazar.
Burada şuna değinmemiz lazım. Memet Fuat (Piraye’nin oğlu) bu şiirin annesine yazıldığını söylese de, Nazım Hikmet’in arkadaşları, Vala Nurettin, Zekeriya Sertel, Kemal Sülker bu şiirin Nüzhet Hanım’a yazıldığını söylerler.

“O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev,
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev…”

5. Yelena Yurçenko (Lena)

Nazım Hikmet yaklaşık 9 ay sonra 1925 Eylül’ünde ikinci kez Sovyetler Birliği’ne gider, daha doğrusu kaçmak zorunda kalır. Bu kez diş hekimi Yelena Yurçenko’ya (Lena) aşık olur. Lena, Nazım’dan birkaç yaş büyüktü. Çok okuyan, kültürlü, hoş bir kızdı. Nietzsche hayranıydı. Nazım’la dünya görüşleri uymasa da bilinçli, dirençli havası onu etkiledi.



1926 yılında evlendiler. Yaklaşık 2 yıl sürdü. Ailesine fotoğraflarını gönderiyordu. Lena aile tarafından da beğenildi. Evlilikleri bazı kitaplarda doğrulanmasa da Hıfzı Topuz ve Memet Fuat evlendiklerini yazar. Ona yazılmış bir şiiri bilinmiyor. Biz de Nazım’ın ailesine o dönem yazdığı mektubu paylaşıyoruz.
“Sıhhatim gayet iyidir. Lena ile her gün sizlerden konuşuyoruz. O sizi, gıyaben çok seviyor. Samuş’a buradan Rus işi gayet orjinal yazlık elbise göndermek istiyoruz. Eğer Lena’ya potin aldınızsa numarası 37 olsun.”

6. Piraye

Nazım 1928 yılında Türkiye’ye döner. 3 ay tutuklu kalır. Bu dönemi şöyle anlatacaktı yıllar sonra:
“Kadınlarla bir daha ciddi bir ilişkiye girmemeye karar verdim. Her an hapse girebilirdim. Kesinlikle evlenmemeliydim.”
Ama karşısına Piraye çıkacaktır. Yıl 1930… Piraye Nazım Hikmet’in kızkardeşi Samiye’nin arkadaşıdır. Piraye, kendisini bırakıp Paris’e giden kocası Vedat Örfi’den boşanmak üzere olan 2 çocuklu (Suzan ve Memet) 24 yaşında bir kadındır. Başlangıçta Piraye’nin ailesi de, Nazım’ın ailesi de farklı nedenlerle istemeyeceklerdi bu ilişkiyi.




Nazım aşkın ilk günlerinde yazdığı Mor Menekşe, Aç Dostlar, Altın Gözlü Çocuk şiirinde Piraye’ye “altın saçlı çocuk” diyecektir.
“EEEEEEEEEY…
kızım, annem, karım, kardeşim
sen
başında güneşler esen
altın gözlü çocuk,
altın gözlü çocuğum benim;
deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekşe olsun
getiremedim
sana!”
1933 yılında evlenmeye karar verirler. Ama 1933 yılının Mart ayında tutuklanır. Piraye sevgilisiydi, tutuklandıktan 4 ay sonra cezaevi müdürünün sorusu üzerine nişanlıyım der. Artık mektuplarında ona öyle hitap edecektir:
“Nişanlım benim, yüzüğünü kalbimde taşıdığım, kalbime geçirdiğim sevgili ! Sana öyle hasretim ki… Nişanlın”



Karıma Birinci Mektup isimli şiirinde de şöyle yazar:
“Yavrum! uyuyamıyorum!
Görünmez kuşlar ötüyor
üstünde kızıl ağaçların.
Alevli bir duman gibi tütüyor
Gözlerimde saçların!
Saçların altın
dudakların nar
koyu kehribar
gözlü sevgilim
Çıkacağımdan
emin değilim.”

