IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 01 Ağustos 2011, 13:29   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yükselen Burç (Ascendant)





Yükselen Burc
Çoğu astroloji kaynağında ev ve yükselen burç yorumlarına rastlarız. Örneğin yükselen bir Yengeç’in en büyük hayat derslerini çocuklarından yada aşk serüvenlerinden aldığı bilinir. Ya da yükselen bir Balık, yaşam derslerini çoğunlukla en sert şekilde toplumun klasikleriyle yüzleşerek öder. Peki ama analitik olarak neden ? Bu yorumlar sadece yükselen Yengeç’lerin ya da Balık’ların, bin yıl boyunca gözlenmiş olmasından doğmazlar. Her bir yükselenin geniş yorumlarının sırrı evlerde ve elbette astrolojinin en kurgusal yorumlarını içeren varyasyonlarında saklıdır.

Evler, gelişigüzel değil de, analitik bir çaba ile analiz edildiklerinde, yorumlardan bile uzakta o kadar sistematik ve mükemmeldirler ki adeta mucize izlenimi verirler ve astroloğu yeni bir dünya ile tanıştırırlar. Evleri en iyi anlamanın yolu ise felsefe ve laf kalabalığı yapmaktan uzakta, onları gerekli yada gereksiz her türlü sembolü ile ele alıp karşılaştırmaktan geçer. Her sembol astroloğa, ayrı bir ipucu ve bir diğeri ile olan bağlantının sırrını sunar. Astroloji’nin gerçekten yaptığı şeyin, birbirinden bağımsız olaylarda varolan korelasyonu saptamak olduğu (örneğin, Jüpiter’in 6. evde olması ile Obezite hastalığının doğrusal korelasyonu) göz önüne alınırsa bu, çok daha iyi anlaşılır.


Astroloji’de 1. ev genel anlamda ascendant (yükselen yada aslında daha doğru bir terimle doğan burç olması gerekir ama yükselen genel terim olarak kabul gördüğünden bende bu şekilde ifade edeceğim.) olarak adlandırılır. Kişi, eşya ya da olay, doğar ya da meydana gelirken, doğu ufkundan doğmakta olan burç kastedilir.


Klasik kurallara göre yükselen burç dışında başka bir burç ve evde stelyum (gök cismi birikmesi) varsa o burcun ve evinde yükselen gibi etki yaptığı kabul edilir. Bu durumu bazı astrologlar gizli yükselen olarak adlandırırlar. Aynı durum, bir yükselen burcun ilk ve son dereceleri içinde geçerlidir. Fakat bir yükselen burcun son derecelerinde doğmuş olan kişi, bir sonraki burcun gerilimlerini yoğun yaşamasına rağmen, ilk derecelerinde doğmuş olan kişide gerilimlerin minimalize olduğu görülür. Örneğin 28 derece Yengeç yükseleni ile Aleister Corwley’in Aslan yükseleni sancıları çektiği bilinir. Koç, 1. evin doğal burcudur. Yöneticisi ise Mars’tır. Yani üreme ve hayatta kalma içgüdüsü olan ilk ateş, henüz metaryalize olmamış ilk varolma kuvvetidir. Aslında üreme içgüdüsünün temelinde de gelecekte varolma eğilimi yatar. Yükselen burçların beden dili, davranış eğilimleri ve diğer nitelikleri ise bu içgüdünün temellerinden beslenmektedir.


Ascendant çizgisi natal bir haritada çok hassas bir noktadır. Çünkü Balık burcu (maddenin enerjiye dönüştüğü yer) bölgesinden birden bire Koç burcu bölgesine (içgüdüsel varolma) geçilmiştir. Doğal burçlar kuşağında bu bölge başlangıç çizgisi olarak kabul edilir. Bu nedenle dış dünya ile natal haritanın sahibi kişi ya da olay arasında en geçişken yerdir. Uranian astrolojide de çok önemli bir yere sahiptir, buna ilişkin analiz yöntemlerini daha sonra başka bir yazıda yazacağım.


