07 Haziran 2011, 23:07 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hayat Denizinde Yüzen Duygusal Balıklar Hayat denizinde yüzen duygusal balıklar Balık burcuyla ilgili düşüncelerimi ve naçizane bilgilerimi sizlerle paylaşmak üzereyken aklıma, en sevdiğim şairlerimizden Orhan Veli Kanık'ın aşağıdaki şiiri geldi: Eskiler Alıyorum Eskiler alıyorum Alıp yıldız yapıyorum Musiki ruhun gıdasıdır Musikiye bayılıyorum Şiir yazıyorum Şiir yazıp eskiler alıyorum Eskiler verip musikiler alıyorum. Bir de rakı şişesinde balık olsam. Şiirin son dizesi, yani " Bir de rakı şişesinde balık olsam" dizesi çoğumuzun hatırındadır, değil mi? Şair bu dizeyle aslında çok şey anlatıyor.Neyse, bu güzel şiirin edebi yönden çözümlemesini bir tarafa bırakalım da balık burcuna devam edelim.Bu şiiri balık burcuyla çok bağdaştırıyorum. Zira duygusal ve hayal gücü geniş balıkların, işleri yolunda gitmediğinde veya tam aksine çok mutlu oldukları anlarda " rakı şişesinde balık olsam" diye akıllarından geçirmelerinin, olası olduğunu düşünüyorum. Balık burcunu anlatan tüm kaynaklarda balıkların, duygusal, hayalci, uyumlu, merhametli olduğundan bahsedilir.19 Şubat ile 20 Mart tarihleri arasında doğan balıkların yönetici gezegeni Neptün 'dür.Astrolojide Neptün, derin duyguları, hayalleri ve uyumu temsil eder.Balıklar da Neptün gezegeninin etkisinde oldukları için, hayalcidirler. Balıkların iç dünyası çok zengindir. Çok güzel düşler kurarlar ve bu düş dünyası onları, hayatın gerçeklerinden uzaklaştırır.Özdemir Erdoğan'ın şarkısındaki gibi; " ağlarda çırpınan balık, ****ste talih kuşu, giderek dikleşiyor, hayat yokuşu." Ancak ne yazık ki hayat zordur. Herkesi türlü sıkıntılar ve üzüntüler beklemektedir. İşte balıklar, hayatın bu zorluklarından uzaklaşmak, bu zorlukları hiç görmemek isterler. Bunu da kendi kurdukları hayal dünyasıyla başarabilirler. Balık burcu insanı, kendisinin ya da sevdiklerinin büyük bir problemle karşı karşıya kalması halinde, sanki bunlar başkalarının başına gelmiş gibi davranır, problemleri görmezden gelir, olayların kendisiyle hiç ilgisi yokmuş gibi her şeyin dışında kalma çabası içine girer. Böyle bir davranış sergileyen balık insanını, son derece soğuk, duyarsız hatta sadece kendisini düşünen bencil biri olarak nitelendirebilirsiniz. Ama gerçek bu değildir. Çünkü balık o anda, kendisini korumaya çalışmaktadır. Aslında tüm bu yaşadıkları onu derinden sarsmıştır ve bir çıkar yol bulamadığından, duygularını gizlemeyi tercih eder. Son derece hassas, duygulu balık insanı, bu duygularını belli etmemek için olaylardan , insanlardan, daha doğrusu gerçeklerden kaçar.Kısacası,ağlarda çırpınan balık olmamak için... Balıkların hayatta başarılı olabilmeleri, duygularından çok, akıl ve mantıkla hareket edebilmelerine bağlıdır. Bunu sağlayamazlarsa başladıkları işi yarım bırakıp, başarısız olabilirler. Bu nedenle balıkların yanında, akıl ve mantığa dayalı kararlar vermelerini sağlayacak dostlarının olması gereklidir. Aslında balıklar sevdikleri işi yaptıkları taktirde son derece başarılı olurlar, hiçbir şekilde başarısız, aciz, güçsüz sayılmazlar. Fakat çoğu zaman kendilerine olan güvenleri yetersizdir. Kendilerinin değerini bilemez, içten içe küçümserler.Bu yüzden balıkların yanında, Onlara üstün özelliklerini hatırlatan bir dost, ya da arkadaşlarının olması son derece iyidir.Böylece balıklar hayata dört elle sarılır