7. Semiha Berksoy

1934 yılında Bursa Cezaevi’ne şehir tiyatrolarından tanıdığı Semiha Berksoy onu ziyarete gelince birbirlerine yakınlaşırlar. Aklı Piraye’deydi ama bu ona engel değildi. Nazım Hikmet yıllar sonra yazdığı İki Sevda şiirinde aslında bu özelliğini dile getirmişti.
“Bir gönülde iki sevda olamaz
yalan
olabilir.”



16 ay tutuklu kaldıktan sonra özgür kalır Nazım. Piraye ile 31 Ocak 1935’te gözlerden uzak kimseye haber vermeden evlenirler. Bir gün Kadıköy vapurunda Semiha Berksoy’la karşılaşır. Aralarındaki aşk tekrar canlanır. Semiha Berksoy şöyle anlatır:
“Merdivenlerden çıkıyorduk. Birden “Ben evliyim seni alamam” dedi. Ben de onu seviyordum. “Olsun” dedim. Onu o şekilde kabul etmiştim. Meğer o tarihte evli değilmiş, Piraye’ye evlenme sözü vermiş.”
Semiha Berksoy anı defterine 22 Aralık 1936 tarihinde şöyle yazar:
“Bu sabah stüdyoya gittim. Sevgiyle bakarak elimi sıktı. İlgisi gittikçe arttı. Kani Kıpçak’ın dikkatini çekti. İnsan hayatta bir kişiyle mi, yoksa birçok kişiyle mi ilgilenmeli? diye sordu. Nazım da “Esasında bir sevgi olur, ama eğlencelerin de olması hiç fena değil, fakat sevgi birdir” diye yanıt verdi.”
Nazım Semiha Berksoy’a şiir değil ama belki de sevgilisi opera sanatçısı olduğu için Bu Bir Rüyadır adlı opereti yazdı. Başrolde Semiha oynadı.
Bu ilişkiden karısı Piraye’nin elbette haberi vardı. Memet Fuat, başka kadınların Nazım’a yakınlık göstermelerine katlanamayan Piraye’nin Semiha için daha sonraları “Delişmendir, ama iyi kızdır, sevgisi içtendir” dediğini söyler.

8. Suat Derviş

Nazım, Birinci Dünya Savaşı sonlarında, yazar Suat Derviş’i tanımıştır. İkisi de gençtir. Ama Suat Derviş o dönem kendisini beğenenlere yüz vermeyen, biraz şımarık bir kızdır, sevgili değillerdir. Hatta ona şu dizeleri (Gölgesi şiiri) o dönemde yazmıştır.



“Ağlasada gizliyor gözlerinin yaşını;
Bir kere eğemedim bu kadının başını.
Kaç kere sürükledi gururumu ölüme
Fırtınalar yaratan benim coşkun gönlüme.
Cevapları öyle heyecansız ki onun,
Kaç kere iman ettim, hiçliğine ruhunun.
Kaç kere hissettim ki, yine bu gece gibi
Güzelliğin önünde, dolup, çarpmalı kalbi
Ne mehtabın aksine yelken açan bir sandal
Ne de ayaklarında kırılan ince bir dal
Onun taştan kalbini sevdaya koşturmuyor.
Bir çiçeğin önünde bir dakika durmuyor…”
1935 yılının sonlarında gençlik arkadaşı Suat Derviş’le yine karşılaşır. Derviş bu kez ona yakınlık gösterir. Birlikte Çamlıca sırtlarına çıkarlar. Şubat ayında yağan karın erimesiyle oluşan çamurlara bata çıka dolaşır, sohbet eder, yakınlaşırlar.
Eve dönünce ayakkabı ve pantolonun çamurlu halinden, Piraye şüphelenir, durumu anlar. Bunun üzerine, Piraye, bir kova suyu üzerine döküp, Şubat akşamında balkona çıkar, zatüree olup öleyim der. Nazım güç bela onu içeriye alır.

9. Cahit Uçuk

Nazım o yıllarda Akşam gazetesinde Orhan Selim takma adıyla yazılar yazıyordu. 22 Ocak 1955 yılında duygusal bir yazı yazar Nazım. Birkaç gün sonra gelen okur mektuplarından biri duygu doluydu, adeta onu etkilemek için yazılmıştı. Bu kişi daha sonra öykü yazarı olan Cahit Uçuk’tur. 24 yaşındadır. Oldukça güzel bir kadındır.
Hıfzı Topuz, “Nazım bir kadına durup dururken asılmaz, ama kendisiyle ilgilenen olursa, hoşuna giderse tutulabilirdi” der. Cahit Uçuk’la ilişkileri de tam da böyle oldu.