Yükselen burcun yaşamın ikinci yarısı için (olgunluk) daha fazla etkili olduğu kuramını kabul eden tradisyonlar vardır. Ben de bu görüşe katılıyorum. Örneğin yükselen Yengeç’ler olgunluk adı verilen farkındalık süreçlerini yaşadıktan sonra bu burç etkisini daha fazla göstermeye başlar. Ve hayatlarının ilk yarısını genel olarak oldukça zayıf geçirir, daha sonra hafiften göbekleri çıkmaya başlar çok çok basit bir örnek olarak. Bu durum antik zaman lordlarını da ilgilendiren bazı eski tekniklerle de uyumludur. Çok basitçe : Yükselen bizim başlangıcımızken ve Güneş'imizin gerçek bir varoluşu iken, karşı yönde batan burç ise bizim olgunluğumuz ve Güneş'imizin olgunlukla evrilmiş halidir. Kim olduğumuzu harita lordumuz gösterir dış dünyaya. Ve dış dünya bizim ancak evrilmiş Güneş'imizi bilebilir. Ünlülerin haritala lordlarını inceleyin neyi kastettiğimi daha iyi anlayacaksınız
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bu tekniğe daha sonra bir başka yazımda, gene çok fazla örnekle beraber değineceğim.


1. ev kesiti yani ascendant’ın yöneticisi, çok önemlidir ve haritada Güneş ve Ay kadar bunların açığa çıkışında söz sahibidir. Haritanın da temel yöneticisidir. Özellikle Osmanlı döneminde eşref saatleri hesaplanırken, sultanın yükselen yöneticisinin doğması (doğu ufku) yada yükselmesi de (midheaven yani gökyüzü ortası) baz alınırdı. Artık bu değer seçim astrolojisinde kullanılmıyor. Gene yıldızın düşük ya da yüksek olması terimleri de Arap Astroloji’sinden (Yıldızname) sızan ascendant yöneticisinin konum özetleridir. Ezoterik Astroloji’de ise ascendant, diğer noktalardan çok daha fazla önem taşır. En büyük etkiler, ascendant vasıtası ile alınır ya da verilir.


Çünkü ascendant bölgesi dünyaya karşı bir gök cisminin sembolik doğumunu vermektedir. Örneğin Güneş doğduğu anda nasıl gün başlıyor ve Ay doğduğunda nasıl gece başlıyorsa (metaforik anlamda çünkü Ay gündüz de doğabilir.), Venüs doğduğunda da bitkiler yaşamı başlar. Kişinin natal yöneticileri ufuktan doğarken natala bağlılık göstererek, konumlarına uygun olarak o bölgelere canlılık ve başlangıçlar getirirler. Örneğin ben bu yazıma, e-mail ile evlerle ilgili sorulan bir soruyu yanıtlarken, bir anda 6., 9. ve 1. (çalışma, astroloji ve ben) evlerimin yöneticileri doğarken başladım.


Koç burcu genel olarak materyalize olmadan önceki saflığı ve içgüdüsel varolma eğilimini sembolize ettiğinden, klasik kurallara göre ufuk çizgisi, kişinin doğum anını ve bebeklik koşullarını temsil eder. Örneğin ufuk çizgisine yapışık bir Satürn ile doğum anındaki problemler arasında doğrusal ve pozitif korelasyon vardır. Diğer bir deyişle doğum anında doğu ufkuna yapışık Satürn haritalarında, doğumda ciddi problem yaşamış insan sayısı artar. Diğer bir örnek ise Türkiye’nin natal haritasıdır. Haritada, ufuk çizgisiyle kavuşumda olan bir Yengeç Pluton’u vardır. Yengeç, eski kökleri ve gelenekleri sembolize eder. Pluton ise çürümüş olan eski koşulları öldürür ve yenisini getirir. Çoğu astrolog “devrim ve cumhuriyet” olgusunu Mc. İle birleşmiş Uranüs ile açıklasa da ufuk çizgisi ile yapışık olan Yengeç Pluton’u doğum anındaki en etkili ve hassas noktadır ve en az ve bence daha fazla natal Uranüs kadar açıklayıcıdır.