ve istedikleri her şeyi başarabilirler. Hayal gücü zengin ve duygusal olan balıkların, diğer su grubu burçlarında olduğu gibi sezgileri de güçlüdür. Bu da balıklar için bir avantajdır. İçlerinden gelen sesi dinlediklerinde, kendileri için neyin hayırlı olacağına karar vermeleri kolaylaşır. Önsezileri güçlü olduğundan, metafizik, ruh bilimi, dinsel konularda çabuk ilerleme kaydederler. Herkes balık burcundakilerin "en sulu gözlü" insanlar olduğunu bilir.Gerçekten de hassas, yumuşak ve narin balıklar, çok kolay ağlarlar. Balık burcundan bir çocuğunuz varsa işiniz zordur. Çünkü çocuğunuzun gözyaşları hiç dinmeyecek ve bu durum sizi de üzecektir.Balık burcu çocuğu bir kusur işlemişse dahi ona kızamaz,yüksek sesle konuşamaz, bağıramazsınız. Zira böyle davranmanıza hem gerek yoktur hem de davrandığınız taktirde sonuçları çok ağır olur. Balık çocuğuna gözünüzle bakmanız yeterlidir. Eğer hatasını biliyorsa zaten kendisini cezalandırmaya başlamıştır bile. Yani Sizin, Ona hatasını söylemenize gerek yoktur. Bir bakışınızla yanaklarından gözyaşları süzülmeye başlar, kıyamazsınız. Balık çocuğu son derece hassas olduğu , daha küçücükten ince düşünmeyi başardığı için fazla haşarı değildir.Dolayısıyla ufak tefek hatalarında fazla kırıcı davranmadığınız taktirde, balık çocuğuyla kolay anlaşır ve otoritenizi kabul ettirebilirsiniz. Balık çocuğuna sevgi ve şefkatle yaklaştığınız, yumuşak bir üslupla ondan beklediğiniz şeyleri açıkladığınız taktirde sizi can kulağıyla dinleyecek ve size hiçbir problem çıkarmayacaktır. Balıkların duygusallığı, beraberinde romantizmi de getirir. En romantik aşıklar balık burcundan çıkar. Dolayısıyla balıklar iyi bir sevgili olurlar. Ancak evlilikte başarılı olmaları tamamen partnerlerine bağlıdır. Çünkü huzurlu bir yaşam sürmek için evlenir ve sorunlarla karşılaşmak istemezler. Bu sorunları çözen bir partnerleri olursa mutlu bir şekilde evlilik hayatını sürdürürler.Konforu, rahatı çok severler. Eğer partnerleri evle ilgili her türlü sorunu tek başına çözümlüyorsa evlilikleri bir ömür boyu sürecektir. Bunun tersi bir durum söz konusu ise balık bu evlilikten sıkılacak, kaçıp kurtulmak isteyecektir. Örneğin duygusal bir balık erkeği , kendisini hiç anlamayan, olaylara yalnızca madde boyutuyla bakan, sürekli gerçekçi düşünen bir bayanla evlendiğinde kolayca hayal kırıklığına uğrayabilir. Üstelik eşine hangi sebepten kırılmışsa, ne gibi şeyler onu üzüyorsa bunları eşiyle de paylaşmaz, yani eşini eleştiremez. Kırıldığı, üzüldüğü konuları eşine açıklamaz, bunları eşinin kendiliğinden keşfetmesini bekler. Ama bu çoğu zaman mümkün olmadığından, evden uzaklaşmayı tercih eder. Problemin üstüne gideceği yerde problemlerden kaçar. Hassas olduğu için karşısındakini kırmamak adına kendisine zarar vermeye başlar.Balık burcu böyle dönemlerde içki ve madde bağımlısı dahi olabilir. Yani Orhan Veli'nin dizelerindeki gibi, balık erkeği özel yaşamında büyük üzüntü ve sorunlarla karşı karşıyaysa" Rakı şişesinde balık olsam " demeye başlar. Nitekim rakı şişesindeki balık ta oluverir. Bu nedenle balıkların kendilerini anlayacak nitelikte, nazik ve iyi kalpli insanlarla evlilik yapmaları gerekir. Aksi halde karamsarlaşır,hayatı kendilerine zehir ederler. Balıklar sevdikleri kişilere değer verir, dostlarıyla ve arkadaşlarıyla vakit geçirmekten hoşlanırlar. Konuşmayı da dinlemeyi de severler. Ama konuşulan