IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07 Eylül 2011, 21:06   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Afyon Tarihi




AFYONKARAHİSAR;

Şifalı kaplıcaları, kaymak şekeri ve haşhaşı ile tanınan bir ilimiz. Eskişehir, Kütahya, Denizli, Uşak, Burdur, Isparta ve Konya arasında yer alır. 29° 40' ve 31° 43' doğu boylamları ile 37° 45' ve 39° 17' kuzey enlemleri arasındadır. Ege’nin Akdeniz’e ve İç Anadolu’ya açılan kapısı ve önemli bir kültür merkezidir. Afyon, İstiklal Harbinde mühim yer işgal etmiş, zaferlere sahne olmuş milli tarihimizde ve kahramanlık destanlarında asırlardır müstesna bir yeri bulunan tipik bir Anadolu şehridir. Trafik kod numarası (03)’tür.
İsminin Menşei
Selçuklular “Akroenos” ismi ile anılan bu bölgeyi feth edince, sarp kayalar üzerinde yükselen kaleye izafeten “Karahisar” (Karakale) demişlerdir. Kalenin etrafındaki şehrin ismi Karahisar olmuştur. Frikyalılar bu şehire “Sineda” derlerdi.
Türkler, Anadolu’da pekçok yere “Karahisar” ismi verildiğinden, burasının isminin diğerlerinden ayırd edilmesi için Selçuklu beylerinden Sahib Ataoğlu’na izafeten “Karahisar-ı Sahib” (Sahip Karahisarı) denmiştir.
Cumhuriyet devrinde bölgede yetişen haşhaştan elde edilen Afyon’dan dolayı ismi Afyonkarahisar olmuştur.
Tarihi
Afyon’un ilk sahipleri Hititlerdir. Pekçok höyüklerde Hititlere ait tarihi zenginlikler ortaya çıkarılmıştır. Afyon kalesini yapan Hitit imparatoru “Mürsil”dir.
Hititlerden sonra Sakarya boylarında hüküm süren Frikler (Frikyalılar) Afyon’a sahib oldular. Frikyalılar bu şehre “Sineda” ismini vermişlerdir. Afyon müzesi, Hitit ve Frikyalılara ait eserler bakımından en zengin olanıdır.
Frikyalılardan sonra Lidlar (Lidyalılar) bu bölgeye sahib oldular.
M. Ö. altıncı asırda Perslerin eline geçti. M.S. 4. asırda Makedonya Kralı Büyük İskender’in istilasına uğradı. Bunun ölümünden sonra Selevkosların, sonra da Bergama Krallığının eline geçti. M.S. 2. asırda Bergama Krallığı ile birlikte Roma İmparatorluğuna katıldı.
Roma İmparatorluğu M.S. 395 senesinde ikiye ayrılınca burası Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun elinde kaldı.
Müslüman Araplar ve İranlı Sasaniler Afyon’a kadar geldiler. Müslümanların meşhur kahramanlarından Battal Gazi’nin Afyon’da Bizanslılarla savaşırken 739 senesinde şehid olduğu rivayet edilmektedir.
Bizanslılar, Afyon’a "yüksek kale” manasına gelen Akronium (Akroenos) ismini verdiler
1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu Fatihi ve Anadolu’daki Türk devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah bütün Anadolu gibi Afyon’u da feth etti. 1146’da Birinci Kılıçarslan, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos’u Bolvadin civarında yendi.
Birinci Haçlı Seferinde haçlı orduları Afyon’u geri aldılar. Afyon şehri civarında Türklerle Bizanslılar arasında büyük ve kanlı savaşlar oldu. Selçuklular, Afyon’u Bizanslılardan yeniden aldılar.
Selçuklu sultanı Alaeddin, Afyon şehrini imar ettirdi. Devlet hazinesi burada saklandı. Bu sebepten Selçuklu devrinde, Afyon’un bir ismi de “Hisar-ı Devlet”, Devlet hazinesinin saklandığı hisar olmuştur.
Moğolların Anadolu genel valisi Timurtaş, taht şehri Konya'yı işgalden sonra Afyon’u kuşatmış, fakat Selçuklu veziri Sahib Ata şehri teslim etmemiştir.
On üçüncü asrın ikinci yarısında Sahib Ata Fahreddin Ali Bey, oğul ve torunları da asrın sonuna kadar Afyon valiliği yaptılar. Şehir sonra Germiyan Beyliğine geçti. 1390 senesinde Sultan Yıldırım Bayezid Han, Afyon’u Osmanlı Devletine kattı. 1402’de Timur Han burasını yeniden Germiyan Beyliğine verdi. Germiyanoğlu Yakub Beyin ölümü ve vasiyeti üzerine Afyon, Osmanlı toprağı oldu.
1451’de Kütahya’da bulunan Anadolu Beylerbeyliği’ne (eyaletine) bağlanarak, Karahisar-ı Sahib Sancağı ismini almıştır. 1685’te Hüdavendigar (Bursa) vilayetine bağlı sancak, Tanzimattan sonra Kütahya’ya bağlı bir ilçe olmuştur. 1914’te bağımsız sancak olan Afyon, Cumhuriyet devrinde Afyonkarahisar ismiyle il olmuştur.