Astroloji’nin ezoterik kullanımında, ufuk çizgisi başlangıcının, belirlenen olayla senkronize bir halde olması gerekir. Örneğin tılsım yapımının başlangıç anında, ufuk çizgisinden tılsıma ait niteliği gösteren bir belirtecin doğum anı beklenir. Astrolojinin ayrıntılarını bilmeyen simyagerlerin çalışmalarının bazen sonuçlanmaması yada inanılmaz sürelerde sonuca ulaşması da buna bağlıdır. (Simya ile altın yapmayı karıştırmayınız, simya çok başka bir şeydir.) İşlemlerde “o anı” beklemek ve tekrar başlangıçlar yapmak simyacının en önemli davranış eğilimidir. Bazen kurşunla çalışan simyacı Ay-Satürn kavuşumunun işlemini etkileyen önemini bilmez ve o anı bilinçsiz bir şekilde yakalayana kadar işlemlerini tekrar eder. (Kolisko etkisi. Buna daha sonra başka bir yazımda değineceğim.)


Saatler astrolojisinde de ascendant başlangıç anıyla sembolizedir. Harita ascendantı ilk üç derece içinde olduğunda olay henüz oluşmamıştır ve harita geçersizdir. Son üç derece içinde ise olay çözülmeye başlamıştır ve harita geçersizdir. Ascendant via combusta’ya düşmüşse harita anında ilgili kişi ya da olayda bir bunalım olduğu görüşü de vardır.


Astroloji’de şifreleme önemlidir. Burada aks olarak 1. evin 7. ev ile etkileşimli çalıştığını görüyoruz. Bireysel ilişkilerde farkında olmadan aradığımız nitelikler 1. evle beden dilimize yansır. 1. ev, 11. evin de 3. evidir. Sosyal alanlarda iletişime geçtiğimiz yerdir. 9. evin ise 5. evidir. Toplum karşısında alt benliğimizin dışa vurumu, savunma mekanizmamızdır. 4. evin de 10. evidir. Genetik modelimizin statüyü oluşturan dış görünümüdür. 8. evin 6. evidir. İnsanlığa ait kalıtımın günlük göstergesi. Vs..


Ascendant aynı zamanda genel bir fiziksel görünümü açıklar. Fakat genel fiziksel görünüm sadece yükselen değil, diğer başka konumlarla konsantre haldedir. (Özellikle bu noktada "face" çok önem kazanır. Dekanın yüzü (Lat. Facies, Yun. Prosopa) Face ile ilgili Astrolog Devrim Yılmazer'in derlemesine ulaşmak için lütfen tıklayınız.)


Örneğin kişinin güzel ya da çirkin olup olmadığı 1. eve bakılarak anlaşılamaz. Çünkü her zaman dediğim gibi astroloji doğa olayları ile çalışır. Güzellik çağa, kültüre ve başka etkenlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Örneğin eski zaman güzelliğinin ölçütü şişmanlık iken, günümüzdeki güzellik ölçütü sıskalıktır. Her ırk, birey ve kültüre ait olan da evrensel bir güzellik ölçüsü yoktur. Genel bir tipi belirlemek için 1. ev kesiti ve 1. eve düşen gök cisimleri genel tip hakkında bilgi verebilir.


Fakat fiziksel tip daha ziyade gök cisimlerinin konumları ile daha iyi anlaşılır. Örneğin Jüpiter 6. evde yer aldığında kilo artar. Ya da kişinin cilt güzelliği Mars’a da bağımlıdır. (Kas yapısı düzgünlüğü.) Veya iskelet ve diş sisteminden Satürn de sorumludur. (Yücelmiş bir Satürn günümüzde mankenlerin sembolüdür örneğin.) Gene de boy uzunluğu örneğin fikir verebilir. Uzun boya sebeb olan altı, kısa boya sebeb olan ise dört burç vardır. Zamanla popülasyondaki boy uzunluğu artışını buna bağlayabiliriz

