21 Mart 2009, 01:56 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Erzurum İli Hakkında Bilgiler Erzurumun Yeraltı Zenginlikleri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Yeraltı zenginlikleri bakımından şanslı bir görünümde olan Erzurum İli'nin bakır varlığını İspir ve Pasinler çevresindeki damarlar oluşturmaktadır. Zaman zaman üretim yapılmış olan damarlardan bir başkası da, Şenkaya ilçesi yakınlarındaki bakırlı pirit yataklarıdır. Tuz ise Aşkale, Çat, Hınıs, Narman, Şenkaya, Tekman ve Tortum ilçelerinde çıkarılmaktadır. Erzurum İli'nin önemli yeraltı zenginliklerinden olan 51 milyon ton toplam rezervli Linyit ise, Merkez ilçe, Aşkale, Hınıs, Horasan, İspir, Oltu, Tortum ve Pasinler dolaylarında yer almakta, bu damarların bir bölümünde üretim yapılmaktadır. İlin öteki madenleri arasında Oltu'daki manganez, Aşkale'deki çimento hammaddesi manyezit, Pasinlerde'ki Tuğla-Kiremit hammaddesi sayılabilir. Oltu Taşı Erzurum’un yer altı zenginliklerinden biri de Oltu Taşı’dır. Oltu İlçesinin sınırları içinde, yaklaşık 300 ocakta çıkartılan taşlar, yanlızca süs eşyası yapımında kullanılmaktadır.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Alıntıdır | |
|
21 Mart 2009, 01:57 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Erzurum İli Hakkında Bilgiler Erzurumun Çoğrafyası [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Erzurum, Doğu Anadolu bölgesinde 39°- 55 kuzey enlemi 41-16 doğu boylamı üzerinde bulunmaktadır. İl, kuzeyden Artvin-Rize, batıdan Gümüşhane-Erzincan, güneyden Bingöl-Muş, doğudan Ağrı -Kars illeri ile çevrilmiş olup genel sınırları içinde 24.768 km2 dir. Merkez ilçesinin alanı 2.892 km2 dir. Erzurum, Fırat nehrinin başlangıcı olan Karasu'nun yukarı havzasında kendi adı ile anılan geniş Erzurum Ovası'nın güneydoğusundaki Palandöken dizisinin Eğerli Dağ (2974 m.) eteğinde ve deniz seviyesinden 1850-1980 m. yükseklikte eğimli bir yüzeyde bulunmaktadır. Doğu-batı yönünde ovalık "Pasinler-Erzurum ovaları" kuzey-güney yönünde dağlık görünüştedir. Her iki ova, tektonik olaylar sonucu kırılmalardan meydana gelmiş çöküntü ovalarıdır. Kuzeydeki dağlar: Doğudan batıya doğru Çilligül, Yeniköydüzü, Ziyaret Tepesi, Kargapazarı, Gavur Dağları "Dumlu Tepesi" Yeşerçöl, Kop dağlarıdır. Güneydekiler: Akbaba, Sakaltutan, Nalbant, Şahveled, Alibaba, Dumanlı, Turnagöl, Palandöken ve Karagöl dağlandır. Kent, Anadolu-Kafkasya-İran demiryolu bağlantısında olup ortaçağdan beri, İran-Hind ve ortaasya ticaretinin Akdeniz ülkelerine giden yol boyu üzerinde çok önemli bir konaklama ve canlı bir alış veriş "Ticaret" merkezi oluşmuştur. Tiflis-Kars üzerinden gelen Kafkas yolu ve Tebriz-Doğubeyazıt'tan geçen Kuzey İran yolu; diğer taraftan Sivas üzerinden Diyarbakır-Irak-Suriye-Basra körfezine ve Akdeniz kıyılarına giden yollar ile, yine Sivas üzerinden Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir'e giden yollar burada birleşir. Kuzey Anadolu dağlarını Kop ve Zigana geçitleri üzerinden aşarak Trabzon'da Karadenize ulaşan transit yoluda Erzurum’dan geçmektedir. Bu tarihi yollara ilaveten Erzurum "İspir" üzerinden Rizeye, "Bingöl" üzerinden Diyarbakır iline bağlanmış durumdadır. SICAKLIK Erzurum'da en sıcak ay Ağustos, en yüksek sıcaklık ortalaması 19° 6C. dir. Yıllık yüksek sıcaklık ortalaması 11° 5C. dir. Yapılan istatistiklere göre Temmuz ayında en yüksek sıcaklık ortalaması 26° Ağustosta en yüksek ortalaması 26° 6C. dir. Toprak üstü ortalama sıcaklık: 5°C 204.4 gün, lO°C 149.2 gündür. Donlu günler ortalaması 156,6 dır. Aralık ve Ocak ayları bütünü ile donlu geçmektedir. Şiddetli donlu günler Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart aylarında devam etmektedir. 