Tırmık Yazan; HerakLes 21 Şubat 2018, 10:58
ya yok be oğlum, harbi söylüyorum zerre kötü niyetim yoktu. en nihayetinde hepimiz aynı yolun yolcusuyuz, cümleten bütün kapılarımız kadınlara açılıyor, yanlış mıyım? istiyorum ki o tırmığın çatalına basasın; dırmığın zopası aklına beynine inince belki terso yollardan dönersin. ani bir aydınlanma olur, şey olur, olmayacak şey değil bunlar. her gün çok acayip olaylar yaşanıyor ortamlarda. anlatsam tasavvufa yönelirsin terbiyesizim. o yüzden sözlerime itibar et, tırmığın seni doğru yola getirecek etkisini hafife alma. hapşırasım geldi hapşıramıyorum lan. bir yaşıma daha girmek üzere olduğum şu günlerde bir düşüncedir aldı beni. otuz beşime merdiven dayamış bulunuyorum; karıya kıza yeşillenmenin, yazılmanın onlarca türüne şahitlik ettim, bizzat kendim bu taktikleri uyguluyorum, fakat bu şirinlik yoluyla kızlara yamanan adam kadar zavallı bir it görmedim kardeşim. adilği, zırtoluğu ve hesapçılığı aynı potada eritmiş başarılı bir dürzü örneği. yeni bi ortama girersin, okuldur, iştir, ne bileyim tatildir, bir bakarsın bu p** napmış ne etmiş bir kız grubuyla o dakika arkadaş oluvermiş. ulan, biz daha kahve alacak kantinin yerini bulamamışız, sen ne ara karılı kızlı ortam kurdun bre pe*****? hani, söylediğimi yanlış anlama, esprili adamdır, şeytan tüyü vardır, karıyı kızı bi şekilde toplamıştır etrafına, ona sözüm yok, bileğinin hakkıdır, helal olsun kardeşime. bu itin durumu farklı, bi şakalaşmalar, bi sevimlilikler, top top hareketler. sen ne y**** bi adamsın ya? cem yılmaz esprisi araklayıp "ay ne şirin ya ahaha" laflarını havada uçuşturanları gördü bu gözler be, sen ne diyosun? bunun bir numara daha beceriksizi, şöyle bikaç gün seninle takılır, deyyus bütün benliğiyle karılı ortam hayal ettiği için senin gırgır muhabbetin açmaz, kafalar uyuşmaz, bu süre dahilinde sinsiden keser etrafı leş kargası hesabı, uygun anı bulunca avının üstüne çöker, bir de bakmışsın herif ortamlara çoktan kamikaze inişi yapmış. ha beraber takıldığınız zaman boyunca sen bu sünepenin kafasını kırmadıysan o da senin vizyonsuzluğun birader, ne diyim yani şimdi? tam bu tariflere mukabil bir eşşeğin bizim hayatımızdan da teğet geçmemiş olması mümkün müdür kardeşim? yıllar evvelinden bahsediyorum. iki tane kız, bir de bu yancı, mütemadiyen beraberler. bunların üçü de farklı bölümde. ulan hadi kızlar bir şekilde bir araya gelmiş arkadaş olmuş, peki sen nasıl dahil oldun bu gruba arkadaş ben anlamıyorum ki? ama kızları göör, her biri tüfek gibi. hangisinin daha güzel olduğuna karar verebilecek bir insan tanımıyorum. kaçar mı kardeşinden, mahallenin manyağı gibi her gittikleri yere pusu kurup uzaktan dikizliyorum, ne boklar dönüyor orada hesabı. kızlar farkında değil ama, oğlan daktilo gibi yazılıyor kızlara. gel gör ki herifin her hareket faul, her girişim ofsayt. böyle, kızların yanına gelirken sevimli bir yüz ifadesiyle el sallamalar (üstelik bilekten sallıyor eli, şirinliğine şirinlik katıyor hıyarağa), efendime söyleyim, fakültenin kedisini kızların kucağına koyup oradan okşamalar (ulan iki parmakla kedi mi sevilir it?), "canım ne kadar da yakınız birbirimize değil mi?" hesabı kızın saçını örmeler. herifi o kadar çok izlemişim ki neredeyse beni bile inandıracak şirin olduğuna. bu genco bizim bölümde olduğu için, o tüfek gibi kızlara erişmek için kendisini bir sıçrama