Osmanlı devrinde yolların birleştiği ve ikmallerin yapıldığı bir üs olarak kullanılmıştır.
On yedinci asırda Celali isyanları, on dokuzuncu asırda Anadolu’nun an’anevi sanayiinin yıkılışı ile Afyon geriledi. 1833’te Kavalalı Mehmed Ali Paşanın birkaç ay işgalinde kaldı.
28 Mart 1921’de şehri Yunanlılar işgal etti. Sonra 7 Nisan 1921’de geri çekilip 13 Temmuz 1921’de yeniden aldılar.
Türk İstiklal Harbinin dönüm noktası olan Başkomutanlık Meydan Savaşı, Afyon’da cerayan etti. 27 Ağustos 1922’de, Afyon yeniden hakiki sahipleri olan Türklerin eline geçti... Yunanlılar 1 sene 25 gün süren işgallerinde Afyon’u aşırı derecede tahrib ettiler.
27 Ağustos’ta Afyon’un kurtuluş törenleri, 30 Ağustos Zafer Bayramında ise Dumlupınar’da törenler yapılır.
Fiziki Yapı
Orta Anadolu’yu Batı Anadolu’ya bağlayan, Ege’nin Akdeniz ve İç Anadolu’ya kapısı olan kara ve demiryollarının kavşak noktası durumunda bulunan Afyon, denizden 1000-1500 m yükseklikte çoğu püskürük kitlelerden meydana gelmiş bir arazi üzerindedir.
Yüzölçümü 14.230 kilometrekaredir. Coğrafi olarak 4 bölgeye ayrılır. Birinci Bölge: Merkez (Afyon) ile Bolvadin, Sincanlı ve Şuhut ilçelerini ihtiva eden ovadır. Buradaki akarsulardan Seyitler, Akarer, Kalı Çayı; İzzer Gölüne dökülür. İkinci bölge, Sakarya Irmağına yakın olan Emirdağ ovasıdır. Üçüncü bölge, Sandıklı Ovasıdır. Küfi Çayı bu bölgede doğar ve Büyük Menderes’e karışır. Dördüncü bölge, Dinar ve Dazkırı ovalarıdır.
Dağları: Yüksek ve intizamsızdır. Sultan Dağları, Torosların batıya doğru uzanan son kısımlarını teşkil eder. En yüksek yeri Topraktepe 2581 metredir. Kumanlar dağının en yüksek yeri Göktepe 2250 m, Emirdağ 2307 m, Sandıklı Dağı 2247 m, Akdağ 2446 m, Ahırdağı 1915 m, Kocatepe 1900 metredir. Afyon şehrinin tarihi kalesini üzerinde taşıyan Yalçınkaya (Sivritepe) 1200 metredir.
Ovaları: Akarçay Vadisinin kestiği Afyon Ovası, Şuhut, Sincanlı, Dinar, Emirdağ ve Sandıklı başlıca ovalarıdır.
Akarsuları: Seyitler Deresi, Akarca, Kalı ile Küfi çaylarıdır. Afyon akarsuları, Sakarya ve Porsuk ile Karadeniz’e, Büyük Menderes’in kolu Küfi Çayı ile Ege’ye akar.
Gölleri: Afyon, göl bakımından zeng-----. Akşehir gölünün yarısı Afyon iline dahildir. Bu göl deniz seviyesinden 990 m, Eber gölü deniz seviyesinden 995 m yüksekliktedir. Karamık Gölü, Çapak Gölü ve yarısı Denizli ilinde olan Acıgöl bölgenin önemli gölleridir. Afyon, Akdeniz’in göller bölgesinin uzantısıdır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
Denizlere uzak ve etrafı dağlarla çevrili olduğundan tipik bir kara iklimi hüküm sürer. Bununla beraber geçiş bölgesi özelliklerini de gösterir. Kışları karlı ve soğuk, yazları sıcak ve kurak geçer. Ağustos en kurak, nisan ve mayıs en fazla yağış alan aylardır.
Denizden yüksekliği 1015 m olan Afyon ve çevresi tipik bir bozkır iklimi gösterir. Hava devamlı serin olup, geceler yazın bile soğuktur.
Yağmur sık ve sağanak halinde yağar. Kışın bol kar yağar. Senenin 120-130 günü tamamen güneşli, gerisi bulutlu geçer. Yıllık yağışın ancak % 16’sı yazın yağar. Senelik yağış mikdarı 410-478 mm’dir. Rüzgarlar çok defa batıdan eser. Sıcaklığın ocak ayında -20 derecenin altına düştüğü günler olur. Temmuz’da ise sıcaklık 30 derecenin üstüne çıkar. 30 Aralık 1948’de sıcaklık -27,2 dereceye düşmüştür. Ocak ayının ortalaması 0,3, en sıcak ayın ortalaması ise 22,1 derecedir. Kaydedilen en yüksek sıcaklık 14 Ağustos 1960’ta olmuştur ve 37,8 derecedir.
