08 Aralık 2021, 14:08 | #681 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Dert ağaci Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun ise bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti. Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti. Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu. Kapı açıldığında; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi. Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde; ağacın yanından geçerken merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum. "O, benim dert ağacım," dedi. "Elimde olmadan işimde bazı sorunlar çıkıyor, ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, esime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu sorunları her akşam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz? "Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum...." Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir !
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |
|
08 Aralık 2021, 14:09 | #682 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Dert ağaci Emeğine sağlık paylaşım için teşekkürler
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
08 Aralık 2021, 14:10 | #683 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Beyaz gülün hikayesi Emeğine sağlık paylaşım için Teşekkürler
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
08 Aralık 2021, 14:10 | #684 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | bir bacagini kaybeden kusun hikayesi Artik yavrulari yumurtalarini kirmis, baslarini yuvadan uzatarak cigliklar atiyorlardi. Tenquita onlara yiyecek bulmak icin uctu. Colchagua'da kisti va kar bir ayagini dondurdu. Kus itiraz etti: -neden beni topal biraktin? kar: -cunku gunes beni eritiyor. Tenquita gunese yakindi. Gunes: -Cunku ruzgar beni surukluyor. Ruzgar: -Cunku duvar onumu kesiyor. Duvar: -cunku fare beni deliyor. Fare: -cunku kedi beni yiyor. Kedi: -cunku kopek beni kovaliyor. Kopek: -cunku sopa beni dovuyor. Sopa: -Cunku ates beni yakiyor. Ates: -cunku su beni sonduruyor. Su: -cunku inek beni iciyor. İnek: -cunku bicak beni kesiyor. Bicak: -cunku insan beni biliyor. Ve insan: -cunku tanri beni yaratti. Tenquita duse kalka ilerlerken tanriyi bulmak icin soyledi sarkisini. Ve tanri onu dinledi, o zaman tenquita tanriya, bacagini donduran, kari eriten, gunesin onunu kapatan, bulututu surukleyen, ruzgarin onunu kesen, duvari delen, fareyi yiyen, kediyi kovalayan, kopegi doven, sopayi yakan, atesi sonduren, suyu icen, inegi kesen, bicagi bileyen, insani neden yarattigini sordu: -Aman Tenquita, dedi tanri, beni yaratsin diye insani yaratmak zorundaydim... Eduardo Galeano
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |
|
08 Aralık 2021, 14:13 | #685 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: bir bacagini kaybeden kusun hikayesi Emeğine sağlık Paylaşım için teşekkürler
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
08 Aralık 2021, 14:26 | #686 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sigarayı bıraktım Hafif sisli bir havada ve güneşin apartmanların arasından yeni yeni güne merhaba dediği bir saatte, vapura doğru ilerleyen genç adam; jeton gişesinde, yaklaşık iki ay önce ayrıldığı kız arkadaşını görür ve titrek bir ”merhaba” ile konuşmaya başlar. Bu konuşmalar vapurda da devam eder. Adamın; “Hava o kadar da soğuk değil, dışarıda oturalım mı?” sorusuna, kızın “Olur” cevabı vermesiyle birlikte vapurun en üst katına doğru