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Uzun boy yapan yükselen burçlar şunlardır : İkizler, Aslan, Başak, Terazi, Akrep ve Yay. Kısa boy yapan burçlar ise şunlardır : Boğa, Yengeç, Oğlak ve Balık. Bunlar astrolojideki her konum gibi değişken değerlerdir. Örneğin 1.40 boyuyla oldukça kısa olan şarkıcı Prince’in yükselen burcu Yay olmasına rağmen 1. evde yerleşmiş Satürn vardır. Gene Bruce Lee’nin de yükselen Yay olmasına rağmen yöneticisi Satürn’le birleşmiştir. Fiziksel görünümü etkileyen varyasyonlar başka bir yazının konusu olacak.

1. evin yöneticisinin ektra kondisyon, hayz ve açısal konumu kişinin kendi vücuduna ve bakımına karşı olan ilgi ve özenini de gösterir. Zaten genel görünüm biraz da aslında bununla ilgilidir. Ne yazık ki elimde herkesçe bilinen Türk meşhurlarının haritaları tatmin edici düzeyde olmadığından yabancı örnek vermek zorunda kalacağım yine.


Vücuduna çok fazla ilgi gösteren üç ünlü kişi herkesçe bilinir. Birisi günde en az üç saat antrenman yapan ve vücudun belirli yerlerindeki kaslarını, düzgünleştirmeyi ve uzatmayı (örneğin günümüzde body building’de kullanılan, ön bacak kasını diz üstüne kadar uzatan stretch squats adlı hareketi geliştirmiştir.) yaşam şekli haline getiren, müthiş bir disipline sahip Bruce Lee’dir. Haritasına baktığımız zaman yükselen üzerinde hayz konumdaki Güneş'i görüyoruz.


Diğer bir örnek ise Elizabeth Taylor. Kendisi kişisel bakımıyla o kadar fazla ilgilidir ki bir büyüteçle detaylı bir şekilde yapılan makyajının bir saatten fazla sürdüğü biliniyor. Onun da haritasında ascendant yöneticisi Jüpiter’in, ekstra kondüsyon halinde olduğunu görüyoruz.


Diğer ünlü örnek ise Michael Jackson. Ascendant yöneticisi Venüs, onun da haritasında Uranüs ve Merkür’ün ortasında bunlarla kavuşum halinde. Ekzantrik bir konum. Bu iki gezegen de ekstra kondüsyon taşıyor.


Örneğin astrologlar 1. evdeki Venüs’ün kişiye güzellik verdiğini söylerler. 1. evdeki Venüs metaforik ve sembolik anlamda dişi bir gezegendir ve 1. evde olduğu zaman yeraltında (ufuk çizgisi altında yani dişi bölgede.) demektir ve % 50 şansla da dişi bir burçta konumlanarak hayz taşır. Örneğin Arnold Schwarzenegger’ın 1. evdeki Venüs’ü dişi bir burçta hayz taşır ama Margaret Thatcher’ın 1. evdeki Venüs’ü erkek burçtadır. Yani 1. evdeki Venüs güzellik vermez. Bu astrolojinin bütüncül değerlendirmesine çok uzak bir yorumdur.


Yükselenin asıl çalışma alanlarından biri de beden dilidir. Beden dili, kişiliğimiz ile toplum ve bireyler arasında kurduğumuz ilişkinin ilk adımı ve toplumsal mesaj maskesidir. Çoğu astrolog, yükselen için “topluma karşı taktığımız maskemiz” tanımını kullanmayı tercih eder. Beden dili terimi yeni bir terim sayıldığı için bu durum ortaya çıkmıştır zannediyorum. Sosyal yaşam alanlarında ilk kez karşılaşan kişilerin, ilk mesajlaşmaları beden dili vasıtası ile olur.