tahtası olarak görüyorum ve inceden muhabbet koyuyorum. işte, not istemektir, imza attırma mevzularıdır, yanında kimse oturmazken az kaykılsana deyip dibine çökmelerdir, hain ve de sinsi planımın ilk adımları bunlar. herif beni harbiden sevmeye başlıyor, görünce seviniyor, yalnızken yanıma geliyor falan ve mütemadiyen sıfatıma sıfatıma sırtarıyor. dedim kesin bu sevimlilik abidesi bana kızlardan birini paslar. artık işler dayanılmaz noktaya gelince çıkardım baklayı ağzımdan: - hacı, senin paso yanında bi kız var. ıııı... neydi ya? ııı... - hangisi? tuğçe? tuğçe'yi mi diyosun? - haa tuğçe. bi gün kap onu da dışarı çıkalım lan, içeriz, dans mans eder kız. - abi o çıkamaz ya gece. - niye lan? epey rahat bi kıza benziyo? - abi çıkamaz o çıkamaz. çıkmaz o abi. çıkamaz. çıkamaz abi. çıkamaz o. çıkmaz. abi çıkamaz. - tamam lan anladık çıkamaz. sakin ol lan baygınlık geçireceksin. - çıkamaz abi. ulan sanırsın hava kararınca karıyı zincirliyorlar. herifin kızlara yazıldığını bildiğim için, bu kadar eli ayağı titrediğine göre demek ki herifin menzilinde tuğçe karısı var diye düşündüm. güvercini ürkütmemek adına araya biraz zaman koyup şirin i***le sıcak ve sinsi muhabbetlerime devam ettim. y****ın güvenini tekrar kazandıktan sonra büyük bir ümitle son hamlemi yaptım: - bi sarışın bi kız var senin yanında. neydi o? adı neydi onun? - zeynep'i diyosun. - zeynep'i diyorum. var mı onun erkek arkadaşı, takıldığı falan biri? - (zangır zangır titremeye başladı eşşekoğlueşşek) ıııı yok... var... yok... bu aralar kimseyle çıkmayı düşünmez o abi. asla. hiç düşünmez. hiçbir insanı düşünmez, düşünemez. kimseyle çıkmaz abi. - hadi ya? neyse. tüh. iyi peki. - olamaz abi. birader, yemin ediyorum karıyı iki gün sonra herifin biriyle sarmaş dolaş görmem yetmedi, bi hafta geçti geçmedi başka bi herifle daha el ele gördüm. allah'ın belası yancı ne kendi şeyine derman oldu, ne de bize yar etti tuğçe'yle zeynep'i. mevzu şurada patlak veriyor biraderovski; bu yancı şerfsiz, belli bir zaman sonra bu kızlardan yüz bulamayacağını anlayınca kendine bir sevgili yapıyor, sevgili yapmasının akabinde yüzlerine bile bakmamaya başlıyor. hani lan envai çeşit şirinliğin, maymunluğun? totolarının dibinden ayrılmıyodun? bunların bir benzer modeli de var tabii. senelerce arkadaş takılırlar, can ciğer kuzu sarması, hop, çıkıverirler birgün, biz sevgili olduk diye. aga demek ki bunlar hiçbir zaman gerçek manasıyla arkadaş olarak görmemişler birbirlerini. abicim, herkesin tabii ki kendine göre bi kız araklama yöntemi var, bişey demiyoruz. fakat mevzunun illa beni bağlayan bi tarafı var. şimdi ben bu tarz heriflerle sıkça karşılaştığım ve niyetlerini iyi tahlil ettiğime inandığım için kız arkadaşlarımı gözümün tutmadığı heriflerle görüştürmüyorum, yine sonunda ben ayı oluyorum. ya kardeşim, ben ayı olduğumun zaten farkındayım, bunu allah'ın günü tekrar tekrar ifade etmenin ne manası var? ama kızlarımızın bu heriflere gösterdiği müsamahayı benim aklım havsalam almıyor birader. bugün sana canım arkadaşım çeker, ertesi gün yemeye kalkar. hatta halihazırda kim bilir senin çakozlamadığın ne ellemelere sürttürmelere maruz kalıyorsun. "HerakLes numan hakkında nasıl böyle düşünebilirsin! numan benim çok, ama çok yakın, kardeşim kadar sevdiğim bir arkadaşım! bıktım kıskançlığından!" ulan iyi de, idolü yusuf azuz olan bir adamdan kıllanmamam