yol alırlar. Birkaç dakika havadan sudan muhabbetlerle geçtikten sonra, adam kıza bir sigara uzatır ve kendisine de bir tane alır. Daha sonra, genç adam birden lafa girer: - Biliyorum, bu konuları daha önce hiç konuşmadık ya da konuşamadık diyeyim. Merak etme ama, “Neden ayrıldık biz” sorusunu sormayacağım. Sadece sana söylemek istediğim birkaç şey var, onları konuşmak istiyorum. Genç kız; adama bakarak, “Evet seni dinliyorum, devam et” dedikten sonra adam, konuşmasına kaldığı yerden devam eder: - Biliyor musun? Ayrıldıktan sonra, seni sigaraya benzetmeye başladım. Kız, hiç tahmin etmediği, alakasız bir konuyla lafa girmesinin verdiği şaşkınlıkla, “Ne? Nasıl yani?” der. Adam, önce kıza uzattığı sigarayı ve sonra kendi sigarasını, çantasından çıkardığı çakmak ile yaktıktan sonra: - Mesela bir tane sigara yakıyorum ve kül tablasına koyup izlemeye başlıyorum. Kül tablasına dökülen külleri gördükçe; anılarımız aklıma, her biri kül olup acılarıma dönüşüyor sonra. Arada bir elime alıyorum sigarayı ve içime çekiyorum seni. Kendimi zehirlemek için; daha çok, daha çok çekiyorum. Bazen de anıları döküyorum kül tablasına. “Sen zehiri” hoşuma gidiyor, içimi acıtıyor, vazgeçemiyorum; içime çekmeye devam ediyorum. Ağzımdan çıkan her dumanda, ayrılırken bana bıraktığın; son bakışının silueti beliriyor. Her sigaranın oldugu gibi, senin de sonun yaklaşıyor. Ve ben yavaş hareketlerle; ne zaman seni söndürmek için, elimi götürsem kül tablasına, aptalca bir umutla “Nolur yapma!!” diyeceğin zamanı bekliyorum. Ama hiçbir zaman duyamıyorum sesini. “Ve işte bitirdim seni” diyorum. Hayır hayır kendimi kandırıyorum galiba, “Seni böyle bitiremem” diyorum sonra. Ama bakıyorum kül tablasına; evet! Sen oradasın, evet! Anılar orada. Ancak, elimde hala kokun var. Yıkasam da, hiç çıkmayacak bir koku. Anlıyorum ki; bu sigarada, senin çok az bir kısmını bitirmişim. Senden bağımsız bir sen, hep içimde yaşıyormuş. Ve anlıyorum ki, sadece sönüyorsun. Seni ateşleyecek bir “Ben” bekliyorsun sabırla. O “Ben”, çok da bekletmiyor seni. Bir daha yanmaya başlıyrsun. Aniıar,acılar yine bitiyorsun. Yeniden yanıyor ve bitiyorsun. Bu hep böyle devam ediyor; sonunda alışkanlık oluyorsun. Genç kız anlatılanları dinlerken tarif edilmeyecek bir duygu yoğunluğu içindeydi. Bir yandan, birisinin bu kadar acı çekmesine üzüntü duyarken; diğer yandan da, kendisinin hala unutulmamış olmasından, haz alıyordu. Aslında kendisi de unutamamıştı genç adamı. Kendi isteğiyle ayrılmıştı ama; sevmediği ya da artık bir şeyler hissetmediği için değil, en yakın kız arkadaşının da, o insana karşı bir takım duygular beslediği için gerçekleşmişti bu ayrılık. Bunu; ne erkek arkadaşı, ne de en yakın arkadaşı biliyordu. Erkek arkadaşına, “Bu ilişkide bir şeyler eksik, ben daha fazla sürdüremeyeceğim, ayrılmalıyız.” diye bir mesaj atarken; kıza, “İlgisiz bir sevgili olmaya başlamıştı günler geçtikçe; çok bunalmıştım. Ve bir gün onu, başka biriyle sarmaş dolaş gördüm. Bu yüzden ayrıldım.” demişti. Böylece, hem erkek arkadaşından, kendine göre, makul bir sebeple ayrılmış; hem de arkadaşına, erkek arkadaşını kötüleyerek, ondan soğumasını sağlamıştı. Kendisinin çok acı çekeceğini bile bile, arkadaşını kaybetmemek için, böyle bir yalanlar zincirine başvurmuştu. Artık hayatını, bu yalanlara göre düzenlemeliydi. Bu yüzden; bu karşılaşmalarında duygularını bir tarafa bırakıp, mantığı ile karar vermek zorundaydı. Geri dönüşü yoktu ve kız da bunun farkındaydı. Bütün