konular ilgilerini çekmiyorsa derhal hayal dünyalarına doğru bir yolculuk yaparlar. Balık burcunun simgesi farklı yönlere giden iki balıktan oluşur. Bu da balıkların çift karakterli özelliğini göstermektedir. Gerçekten de balıklar çoğunlukla kararsızlık çekerler. Farklı iki duygu ya da tercih arasında gidip gelirler. Başkalarının etkisinde çok kaldıkları için zihinleri fazlaca karışır. Bu da karar verme süreçlerini uzatır. Karar verebilmek, kafalarını toparlayabilmek için gerçek dostlara ihtiyaç duyarlar. Doğru yönlendirildikleri taktirde her konuda başarılı olurlar. Sanatçı bir ruha sahip olan balıkları resim, müzik, edebiyat, sinema gibi sanatın her kolunda başarıya ulaşmış olarak görebilirsiniz. Yaratıcı yönleri çok kuvvetlidir, küçük yaşlarda sanata yönlendirildikleri taktirde, üstün başarılar elde ederler. Ancak disiplinli ve sürekli olarak çalışmayı pek sevmedikleri için bu başarı uzun zaman alabilir. Ayrıca dış dünyadan, başkalarının fikir ve düşüncelerinden kolay etkilendiklerinden, kolayca toparlanamaz bu yüzden de dağınık çalışırlar. İşte tüm bu sorunları ortadan kaldırıp, yaptıkları işe ya da ilgilendikleri sanat dalına konsantre olup başarı sağlayabilmeleri için, güvenilir bir yol göstericiye ihtiyaçları vardır. Dış görünüşleriyle iyi kalpli ve sevimli görünen balıkların, iç dünyaları da son derece temiz ve iyi duygularla doludur. Balıkların bu pozitif yönleri karşılarına çıkan kişileri de olumlu etkiler. Dolayısıyla balıklar sevilen ve hayranlık duyulan insanlardır. Balıklar sevdikleri ve değer verdikleri insanları hayal kırıklığına uğratmazlar, son derece dürüst ve sadık bir dost olurlar. Balıkların dostluğu, arkadaşlığı huzur ve mutluluk kaynağıdır. Duygusal , sevimli, sevgi ve şefkat dolu balıkların, hayat denizinde akıntıya kapılmadan, tüm hayallerini gerçekleştirebilmelerini diliyorum... burçlar alemi. (alıntı) | |
|
22 Ağustos 2011, 16:39 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hayat Denizinde Yüzen Duygusal Balıklar BALIK BURCU Elementi: Su Niteliği: Değişken Kutbu: Negatif Yöneticisi: Neptun (geleneksel olarak, Jupiter) Balık’la birlikte Zodyak çemberi tamamlanır. Arketipsel birey tekamülünün son aşamasına gelmiştir. Bununla birlikte bu durum, burcun geleneksel tanımlarında aşikar olan bir durum değildir. Kova hakkında hiçbir şekilde eleştiril olmayan yazıları dengelemek için nasıl onun olumsuz yanlarından bahsettiysek, Balık için tam tersini yapmamız gerekir. Kendi gözlemlerime göre, belki Başak hariç olmak üzere, Zodyak burçları içerisinde en olumsuz tarifler Balık’la ilgili olarak yapılmıştır. Bunlar Balık’ın kişilik bozukluklarından ziyade, astrolojik yazıların kendisinden kaynaklanmaktadır. Balık’ın sorunu onun zayıf, renksiz ve enerjisiz olması değildir. Sorun şu ki Balık burcu insan tekamülündeki en zor aşamayı, benliğin aşılmasını sembolize eder. Balık burcunda Kova’da başlayan sürecin devamı vardır, ancak arada bir fark var. Kova’da benlik toplumsal grubun içinde ortaya çıkar, daha doğrusu grupla özdeşleşir, bu durum kendini genellikle mütevazılık kılıfı altında şişmiş bir benlikle gösterir. Kova burcuyla ilgili yazımızda işaret etmiş olduğumuz üzere kişinin ait olduğu sosyal grubun ondan daha üstün bir varlık olup olmadığı tartışmalıdır. Balık’ın teslim olduğu yer bir sosyal grup değil, bizzat evrenin kendisidir. Tanrı hakkında ne düşünürsek düşünelim, evrende