22 Şubat 2009, 15:58 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Vejetaryen Vejetaryenler et yemeyi reddedip tüm gıdalarını sebze ve meyvelerle hayvansal ürünlerden karşılıyorlar. Et yemeyişlerini acıma duygusunun yanısıra, "Hayvan ölürken negatif duygularını maddeye dönüştürür. Böylece salgıladığı zararlı emzimler bizim vücudumuza girer." diyerek açıklıyorlar. Dünyada hayli yüksek sayıda insan, bütün diğer seçenekleri bir kenara bırakıp vejetaryen beslenmeyi tercih ediyor. Bazen ahlaki nedenlerle, bazen sıhhi bazen de ekonomik nedenlerle vejetaryen beslenme tercih edilirken, bazı kişiler de sırf bu tür yemeklerin tadını daha çok sevdikleri için vejetaryen olmayı seçiyorlar. Sebep ne olursa olsun kesin olan şu: Herkes "iyi" yemek sever ve vejetaryen yemekler de geleneksel et ve balık yemekleri kadar "iyi", hatta genellikle "daha iyi"dirler. Günümüzde sağlıklı beslenmek isteyenlerin, et ağırlıklı yemekler yerine sebze ve çeşitli bitkilerle hazırlanan yiyecekleri tercih etmeleri de vejetaryenlerin yaklaşımını destekliyor. Ancak vejetaryenliğin kişisel tercihim olmadığını, tipik bir "otobur" değil de "etobur" olduğumu açıklamadan duramayacağım. Sağlıklı ya da değil, hiç et yenmeyen bir yaşam tarzı bana çok keyifsiz geliyor doğrusu. Yine de vejetaryenler için bu mutfak kültürünü tanıtmaya devam edelim. Kökeni dine dayalı Vejetaryenliğin kökenleri bir bakıma dine dayanıyor. Dinsel ayinlerde arınma amacıyla et yememek birçok dinin rutinleri arasında yer alıyor. Günlük yaşamda et yememeyi sürekli kılmak ise Doğu Akdeniz ülkelerinde ve Hindistan'da birbirinden bağımsız olarak, felsefi ve ahlaki yaklaşımlar sonucunda doğmuş. Hindistan'da insanın canlılara zarar vermemesi gerektiği inancından kaynaklanan et yememek, özellikle Budistler tarafından benimsenmiş. Çünkü dinsel açıdan ineklere duydukları saygı, et yemelerine engel oluyor. Budistliğin zaman içinde gerilemesine karşın, hiçbir canlıya zarar vermeme ideali, sonuçta et yememeye dönüşerek Çin'e ve Japonya'ya da yayılmış. İlk kez 1847 yılında İngiltere'de kullanılan "vejetaryen" kavramı yaygın inancın aksine İngilizce'deki "sebze" anlamına gelen "vegetable" sözcüğünden değil, Latince'deki "etkin", "canlı" anlamına gelen "vegetus" sözcüğünden türemiş. Besin türlerindeki sınırlamalara göre farklı tipleri bulunan et yemezleri günümüzde "vejetaryenler" diye anıyoruz. "Vegan"lar sütü bile reddederler Bitkisel besinlerle birlikte, süt ve süt ürünleri ile beslenenlere "Laktovejetaryen" denirken, bitkisel besinlerin yanında sadece yumurta tüketenler "Ovavejetaryen" diye adlandırılıyor. "Laktoovavejetaryen"ler ise hem süt hem de yumurtayı bitkisel besinlerle birlikte tüketiyorlar. "Vegan"lar ise hiçbir hayvansal gıdayı diyetlerine sokmuyorlar. Bazı gruplar da etler arasında tercih yapıyorlar. Bunlar arasında en kalabalık grup, kırmızı et yemeyenler. Günümüzde daha sağlıklı bir beslenme biçimi olduğuna inandığı için vejetaryen olanların yanısıra, insanları sindirim sistemlerinin tamamen otobur olduğuna, böylece hayvanların yaşama haklarına saygı göstererek beslenebileceklerine inananların sayısı da oldukça fazla. Vegan beslenenler bu inancın yanısıra, hayvanları yaşarken sömürmeyi de reddederek süt, yumurta ve bal gibi ürünleri de yemiyorlar. Hatta bazı küçük vejetaryen grupları, hayvanlar gibi bitkilerin de öldürülmesine neden olmadan sadece meyveler ve tohumlarla beslenmeyi tercih ediyorlar. Vejetaryenlere göre hayvanlar sadece okşamak, dokunmak için var; kesip parçalamak için değil. Evlerinde kedi köpek besleyip de diğer hayvanları yiyenler, ırk ayrımı gibi cins ayrımı yapmış oluyorlar. Hayvanlar ölüm sırasında ciddi bir şekilde negatif duygularını maddeye dönüştürüyorlar; birtakım enzimler salgılıyorlar. Et yediğimizde ise bu enzimler bizim vücudumuza giriyor. Diğer taraftan araştırmalar, vejetaryen ağırlıklı beslenen kabilelerde saldırganlık duygusunun ve vahşiliğin daha az olduğunu gösteriyor. Dünyadaki pek çok çizgi ötesi insan da vejetaryen. İnsanın orijinal yapısı, tırnakları, dişleri, yemek borusu etobur olmaya değil, vejetaryen beslenmeye daha yatkın. Hayvanın et olarak yenen kısmı, kasları. 