![]() |
![]() |
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | 10 Şiiriyle Büyük Şair, Koca Bir Yürek Pablo Neruda 10 Şiiriyle Büyük Şair, Koca Bir Yürek Pablo Neruda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Kiraz ağaçlarından ne yaparsa ilkyaz / onu yapmak istiyorum senden” demiş sosyalist düşüncenin en büyük şairi. Aşkı ifade edişe bak! Yaşadığı süre içerisinde o kadar farklı kültürden ve sınıftan insanlarla ilişki kurdu ki, uluslararası şair olmaktan kurtulamadı. Lorca’yı, Allende’yi, bir de Nâzım’ı çok sevdi. Hayatı boyunca ezilenden yana oldu, hayat ve umut düşmanlarına şiirleriyle savaş açtı. Düşünceleri ve dile getirdikleri uğruna sürgün hayatı yaşadı, vatanından uzak kaldı. Hiç pes etmedi, “Halkız biz, yeniden doğarız ölümlerde” dedi, mücadeleyi bırakmadı. “Dünyadan sessizce çıktı yola” ve “dünya için şarkılar söyledi”. O şarkılar şimdi milyarca insanın dilinde. Pablo Neruda bir şair olarak öldü ama o günden beri “şiir” olarak yaşamaya devam ediyor dünya halklarının dilinde. Aslında tam da olmak istediği yerde… Asıl adı Ricardo Eliecer Neftali Reyes Basoalto olan bu büyük şair 12 Temmuz 1904’te Şili’nin Parral şehrinde doğdu. Annesi öğretmen, babası işçiydi. Annesini veremden kaybettiğinde henüz 6 haftalık bir bebekti. acılardan daha büyük bir yer yoktur bir tek evren var, o da kanayan bir evren 2.Henüz Pablo Neruda değilken Gazetelerdeki makalelere katkıda bulunmaya başladığında yaşı henüz 13’tü. İlk makalesi Neftali Reyes imzasıyla La Manana gazetesinde yayımlandı. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: Gece yıldızla dolu Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim. Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi. Ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa. Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana Hepsi bu. Uzaklarda şarkı söylüyor biri Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona Ellere yar olur, öpmemden önceki gibi O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla Artık sevmiyorum ya severim belki yine Ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca Belki bana verdiği son acıdır bu acı Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona 3. Başka bir şairden aşırdığı soyadına Pablo adını ekleyince Çek şair Jan Neruda’dan aşırdığı soyadı, Pablo adına ekleyip bir dergide yazmaya başladığında yıl 1920’ydi. O, bu ad soyadın geçici olduğunu düşündü ama olmadı. Ömrünün geri kalanında hep bu adla anıldı. Hayatına etki eden isimlerden birisi de Latin Amerikalı şair ve eğitimci Gabriela Mistral’di. Mistral, Temuco’ya okul müdürü olarak atanıp Neruda’nın İspanyolca öğretmeni olunca yıllarca sürecek dostlukları da başlamış oldu. Ellerimden birinde hapsedebileceğim kadar, ağzıma götürebileceğim kadar küçük, ince gül, ayaklarım ayaklarına, ağzım dudaklarına değince büyüdün birden, iki tepe gibi yükseliyor omuzların ve göğsümde göğüslerin geziniyor işte yine, kolum güçlükle sarıyor ince çizgiyi, endamının ayçasını: kırdın zincirlerini, sevda içinde, deniz suyu gibi: göğün koca gözlerini güçlükle ölçüyor ve eğiliyorum ağzına, toprağı öpmek için. 4. Bir hediye saat + üç beş eşya: Alacakaranlık İlk kitabı Crepusculario’yu (Alacakaranlık), babasının hediye ettiği saati ve elindeki üç beş eşyayı satarak 1923’te yayımladı. İkinci kitabı Veinte Poemas de Amor y Una Canción Desesperada (Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı) 1924’te yayımlandı. Bana öğüt verenler Zamanla delirdiler İyi ki dediklerine hiç aldırmadım, Beceriksizliklerim onları öyle üzdü ki Saçları ağardı ve buruştular Mideleri de artık kestaneleri öğütemez oldu. Nihayet bir sonbahar çökkünlüğü Onlarda akıl bırakmadı Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum Unutkan ve saygılı mı olayım? Ya da ne olduklarını açıkça söyleyeyim mi? Beni yalnız bıraksalar tüm kimliğimi değiştireceğim Derimden sıyrılacak Başka bir ağız edineceğim Ve bambaşka biri olunca da En, en başta ne idiysem Ben ona dönüşeceğim Yoluma işte böyle devam edeceğim. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 5. Diplomatların en romantiği olarak birçok ülkede görev yaptı Şili Üniversitesi’nde Fransızca ve pedagoji okudu. 1927-1935 yılları arasında Burma, Seylan, Java, Singapur, Buenos Aires, Barselona ve Madrid’de elçi olarak görev yaptı. Hayvanlarda ters giden bir şey vardı: Kuyrukları fazla uzun ve bir talihsizlikti kafaları. Sonra toplanmaya başladılar yavaş yavaş parçaları uydurarak birbirine, hoş bir görünüm yaratmak için, doğum lekeleri, zerafet, heybet. Ama kedi, yalnızca kedi oldu tamamlanabilen, gururluydu: Doğuştan her şeyi yerli yerindedir ne olsa, kendinden hoşnut ve tam olarak emindir ne istediğinden. İnsan balık ya da kuş olmak ister, kanatlarımız olsa der yılanlar, köpekler müstakbel aslan, mühendisler ozan olmaya can atar, sinekler kırlangıçlara özenir, inatla sinekler gibi davranır ozanlar. Ama kedi kedi olmaktan başka bir şey istemez, her kedi katıksız kedidir, bıyıklarından kuyruğuna kadar, altıncı duyudan kıvranan saçına kadar, gece vaktinden, altın gözlerine kadar. 6. Picasso’ya Guernica’yı çizdiren savaş: İspanya İç Savaşı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 18 Temmuz 1936’da İspanya’da iç savaş başladı. 19 Ağustos’ta ise o çok sevdiği dostu Garcia Lorca öldürüldü. Lorca’nın ölümü Neruda’yı çok etkiledi. Çıkan iç savaştan dolayı Neruda’nın konsolosluk görevine son verildi. 7 Kasım’da Nancy Cunard’la birlikte “Dünya Şairleri İspanya Halkını Savunuyor” başlıklı bildiriyi kaleme aldı. Issız bir evde, Korkudan ağlayabilseydim; Gözlerimi çıkarabilsem de, Yiyebilseydim; Senin sesin için yapardım Bunları, Yaşlı portakal ağacı sesin; Senin şiirin için yapardım Bunları, Çığlık çığlığa fışkıran şiirin. Baksana, Maviye boyuyorlar hastaneleri, Senin için; Kıyıdaki kenar mahalleleri Ve okullar, Senin için büyüyorlar; Tüy salıyorlar, Yaralı melekler; Pullar örtünüyor, Düğün balıkları; Deniz kestaneleri, Göğe uçuyorlar; Siyah tülleriyle terzi dükkanları: Kanla doluyorlar, kaşıklarla, Senin için … Hayat böyle, Federico, Ey babayiğit, Ey kara sevdalı adam. Sana, Dostluğumun sunabileceği şey İşte bunlar.. Sen de epeyce şey biliyorsun Şimdiden. Yavaş yavaş, daha da, Öğreneceklerin var. 7. Savaş koşullarının yarattığı eser: Kalbimdeki İspanya Şiirlerini topladığı “Kalbimdeki İspanya” üzerinde çalışmaya da bu dönemde başladı. Eser, İspanya İç Savaşı devam ediyorken basıldı. Bundan sonraki eserleri de sosyal ve siyasi konular üstüne oldu Neruda’nın. … Haydutlar uçaklarıyla, magriplilerle Haydutlar yüzükleriyle ve düşeslerle, Haydutlar kara keşişleriyle ve dualarla İndiler gökten yere öldürmeye çocukları. Koştu çocuk kanı gibi Sokaklarda çocukların kanı. Çakallar ki çakallar bile ürkerdi onlardan Taşlar ki deve dikeni ısırırsa tükürürdü Yılanlar ki yılanlar bile iğrenirdi onlardan! Gördüm İspanya’nın kanı ayaklanmıştı Boğmak için onları Gururun ve bıçağın dalgaları altında. Generaller Hainler: Şu ölmüş evime bir bakın Yaralı İspanya’ya bir bakın. Ama her ölmüş evden, çiçek yerine Çıkıyor kızgın bir maden, Ama İspanya’nın her yarasından Çıkıyor bir İspanya daha, Ama her ölü çocuktan Bir tüfek çıkıyor bakan Ama her cinayetten Bir gün yüreğinizde gerçek yerini Bulacak mermiler çıkıyor. Soruyorsunuz, niye Şiirlerim düşten ve yapraklardan Yurdumun büyük yanardağlarından Söz etmiyor diye? Gelin görün sokaklardaki kanı, Gelin görün Sokaklardaki kanı, Gelin görün sokaklardaki Kanı! 8.Nâzım Hikmet ve Neruda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Dünya Barış Konseyi 22 Kasım 1950’de Nâzım Hikmet’e, Pablo Picasso, Paul Robeson, Wanda Jakubowska ve Pablo Neruda ile birlikte Uluslararası Barış Ödülü’nü layık gördü. Nâzım Hikmet törene katılamadı ve ödülünü Neruda aldı. Nâzım Hikmet’in şairliğiyle ilgili “Biz onun yanında şair bile olamayız” demişliği vardır. Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun ne yapacağız şimdi? Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar bulabilecek miyiz bir daha? Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun ne yapacağız? Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı, ateşle suyun birleştiği Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu? Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler kazandırdın bana Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar Düşerlerdi orada, uzakta. Yaşarken kendine seçtiğin Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa. Sana Şili’nin kış krizantemlerinden bir demet sunuyorum Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üzerinde parıldayan Halkların kavgasını ve kavgamı benim Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan… Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da yalnızım sensiz. Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen yüzünden yoksun dostluğumuzdan, bana ekmek olan, rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle Kuyu gibi kapkara zindanlardan Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları Ellerinde izi vardı eziyetlerin Hınç oklarını aradım gözlerinde Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin Yaralar ve ışıklar içinde. Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın, Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun? Teşekkürler, böyle olduğun için! Teşekkürler o ateş için Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca. 9. “Ölümsüz” dostlarıyla içen şair Üç defa evlendi Neruda. İlk eşi Antonieta Hagenaar, ikinci eşi Delia de Carril, son eşi de Matilde Urrutia idi. Dostlarını da asla unut(a)mayan bir adamdı Neruda. Bir dostu öldüğünde, adını evinin barındaki kirişlerin üstüne kazır ve onlarla içmeye devam ederdi. Seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman, çünkü iki yüzüyle karşına çıkar hayat. Bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın, ateş de pay alır kendine soğuktan. Seni sevmeye başlamak için seviyorum seni, sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak bir yolculuğa yeniden başlamak için: bu yüzden şimdilik sevmiyorum seni. Sanki ellerindeymiş gibi mutluluğun ve hüzün dolu belirsiz bir yarının anahtarları hem seviyorum, hem de sevmiyorum seni. Sevgimin iki canı var seni sevmeye. Bu yüzden sevmezken seviyorum seni ve bu yüzden severken seviyorum seni. 10.Dağlara taşlara Neruda Doğumunun 100. yıl dönümünde Neruda, başta Şili’de olmak üzere dünyanın pek çok yerinde anıldı. Şili’de insanlar -deyim yerindeyse- dağlara taşlara Neruda’nın şiirlerini yazdı . yaşayacak yer açın onlara ve düşünmeyin onların adına hep ayni kitapları okutmayın keşfetsinler şafağı, bırakın! ve kendi öpüşlerini tadımlasınlar barış içinde aşk ve özgürlük adına -alıntı- | |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
10 şiiriyle büyük şair, koca bir yürek pablo neruda |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Pablo Neruda | Melodram | Şairler / Yazarlar | 0 | 01 Ekim 2011 17:30 |
Pablo Neruda - Acı Çekmedim... | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 08 Aralık 2010 00:08 |
Pablo Neruda - Aşk... | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 07 Aralık 2010 23:56 |
Pablo Neruda'ya .. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 26 Ekim 2010 14:26 |
Şair Hasan Sancak Ermenilerden Özürü Uzun Şiiriyle Protesto Etti!.. | REKLAM YAZARI | Haber Arşivi | 0 | 12 Ağustos 2009 19:05 |