Çevrimdışı

Ara öğün hakkında sık sık yeni bir söylenti çıkıyor. Kimi uzman ara öğünün beslenme listesinde mutlaka yer alması gerektiğini çünkü bu öğünlerin aşırı acıkmayı engellediğini ve kan şekerini dengelediğini söylüyor. Bazı uzmanlar ise ara öğünlerin vücudun dengesini bozduğunu iddia ediyor.

Vücudunuzu tanıyın

Aslında ara öğün konusunda kesin bir yargı bulunmuyor. Kilo koruma ya da kilo verme konusunda kişinin kendi vücudunu tanıması ve ihtiyaçları doğrultusunda beslenmesi büyük önem taşıyor. Eğer yemeklerden bir süre sonra çok acıkıyorsanız vücudunuzun ara öğüne ihtiyacı var demektir.

Yemek yedikten birkaç sonra açlık hissetmiyorsanız, öğününüz size yetmiştir ve ara öğün yapmanıza gerek kalmaz. Ara öğün sadece zayıflamayı ya da kilo kontrolü sağlamayı değil, iyi hissetmeyi, yoğun çalışama saatleriyle daha kolay baş edebilmeyi de sağlıyor. Tabii yukarıda da belirttiğimiz gibi eğer vücudunuz buna ihtiyaç duyuyorsa.

Ara öğün nasıl olmalı?

Eğer vücudunuzun ara öğüne ihtiyaç duyduğunu keşfettiyseniz sıra kendinize uygun atışırmalıkları seçmeye geldi. Ara öğün asla abur cubur demek değildir. Ara öğünlerde ilk tercihiniz posalı gıdalar olmalı; kabuklu meyveler, tam tahıllı ürünler, kuruyemişler ve çiğ sebzeler...

Öte yandan ara öğünler, yemeklerden 2-3 saat sonra tüketilmeli. Tıpkı ana öğünleriniz gibi ara öğünlerinizi de şekillendirebilirsiniz. Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirme noktasında lezzet ve çeşitlilik önemli bir rol oynuyor.

Ara öğünlerinize ekleyebileceğiniz lezzetli alternatifler

1 adet meyve (kabuğuyla tüketmeniz daha iyi) ve 5 adet çiğ badem

1 dilim peynir ile 2 adet grissini

2'şer adet hurma ve ceviz

1 bardak tarçınlı ılık süt

1 kutu yoğurt (içine kuru üzüm gibi yemişler ekleyebilirsiniz)

1 bardak ayran ve 1 avuç beyaz leblebi