0° ve altındaki en erken donlu gün Ekim sonunda başlar, Mayıs ortalarında biter. Erzurum'da şiddetli ve uzun bir kış mevsimi hüküm sürmektedir. RÜZGAR Bölge ekseriyetle Sibirya antisiklonu ve Basra siklonu etkisi altındadır. Kış aylarında Sibirya antisiklonunun etkisinde bulunmaktadır. Rüzgar SE(Keşişleme), SW(Lodos), S(Kıble) yönlerindendir. ilkbaharda, Sibirya antisiklonunun etkisi yavaş yavaş azalmaya başlar, kararsız bir rüzgar ve sıcaklık hüküm sürer. Mayıs sonlarından itibaren kararsız haller de ortadan kalkar. Yaz mevsiminde Asya'da geçici olarak teşekkül eden termal siklon merkezinin etkisi altındadır. Rüzgarlar "Güneydoğusu”, "Poyraz" ve "Yıldız" yönlerindendir. Sonbaharda Basra termal siklonunun etkisi altındadır. Rüzgarlar "Keşişleme" ve "Kıble" yönlerindendir. Özet olarak şehirdeki rüzgarlar çok yönlü ise de hakim rüzgar "Lodos" yönlerindendir. NEM Nisbi nem ortalaması %6l dir. Kenti etkileyen basınç merkezlerinin sık sık değişmesi, sıcaklığın fazla düşük olması nedeniyle nem aynı seviyede kalabilmektedir. KAR YAĞIŞI En erken 20 Ekim'de yağmaya başlar, 15 Mayıs'a kadar devam eder. Merkez ilçe'de yılın 79.7 günü açık, 200.8 günü bulutlu, 84.7 günü ise kapalı geçmektedir. Kar yağışlı günler sayısının 50.1 olduğu Erzurum il merkezi, yılın 113.6 günü karla kaplı kalmaktadır. Yine Merkez ilçe'de 15.9 günün sisli, 7.5 günün dolulu, 41.5 günün ise kırağılı geçtiği belirlenmiştir. AKARSULAR Erzurum akarsu kaynakları bakımından çok zengindir. Türkiyenin en yüksek yerlerinden olan il toprakları, sıradağlar ve yüksek yaylalarla kaplıdır. Karların erimeye başladığı Mart sonlarından Haziran sonlarına değin akarsular için "Kabarma" dönemidir. Akarsu yataklarının derin olması nedeniyle genellikle su taşkınlığı meydana gelmez. Erzurum İli, Çoruh, Aras ve Fırat havzalarının birleşme noktasındadır. Üç havza ana akarsu kaynaklarını Erzurum dağlarından alır. - Karasu Fırat ırmağının en önemli koludur. Erzurum ovasının kuzeydoğusundaki Dumlu Dağı'nın eteklerinden doğar. Gürcü boğazını geçtikten sonra, Kargapazarı Dağ'ından gelen küçük bir çayla birleşerek Erzurum Ovası'na girer daha sonra güneybatı yönünde akarak Erzurum Ovasını geçer. Ovanın batısında, Ovacık yaylalarından gelen Serçeme deresini alır ve 60 km uzunluğundaki Aşkale Boğazına girer. Erzincan istikametine akan Karasu daha sonra Erzurum'un Palandöken dağlarından kaynayan Tuzla suyunu da kendisine katarak yolculuğuna devam eder. - Çoruh Irmağı: Mescit Dağı'nın batı yamaçlarından doğar, fazla derin olmayan bir vadide batıya doğru akar. Daha sonra Gümüşhane il toprakları içerisine girer, kuzeye yönelerek Bayburt iline geçer. Sonra doğuya yönelir, Erzurum İl sınırları içine girer. Çoruh ırmağı, bu noktadan sonra Çoruh vadisi boyunca akar ve Çamlıkaya yöresinde Artvin il topraklarına girer. - Oltu Çayı: İki ana koldan oluşan Oltu Çayı, geniş bir havzanın sularını toplamaktadır. Birinci kol, Kargapazarı dağlarının kuzeydoğu yamaçlarından çıkar. Oltu ilçesini geçtikten sonra, Kars-Sarıkamış