Her hareketin kişinin yükselenine bağlı olarak değişen bir anlamı vardır. Örneğin yükselen bir Yengeç ilk kez karşılaştığı bir kişiyi hafifçe tehdit etmek ya da kışkırtmak istediği zaman ona, haddinden fazla yaklaşır ve diğer insanlarla, kendilerini izole eder. Çünkü kişisel alanın önemini anlayabilir (sık sık kabuğuna çekilme ile ifade bulan sembolizm). Yükselen bir İkizler ya da Başak ise sözleriyle sadece o kişinin anlayacağı imalarda bulunur. Bir yükselen Yengeç için kabuğundan çıkarak (kişisel alan) bedensel temas kurmak, ancak hoşuna giden insanlarla mümkündür ama yükselen bir İkizler hoşlanmadığı bir kişi ile ilk anda bedensel temas kurabilir. Elini omuzuna atmak ya da sarılmak gibi.


Elbette bunun da varyasyonları vardır. Örneğin 1. evinde Satürn ve Pluton olanlar ya da yükselen yöneticileri Satürn ya da Pluton ile conjunction ve oppocition yapanlar ilk kez karşılaştıkları insanlarla sarılmak yerine ancak el sıkışmayı tercih eder. Kemal Derviş’in seçim dönemindeki işçilerle çektirdiği meşhur pozu hatırlayanlar olabilir. İşçinin omuzuna attığı eli yumruk şeklinde idi ve üzerine yorumlar yapılmıştı. Muhtemelen Derviş’in yükselen yöneticisi Satürn ya da Pluton ile conjuction ya da oppocition halindedir. Kemal Derviş’in doğum saati elimizde yok. Fakat bu anlattığım sembol sebebi ile yükseleninin Koç ya da Akrep olduğunu düşünüyorum. Akrep olması daha büyük ihtimal çünkü bu konumlanmada 11. eve yerleşen Satürn ve 10. evdeki Mars-Pluton kavuşumu Amerika üzerinde yükselimde ve CHP’ye katılma anındaki asc, aynı asc.


Yükselen yöneticisi haritanın da genel yöneticisi sayılır demiştim. Yükselenin yöneticisinin kavuşum ve karşıt olduğu gök cisimleri de bu değerlendirmeye girmelidir. Kişinin yaşamındaki, diğer insanlara yansıyan en belirgin niteliği verirler çünkü bu varyasyonlar kişinin ilgilerini oluşturur. Kare açılar ise en fazla etki veren açı şekli kabul edilir ve yumuşak açılar çoğu zaman belirsiz kalır. Örnekleri gene ünlü kişilerden vereceğim için yumuşak açıların belirsiz kalması elbette bir astrolojik nedene dayanır.


Örneğin intihar eden eski Nirvana solisti Kurt Cobain’in harita yöneticisi Merkür Balık burcunda ve ufuktaki Uranüs Pluton kavuşumuyla karşıt. Mata Hari’nin yöneticisi Mars 10. evde Güneş, Merkür ve Uranüs’le kavuşum ve Jüpiter ve Pluton’la kare. Adolf Hitler’in yöneticisi Venüs Mars’la kavuşum halinde ve 10. evdeki Satürn’le kare. Stephen King’in yöneticisi Ay, 5. evden, 3. evdeki Merkür Neptün kavuşumuyla kare. FBI’ın baskınıyla ölen ve bu kurumun da ilk kez denetim ve töhmet altında kalmasını sağlayan tarikatın mistik lideri David Koresh’in yöneticisi Venüs 12. evde Başak’ta ve Mars ve Pluton kavuşumlu. Steven Spielberg’in yöneticisi Ay Akrep ve 5. evde Jüpiter’le kavuşum ve 2. evdeki Satürn Pluton kavuşumuyla kare.


Burada yazılan örneklerin her biri tabiri caizse "cuk oturan" sembolizme sahiplerdir ve böyle örneklerden çok uzun bir liste yapılabilir...


Devrim Bölen


alıntıdır.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
ascendant, burÇ


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yükselen Burç Hesaplama Tablosu Dream Burçlar, Fallar ve Kehanetler 1 14 Ocak 2017 14:54
Yükselen Burç Ve Kişilik Oluşumu VaLerKa Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 06 Aralık 2007 02:37