Cahit Uçuk “Aramızda ruhsal bir yakınlık ve minnet dolu bir beraberlik oldu” derken; Nazım, Piraye ile barışmak istediği dönemde, Memet Fuat’a yazdığı mektupta “Ben o hadiseye annenin beni sevmediği şüphesine kapılıp atılmışımdır. Annenin beni ihmal ettiği ya da bana öyle geldiği zamanlarda bu bahiste kötü şeyler yaptım” yazar.
Nazım aslında tüm bu yaşadıklarını dizelerinde dile getirmiştir.
“sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim Şarlo’ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımın”

10. Yine Piraye

1938’in Ocak ayında tekrar tutuklanır. İki ayrı yargılamadan toplam 35 yıllık bir hapis cezası beklemektedir onu. Hapisteyken, Piraye’ye adeta yeniden aşık olur. Muhteşem şiirler yazar. Bizce Nazım en güzel şiirlerini o dönemde yazmıştır.


Ankara Cezaevi’nde kol saatinin içini boşaltmış ve oraya karısıyla çocuklarının bir fotoğrafını koymuştu Nazım… “Artık her zaman gözümün önündeler” diyordu. Saatin kayışına ise tırnağıyla Piraye yazmıştı. Yıllarca Piraye’nin evinde saklanacak o saat, Nazım’ın çok bilinen bir şiirine konu oldu:
“Senin adını
kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım.
Malum ya, bulunduğum yerde
ne sapı sedefli bir çakı var,
(bizlere âlâtlı katıa verilmez)
ne de başı bulutlarda bir çınar.
Belki avluda bir ağaç bulunur ama
gökyüzünü başımın üstünde görmek bana
yasak…”
1 Ekim 1945
“Dağın üstünde :
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de :
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı :
gecesefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı..”



Piraye’ye güvenmesine karşılık, ikide bir kıskançlık bunalımlarına giriyor “Kime aşık olursan ol” diye yazıyordu.
Buna karşılık Piraye yazdığı bir mektupta neler söylemiş (Nazım o mektupları “Ayşe’ye Mektuplar” adıyla şiirleştirdi):
“Sen beni kıskanıyorsun,
ve benim gülmem tutuyor.
Ben aşkı: hürmet
muhabbet
sadakat, diye anlarım
(…)
halbuki aşk sadece muhabbet sende.
Hem biliyorum bu evhama neden düştüğünü :
ben içerde olsaydım
sen dışarda aldatırdın beni.
İçerde olmama ne lüzum var?
İkimiz de dışardayken beni aldatmadın mı?
Sen alçaksın
ve dışarı çıkar çıkmaz
beni yine aldatacaksın.”

11. Münevver Andaç

1948 yılının Ekim ayında yazar Peride Celal ile beraber dayısının kızı Münevver de gelir. Aslında Piraye ile evlendiği günlerde Fransa’dan dönen Münevver ile kısa bir yakınlaşma yaşansa da Münevver ressam Nurullah Berk’le evlenmiş, bir kızı olmuştu. Kendisinden 15 yaş küçük kumral saçlı, yeşil gözlü kadınla yazışmalar, gidip gelmelerle tutkulu bir aşk başlamıştı.
Ona yazdığı ilk şiiri Sen şiiridir:
“sen esirliğim ve hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin…”