ilçesinin batısında Allahüekber dağlarından çıkan ve Şenkaya ilçe merkezinin içinden geçen ikinci kolla birleşir. Olur ilçesinin güneyinde kuzeybatıya yönelerek Artvin il sınırlarına girer ve Çoruh Irmağı ile birleşir. - Tortum Çayı: Mescit dağlarından çıkan Tortum Çayı, Tortum ilçesi'nin de bulunduğu havzanın bütün sularını toplar ve Tortum Gölü'ne dökülür. Gölün kıyısında büyük bir çağlayan oluşturur. Daha sonra Artvin il sınırında Oltu Çayı ile birleşir. - Aras Irmağı: Bingöl dağlarının Erzurum il sınırları içinde kalan kuzey yamaçlarından doğar. Tekman Yaylası'nın bütün sularını toplayan Aras Irmağı Sakaltutan Dağları'nın doğusundaki havza içerisinde kuzey yönünde akar. Sakaltutan dağı ile Topçu dağı arasında kalan, derin ve sarp Mescitli Boğazı'nı geçtikten sonra Pasinler Ovası'na iner. Burada Yukarı Pasin havzasının sularını toplayarak gelen Hasankale (Pasinler) Çayı'nı alır ve kuzeydoğu yönünde akarak il sınırları dışına çıkar. - Hınıs Çayı: Tekman Yaylası'nın güneyini sınırlayan Bingöl Dağları'nın doğu yamaçlarından çıkan Hınıs Çayı yaylanın sularını topladıktan sonra doğu yönünde akar. Hınıs ovasının ortasından geçtikten sonra il sınırları dışında Murat Irmağı ile birleşir. GÖLLER Erzurum İli göller bakımından zengin değildir. Bölgenin en önemli gölü Tortum Gölü'dür. Tortum çayının çevresindeki Kemerlidağ'dan inen bir toprak kayması sonucu kapanmasıyla oluşmuştur. Tortum Çayı toprak kaymasıyla oluşan seddin doğusunda dolaşır ve burada yaklaşık 50m yüksekliğinde bir çağlayan oluşturur. Hidroelektrik enerji üretimi için değerlendirilen bu göl, turistik yönden de büyük önem taşımaktadır. Alıntıdır |
|
25 Mart 2009, 20:42 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Erzurum İli Hakkında Bilgiler Erzurum Yemekleri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ÇORBALAR1-Ayran Aşı: Aynan aşı, Ramazanda, iftar sofralarında 30 gün süre ile baş köşede yerini alır. Ramazan ayları dışındada pişirilir. Diğer yörelerde adı yoğurt çorbası olan bu çorbaya Erzurum'da ayran aşı denir. Bir ölçek gendime (aşlık) iyice pişirilir. Başka bir kapta hazırlanan ve içine birazcık un katılan yoğurt (buna urva denir) gendime ile karıştırılarak ateş üzerine konur. Kaynayıncaya kadar karıştırılır. Diğer tarafta hazırlanan köfteler içine katılır.Aş otu dene ve Erzurum'da yetişen maydanoz türü çok güzel bir ot ilave edilir. Bir tavaya bir baş soğan doğranır.Tereyağında pembeleşinceye kadar kızartılır (buna soharıç) denir. Çorbanın üzerine dökülür ve sıcak sıcak servis yapılır. Ayran aşı yoğurtla yapıldığı gibi yayık ayranından yapılırsa eğer tadına doyum olmaz. 2-Kesme Aşı: Açılan yufkalar erişte gibi kesilir ve bir bez üzerine serilir. Diğer taraftan bir ölçek mercimek pişirilir. Pişen mercimeğin üzerine kesilmiş olan hamur ilave edilir, suyu ayarlanır. 15-20 dakika kaynadıktan sonra ateşten indirilir. Bir tavada bir baş soğan tereyağında pembeleşinceye kadar kavrulur ve tencerenin içine dökülür.Çorbaya tat vermesi için "tarhım" denilen güzel kokulu bir ot katılır. Sıcak sıcak servis yapılır. Tarhın yeşil olarak ta kullanıldığı gibi kurutularak da kullanılır. 3-Herle Aşı: Bir miktar un tereyağında iyice kavrulur, üzerine bir miktar su konur ve devamlı karıştırılır. 