ayrıntıları, olası bir karşılaşma için düşünmüştü daha önceden. Adamın anlattıklarını dikkatlice dinliyor ve sözünü bitirmesini bekliyordu. Ve adamla göz göze gelip, “Bitti, bu kadardı!” dermişçesine bakmasından sonra, kız konuşmaya başladı: - Açıkçası bu söylediklerin, hiç beklemediğim şeylerdi. Benim, bu açıklamalarına bir yorum yapmamı bekleme. Çünkü bunlar senin kendi düşüncelerin. Her biten ilişkiden sonra, yaşanabilecek duygulardan bu anlattıkların. Şunu söyleyebilirim ama yaşadığımız ilişkide, elimden gelen fedakarlığı gösterdiğime inanıyorum. Seni hiçbir zaman suçlu görmedim, her şey benden kaynaklıyordu. Sonuç olarak, bir şekilde bu ilişki yürümedi ve bitti. Bu kadar basit. - Bu kadar mı yani? - Evet... Genç adam şok olmuştu. Belki, daha ılımlı bir yaklaşım bekliyordu kızdan. Ancak, kesin ve kararlı konuşmuştu kız. Hiçbir umudun kalmadığına, kendini inandırmaya çalışıyordu. Vapur yanaşmıştı iskeleye. Tek bir kelime bile konuşmadan vapurdan indiler. İskelenin sonunda; genç kız, adama sarılarak “Hoşçakal” dedi. Ancak adam, ayrılırken ne sarılmıştı kıza, ne de bir kelime çıkmıştı ağzından. Bir heykel gibi duruyordu kızın karşısında. Kız da, bir tepki gelmeyince; hızla uzaklaşmayı tercih etti. Arkalarına bile bakmadan ayrıldılar. Kız, işyerine ulaştı. Yerine oturduktan hemen sonra, cep telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj, eski sevgilisindendi ve şöyle yazıyordu: “Hep bu karşılaşmayı ve sana sigara hikayesini anlatacağım günü beklemiştim. Ve o gün, gözlerimin içine bakıp; söyleyeceklerine göre, hayatıma bir yön çizecegime...” Genç kız, bu mesajdan hiçbir anlam çıkaramamıştı. Bu mesajı düşünürken; bir mesaj daha geldi: “... kendi kendime söz vermiştim. Bugün duyduklarım; beni hayal kırıklğına uğrattı ve ben kararımı verdim:” “Sigarayı bıraktım...”
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |
|
08 Aralık 2021, 14:29 | #687 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bencilin hikayesi... "Bencil" yalnız olarak doğmuştu.Çok büyük sıkıntıları vardı yaşama gözlerini açarken.Aç,güçsüz ve çaresizdi.Lakin bunu anlatacak çok güçlü bir silahı vardı elinde; Gözyaşları.Sadece kendini düşünmeliydi, çünkü sadece o vardı ve tek başına idi. Derken önce "Şefkat",daha sonra da "Huzur" ile tanıştı.Onu hemen kollarına almışlar,giydirip ısıtmışlar,karnını doyurmuşlar,şarkılar söyleyip uyutmuşlardı. Onun bütün kaprislerine içten bir sıcaklıkla göğüs geriyordu onlar.Bir de kalplerindeki en güzel duygularla sarıp sarmalıyorlardı onu büyürken."Bencil" şımarıktı.Onu dizginleyip uslandırmak oldukça güçtü. Bu yüzden bir süre sonra "Eğitim" girdi devreye. "Bencil" oldukça asi idi.Bir süre dirense de "Eğitim" in tatlı dili ve nezaketi onu gitgide Eğitim'e doğru çekti.Ama gene de "Bencil" ara sıra ortadan kaybolup "Oyun" denen eğlenceye kendini atıyordu.Artık ona benzeyen diğer "Benciller"le tanışıp arkadaşlık etmeye başlamıştı.Küçük "Bencil" diğer bencillerle zaman geçirdikçe birlikte "Neşe"yi ve "Paylaşma"yı tanımaları fazla zaman almadı. Aradan yıllar geçtikçe Eğitim'le daha sıkı fıkı oldular.Bencil;Huzur,Şefkat, Eğitim ve Paylaşım'ın arasında büyümeye devam ediyordu.Onlarsa aralarında hep "Sevgi" denen birinden bahsediyorlardı.Dayanamadı; bir gün sordu Eğitim'e: - Sevgi nedir? - Sevgi senin içinde,dedi Eğitim.Yeter ki onu hisset.