17 Mart 2010, 18:27 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Röpörtaj Cagatay Cebi.. Cagatay abi Bir cok kişiyi yetiştirmiş ( Benim gibi ) Onlarin her zaman yanında olmuş bu dünyada ender derecede yardım sever ve bundan hicbir cıkarı olmayan bir abimizdir.. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Elbette... Küçük yaştan beri bilgisayarlarla ilgiliyimdir. Mesleki tercihim de bu yönde oldu ve bilgisayar mühendisliğini bitirdim. Yaklaşık 1-1.5 yıldır profesyonel olarak yazılım mühendisliği yapıyorum. Yazılım mühendisliğini, bilgisayar programlarını, yazılımlarını geliştirme üzerine odaklanmış bir iş olarak düşünebilirsiniz. Şimdilerde kişisel bir girişimle, bir web sitesi oluşturdum. Burada programlama üzerine ücretsiz dersler, yazılım dünyasındaki önemli gelişmeler ve açık kaynak kodlu bazı projelerim bulunuyor. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adresini kullanarak ziyaret edebilirsiniz. Linux Kullanıcıları Derneği'nin (LKD) amaçları, ilkeleri nelerdir? Linux Kullanıcıları Derneği -kısaca LKD- Türkiye'de özgür yazılımı yaygınlaştırmak ve geliştirmek adına faaliyet yürüten ve en önemlisi kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarına Linux'u tanıtmak, sevdirmek ve kullandırmak kuruluşun en büyük arzusudur. LKD üyeleri büyük bir özveriyle, ücretsiz seminerler düzenlemekte, Linux kullanımını tanıtmakta ve yabancı dildeki birçok dokümanın çevirisini yapmaktalar. 2005 yılından beri LKD üyesiyim. Oldukça ufak bir aidatla sizin de üye olmanız mümkün. Açıkcası, özgür yazılımı desteklemek isteyen herkes, LKD'ye üye olmakla işe başlayabilir. Siz yazılım alanında tekelleşme ve özgür yazılımla ilgili neler düşünüyorsunuz? Önemi nelerdir? Isaac Newton, türevi kullandığımız her problem başına bir komisyon alsaydı, matematik pek fazla ilerleyemezdi. Einstein izafiyet, Darwin evrim için büyük telif ücretleri talep etseydi, ne evreni, ne de yaşamı açıklayacak düzeye erişebilirdik. Bilimsel katkılarıyla dünyayı değiştiren bilim adamlarını düşünün; asıl amaçları sadece para kazanmak olsaydı günümüzdeki seviyeye ulaşabilir miydik? Bence mümkün değil! Özgür yazılım böyle bir şeydir. Siz bir proje geliştirirsiniz ve kaynak kodunu açarsınız. Birileri sizin projenize bakar ve onu daha iyi bir hâle sokar. Böylece, yazılım sürekli daha iyi hâle gelir. Kapalı yazılımsa tamamen zıttır. Projeyi hazırlar ve her şeyi kendinize saklarsınız. Sizinkine benzer bir çalışma sürdürmek isteyen birileri çıkarsa, her şeye sıfırdan başlamak zorundadır. Boşa harcanan zamanı, emeği, uğraşı bir tarafa bırakalım, işin bir başka boyutu da var. Sanayi devrimine bakıyoruz; buhar makineleri ilk olarak İngiltere'de faaliyete geçiyor ama çığır açan gelişmeler Fransa'da yaşanıyor. Çünkü İngiltere'de büyük patent yasaları, buhar makinesinin gelişimini engellerken; Fransa'da böyle bir engel bulunmuyor. Şimdi bunu günümüze uyarlayalım; siz yazılım dünyasını etkileyecek bir proje geliştiriyorsunuz, ama ismi lâzım olmayan firmalar önce bunu biz bulduk, hakları bize aittir diye kıyameti koparıyor. Davalar, tehditler ve baskılar sonucunda vazgeçmeye zorlanıyorsunuz. Sizce bu kimin çıkarına? Son kullanıcının çıkarına olmadığı kesin... Eğer James Watt, buhar makinesinin Fransa'da da haklarını almış olsaydı; belki de buharlı gemilere yüz yıl geç binecektik. Ubuntu nedir? Kısaca anlatır mısınız? Özgür yazılım alanında neleri değiştirdiğinden bahsedebiliriz? Dünya genelinde üçyüze yakın Linux dağıtımı bulunuyor. Yeri gelmişken