IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 30 Mart 2011, 16:50   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
13. Havarİ




13. HAVARİ
Da Vinci Şifresi’nin gizemli kadını Mecdelli Meryem'in yaşam öyküsü

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Gordon
Thomas’ın bu değerli araştırma ve derleme eseri, bize On Üçüncü Havari’den söz ediyor. Hz. İsa’ya gönülden bağlı gizemli kadının, Mecdelli Meryem’in detaylı bir biyografisi. Hz İsa’nın en sadık takipçisi olan Mecdelli Meryem ya da diğer adıyla Maria Magdalena; sadık ve tutkulu, günahkar ve azize bir kadının inanç dolu yaşamının en güzel örneği. Aynı zıt kutupları tek bir bünyede toplayan bir dişilik sembolü…[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Kutsal Kase figürü, Tapınak Şövalyeleri alegorisi, aslında çok derinlerde saklı kadın doğasının gizemli yanını, gizemdeki dengeyi ve ahengi işaret ediyor gibi…
Her zaman olduğu gibi derin sembolleri çözmek zor olduğundan yüzeydeki olgularla ilgilenmek hatta bunlar adına bayrak taşımak nedense daha kolay geliyor bizlere… Evlendi-evlenmedi, çocuğu oldu-olmadı, dirilişten sonra yaşadı-yaşamadı… Bu tartışmalar bile inanın ki, asıl sembolü çözmeye çalışmaktan daha kolay bazen.
Mecdelli Meryem sembolünü iyi anlamak için daha ziyade onun tarih içindeki rolüne ve temsil ettiği değerlere bakmak gerekebilir. Örneğin Mecdelli, Yeni Ahit’te, iki kez önemli bir pozisyonda gösterilmiştir. Bunlardan birincisi İsa ile ilk karşılaşması, ikincisi ise Dirilmiş Mesih’i görmesidir. İki olay da, kişiliğinin sembolize ettiği gerçekle ilgili ipuçları sunmaktadır.
Kadınların aşağı ve bayağı olarak değerlendirildiği bir çağda ve ortamda, güçlü iradeli, kararlı ve sağduyulu bir kadın olarak kendini ifade ettiği açıktır. Ama bütün bunların ötesinde de güçlü ve sarsılmaz bir inancı da temsil etmiştir.
Ataerkil dönemde yaşanan bin yıllar kadının ezilmesi ve aşağılanması ile geçti; oysa yeniyi oluşturmak için iki kutup arasındaki dengenin iyi bilinmesi, yaşanması, hakkının teslim edilmesi gerekmiyor mu? Hep bir yana ağırlık yapmış bir terazi ile yeni bir denge kurabilir miyiz?

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
“Güçlü yaşam dolu karakteriyle, yaşadığı dönemin kadınlara koyduğu yasaklara ve kısıtlayıcı adetlerin önüne kendisini korkusuzca koyabilen bir kadının canlı portresi. Bu tarihi doküman doğru olduğu kadar insancıl ve inanılır.”

Gordon Thomas 13. Havari adlı kitabında düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
Hubert Richards, The First Easter (İlk Paskalya; Fontana Boks, 1976) adlı hayranlık uyandırıcı kitabında, bu konuya şöyle yaklaşmaktadır:Bir şeyi mit olarak adlandırmak, onu efsane sayarak bir kenara atmak demek değildir. Bir mitten daha gerçek bir şey daha yoktur. Mitler aslında birlikte yaşadığımız şeylerdir. Onlar, kendimizi ve evrenimizi ifade etmemizi sağlayan sembollerdir. Ne olduğumuzu ve bizim için değerli olan şeyleri anlatmamızı sağlayan şiirlerdir. Birlikte yaşadığımız gerçekler, bizim için anlamı olan mitlerle ifade edilmelidirler.
Sembollerin Doğru Yorumu

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ve devam ediyor Gordon: “Asıl soru, ne tür bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzdur. Örneğin; İsa’nın üçüncü gün ölümden geri geldiğini, dirildiğini ve Mecdelli Meryem’in bunun ilk tanığı olduğunu söylerken, ne tür bir gerçekliğe yöneliyoruz?
Bize bu gerçekliği aktaranlara ihanet etmemek konusunda daha dikkatli olmamız gerekmez mi?
Astrologlar da hayal gücünün bir ürünü olarak kenara atılamazlar. Tarihi geçmişleri, Medes’in kutsal sınıfına kadar izlenebilir. Cyris tarafından Media ve Persia birleştirildikten sonra, yeni krallıkta bütün dini fonksiyonları bu astrologlar yönetiyordu. Ama dini inançları büyücülüğü yasakladığından, bu kişiler büyücü değillerdi. Yaşadıkları dünyanın değerleri göz önüne alındığında,
"Bilge Adamlar" olarak adlandırılabilirler.
En önemlisi, bu astrologlar bir yıldızın görünmesinin, bütün dünyadaki insanlar için adalet ve barış getirecek yeni bir çağın başlangıcını haber veren yeni bir kralı doğuracak bir bakireyi haber vereceğine inanıyorlardı. Astrologlar, herhangi bir yeni yıldıza ya da başka sıra dışı göksel fenomenlere anlam yükleyecek şekilde eğitim almışlardı. Yolculuk yaptıkları mesafe düşünülürse, muhtemelen Beytlehem’deki doğum gerçekleşmeden bir iki yıl önce yola çıkmış olmalıydılar. Rehber ışıkları bir kuyrukluyıldız ya da bir nova, yeni bir yıldız veya Jüpiter ile Satürn’ün her sekiz yılda bir bir hizaya gelmesiyle oluşan bir göksel olay olabilirdi. Ama sonuçta bunların hiçbirinin önemi yoktur. Astrologlar, yıldızı tarihin içinde izlemişlerdir.
Bu olayın gerçekten olduğuna inanabiliriz ya da bu astrologların antik dünyadaki üç temel ırkın-beyaz, sarı ve siyahi ırklar- temsilcileri olduğu gerçeğini görmezden geliriz. Daha da kesin olanı, aralarında aydınlanmayı tanıyan bir teolojiyi masumiyet karşısında alçakgönüllü olma bilgisini, kendisini yoksulluğun ayaklarının dibine atacak zenginliğin kehanetini yani İsa gerçeğini paylaştıklarıdır.
Hayatlarını, Kilise’nin kabul ettiği İncil’e inanırken, bu dört müjdenin dışında kalan diğerlerinin de doğru olabileceğini kabul edenleri haksız çıkarmaya adamış olanlar hep var olacaklardır.”


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
13, havarİ


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık