18 Aralık 2011, 08:33 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Erkeklerde osteoporoz Osteoporoz veya Kemik erimesi, kemik metabolizmasındaki bir bozukluk sonucunda kemikteki protein örgüsünün seyrelmesiyle iskelette ortaya çıkan ve kemiklerin çok kolay kırılabilmesine sebep olan bir hastalıktır. Uzayan yaşam süresinin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kronik hastalıklardan biri olan osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimari yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığında artış ile karakterize olan sistemik bir iskelet hastalığıdır. Epidemiyolojik veriler: Klinik açıdan önemli bir sorun olarak görülmesine karşın, kadınlardakine oranla çok daha az ilgi gören erkek osteoporozu ile ilgili araştırmalar yaşam boyunca erkeklerin üçte birinin osteoporoza bağlı kırık riski taşıdıklarını göstermektedir. Tüm omurga kırıklarının %14’ü ve yine tüm kalça kırıklarının %34’ü erkeklerde görülmektedir. Kadınlarda olduğu gibi, erkeklerde de yaşlanma ile kırık riski artmaktadır. Kırığı belirleyen faktörler: a) Kemik mineral yoğunluğu, b) Kemiğin yapısı, c) Düşme olarak sıralanabilir. Düşme riskini artıran faktörler ise: a) zayıf vücut yapısı, b) yalnız bir yaşam tarzı, c) nörolojik hastalıklar (denge, yürüme ve görme sorunları ile karakterize durumlar), alkol, psikotropik ilaç, d) uygunsuz ev ortamıdır. Kadınlara oranla çok daha az sayıda olmakla birlikte erkeklerde de kırıklar için risk faktörleri araştırılmış ve seks hormonlarının ,sigara tüketiminin,alkolün,vücut kitle indeksi ve ağırlığının, fiziksel aktivite ve immobilizasyonun, öyküde kırık varlığının saptanmasının, büyüme hormonunun ve insülin benzeri büyüme faktörün-1’in önemli rol oynadığı ifade edilmiştir. Erkeklerde kemik boyutu arttıkça kırık riski azalır. İleri yaşta kırık paterni; doruk kemik kütlesindeki ve boyutlardaki farklılıklar nedeni ile oldukça değişik seyreder. Bilinen risk faktörleri: Asya ırkına mensup olmak, herediter özellikler, kırık ve osteoporoz açısından aile öyküsünün varlığı, yaşlanma, ince vücut yapısı, hareketli olmayan yaşam biçimi, bozulmuş gonadal fonksiyon, belirgin alkol kullanımı, bazı ilaçlar (özellikle glukokortikoidler), kronik hastalık/immobilizasyon, diyette düşük kalsiyum alımı, sigara kullanımı, mide cerrahisi veya barsak rezeksiyonu, kronik ve fazla miktarda sodyum, kafein, protein ve fosfor alımı bilinen risk faktörleridir. Yüksek Risk Grupları: Daha önce osteoporotik kırığı olan erkekler, kırık için çoklu risk faktörlerine sahip olan erkekler, düşük kemik mineral yoğunluğu olan erkekler ( T skoru -3 ve altı olanlar) ve tedaviye yanıt vermeyen veya uygulanan tedaviyi tolere edemeyenler yüksek risk gruplarını oluşturmaktadırlar. İkincil osteoporoz nedenleri I-Endokrin ve metabolik hastalıklar (Hipertiroidi, Primer hiperparatiroidi, Diabetes mellitus, Hemokromatoz, Akromegali) II- Hipogonadal durumlar (Turner sendromu,Anoreksia nervosa, Panhipopituitarizm) III- Hematolojik hastalıklar (Multipl miyelom, Lenfoproliferatif hastalıklar, Sistemik mastositoz) IV-Genetik hastalıklar (Marfan sendromu, Homosistinüri, Ehler-Danlos Sendromu, Glikojen Depo hastalığı, Hipofosfatemi, Osteogenezis imperfekta) V- İlaç kullanımı (Glukokortikoidler, Antikoagülanlar, Antikonvülzan ajanlar, Kemoterapi/immünosüpresifler, Tiroid ekstreleri) VI-Alkol VII- Diğer nedenler (İmmobilizasyon, Enflamatuvar barsak hastalıkları, Çoliak hastalığı, Böbrek hastalıkları, Hepatik hastalıklar, Romatolojik hastalıklar, Postgastrektomi, Organ transplantasyonu, KOAH, Malnutrisyon, Radyoterapi) Korunma ve tedavi : Klinik ve laboratuar araştırmalar, yaşam tarzının belirlenmesine, kemik kaybına ve kırılganlığa yol açan (altta yatan) diğer faktörlerin ortaya çıkarılmasına yoğunlaşmalıdır. Hipogonadizm saptanan olgular tedavi edilmeli, varsa ikincil nedenler belirlenmeli ve öncelikle bu hastalıklar tedavi edilmelidir. İlaç tedavisine başlamadan önce; yeterli Ca ve Vit D alımı sağlanmalıdır. Sınırlı sayıdaki araştırmaların sonuçlarına göre; bifosfonatlar kemik yoğunluğunu artırmaktadır. Bifosfonatların kontrendike veya etkisiz olduğu durumlarda, paratirod hormon veya stronsiyum önerilmektedir. Yeterli Ca alımı, 55-60 yaş sonrasında vit D desteği, ömür boyu düzenli egzersiz, testosteron eksikliğinin tanısı ve etkin tedavisi, alkol alımının azaltılması, sigara tüketiminin önlenmesi dikkat edilmesi gereken başlıca hususlardır. Tedavi açısından öncelikli gruplar: İleri yaştaki kişiler, kemik mineral yoğunluğu düşük olanlar, ailesinde osteoporotik kırık olanlar, daha önce düşük enerjili travma ile kırık geçirenler, vücut kitle indeksi düşük olanlar, 3 aydan uzun süreden beri glukokortikoid kullananlar ve ayrıca yoğun sigara ve alkol tüketenlerin mutlaka tedavi edilmeleri gerekmektedir. Osteoporozlu hastanın rehabilitasyonunda amaçlar: 1- Ağrının iyileştirilmesi, 2- Fiziksel kayıpların giderilmesine çalışılması, 3- Gelişebilecek sakatlıkların önlenmesidir. Fiziksel kayıpların giderilmeye çalışılması aşamasında diyet, egzersiz, destekleyici yardımcı cihazlar ve medikal tedavi bir bütün olarak ele alınmalıdır. Gelişebilecek sakatlıkların önlenmesinde ise temel ilkeler; hastanın ve ailesinin bilgilendirilmesi, eğitimi, evinin uyarlanması, düşme için risk faktörlerinin (bireysel ve çevresel) azaltılması, yardımcı cihaz ve günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştıracak araçların temini ve bilinçli beslenme olarak özetlenebilir.Görüldüğü gibi osteoporoz geliştikten sonra tedavisi oldukça zahmetli ve pahalı bir hastalıktır; dolayısı ile koruyucu önlemler açısından kişilerin bilinçlendirilmesi çok akılcı bir yaklaşım olacaktır. Korunmanın Önemi Erkeklerde ilerlemiş osteoporozun günümüzdeki tedavisinin tam anlamıyla yeterli olamaması ve osteoporoza bağlı kırıkların önlenmesinde ilaç etkinliklerinin bazı yönlerinin halen tatışmaya açık olması, kemik kaybının önlenmesinin önemini daha da artırmaktadır. Ayrıca erkeklerde genetik belirleyicilerin varyasyonlarının kadınlardan farklı olduğu ve biyoyararlanımı olan österojenlerin (non-*** hormone binding globulin [SHBG]-bound) düzeylerinin yaşlanma ile birlikte azalarak kemik kaybına ve kırıklara yol açabileceği de göz önüne alınması gereken önemli faktörlerdir. Çocukluktan itibaren kemik kütlesi artırılmaya çalışılmalı; bu amaçla kalsiyum ve D vitamini alımı yanında fiziksel aktiviteye önem verilmeli, gonadal seks hormon yetersizlikleri erken dönemde tanımlanmalı, inflamatuar eklem hastalığı olan erkekler takibe alınmalıdır. Üç grup erkek hasta ise mutlaka daha ileri tetkik edilmeli ve dikkatle izlenmelidir. Bunlar; A-Daha önce kırık geçirmiş olan erkekler, B-70 yaş üzerindekiler, C-Osteoporoz veya düşme açısından risk altında olan erkeklerdir. Yeterli kalsiyum alımı, 55-60 yaş sonrasında vit D desteği, yaşam boyu düzenli egzersiz, testosteron eksikliğinin tanısı ve etkin tedavisi, alkol alımının azaltılması, sigara tüketiminin önlenmesi dikkat edilmesi gereken temel hususlardır. Başta kortikosteroidler olmak üzere varsa osteoporoza neden olan ilaçların kullanımı dikkatle izlenmeli, yine osteoporoza neden olan başkaca hastalıkların varlığında korunmaya yönelik önlemler alınmalıdır. Korunma ve tedavide temel ilkeler Kemik yoğunluğunun artırılması Puberte öncesi fiziksel aktivite Kalsiyumdan zengin diyet İdeal vücut ağırlığının sağlanması Sigara kullanımından kaçınma Yetişkin dönemde kemik kaybının önlenmesi Egzersiz Kalsiyum desteği Sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınılması Hipogonadizmin ekarte edilmesi Azalmış kemik mineral yoğunluğunun yerine konması Hipogonadizmli erkek hastalarda testosteron tedavisi Eğer mevcutsa vitamin-D eksikliğinin düzeltilmesi Kalsiyum tedavisi Bifosfonatlar Diğer tedaviler Temel Tedavi İlkeleri: Erkeklerde klinik ve laboratuar araştırmalar, yaşam tarzının belirlenmesine, kemik kaybına ve kırılganlığa yol açan (altta yatan) diğer faktörlerin ortaya çıkarılmasına yoğunlaşmalıdır. İkincil nedenler belirlenmeli ve tedavi edilmelidir. İlaç tedavisine başlamadan önce; yeterli Ca ve Vit D alımı sağlanmalıdır. Yaşlı Erkekler Için Tedavi : Özellikle yaşlı erkeklerde yaşam tarzı değiştirilmeli, alkol, sigara tüketimi sonlandırılmalı, altta yatan diğer sağlık sorunları çözümlenmeye çalışılmalı, osteoporoza neden olan ilaçlar azaltılmalı veya kesilmelidir.Ayrıca düşme riskini azaltmaya yönelik önlemler alınmalıdır. Egzersizler ile koordinasyon ve denge artırılarak düşmeler önlenmeli, sedatif ilaçların dozu azaltılmalı, evde düşmenin önlenmesine yönelik uyarlamalar yapılmalıdır. Huzurevlerinde yaşayanlara kalça koruyucu öneren merkezler vardır. Erkek osteoporozunda esas olarak üç ayrı tip egzersiz önerilmektedir; germe, kuvvetlendirme ve vücut ağırlığı ile yapılan aerobik egzersizler. Haftada üç kez 30 dakikalık yürüyüş yararlıdır. Risk altındaki kişilerde düşmeleri önlemek için denge ve koordinasyon egzersizleri de yapılmalıdır. Prof. Dr. Yeşim GÖKÇE KUTSAL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Türkiye Osteoporoz Derneği II. Başkanı
__________________ Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük. | |
|
Etiketler |
erkeklerde, osteoporoz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Osteoporoz ve Kemik Sağlığı | PySSyCaT | Sağlık Köşesi | 0 | 21 Ekim 2014 23:53 |
Erkeklerde Osteoporoz belirtileri | Lykia | Erkek Sağlığı | 0 | 06 Eylül 2014 23:08 |
Osteoporoz Nedir? | Sim | Kadın Sağlığı | 1 | 14 Mart 2013 14:44 |
Osteoporoz | Lucifer | Kadın Sağlığı | 0 | 09 Aralık 2011 18:55 |
Osteoporoz Tedavisi Nedir | Ecrin | Kadın Sağlığı | 0 | 07 Aralık 2011 20:27 |