15-20 dakika kaynatılır ve sıcak sıcak içilir. Bu çorba bilhassa kış aylarında yapılır. Hastalara herle çorbası içirilerek terletilir ve şifaya kavuşmaları sağlanır. B-BÖREKLER VE MANTILAR 1-Su Böreği: Yurdumuzun hemen hemen her yöresinde su böreği olarak bilinmektedir. Yalnız Erzurum'da yapılan su böreğinin ayrı bir özelliği vardır. Börek hamuruna, her künde (parçaya) bir yumurta isabet edecek edecek şekilde kırılır. Hamur kuvvetlice en az yarım saat yoğrulur. Yufkalar tepsinin büyüklüğüne göre açılır. Yufkanın ince olması böreğin tadı yönünden önemlidir. Tepsinin altı yağlanır, açılan ilk yufka haşlanmadan tepsinin altına serilir. Yufkalar kaynayan suya atılır ve bir dakika bekletilir. Sıcak sudan çıkan hamur soğuk su tenceresine atılır. Oradan çıkan yufkalar kuru bir bezle suyu alındıktan sonra tepsiye serilir. Serilen yufkaların arasına eritilmiş yağ gezdirilir.Yufkaların yarısı serildikten sonra tepsiye bol civil peynir ( tel peynir ) ve maydanoz serpiştirilir. Geri kalan yufkalar haşlanarak ve araları yağlanarak tepsiye yerleştirilir. En üste konan yufka haşlanmaz. Bilahare ocak üstünde yavaş yavaş kızartılır. Bir yüzü kızartıldıktan sonra ters yüz yapılarak diğer yüzüde aynı şekilde kızartılır. Sıcak sıcak servis yapılır. 2- TANDIR KETESİ: Bol tereyağla hazırlanan hamur ekşidikten sonra arasına unla hazırlanan iç konulur tandırda kızartılır. Tandır ketesinin hamurundan içsiz olarak yapılan ve "Gugul" denilen çörekte yapılır.Ekmek hamurundan büyük somunlar tandırda kızartılır, içi ufalanarak "Babıko" denilen tereyağı ve balla yenen bir yemekte yapılmaktadır. Bunun yanında yufkanın kızartılıp yağlanarak katlanıp bal ile yenilen şeklide vardır. 3- SİNİ KETESİ: 2 ölçü yağ, 1 ölçü su, bir tutam tuzla hazırlanan hamur bir saat dinlendirilir. Nişastayla incecik açılan yufkanın üzeri erimiş yağla yağlanır. Başka bir kapta yağ eritilir ve içine un ilave edilerek kavrulur. Bu kavrular iç kenarlarından katlanan yağlanmış yufkanın arasına konulur dört ucu bohça şeklinde üst üste getirilir. Üzeri yumurtalanır fırında kızartılır. 4-Tatar Böreği: Hamur iyice yoğrulduktan sonra yufka açılır. Yufkalar börek yufkası gibi değil biraz kalındır. Açılan yufkalar parçalara bölünür. Bu parçalar üçgen şeklinde küçük küçük parçalara ayrılır. Kaynayan suya atılır, haşlanır. Suyu süzüldükten sonra tepsiye alınır, üzerine bol sarımsaklı yoğurt ve kızgın tereyağı dökülür.Bunun üzerine zevke göre, ya kavrulmuş kıyma veya küçük küçük doğranmış ve tereyağında pembeleşinceye kadar kavrulmuş soğan dökülür. sıcak olarak yenir. 5-Hıngel: Yurdumuzun her yöresinde mantı olarak bilinmekte ve yenilmektedir. Erzurum'da hıngel (mantı) sulu ve susuz olarak iki şekilde pişirilmektedir. A-Susuz Hıngel: Hamur iyice hasıllanır. Yufka şeklinde açılır, kesilir içine evvelce hazırlanmış kıyma konur. Yarım daire veya bohça şeklinde kapatılır. Kaynamakta olan suyun içine atılır ve haşlanır. Piştikten sonra suyu süzülür. Geniş bir tepsiye alınır. Üzerine sarımsaklı bol yoğurt ve kızdırılmış tereyağı dökülerek yenir. B-Sulu Hıngel: Hazırlanışı aynen susuz hıngel gibidir. Haşlama suyu dökülmez, bol salça ve bir miktar tereyağı konur. Suyu ile birlikte tepsiye dökülür. Üzerine sarımsaklı yoğurt , kızdırılmış tereyağı ve salça dökülerek servis yapılır. C-SEBZE YEMEKLERİ VE PANCARLAR 1-Çiriş Pancarı: Çiriş ilkbaharın bitimi ile, yazın başlangıç aylarında yetişen ve yaprakları zambağa benzeyen, yabani bir bitkidir. Her Erzurumlu senede bir kere çiriş pancarı yer. Ciriş pancarının şifalı olduğuna inanılır. Kavurma ile pişirildiğinde tadına doyum olmaz. Parça etle de pişirilir. Pişirme işleme aynen ıspanakta olduğu gibidir. Çiriş kurutularak çiriş unu elde edilir, zamk ve tutkal yerine yapıştırıcı olarak kullanılır. 2-Çortutu Pancarı: Şalgam turşusu Erzurum'da çok meşhurdur. Şalgamlar, ilk önce daire daire, sonra küçük parmak kalınlığın da ve boyunda kesilerek, küplere turşu kurulur. Turşuya koku vermesi içinde içine reyhan katılır.Turşu olduktan sonra çortutu pancarı yapılır. Bir miktar şalgam turşusuna, bir ölçek pirinç veya bulgur katılır, ayrıca parça et veya kavurma ile pişirilir. Şalgam turşusuna "çortutu" turşusundan yapılan bu pancara da "çortutu pancarı" denir. Bilhassa kış aylarında yapılır. 3-Şalgam Çırtması: Şalgam ilk önce daire şeklinde sonra da bu daireler parmak kalınlığında uzun uzun kesilir ve haşlanır.Suyu süzülür. Haşlanmış şalgama evvelce hazırlanmış ve pişirilmiş yağlı kıyma, biraz tereyağı ilave edilerek bir tavada karıştırılır.Üze rine baharat (karabiber vs) dökülerek sıcak sıcak yenir. 4-Çeç Pancarı: Şalgamın yeşil saplarına "çeç" denir. İçine bulgur veya pirinç katılarak, ıspanak gibi parça et veya kavurma ile pişirilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür yenir. 5-Çaşır Kavurması: Çaşır,çiriş gibi dağlarda yetişen buruk bur tadı olan yabani bir bitkidir.Çaşır yenildiği gibi,patates haşlama sıyla karıştırılıp tereyağında kavrularak da yenir.Bunun dışında çaşır haşlanır, haşlanan çaşır un ve yumurtaya batırılarak yağda kızartılır, buna çaşır kızartması denir. Erzurumlu yılda en az bir defa çaşır yer. Şifalı olduğuna inanılır. 6-Borani: Patatesin her türlü yemeği yapılır. Boranide bunlardan biridir. Patates haşlanır, kabukları soyulur ve bir tepsiye doğ- ranır. Üzerine bol sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış tereyağı dökülür, sıcak olarak yenir. D-HAŞILLAR VE KUYMAKLAR Haşıllar; un haşılı ve pıt pıt haşılı olmak üzere iki türlü yapılır. 1-Un Haşılı: Bir ölçek un , su ile karıştırılır ve ateş üzerine konur. Katı bir kıvam alıncaya kadar karıştırılarak pişirilir. Bir tepsiye alınır, ortası çukurlaştırılır ve bu çukura erimiş tereyağı ve bal doldurulur. Kaşıkla alınan hamur yağ ve karışımına batırılarak yenilir. 2-Pıt Pıt Haşılı: Çok ince bulgur ve un karıştırılır. Aynen un haşılındaki olduğu gibi pişirilir. Tereyağı bal karışımına batırılarak yenir. 3-Peynir Kuymağı: Tavada kızdırılmış tereyağına bir miktar taze civil peynir veya yağlı peynir konur. Üzerine birkaç yumurta kırılır ve karıştırılır. Peynirler tamamen eridikten sonra ocağın üzerinden alınır ve sıcak sıcak yenir. 4-Un Kaymağı: Bir ölçek un bir kapta sulandırılır. Bir tavaya bir miktar tereyağı konularak eritilir. Eriyen tereyağına hazırlanan un bulamaca yavaş yavaş karıştırılarak dökülür. Un katılaşıp yağ, yağ, pişen hamurun üzerine çıkıncaya kadar ateşte pişirilir. E-TATLILAR 1-Kadayıf Dolması: Kadayıf, Ramazan'da 30 gün süre ile sofraların eksilmez tatlısıdır. Hatta sahurda bile taze taze kadayıf kızartılır.Kadayıfın sermesi yapıldığı gibi, dolması da meşhurdur.Güzel yapıldığı takdirde tadına doyum olmaz.Yumuşak tel kadayıfın içine toz karıştırılmış iç ceviz konularak,zeytin yağlı dolma büyüklüğünde sarılır.Kadayıf dolmaları yumurtaya batırılarak tavadaki kızgın yağa atılır. Kızardıktan sonra tavadan alınır, şeker balının içine atılır. Oradan çıkartılır, bal dökülerek servis edilir. 