için bir sebep mi var? arkadaş, bunlar 7-8 kişi dışarı çıkıyorlar eğlenmeye, tek erkek bu numan ****u. ulan ben hayatımda üç karıyla aynı masaya oturabilmiş değilim. demek ki var bu numan'da bi bokluk ki kıskanıyoruz di mi? sanki keyfimden kafa atmak istiyorum numan'a. öte taraftan, insan evladını bu gözlemleyip tahlil etme sevdamızdan zaman zaman sakata gelmişliğimiz de mevcudiyet buluyor. birkaç sene önce yine, o zamanki kız arkadaşımla çıktık bi yerde içiyoruz. ama çok sağlam içiyoruz, önünü alamadık, birinci dereceden mastor olmuşuz, bi ara kızın telefonu çaldı. kız eline aldı telefonu, üfleyip püflüyor ve telefonu da açmıyor. şık bir çalım. inceden işkillendim, telefonun ekranına dikkatlice baktım, resmen "hikmet arıyor" yazıyor. lan? bir hikmet benim kız arkadaşımı bu saatte nasıl arayabilir ulan? on numara sinire kesmişken bir taraftan da "belki yanlış görmüşümdür be, durup dururken kızın da kalbini kırmayalım şimdi" diye kendimi sükunete davet ediyordum. içi içini yiyor pe****in. "bu hikmet denen gavt bizim hatunun bütün kalelerini zapt etmiş, bütün tersanelerine girmiş olmasın? yanında ben varım diye telefonu da açmadı zaten. resmen hikmetle bu kız kayışa çekiyor lan bizi" diye düşünmeye başladım. sonra dedim dürterler, kalktım ayağa, ilikledim ceketimin düğmesini, "efendiler! hikmetlik müessesesinden fevkalade rahatsız ve tedirgin hissetmekteyim. kimdir bu hikmet, milletin selameti için derhal açıklığa kavuşturulmalıdır. fakat ihtimal, bazı kafalar kesilecektir!" diye haykırmaya başladım. indiremediler beni masadan. hikmet köpeğini aramaya karar verdim. kızın elinden telefonu almaya çalışıyorum ama kız mümkün değil vermiyor, iyice kıllanmaya başladım tabii. parmağımı falan ısırmaya başladı. ki bir kel kafamın kenarda kalan saçlarımın çekilmesi, bir de oramın buramın çok sağlam ısırılması akli dengemi yitirmem için çok geçerli sebeplerdir. parmağımı koparılmaktan son anda kurtardım ama acıdan deliriyorum. kıza yumruk atmak için elimi kaldırıyorum, abartı olur diye vazgeçiyorum, tekrar vurmaya karar veriyorum, geri dönüyorum, uzaklaşıyorum falan, ayakta ve acı içinde salak salak hareketler yapıyorum mekanın ortasında. lan resmen ağzına çelme takıcam karının. neyse, zorla kaptım elinden telefonu, aradım hikmeti'i. "tövbe beyefendi dangalak afedersin, kimsin ulan sen gecenin şeyinde!" diye bas bas zangırdıyordum ki, telefonun öbür ucundakinin bir kız olduğunu fark ettim. kızcağız şok olmuş bir vaziyette telefona kız arkadaşımı isterken, ben daha kibar bir tonlamayla telefonu hikmet'e vermesini söylüyordum ("toynaanızı dürterim! oyun mu oynuyonuz lan! hikmet'i ver!"). mevzu sonradan anlaşıldı tabii, kızın adı hikmetmiş. olm allah rızası için biriniz söyleyin, bi kızın adı nasıl hikmet olabilir ya? kızcağıza bu ismi reva gören adam nasıl bir babadır? oldu olacak hamdullah falan koyaydın da anıyla şanıyla gezeydi kız, "ben bir manyağın oğluyum" diye. pardon kızıyım. mevzuyu fazla dallandırıp budaklandırmadan noktalayalım. kanun bu şekilde işliyor kardeşim memlekette. bu dübürünü çimdiklediğiminin itleri karıya kıza sinsi sinsi yeşillenmeye devam edecek, skype'den facebook'tan kedi videoları, civciv fotoğrafları gönderip şirinliklerle kızı kovalamaya çalışacak, hatta çok yakınız bahanesiyle kızla aynı evde kalma cüretini gösterecek; bizim safto türk kızları da bize bunları