Daha sonra bu şiirini yazacaktır:
“Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.”
Bu dönemde yazdığı tutkulu şiirlerinde Münevver’in gözlerinin rengi nedeniyle yeşili çok sık görürüz.
“Siz aydınlıkta öyle kımıldamadan durun,
güneş duradursun yeşil entarinizde,
Yaram birdenbire açıldı
Kan gövdeyi götürüyor bendenizde…”
Güz, Sonbahar, Yine Sana Dair şiirlerini de ona yazmıştır.
1948’de Piraye’den boşanma kararı alır. “Bütün bu olup bitenlere rağmen en yakın iki insan olarak kalacağımızı biliyorum. Ömrümün en güzel senelerini, en iyi eserlerini, sana borçluyum. Onlar manen ve maddeten senindir.” der.
Eşinden boşanacağını söyleyen Münevver, karar değiştirir. Cezaevine de gelmez. Bu Nazım için büyük bir darbe olur. 47 yaşındaki Nazım’ın bu dönemde yazdığı şiirlerden Tekirle Kavak‘ta şöyle der:
“Kırkından sonra azanı teneşir paklar
bu üç dört dört beş sekiz
sayı sayacak değiliz
çünkü bunun kırka kadar
yolu var”
Nazım tekrar Piraye’ye mektuplar yazarak barışmak isteğini dile getirir. Affetmesini ister:
“Pirayem, kızıl saçlı bacım benim, seni arkadan bıçakladım. Bir damlası damarlarımdaki bütün kana bedel kanınla boyandı elim. Gel de beni bir daha yalnız bırakma. Eteklerinden öperim.”
Nazım af yasası çıkmayınca 7 Nisan 1950’de açlık grevine başladı. Piraye hem bu durum, hem de yazdığı mektuplardan etkilendiği için ziyaretine gelir, aynı anda Münevver de cezaevine gelir. İşte bu Nazım ve Piraye’nin son karşılaşması olur.
15 Temmuz 1950’de tahliye olur Nazım. Piraye’den 23 Mart 1951’de boşanır. 3 gün sonra Münevver bir oğlan doğurur. Nazım oğluna çok sevdiği üvey oğlu Memet’in ismini verir.



49 yaşındaki Nazım’ı askere almak isterler, arkasında farklı şeyler olduğu haberleri üzerine 17 Haziran 1951’de bir tekneyle gizlice Varna’ya, Bükreş’e ve en sonunda Moskova’ya gelir.
Yedi tepeli şehirde bırakıp gelmişti gonca gülünü. Ama o dönemde kulağına gelen, en yakın arkadaşı Kemal Tahir ile Münevver arasında bir ilişki olduğu dedikodusu Nazım’ı alt üst eder. Böyle bir şey yoktu, tamamen yanlış anlamaydı ama katlanması zordu.
Ben Sen O şiirini yazdı:
“o, yalnız ağaran tanyerini görüyor
ben geceyi de
sen yalnız geceyi görüyorsun
ben ağaran tanyerinide”

12. Galina Grigoryevna Kolesnikova

Nazım 1952’de Çin’de geçirdiği ilk kalp krizinden sonra Moskova’ya döndü ve hayatına doktor Galina Kolesnikova girer. Tüm kadınlar gibi Nazım’a vurulmuştu. Nazım’ın doktoru, yardımcısı, tercümanı, arkadaşı olur. 7 yıl süren bu ilişkiye yazılmış şiirler yok ama Nazım’ın 8 milimetrelik kamerasıyla Galina’nın çektiği görüntüler kalacaktı.



13. Vera Tulyakova

Kendinden 30 yaş küçük sarışın bir genç kız, 1955’te hazırladığı bir film için yardım istemişti. Vera… “Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi, kırmızı dolgun dudaklı bu kız”
İlk görüşte Nazım’ın kalbine girmişti. Evliydi ve bir çocuğu vardı. Ayrıldı. 18 Kasım 1960’ta Nazım’la evlendiler. Artık tüm şiirleri Vera içindi.