onu BİR yapan bir şeyler vardır. Diğer burçlarda doğan, gelişen, tamamlanan ve toplumsallaşan ego artık Balık’ta kendinden daha büyük bir şeye teslim olur. Kişisel gerçeklik sistemleri, kişisel yanlış ve doğru fikirleri, artık Olan’ın karşısında önemsizdir. Mistisizmin dilinde Balık ruhun Tanrı’ya teslimiyetini sembolize eder. Yine de bunu ancak çok az birey yapabilir. Bu yarım yarım yapılması mümkün olmayan bir şeydir, yarım teslimiyet felaket getirebilir. Balık’ın başka bir özelliği de kesin bir şekilde anlaşılmalıdır: o hem bir son, hem bir başlangıçtır. Zodyak yalnızca bir çember değil, bir helezondur. Yani ne zaman onu dolaşsak, aynı zamanda yukarı çıkmış oluruz. Balık helezonun her dönüşündeki son basamaktır, fakat aynı zamanda Koç’tan önceki aşamadır. Bu yüzden Balık yeni benliğin doğmasından önceki aşamayı gösterir. Gerçekten de olgunlaşmış benliğin teslim oluşunu sembolize eden döngünün sonunda olan Balık, Koç’la yeni karşılaşmada ortaya çıkacak olan daha yüksek planda yeniden doğuşun ön safhasıdır. Bu yüzden Balık, hem bilincin ego-öncesi, hem ego sonrası hali olarak da görülebilir. Kişinin egosunun yapısı, o kişinin gerçeklik sisteminin tabiatını oluşturur. O halde Balık burcunu ya henüz bir gerçeklik sistemi geliştirememiş, ya da bir gerçeklik sistemini aşmış (ki balıkların hayal güçleri çok kuvvetlidir) bir burç olarak görülebilir. Her iki tipte de ego diğer burçlar göre daha az keskin tanımlıdır. Sonuç olarak kişinin kendini bir şey olarak ileri sürme arzusu daha azdır. Her iki Balık tipi de son derece alıcıdır. Primitif tipte bu durum edilgenliğe, eylemsizliğe ve sorumluluk alma isteksizliği yüzünden kurban olmaya yol açar. Gelişmiş tipte hakikati derin bir ruhani düzeyde bilmeye ve hatta kendini hakikat için feda etmeye yol açar. Kelimenin tam anlamıyla zaferin karşıtı olarak şehitlik demektir bu. Daha önce söylediğimiz üzere, gerçeklik sistemi primitif tipte yeterince iyi tanımlanmamışken, gelişmiş tipte kişi gerçeklikten bağımsızlaşmıştır. Bu durum gelişmiş tiplere farklı gerçeklerle baş etme kapasitesi, başka insanların imkansız olarak düşündüğü yönleri görebilme yeteneğini verir. Primitif tipin yalnızca kafası karışır. Her iki tipte başka insanlar için görünmez olan şeyleri görebilir. Balıklar psişik yeteneklerle bağlantılıdır (bununla birlikte psişik olabilmek için epey bir balık vurgusu gerekmektedir). Birçok Balık’ta psişik yetenek kendini etraflarındaki insanlara aşırı hassasiyet şeklinde ortaya çıkar, öyle ki enerjiler ve izlenimler kolayca alınır. Balıklar bu enerjileri kendi enerjileri olarak yaşama eğilimine sahip olduğu için, enerjiler yeterince olumsuzsa, her iki tipte zayıf düşebilir. Her iki tip için de eşyalar başka burçlardan olanlarınki kadar belirgin çizgilerle birbirinden ayrılmaz. Sınıflandırmalar zayıftır. Gelişmiş tip evrende başka insanların hemen görebildiğinden daha fazla birlik görürken, primitif tipin kafası karışır. Girmeye hazır olmadığı bir dünyaya yakalanmış olan primitif tip, fantezi de barınak aramaya eğilimlidir. İlerlemiş tipler bile çok az insanın katılmasına izin verilen özel bir dünyada barınak arayabilir. Balıkların çoğunda görülen uzaklık, aslında onların aşırı hassasiyetinden kaynaklanır. Ego vurgusunun azlığı dolayısıyla Balıklar toplumsal hizmetlere çekilirler, fiziksel ve zihinsel hastalara bakmak veya bakım isteyenlerle ilgilenmek