18 Şubat 2018, 15:53 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Seyfettin Başçıllar Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldu (1955). Uzun yıllar (10 yıl) Kilis’te Veterinerlik yaptıktan sonra ABD’ye yerleşti ve ölümüne değin orada yaşadı. * Şiirleri Varlık, Hisar, Sanat Olayı, Papirüs, Yeditepe ve Türk Dili gibi dergilerde yayımlanır. İlk kitabını (Önce Bulut Vardı, 1959) Kilis’te çıkaran Başçıllar, sonraki kitaplarıyla İkinci Yeni Şairleri arasında kendine seçkin bir yer ayırdı. * İnce bir şiir zevkine, söyleyiş güzelliğine tanıklık eden, yapıları sağlam, imgeleri canlı örnekler verdi. * Kendi kaleminden hayat hikâyesi Papirüs dergisindedir (Mayıs 1970 sayısı). Hakkında Yazılanlar Ülkü Tamer: “Seyfettin Başçılar ölmüş. 25 Mayıs’ta. Yıllar önce ABD’ye yerleşmişti. Eşi telefonda söylemeseydi haberim bile olmayacaktı. Gazetelerde, dergilerde tek satır çıkmadı.” 16 Kasım 2002 tarihi Radikal Gazetesi’nde böyle yazıyor Ülkü Tamer, vefasızlığımıza, vurdumduymazlığımıza vurgu yaparak. Başçıllar’ın Sinderella şiirinde dediği gibi; “Unutulduk gel zaman git zaman Eksik yazılar bıraktık kumda Bir kadın aşkı hiç anlamayan Ve saati kurulmamış bir dünya…” Bu dizeler ne kadar güzel anlatıyor Tamer’in söylediklerini. Cemal Süreya: Zamanında Papirüs’te şiirleri yayımlanan Başçıllar için şöyle der Cemal Süreya; “Seyfettin’de derin bir şiir kültürü vardı. Eski şiiri çok iyi biliyordu. Divan şiirini, halk şiirini. (..) İkinci Yeni‘den başka bir yere sıçradı. Yine de İkinci yeni içinde Max Jacob duyarlığı diyebileceğimiz bir humora yöneldi. Hem dünyasal, hem alaturka bir Max Jacob. Ama ilk lirizmi de bırakmadı hiçbir zaman. Her şiirini severek okudum. (..) Şiir var ya, şiir yazıyor Seyfettin Başcıllar.” Seyfettin Başçıllar’ın Eserleri Şiir: Altın Çağı Ölümün (1961), Çiçek ve Silâh (1969), Sokak Şarkıları (1973), Unutulmasın (1989), Kıyısızlık (1993) Gül Sesleri (1998) Şiirlerinden Örnekler ZAMAN DİYE Her şey tamam, ölümde yanılmışız Kapılıp o kıyısız dalgalara Bir kez yastığa düştü mü başınız Gençlikmiş, güzellikmiş kaç para? Gezinir orda burda kaçak bir ses Sorulara uzun karşılık vermez Defter kapanmıştır, silinir adres Zaman diye bir şey kalır hâtıra EKSİK GÜL VAKTİ Eksik gül vaktini yaşamak Ve açılmak enginlerine, Yasak adını haykırarak Şehrin meydanlarında yine. Dudak ıslaktır ve eski, Geceler, Babil bahçeleri, Durmaksızın seslenir biri -Evli evine, köylü köyüne.- UNUTULMASIN yaz bunları unutulmasın taşa, ağaca, sulara yaz. seni ilk gördüğüm geceyi, yüreği dolu tutan geceyi, ilk ayrılığı, ilk öpüşmeyi, zeytin, incir kentine, taş sokakları, evi ayın batışını, doğuşunu suların göklere vuruşunu, ay doğarken yüzün yarı solmuş zambak gibiydi, yürek coşkudan patlayacak gibiydi, geceden yollarımızı kesen kapılar aralıktı, açılacak gibiydi. yaz bunları unutlmasın. yazıya geçen bir şey var her zaman eski yolculuklardan toprak damlar, güz yağmuru mutlu günlerin kalemiyle anımsatan hep o yolculuğu kuru çeşmelerde kutlu bir bahar arklarında tarihin unutuşu ve havada sessizliğin çizdiği fizik ötesi bir yontu, dağlar dağlar dağlar eteklerinde sürekli yaz bulutu. o bulutun ardındaydın o bulutun arkasındasın sesini arayan bir türkü takılmış diline. her yağmurdan sonra çıkıp gelirdin yarim söz vermiştin caydın mı yine? bir güle taşıyorsun inkârını, itiraflarla dolu inkârın, terk edişlerle, unutuşlarla dolu. gelmeyeceksin takvimlere gelmeyeceğini yaz, kışı, fırtınayı yaz boşanmış bardakları, dolu bardakları şarabını içtiğimiz kristal şafakları ölüm günlerini, doğum günlerini, çevre kirlenmesini, seçimleri yaz, eski çarşıları, yıkık dükkanları, garajları, otelleri, hanları, gözden kaçanları, kaçmayanları, görüp de görmediklerini, İsraili, Filistini yaz takvimlere. sen gelirken selam koroları başlayacak sen giderken veda koroları. sonra şemsiyeleri ters çeviren deli bir mart rüzgarı ve ağaçların kuş korosu saçacak akarsulara kırmızı yaprakları. derin uçurumlara yakın bir yerde dövdüğü yerde dalgaların kayaları arslan yeleli deniz korosu, oltalar, ağlar, balıklar o iyi kadınlar, düşkün