Vera’nın Uykudan Uyanışı
“uyandın gülüm
iskemleler uyandı
köşeden köşeye koşuştular
masa da öyle
doğrulup oturdu kilim
nakışları açıldı katmer katmer
ayna seher vakti gölü gibi uyandı
açtı kocaman mavi gözlerini pencereler
uyandı balkon
toparladı bacaklarını boşluktan
tüttü karşı damda bacalar
kaldırımlar akasyalar ötüştü
bulut uyandı
attı göğsündeki yıldızı odamıza
evin içinde dışında uyandı aydınlık
doldu saçlarına senin
dolandı çıplak beline ak ayaklarına senin”
Vera’ya
“Oka ırmağından öğrendim hasretlerinin dalgın deliliğini.
Yaz geceleri Oka ırmağı
ince kumları ve sedefleriyle
ak bir kadını yıkayarak
aktı odamda kalın kütüklerinin arasında
iri iri damlalarıyla yağmur üzüm salkımıydı doğum gününde
senin
şaşkın ve sırılsıklam durdum önünde senin
altın kubbeli bir ağaçtın
denizin ortasında
ilk ergenlik düşümden geliyorum sana
bu şehrin bana verdiği en tatlı yemiş en akıllı söz en insan sokaksın
günlük güneşlik rüzgârım benim
saçları saman sarısı kirpikleri mavi karım benim”
Sabah Karanlığı
“Gülüm çıkar yataktan bir kayısı gibi çıplak
Mavi afişteki güvercin gibi aktır sabah karanlığında”
Vera İçin
“İçimde mis kokulu
Kızıl bir gül gibi duruyor zaman,
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
Çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil”

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 12:44   #883
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Aşk Mesajları - Aşk Sözleri




Eğer bir insan sürekli seni üzüyorsa anla ki mutlu etmek istediği kişi sen değilsin.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 12:45   #884
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Her Telden




Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 12:50   #885
Çevrimdışı
Tefeci'nin Kızı
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Aşk Mesajları - Aşk Sözleri




Hanımefendi emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler

__________________
''Zamanın Eli Değdi Bize
Artık Aynı Değiliz
İkimiz de''


Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 12:53   #886
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Aşk Mesajları - Aşk Sözleri




Aşk bir trafik kazasıdır en yakın hastane nikah masasıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 14:00   #887
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söz Defteri




Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil...

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 16:07   #888
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Huzur ~





 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 16:09   #889
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Her Telden












 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Ocak 2022, 18:42   #890
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitaplardan Alıntılar