2-Poğaça: Poğaç, tandır olan evlerde ve bilhassa köylerde yapılır. Özel bir yemektir. Hamur börek gibi hazırlanır. Hamur tereyağı süt veya yoğurt katılarak yoğrulur ve bir siniye yayılır. Üzerine de bir sini kapatılarak tandıra indirilir. Üstüne bol miktarda kor haline gelmiş kül karışımı ateş konur. Her iki yüzü kızardıktan sonra tandırdan çıkarılır. Üzerine bol tereyağı ve bal şerbeti dökülerek sıcak sıcak yenir. 3-Hasıta: Bilhassa doğum yapan kadınlara doğumun akabinde güç kazanması için yedirilir. Bir miktar nişasta iyice sulandırılır .İçine bol miktarda şeker katılır. Bir tavada kızdırılmış tereyağına, hazırlanmış bu sıvı dökülür, 1-2 dakika karıştırılır ve yenir. 4-Keysefe: Malatya kaysısı, hoşaf halinde pişirilir. Kaynatılarak suyu çekilir, üzerine tereyağı dökülür ve sıcak sıcak yenir. 5-Pestil Çullaması:Tatlı pestil ufak ufak doğranır,bir tavaya bir miktar tereyağı konularak eritilir.Pestiller tereyağının bulunduğu tavaya dökülür ve beklenir. Üzerine yumurta kırılır ve karıştırılır, Sıcak olarak da yenir. 6-Dut Çullaması: Bir miktar dut yıkanır bir kaba konur. Tereyağında pişirilir. Pişirilme şekli aynen pestil çullamasındaki gibidir. F-DİĞER YEMEKLER 1-KIYMA: Orta yağlı kıymanın içerisine soğan ilave edilerek rengi değişene kadar kavrulur. İçerisine salça, tuz, karabiber ilave edilir. Bir sahana alınan kıymanın üzerine ya tek tek yumurtalar kırılır yada çırpılarak üzerine dökülür. Yumurtalar istenilen kıvama gelince ateşten alınır, üzerine limon sıkılarak ikram edilir. Ramazan ayında kıymaya mutlaka pastırma ilave edilir, bazen da ıspanaklı hazırlanır. 2-Keleçoş: Sütün çok bol olduğu yaz aylarında mayalanan yoğurtlar torbalara doldurularak süzme yoğurt haline gelir.Bilahare torbalardan çıkarılan yoğurt, topaklar haline getirilerek tepsiye dizilir ve kurutulur. Buna "kurut" denir. Kurumuş olan bu yoğurtlar torbalara konarak kışın yenilmek üzere evin münasip bir yerine asılır. Keleçoş yapmak için torbadan çıkarılan kurutlar bir tencereye konulur.Üzerine yeterince sıcak su dökülüp,bir müddet sonra kurut çözülmeye ve ayran haline gelmeye başlar.Tepsiye ekmek doğranır, ayran haline gelen kuruta sarımsak katılır ve bu ekmeklerin üzerine dökülür. Tereyağı dökülerek yenir. 3-Lalanga: Bir miktar patates haşlanır ve soyulur. Haşlanan patatesler püre haline gelene kadar yoğrulur. Bir tavada tereyağı kızdırılır. Patates püresinden bir kaşık alınır yumurtaya batırılır, kızdırılmış tereyağına atılır. Kızardıktan sonra sade yendiği gibi üzerine şerbet dökülüp tatlı olarak da yenilir. 4-Şile: Patates küçük küçük doğranır. İçine bir miktar bulgur katılır. Et kullanıldığı gibi kavurma ile pişirildiğinde daha lezzetli olur. Bu yemek daha çok kış aylarında pişirilir. Alıntı. |
|