şunu da belirteyim; Linux bir işletim sistemi değildir; işletim sistemi çekirdeğidir. Bir işletim sistemini, tepeden tırnağa bir vücuda benzetirsek, çekirdeği beyin olarak düşünebilirsiniz. Dağıtımlarsa, bu beyin ekseninde yaratılan, başka başka vücutlardır. Kullanılan beyin aynıdır ama saçların nasıl olacağı, vücudun neye benzeyeceği ve aklınıza gelen diğer özellikler farklılık gösterebilir. Linux kullanıyorum diyenlerin hepsi, bir dağıtım kullanmaktadır. Linux bu dağıtımın kalbinde bulunan çekirdektir. Ubuntu'ya gelirsek, o da bir Linux dağıtımı. Onu bu kadar popüler ve farklı kılan Linux'u son kullanıcıya sevdirme çabasından kaynaklanıyor. Birçok Linux dağıtımı bulunmasına rağmen, kullanımı zaman zaman zahmetli ve profesyonel bilgi gerektirebiliyor. Fakat Ubuntu, çok temel bilgisayar bilgisi olanların bile, Linux'u kullanabilmesini amaçlamakta... Ubuntu'yu farklı kılan başka unsurlarda var. Bunlardan birisi de arkasındaki mali destek. Ubuntu'ya verilen finansal destek, projenin istikrarlı bir şekilde yürümesini sağlıyor. Her 6 ayda bir yeni bir Ubuntu sürümüyle karşılaşıyoruz; her biri bir öncekinden daha iyi oluyor. Açıkcası Linux kullanacaklara, -ister uzman, ister bilgisiz bir kullanıcı olsun- Ubuntu'yu kesinlikle denemelerini öneririm. Ubuntu'yla ilgili söylenecek çok fazla şey var ama sırf bir sohbeti buna ayırsak, yine yetmezdi. Pardus hakkında ne düşünüyorsunuz? Pardus, Tubitak tarafından başlatılan bir çalışma. Resmi olarak Türkiye'nin böyle bir uğraşa girmesini çok sevindirici buluyorum. Üstelik ASAL Şubelerde Pardus kullanılmaya başlanacakmış. Yani yavaş yavaş, Windows işletim sisteminden uzaklaşacağımızı görüyoruz. Ancak çok rahatsız olduğum bir nokta var: Pardus başlangıçtan bu yana ulusal işletim sistemi olarak yansıtıldı; hatta projenin kısa ismi ULUDAĞ, Ulusal Dağıtım anlamına geliyor. Herkes benimle aynı hassasiyeti göstermeyebilir ama Linux'un millileştirilmesi, ulusallaştırılmasını hoş bulmuyorum. Özgür yazılım evrenseldir. Linux bir ülkeye, bir millete, bir topluluğa ait olamaz; insanlığın malıdır. İnsanlığın ortak değerini alıp bunu ulusallaştırdık, millileştirdik demek doğru gelmiyor. Yazılım ve bilgisayar alanındaki tekelleşmeye karşı özgür yazılımın geleceği var mı? Özgür yazılım nasıl kitleselleştirilebilir? Dünyada birçok iş sahası, tekelleşmeye doğru gidiyor. Büyük kuruluşlar, küçüklerin üzerine baskı kurarak daha da büyüyor ve sermaye giderek tek elde toplanıyor. Ancak bu yazılım sahası için geçerli değil. Belirli bir entelektüel seviyeye ulaşan kişi, paradan farklı hedefler belirler. Gerçek bir sanatçı eserini dünyaya gösterip kendini ifade etmek ister; gerçek bir bilim adamı icadını dünyayla paylaşıp, yararlı bir şeyler yapmaya çalışır; gerçek bir doktor kazanacağı paradan önce hastayı tedavi etmeye çalışır... Aynı şey, yazılımla uğraşanlar için de geçerli. Yazılım alanında çalışan ve parayı çok seven insanlar elbette ki mevcut. Ama yazılımla uğraşıp, eserlerini dünyayla paylaşmak isteyenlerin sayısı inanılmayacak boyutlarda. Üstelik bu rakam gün geçtikçe artıyor. 20 yıl önce Richard Stallman GNU manifestosunu yayınladığında tekti; şimdiyse açık yazılıma destek verenlerin sayısını kimse tahmin edemiyor. | |
|
Etiketler |
cagatay, cebi, roportaj, röpörtaj |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Dj-Çagatay yayında Bekleriz. | IneGoL | Yayındaki DJ'ler | 0 | 22 Nisan 2022 16:11 |
DJ-Cagatay ile müzik ziyafetı | eSintii | Yayındaki DJ'ler | 0 | 18 Eylül 2021 23:55 |