savunacak, zaman zaman bu i***ler yüzünden bizi terk edecek, sonu gelmek bilmez kavgalara yelken açacak, safi kafa beyin bafileyecektir. bir de olası bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. mevzuda kızlarımızı suçluyor değilim, bütün bokluk aha bu kitapsızlarda. öyle türk kızlarına bok atayım, aşağılayayım durumları bize ziyadesiyle ters (o da ayrı y****k bir karı kafalama taktiği. ayık olun lan). abi ne yalan söyleyim, ben her şeye rağmen; bütün salaklıklarına, kaprislerine, şımarıklıklarına, aşkından delirse bile kim bilir kafayı ne boka taktığından ilişkiye başlamamasına, ne muhafazakar ne liberal olabilmiş o iki arada bir derede kalmışlığına ve kendini ederinin çok daha ağırına satmasına rağmen çok ciddiyim, acayip seviyorum türk kızlarını. çok kızsam da bok attırmam onlara. ve bu övgü dolu sözlerinden sonra tümen tümen türk kızı HerakLes'in kapısına dayanır... (s****k için değil ulan, reddetmek için)
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. Konu Mara tarafından (21 Şubat 2018 Saat 11:10 ) değiştirilmiştir. Sebep: Sansür* |
Görüntüleme 1780
Yorumlar 28
|
21 Şubat 2018, 11:14 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık Tamam bu geçerli ve gerçekçi bir tahlil olabilir lakin kurunun yanında yaşı da yakmamak lazım. Her kızda bu kadar kolay kanacak değil. Elbette arkadaşlıktan dostluk mertebesine çıkmış olanlar var onun ayırdını yapabilecek bir hatunsa o adamı nereye koyduğunu biliyordur. Malum dostluk cinsiyet gözetmez sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Kıskançlıkta çığır açmış bir insan olarak çoğu zaman bu dostluk mevzusu ilişkilerimde beni tilt etse de kendi hayatımdan pay biçtiğimde gerçekten asla ihtimal vermeyeceğim dostlarım var bu yüzden de erkek arkadaşımla tanıştırma yoluna gidiyorum, tanıştığında o adamın samimiyetini ölçebileceğini düşünüyorum boşuna mı zeki adam seviyoruz kullansın zekasını türk kızının yapmasını beklediği ayrımı kendisi de yapabilsin değil mi ama Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |
|
21 Şubat 2018, 11:41 | #3 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık
Ayıları sevelim. Olur da bir gün nesilleri tükenirse üzülürsünüz hanımlar. BY. | ||||
|
21 Şubat 2018, 13:20 | #5 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık
aleykümselam, hayırlı cumalar. mutlu pazarlar geçirmen dileğiyle. bu perşembe akşamda olmaz sana.
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. | ||||
|
21 Şubat 2018, 13:23 | #6 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık
ve bir ömür boyu hayırlısı olsun dediler. | ||||
|
21 Şubat 2018, 13:25 | #7 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık kedi canını senin. hayırlısı olsun.
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. |
|
21 Şubat 2018, 13:28 | #9 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık
senin elini kana bulatır mıyım. o nazik, kibar ellerini. mucu mucu. 2 suriye'liye 5 tl ateşledik mi duman olur numan. sen üzme kendini. benim için yıpratma. adama bildiğin yürüyoruz.
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. | ||||
|
21 Şubat 2018, 13:32 | #10 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tırmık Harcadınız be Numan'ı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |
|
Etiketler |
hikmet, numan, övgü |
Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
| |