03 Nisan 2009, 01:46 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Erzurum İli Hakkında Bilgiler Erzurum Şenkaya Kurtuluşu - 7 Nisan Yapılan çalışmalar ve araştırmalar Şenkaya ve çevresinin çok eski tarihlerden itibaren iskan olunduğu, farklı devlet ve uygarlığın hakimiyet sahası içerisinde yer aldığı ya da bunlara ait çeşitli hareketliliklerden etkilendiğini ortaya koymaktadır. Bölgemizde bulunan çeşitli tarihi eserler ve ele geçirilen arkeolojik bulgular bu etkileri göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Ne var ki, bölge ile ilgili gerçekçi bir araştırmanın yapılmamış olması, burada bulunan çok önemli tarihi eserlerin kaderine terkedilmiş olması, hatta bir çok yerde hakkında doğru dürüst bir bilginin yer almaması bizler için utanç verici bir tablo olduğu kadar, bölgeye yönelik ilgisizliğinde bir belgesi niteliğindedir. İlk dönemlerde Urartular’ın etki sahası içerisinde kalan ilçemiz daha sonraları Sakalar’ın bir kolu olan Taolar’ın yurdu olmuş, V. Yy da Kartli istilası ile Gürcistan sülalelerinin eline geçmiştir. Daha sonraki dönemlerde sırasıyla Kimmerler, Medler, Selefküsler, Arsaklı hakimiyeti altında kalacak ve Dayk Eyaleti sınırları içerisinde yer alacaktır. Roma, Sasani, Gürcü-Bizans çatışmalarında ise sık sık el değiştiren yerleşim alanlarında biri olacaktır ki zaman zaman elde edilen arkeolojik bulgular bu bilgileri doğrular niteliktedir. Şenkaya ve çevresi Hz Osman döneminde Habib Bin Mesleme komutasında ki İslam ordularının Erzurum’a ulaşmasıyla İslam devleti ile tanışır. 1015 li yıllardan sonra 1071 e kadar doğudan gelen Türk akınlarına sahne olan Doğu Anadolu ve Erzurum gibi ilçemiz ve çevresi de bu hareketlilikten etkilenecektir. Selçuklu hakimiyetine girecek olan Şenkaya zamanla Saltuklular, Erzurum Selçukluları, kısa bir süre İlhanlılar, Timur, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletleri, Şah İsmail ve Kıpçaklı Atabekler idaresi altında kalmıştır. Şenkaya’nın Osmanlı hakimiyetine geçişi, günümüzde hemen her kaynakta yazıldığı ve birbirinin tekrarı bir yanlış şeklinde devam eden bilgilerde yer aldığı gibi Yavuz Sultan Selim döneminde değil, 1536-37 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman döneminde olacaktır. Bu tarihten sonra Bardız merkez olmak üzere bir sancak ihtiva edilecek ve Erzurum Beylerbeyliği’ne bağlanacaktır. Osmanlı Devleti döneminde tarihi süreçte farklı sancak ve eyaletler içerisinde yer alacak hatta bir ara İran ile yapılan bir sınır tahsisinde önemli bir kısmı İran hududunda kalacak olan Şenkaya, halk arsında 93 Harbi olarak da bilinen 1877-78 Osmanlı Rus Harbi sonrasında Evliye-i Selase içerisine alınarak savaş tazminatı olarak Ruslar’a bırakılacaktır. Her biri birbirinden zor geçen ve Rusların Oblast dedikleri idare içerisinde yaşanan esaret dolu kırk yıl boyunca çok sayıda insan bölgeden Anadolu içlerine göç edecektir. 1800 lü yılların sonuna doğru sömürgeci batı tezgahında hazırlanan ve servise sunulan azınlık hareketleri ve isyanları Osmanlı İmparatorluğu’nda etkisini gösterecek ve bu hareketliliklerden Şenkaya ve çevresi de nasibini alacaktır. Osmanlı Devleti’nin kaçınılmaz bir son olarak girdiği I. Dünya Savaşı içerisinde açılan Kafkas Cephesi ve Sarıkamış Harekatı esnasında Şenkaya ve köyleri, askeri harekat ve savaş alanı olacak, tarihin ender gördüğü bir drama bizzat şahitlik edecek, bu savaşta kaybettiğimiz binlerce vatan evladının da ebedi istirahatgahı olacaktır. Yaşanan Sarıkamış felaketi ve ardından gelen Rus işgali ve ilerleyişinden sonra Şenkaya ve köyleri batı devletleri ve Rusya’nın ayaklandırdığı ermeni çetelerinin gerçekleştirdiği katliamlara sahne olacaktır. Genç-yaşlı, kadın -erkek, çoluk- çocuk çok sayıda vatandaşını şehit verecektir. Nüsünk, Göreşken, Zakim, Çermik, Bardız, Nazırvans, Ersinek, Penek, Gosor, Zadgerek, Mışıh, Eznos, Pertuvan, iğdeli, Zuvart, Barik, Eğitkom, Vağaver, Vartanut, Kürkçü, Posik, Kerkilik, Hekesor,Balkaya, Mırhel, İgnaki, Taht, Dığaskor…vs