100 kilo yerine 150-200 kilo et elde etmek için hayvana erkeklik hormonu veriliyor. Oysa vejetaryen beslenmede böyle sorunlar yok. Çünkü tamamen doğal bir beslenme sözkonusu. Ucuz, basit, sağlıklı Vejetaryen beslenmenin faydalarından biri de daha ucuz ve basit olması. Ülkemiz de bir tarım olduğuna göre sebze ağırlıklı beslenme bize daha uygun. İngiliz doktorlardan oluşan bir grup diyetisyenin 4 yıl süren çalışmalarında, insanlığın ölümüne yol açan 18 hastalığın kırmızı et yiyenlerde görüldüğü saptanmış. Kısacası vejetaryen yemekler dengeli beslenmeyi sağlıyor. Özellikle soya lezzeti, besin değerleri, koruyucu etkileri ve ucuzluğuyla bu tip beslenmenin gözdesi olma konumunda. Vejetaryenlerde bazı kanser türleri, kalp ve damar hastalıkları, diabet türleri gibi hastalıklara yakalanma oranı daha düşük. Bunun nedeni vejetaryen diyetinin, vejetaryenlerin kilolarını korumalarına yardımcı olması. Akciğer kanserinin vejetaryenlerde az olmasının nedeni, "betakaroten" adlı maddeyi içeren sebze ve meyve tüketiminin fazla olmasına bağlanıyor. Bağırsak kanserinde vejetaryenleri şanslı kılan faktörler lifli gıdaların çok tüketilmesi, yağ ve kolesterolün az alınması ve kafeinli içeceklerden uzak durulması olarak öngörülüyor. Vejetaryen besinler son derece sağlıklı ve iyi dengelenmiş bir diyet için gerekli olan bütün önemli vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağları sağlayabiliyor. Daha çok meyve, sebze, hububat ve baklagiller yenmesi teşvik edildiği için de diyet, asıl enerji ve lif kaynağı olan karbonhidrat kompleksi açısından zengin ve bu kompleks de vücudu enerjik ve sağlıklı tutmaya yarıyor. Hep tartışılır ama vejetaryen diyetinden yeterli miktarda protein temini sorun değil. Protein içeren pek çok vejetaryen besin var. Yumurta, peynir, süt, fındık ve fasulye, soya ürünleri gibi. Vücudun ihtiyaç duyduğu proteini tam olarak sağlamak için bu ürünlerden bol bol aldığınızdan emin olun. Vejetaryen diyet izlemenin diğer bir yararı da yağ düzeyinin oldukça düşük olması. Diyetinizdeki ana yağ kaynakları sebzeler, fındık ve zeytinyağı, süt ürünleri ve bu malzemeleri içeren bütün ürünler olacaktır. Bu nedenle zayıflamak isteyenler, yağlı yiyeceklere dikkat ederlerse, vejetaryen diyet izleyerek kilo verebilirler. Bütün yemeklerde malzeme seçimi büyük önem taşır. Yani malzemeler taze ve kaliteli ise lezzetli yemek yapma yolundasınız demektir. Bu durumda yemeklerin sadece tadı güzel olmakla kalmayacak; görünümleri, kokusu ve besin değerleri de aynı şekilde olacaktır.
__________________ Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir.. | |
|
23 Şubat 2009, 21:28 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Vejetaryen Insan nasıl vejetaryan olur Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. etsiz yemekmi olur hele birde mangal yapacaksın offf Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
|
Etiketler |
vejetaryen |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Vejetaryen Kapuska | Numune | Sebze Yemekleri | 0 | 05 Mart 2015 09:44 |
Vejetaryen Börülce | Numune | Sebze Yemekleri | 0 | 26 Şubat 2015 11:50 |
Vejetaryen Salata | Sevda | Salatalar Mezeler | 0 | 28 Temmuz 2012 19:53 |
Vejetaryen Bakla | YapraK | Sebze Yemekleri | 0 | 27 Aralık 2009 02:25 |
Vejetaryen Bamya | YapraK | Sebze Yemekleri | 0 | 27 Aralık 2009 02:24 |