bar kadınları yaz takvimlere bütün bunları, kahve içişleri, ekmek yiyişleri, en güzel sevgiyi,şiiri yeni bir çiçek gibi küçük Elif’i. gurbetten geliyoruz gurbete gideceğiz dünya maceramız unutulmasın. BİR KADININ AKŞAM SAATLERİ Bana kandan çekilmiş kırmızı şarabı getir Göçebe kıyısında bir kaçışın o yeşil Sokaklara koklayıp attığımız karanfil Sarı saçlı bir kadının akşam saatleridir. Işıkları yanmıştır genelevin, faytonlar Bir tepeye tırmanır sislerle karartılı, Karşı yamaçta kiliseden bozma yatılı Erkek okulunun zili yatsıyı çalar. Hatırlanır eski bir yüz Ankara garlarından, Antep sazlarından kaçak bir şarkı, Fevzipaşa trenleri dokuzla on arası Saçında solmuş bir salkım güney barlarından. Her kaldırımda eylülden bir sonbahar adımı, Koca intihar kuleleri yıkılır nehirde, Ay ışığı vurunca kırık camlara bir de O lacivert gözlerin balkonu başladı mı? Benim aşkım su üstünde yaralı bir güvercin, En çok bu saatler düşüyor kanat açıp Kendinden ve unutamadığı şeylerden kaçıp Yağmurlar taşır çorak, yazlarına yenilginin Sonra uzak ve kalabalık görücüler geliyor Aşklar kumaşlar gibi top top can pazarında, Bir gençliğin yağmalanmış arsalarında Kökleri çürümüş binalar yükseliyor. (Unutulmasın) ESKİ KİLİS Bir düş aydınlanıp şafakla erken Rüzgâr gibi geçti eski günlerden Türküler, oyunlar, renkler kol kola Çoğaldı bir dinmeyen uğultuda Dokundu kumaşlar, sürüldü toprak Uzunok’ta bire yüz veren başak Gökdeniz’de su gibi binlerce dal Herşey yarı gerçek ve yarı masal… Abdullahlar ve Rıf’atlar konuştu Parsa’dan top top güvercinler uçtu. Nice aşıklar geçti elinde saz Masmavi gök altında ıIık bir yaz Bağlarda çadırlar, o şenlik günü Akşamdan kestik hommusu üzümü. Kına yaktık al yeşilli kızlara Aşka kandık, sürme olduk gözlere. Kalaylı taslara çaldık yoğurdu Güzel çocuk seni kimler doğurdu? Daracık sokaklar, küçük bir meydan, Süt içtim dilim yandı amanın aman! Mantığa esenlik, bilgiye sevgi, Köşker çarşısından Merküpçü Rahmi, Aşktan başı dönmüş Zihni Baba’nın, Her zamankinden çok Allah’a yakın. Halk konuşur kendi gönül dilince Anne sütü gibi tertemiz Türkçe. Bayramlar, düğünler, inanmış yüzler, Sabrın en güzel meyvesi çeyizler. Medreseler suyu dinmeyen sebil, Tekke’ de hoşgörü, bağnazIık değil. Bade sunar saki “vakt-i seherdir” Elde altın kadeh ve dilde şiir. Duyabilen için bir başka dünya. Kaç bin yıl uyudun ey Hitti Ürya Bu ufkun ucunda sessiz ve geniş? Çağdan çağa milyonlarca sesleniş At koşturur ta Mısır’dan Bizans’a. Şu al toprak bir silkinip uyansa Neler söyler kimbilir yerin dili? Bir tepede Şeyh Muhammed Rittali, Bir tepede Şürahbil bayrak tutar, Üstlerinde tekbir tekbir bulutlar. Doğan güneş ve dağılan karanlık, Yalın kılıç asılan Merc-i Dâbık… Her yolun sonunda bir bekleyen var, Yoksula çömertçe açık sofralar. Pınarlarda susuzluğun ötesi Zaman terkisinde bir ceylan gibi mavide yeşildir, yeşilde beyaz Birşey ki hem duyulur, hem duyulmaz… Çağlar geçer, acısız yakan çile, Geçer haksızlıklar, ölümler bile. Zulümlerle Sarı Paşa, Daldaban, Bir altın ödenen kırmızı soğan… Dışarda eşkiya, içerde rüşvet, Yoksulun sırtından biriken servet… Çal çalgıcı en yanık türküyü çal, Arkadan vuranlar ve haksız işgal, savaşlar, ölümler, yenilgi hüznü, Ve Kuvayyi Milliye, namus günü Bir ok gibi aşıyor hafızayı. Nerde nerde o adsızlar alayı? Niçin bağlar solgun, çeşmeler kuru? Cami avlularında öten kumru Son hatıra acı tatlı günlerden Türküleri bir özleyişle geçen. Fecir vakti ufukta altın bir kor, Dinle gönlüm bir salâ veriliyor… Seyfettin BAŞÇILLAR
__________________ Menfaatinizin Köpeği Olmuşsunuz. | |
|
Etiketler |
edebi kişiliği, eserleri, seyfettin başçıllar kimdir? hayatı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Arkadaş Zekai Özger Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri | BuYuCu | Edebi Şahsiyetler | 4 | 02 Nisan 2019 19:33 |
Hallac-ı Mansur Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri | BuYuCu | Edebi Şahsiyetler | 0 | 18 Şubat 2018 15:43 |
Firdevsî Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri | BuYuCu | Edebi Şahsiyetler | 0 | 18 Şubat 2018 15:18 |