Öyle bir hisset ki çevrendekilere de yayılsın.Yalnız unutma onu korumak biraz da senin elinde.Sevgi biraz çaba ve özveri ister.Ama inan "Bencil" bu hepsine değer. Bencil o anda içinde "Sevgi" yi hissetti.Sımsıcaktı ve hiç de sandığı kadar uzakta da değildi.Sevgi kendi içinde ve yanı başında idi. Başından beri hep tek başına olduğunu sanıyordu ama aslında hiç yalnız değildi. Özellikle Huzur ve Şefkat onu hiçbir zaman yalnız bırakmamış,her zaman destek olmuşlardı.Gözleri yaşardı Bencil'in. Nasıl olup da bunları şimdiye kadar düşünememişti.? Huzur ve Şefkat'i içinde,ta derinden hissediyordu.Öyle güzel bir duyguydu ki bu... Daha sonra diğer bencilleri ve paylaştıklarını düşündü.Neşelenmişti işte,o an Eğitim'le göz göze geldiler. Eğitim ona gülümseyerek dedi ki: - Artık senin benimle bu en son günün. Bencil ağlamaklı oldu birden,ne kadar da alışmıştı ona... - Bencil her şey için teşekkür ederim, eğitimini başarıyla tamamladın.Sen tanıdığım en başarılı öğrencimdin.Keşke herkes senin gibi olsaydı.Bundan sonra seni YAŞAMIN kollarına atıyorum,artık sana "İNSAN" diyeceğiz. İNSAN hiçbir zaman Eğitim'i ve onun verdiklerini unutmadı.Yaşama koştu ve ona kucak açtı.Artık aldıklarını tek tek YAŞAMA verme zamanı gelmişti.Artık paylaşma zamanıydı.Huzur ve Şefkat ise onunla birlikte Sevgiyle Yaşamdaki diğer İNSANLARA gülümsüyordu...
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |
|
08 Aralık 2021, 14:35 | #688 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Bencilin hikayesi... Emeğine sağlık Paylaşım için Teşekkürler
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
08 Aralık 2021, 14:36 | #689 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sigarayı bıraktım Emeğine sağlık Paylaşım için Teşekkürler
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
08 Aralık 2021, 14:42 | #690 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Daima Doğruyu Söyleyin İşadamı, ofisinde geç saatlere kadar sekreteri ile ciddi ciddi çalışır. Geç olmuştur, günün yorgunluğuna ek olarak acıkmışlardır. ‘Hadi çıkalım artık, gidip bir şeyler yeyip evlerimize gidelim’ çıkarlar, bir lokantada iyi bir akşam yemeği yerler, biraz da alkol alırlar, sonra işadamı, sekreterini evine bırakır. O ara, sekreter, nezaketen, bir kahve içmek isteyip istemediğini sorar. İşadamı da neden olmasın diye düşünüp kabul eder. Kahveyi içki takip eder, içkiden sonra ruhlar ısınır ve birlikte olurlar. İşadamı kalkar, evine gider. Sabah 04 civarıdır. Arabayı parkeder, cebinden bir tebeşir çıkartır, ceketine pantolonuna bir kaç çizik atar biraz tebeşir tozu serper ve içeri girer. Karısı ayakta beklemektedir. ‘Neredeydin ?’ diye sorar. İşadamı da ; Aysel’le geç saate kadar çalıştık, sonra yemeğe gittik, onu eve bıraktım yemekten sonra, ama beni kahve içmeğe çağırdı, kahveydi, sohbetti, içkiydi derken kendimizi yatakta bulduk, ancak toparlandım, geç kaldım, özür dilerim karıcım’ der. ‘Yalancııııı ! Yine bütün gece o zibidi arkadaşlarınla bilardo oynayıp bira içtin di mi ! sen adam olmayacaksın ruhun serseri !’ Alınacak Ders: DAİMA DOĞRUYU SÖYLEYİN, NASIL OLSA KARŞINIZDAKİ İNANMAK İSTEDİĞİNE İNANIR.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |
|
Konuyu Toplam 16 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 16 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Her TeLden.. | Ece | Genel İslami Konular | 514 | 08 Aralık 2022 19:11 |
DJ-HxC iLe Her TeLden | AyNiL | Sunucu Radyolarından Son Haberler | 0 | 02 Ekim 2021 18:23 |
DJ-HxC iLe Her TeLden.. | AdrenaLin | Sunucu Radyolarından Son Haberler | 0 | 22 Ağustos 2021 20:40 |