diğer köylerimizde çok sayıda insan ya Ermeniler tarafında katledilecek ya da Ruslar tarafından sürgüne gönderilecektir. Bu şekilde sadece Bardız’dan 193 kişi Sibirya içlerine sürgüne gönderilecektir. Yaşananlar ile ilgili Başbakanlık Osmanlı Arşiv kayıtları elimizde olup bu bilgileri daha tafsilatlı bir şekilde doğrular niteliktedir. Bölgede yaşananlar, yöre halkının bağımsızlık yolunda teşkilatlanmalara sevk edecektir. 1917 yılının sonuna doğru Bakü İslam Cemiyeti Hayriyesi’nin bir şubesi olarak Oltu İslam Komitesi kurulacaktır. Kurucuları içerisinde Başta Hüseyin KÖYCÜ olmak üzere Molla Bilal’inde bulunduğu cemiyet bölgede önemli çalışmalar yürütecektir. Hüseyin Köycü ve Molla Bilal’in liderliğini yürüttükleri ve içerisinde bir kısmının ismini bildiğimiz Şenkaya,Bardız, Zakim, Ersinek…vs diğer bir çok köyden ileri gelenlerin oluşturduğu milis kuvvetleri ile bölge halkının ermeni katliamlarına karşı korunması adına olağanüstü gayret gösterilmiş katliam ve faciaların daha büyük olması engellenmiştir. Ruslar’ın imzaladıkları antlaşma gereği çekilmeye başlamasıyla oluşan boşluktan istifade eden Ermenilerin oluşturdukları teşkilatlar ile Müslüman Türk halkına karşı başlattıkları kıyım ve terör artık dayanılmaz hale gelmeye başlamıştı. Asırlardır Türk kimliğinin ve vatanının bekçisi olmuş bir beldenin çektiği acılara son vermenin zamanı gelmişti. Suşehri’nde bulunan III. Ordu Komutanı Vehip Paşa, 10 Ocak 1918’de I. Kafkas Ordusu Komutanı Kazım Karabekir’e Erzincan, Erzurum ve Sarıkamış yönünde hareket emri verildi. 12 Mart’ta Erzurum’un alınmasının ardından ileri harekatına devam eden Türk ordusu Mürsel Bey komutasında birliklerle 25 Mart’ta Otluyu düşman işgalinde kurtardı. Burada tüm askeri birlik ve birimlerin toplanması için geçirilen birkaç günden sonra bölgede direnişi yürüten Hüseyin Köycü, Molla Bilal liderliğindeki milis kuvvetlerinin de destek ve yönlendirmeleri ile 1 Nisan’dan itibaren Türk ordusu Bardız ve Gosor istikametlerinde ileri harekata yönlendirildi. Türk ordusu önünden kaçan Ermeniler ise geçtikleri yerlerde insanlığın utancı olacak sahneler bırakmaya devam etmekteydiler. 3 Nisan’da başlayan harekat ile birliklerimiz Binbaşı Osman Nuri bey idaresinde 7 Nisan’a kadar Şenkaya ve köylerini düşman işgalinden kurtarmıştır. Artık yıllardır süren esaret hayatı sona ermiş ve istiklal güneşi nazlı bir gelin edasıyla Şenkaya semalarında parlamayan başlamıştır. Fakat Osmanlı imparatorluğu’nun imzalamış olduğu mütareke gereği 1914 sınırlarına geri çekilmeye başlaması henüz düşman işgalinden kurtuluşunun üzerinde 6 ay geçmemiş olan ilçemiz içinde yeniden kara günlerin habercisi olmuştur Alıntı. |
|
Etiketler |
bilgiler, erzurum, hakkinda, hakkında, ili, İli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Erzurum Hakkında | Beatrice | Doğu Anadolu Bölgesi | 1 | 01 Şubat 2020 12:44 |
Çin hakkında ilginç bilgiler | Desmont | Merak Ettikleriniz | 0 | 06 Şubat 2015 20:23 |
Edirne İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Marmara Bölgesi | 4 | 15 Kasım 2009 19:21 |
Muş İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 3 | 03 Nisan 2009 01:38 |
Van İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 4 | 03 Nisan 2009 01:35 |