 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
#hayatnediranne, #yusufhayaloglu, #şiir, #şiirler, ., .., ..., ....., 50. yıl hesabı, aç kapıyı, acaba hâlâ yaşıyor musun?, acı, acı günlerim, acıyla aşk dosttur, ağa camii, adele - all ı ask şarkı sözü, adele - cold shoulder şarkı sözü, adele - one and only şarkı sözü, adele - rolling in the deep şarkı sözü, adele - send my love - to your new lover şarkı sözü, adele hello şarkı sözleri, adet küçük, ağlayanı bahtiyar, ağustos çıkmazı, adım sonbahar, ağır kan kaybı, ah..., ahirim sensin (neşet ertaş), ahmed arif, ahım sardı dört yanını, akdeniz' e doğru, akıl, akıncı, akıncılar/ yahya kemal beyatlı, akşamlar olur burada sevdiğim, akşamı getiren sesleri dinle, al çocuk, allende allende, alo kelimesinin hikayesi, altıncı gün, an gelir, anayurdum, anlam, anlamlı sözler, anlat diyorsun, anlatayım…, anneciğim, anneme, anneme mektup, anonim şehhane (ninova), antep' li şahin, artik keskelere yer yok yeni dünyamda, artık sen bana hiç birsey değilsin, asker, asker duası, aslında çok şey anlatabilirim, asya-afrika yazarlarına, ateş, ateş vapurunu icat edenler, ateşten bayrak, avuçlarıma sığmıyor yıldızlar, ay yansın ağalar güneş tutulsun, ayağa kalkın efendiler, aynası ufkumun, ayrı bedende aynı kalpte, ayrılamadım hayalinden, ayrılığa dair, ayrılık, ayrılık ne biliyormusun, ayrılık vakti, ayrılık yazmazdı bizim kitabımızda, ayşen, az gelir, azgin deniz, azılı aşklar şatosu, aşk, aşk hakkında 12 enteresan bilgi, aşk kac kisiliktir, aşk mesajları - aşk sözleri, aşk mı?, aşk şiir, aşkı yazarken bazen ellerim acıyor…tıpkı yüreğim gibi, aşkımı vurdular sırtından, aşkımız şekerden, babadan oğula, bahçedeki ihtiyar, baki, balı incitme gönül, bana hak ver, bavul sesi, bayrak, bazı surelerin havası, başka frekans, başsağlığı, beğendiğiniz sözler, bekleyen, ben askerim, ben aşk ı sen gittin diye yaktım, ben aşktan soğudum, ben de şu dünyada üç güzel gördüm, ben de şu dünyaya geldim giderim, ben kandan elbise giydim, ben sadece o aşk için öldüm, ben seni unutmak için sevseydim, ben" gidince"sen" biteceksin, bencil, bendedir, benden selam olsun bolu beyine, beni affet yüreğim bu kadar acı çekeceğini bilemedim, benim günahım aşktır, benimle ölürsün, benı unutabılecekmısın, betermiş, beyaz, bil ki kurtulmuştur, biliyor musun?, bir adam var her şeye bedel olan.., bir anda, bir baba gittiğinde, bir bahane bul uğra gönlüme, bir bayrak rüzgar bekliyor, bir benim olmadı geri dönme şansım, bir gün hayatınıza ummadığınız anda biri çıkar, bir kâğıda sığar mı bir yürek?, bir kadın seni seviyorsa sana aittir, bir memet daha, bir merhamettir yanan, bir sigara içimlik daha kal, bir yolcu'ya, bir zaman dünyaya bir adam gelmiş, biraz yorgunum | erdem beyazıt, biricik meselem, birini seversin, biten-kaçan-yitirilen, biz bir gülerdik küçükken, bizim illerin beyleri, bizim memleket, bizim yunus, bizim şarkımız, boş günlerde yaşiyoruz, boş olan bir masaya yöneldin ve oturdun, bu vatan kimin, bu şehirde sen varsın, bu şehre yağmur yağıyordu, bugun sana sevdami bir baska anlatmak istiyorum, bugün, bugün bir farklılık olsun istedim, bugün hüzün vurdun sevdama, bugüne bir söz bırak., burçak tarlası türküsü ve hikayesi, burkan, bırak beni haykırayım, böyle olur diplomalı eşşeğin yol hikayesi, cahit zarifoğlu - açık açık çağırır aşkını, çanakkale geçilmez!, çanakkale içinde, çanakkale içinde türküsü ve hikayesi, çanakkale şehitlerine, çanakkale"hey onbeşli türküsü ve hikayesi", canim demek, canlansın ışık selleri olsun da o damla, carem, cenge giderken, çiçeklerle hoş geçin, cocuk, çok düşünmeyince, çıkmaz duygular sokağı, çınar ağacının sırrı, çırpınır, dağ, daracık odaların, dayandığımız şeylerin hangisi buna değerdi?, değer, değil, değil mi ki sefa ile cefa müşterek, delikanlı sözleri, deniz, dert, destan, dokundum sana, dokunma iki gözüm, doldur be usta, dost, dost dost diye nicesine sarıldım türküsünün hikayesi, duracaksın, duydum ki, duygusal, düsme, düşler, eğilme!, en yakınınız, epica | abyss of time - türkçe çeviri şarkı sözü, erteleme, esmer, eylül, fetih marşı, furuğ ferruhzad | sadece ses kalıcıdır, gece, gelme, git, gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara, gittin içimde kaldı ayrılık, graveworm - eternal winds, gül nedir ki, gÜzel, gönüller yapmaya geldim, gözlerim gözünde aşkı seçmiyor, gözlerimdeki parıltı senin sevginin eseri, haberin bile olamayacak, hâlâ”dır aradığın, haluk levent-gece kuşları, haluk levent-gecelerim, haluk levent-gül biraz, haluk levent-gülüm, haluk levent-güneşin battığı sahilde, haluk levent-gökova, haluk levent-hadi gül, haluk levent-hasretim sana, hay lu lu, hayal, hayat çok ilginç, hayat şıır, hayatta ben en çok babamı sevdim, hayko cepkin-son kez, hep bu saatlerde başlar, her dakika, her varlık sınırsız seçme özgürlüğüne sahiptir, hic, hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol, hikaye gül, hikayesi, huzur ~, hüseyin kağıt zaten belliydi şarkı sözleri, hüzünler, , içki ve zinadan menetme havası, imzalık gifler ve resimler, inadına seveceğim mehmet tokat, insanlar, insanım, israfı imar (okuma alanını temizleme), isyan, işte bu kadın dedim, kadın, kahraman ecdada vefa borcumla, kahraman mehmedim varolasın sen, kalbim, kalk yiğitim, karşılıksızsa sevmemelisin, kayahan - 365 gün şarkı sözü, kayahan - alınma ağlıyorsam şarkı sözü, kaybetmekten mi korkuyorsun, kenan doğulu |yosun - şarkı sözü, kendimsiz, kimiz, kimiz?, kitaplardan alıntılar, kolera - seni seviyorsun şarkı sözü, komsu, kopamadım senden, kul kul ile sınanırmış, kul olayim kalem tutan eline, kuşatmada, kırmızı gül demet demet, kırılır da bir gün tüm dişliler, kızılırmak, lavinia, mabel matiz - mendilimde kırmızım var şarkı sözü, macera, madem ki bahtımız böyle istiyor, maksadım dua değil, manga - süper güçlerimiz var şarkı sözü, masal, meclis, melek tılsımı, melekler de ağlarmış günün birinde, mihriban türküsünün gerçek hikayesi sözleri ve müziği​, murat boz - can kenarım şarkı sözü, murat boz-aşk bu şarkı sözleri, murat kekilli - alır seni boşarım şarkı sözü, murat kekilli - aman aman şarkı sözü, mutlu olmak istiyorsan, mutlu olmak istiyorsanız, müsait bir aşkta bırakır mısın ?, müzik, nazım' a hayatı boyunca bir şekilde ilham vermiş 12 özel kadın, neden bu kadar hayatımın içindesin ki sanki?, nefret, nefretin çocuğu, neşet ertaş - acem kızı şarkı sözü, neşet ertaş - ağla sazım şarkı sözü, neşet ertaş - ah ellerin sala sala gelen yar şarkı sözü, okunmamış son kitapsın, olmaz mı?, onurunu arayan adam, otel odalarında, pencereden el salladım, peter manos - in my head şarkı sözleri, rabbül alemin, ruh kusar, saatler vuslatı vurmuyor, sadece bekle, safran mürekkebi nedir nasıl yapılır?, salim şengül, sana yağmur diyorum, sana yağmur diyorum *, sebebim, sen benim hiçbir şeyimsin, senden gitmek zorunda değildim, senden sadece beni sevmeni istiyorum, seni sevmek vardır ya hani, seni özlemenin kitabını yazabilirim, seni özlemenin kitabını yazabilirim.., senİnleyken, sesin yargılanışı, sevdiğime varamadım (abum abum gız abum), seversen, sevgi ne demek bilen var mı?, sevilmek, seyyit onbaşı, simya ve kimya arasındaki fark, siyah beyaz kavgası nasıl ilginç değil mi?, sonsuza varmak, sudan hayaller, sıgara, söz defteri, telaş, telepatik iletişim artık mümkün, the neighbourhood - dangerous, the neighbourhood - female robbery, toprağa düşen, türk kadını, türkiye, türküz türkü çağırırız, umay umay 4 (dört) şarkı sözleri, utandım insanlığımdan, uzaklaş, vatan için, ve görmeden sevdiğim, yâ rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni, yaĞmur, yanlizliğim, yanlız, yaradan yaratmış deyip, yarim (ağam ) istanbul'u mesken mi, yeter ki gel, yokuş, yolculuk, yüreğimi tutar aşkım, Önce, özleyen, şiir sokakta


Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Her TeLden.. Ece Lafazan FM Paylaşımları 514 08 Aralık 2022 19:11
DJ-HxC iLe Her TeLden AyNiL Sunucu Radyolarından Son Haberler 0 02 Ekim 2021 18:23
DJ-HxC iLe Her TeLden.. AdrenaLin Sunucu Radyolarından Son Haberler 0 22 Ağustos 2021 20:40