Sulak ve verimli topraklara sahiptir. Başta haşhaş olmak üzere her nevi hububat, bakliyat ve sınai bitkiler yetişir. Meyve çeşitleri bakımından zeng-----.
Afyon’da orman azdır. % 7 olup, 90.950 hektardır. Ormanlarında karaçam, akçam, meşe, kızılmeşe, palamut ve ardıç ağaçları mevcuttur.
Ekilip işletilmeyen yerlerde geniş otlaklar bulunur.
Ekonomi
Tarım: Afyon’un başlıca gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ziraat esas itibariyle hububat ekimine dayanır. Buğday, arpa ve ayçiçeği başta gelir. Endüstri bitkileri arasında ise haşhaş ile şeker pancarı çok önemli yer tutmaktadır. Baklagil ekimi de çok önemli yer tutar.
Ömer kaplıcalarında “Eşanjör” sistemi ile sera ısıtmacılığına geçilmiştir. Her sene ortalama 400 bin hektar arazi ekilmektedir. Bunun % 28’i baklagiller, % 6’sı sanayi bitkileri ve % 66’sı tahıllardır. Hububata ayrılan arazinin % 72’sinde buğday ekimi yapılmakta olup, Konya ve Ankara’dan sonra Afyonkarahisar buğday üretimimizde üçüncü sırada yer alır. Dinar’da çavdar, Bolvadin’de darı ekilir. Buğdaydan sonra en çok ekilen arpadır. Sulu arazilerde mısır ve yulaf yetiştirilir.
Yüz yirmi beş bin hektarlık sahada baklagil ekimi yapılır. Burçak ön sıradadır. Bu bitki kışlık hayvan yemidir. Çoğu Sandıklı’da olmak üzere nohut, mercimek, fasülye ve bol mikdarda patates istihsal edilir.
Şeker pancarı ekimi, son senelerde hızla gelişmektedir ve oldukça ileri seviyededir.
Sulak arazilerde sık, bahçelerde serpinti halinde armut, elma, erik, vişne, şeftali, dut ve kestane ağacı bulunur. Bunun senelik üretimi 6 bin ton civarındadır.
3740 hektarlık bağlardan bol üzüm alınır. Kavun ve karpuz da çok ekilen bitkilerdendir.
Haşhaş (Afyon): Afyon haşhaş ekimi bakımından Türkiye’nin en müsait yeridir. Bu ilde yetişen haşhaş bitkisinde % 12 morfin bulunur ve bu miktar dünyada birincidir. Haşhaş, Afyon halkının yiyeceği, yağı, ilacı, yakacağı ve hayvanları için küspesidir.
Afyon müzesinde Şuhut’tan çıkarılmış, M.Ö. 3. asıra ait “Syanada Sikkesi”nde haşhaş kabartması bulunması, haşhaşın çok eski devirlerden beri bu bölgede yetiştiğini göstermektedir. Her sene beş bin ton haşhaş ve beş ton afyon sakızı istihsal edilir. Ekilecek sahaların genişliği her sene devletçe tayin edilir.
Ayçiçeği, susam ve siyelek, toprağı çok yorar. Bunların yağ miktarı hiçbir zaman % 40’ı geçmez. Halbuki haşhaş gerektiği gibi preslenirse yağ miktarı % 55 olur. Haşhaş üretiminin arttırılması ile Türkiye’nin yağ ihtiyacının tamamı karşılandığı gibi dışarıya yağ ihracı da mümkün olacaktır. Haşhaş, Afyon’un sembolüdür.
Hayvancılık: Geniş otlaklara sahip olduğu için Afyon’da hayvancılık gelişmiştir. Hayvancılık bakımından Konya, Ankara, Sivas, Kars ve Ağrı’dan sonra gelir. 1,5 milyona varan hayvan sayısının % 64’ü koyundur. Koyunlarda “dağlıç” cinsi fazladır. Koyunu, tiftik keçisi, kıl keçisi ve sığır takib eder.
Bayat Yaylası, Sultan Dağlar, Emir Dağ, Hamatlı Dağ, Ahır Dağ ve Kamanlar Dağı otlakları meşhurdur. Kurban bayramlarında İstanbul’a gelen koyunların çoğu Afyon’dan gelir. Tavukçuluk hızla gelişmektedir
Madenler: Arazisi püskürük kitlelerden meydana gelmiş olan Afyonkarahisar’da Maden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından demir, kükürt, kaolin, linyit, civa, grafit, kalay, kurşun ve manganez tesbit edilmiştir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
afyon, tarihi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Afyon Merkez Halk Eğitim Merkezi Hakkında Bilgi Afyon PySSyCaT Ege Bölgesi 0 05 Kasım 2014 10:09
Afyon Sır Serbest Kürsü 0 18 Eylül 2011 02:02
Afyon / Dil Ecrin Ege Bölgesi 0 07 Eylül 2011 21:00
Afyon Sır İl ve İlçelerimizin Tarihçesi 0 29 Ocak 2011 17:55