gibi. Bu durum Kova’nın toplumcu idealizmine yakın görülebilir, fakat Balıklar, içe doğru bir ego şişmesine neden olan grupla özdeşleşme özelliğine sahip değildirler. Fakat Balık’a özgü hizmette bir tehlike vardır. Primitif Balıklar, kendilerinden daha talihsiz görünen insanlara bakarak titrek egolarına güvenli bir kıyı bulabilirler. Sorun şu ki kendilerinin korunaklı konumunu sürdürebilmek için Balıklar ‘yardım ettikleri’ insanların iyileşmesini istemezler. Bu korkak bencillik yine Neptün’ün getirdiği tehlikelerden biridir. Birçok balık ne primitif ne de gelişmiş tipe girer. Genelde bunların bir karışımıdırlar. Bir birey hassas ve merhametli olduğu gibi çevresindeki olumsuz enerjilerin kurbanı da olabilir, evrendeki sınırsız olanakların farkında olduğu gibi, bunlar onun kafasını da karıştırabilir. Balık ister dünyaya geliş, ister dünyadan gidiş olarak görülsün, her iki durumda da tümüyle burada değildir. Uzlaşımsal gerçeklik sistemlerini – gerçekten de üstün bir şeylere sahip olduklarında bile – kabul etmek burcun ana ikilemidir. Balık’ın Neptün ve Jupiter’le İlişkisi Balık ve Neptün arasındaki ilişki güçlüdür. Her ikisi de benliğin aşılması ve sonsuzla birliğin sembolüdür. Her ikisi de kişiye büyük bir hayal gücü ve hassasiyet getirir. Her ikisinde hayal gücü aşırıya kaçarak yanılsama ve kendini aldatmaya dönüşebilir. Neptün’le ilişkilendirilen çelişkileri bile Balık’ta bulabiliriz. Her ikisi de fedakarlık ve kurban olmayla ilikilidir, her iki sembol de güçlü bir egonun yokluğunu gösterir ve su elementiyle ilgilidir. Balık’ın geleneksel yöneticisi olan Jupiter’i görmek o kadar kolay değildir. Neptün ve Jüpiter inanca güçlü bir vurgu yapsa da, Jüpiter daha ziyade bilgi ister. Belki de ana bağlantı Jüpiter’in, hem Balık hem Neptün gibi dini bir boyutu olmasıdır. Bu durum doğrudan doğruya Jüpiterin bütünleşme, parçalar ve bütünler arasındaki ilişkiyle ilgili olmasından çıkar. Fakat Jüpiter doğrudan mistik deneyimlerden çok teolojiyle ilişkilidir; o mistik değil rahiptir. Bu yüzden Jüpiter’in balıkta yerleşimi çok iyi olsa da, Balık burcunu Neptün’e vermemiz gerekir. Balık Burcunun Gezegenler Üzerindeki Etkisi Balık’ta bulunan gezegenlerin büyük çoğunluğu kişinin kuvvet uygulama yeteneğini azaltma ve bu sırada başka insanlara karşı açıklık getirir. Güçlü bir biçimde yin enerjisine sahip olan gezegenler Balık burcunda hayalperest bir nitelik alır. Bu çok yaratıcı ve icatçı bir kişiliğe sebep olabilse de kişinin gerçeklik duygusunu kötürüm edebilir. Ay bu duruma özellikle açıktır. Venus bu burçta son derece romantik hale gelebilir, fakat burada yine en benliksiz sevgi yeteneğine de sahip olabilir. Balık’ta en çok mustarip olan gezegenler irade ve enerjiyle ilişkili olan gezegenlerdir. Balık’taki Mars’ın enerjisi yoktur, Balık onun iradiliğine fazla alan tanımaz. Marsı veya Güneş’i Balık’ta olan insanlar kendi dar bireyselliklerini aşan amaçlara başarılı bir şekilde adanabilirler. Bu durum, başka bir halde bahsettiğimiz Balıklar’a özgü çelişkilerin içinde hapsolmayla sonuçlanacak enerjiyi serbest bırakır. Satürn, dar ve güçlü gerçeklik yönelimiyle Balık’ta harika bir durumda değildir. Oysa Jüpiter, Balık’ı yönetsin veya yönetmesin, bu burçta çok iyidir, çünkü burç Jüpiter’e bilinç genişlemesi için ihtiyaç duyduğu alanı sunar. © ROBERT HAND, HOROSCOPE SYMBOLS ---------- Zodyak’ın (Burçlar Çemberi-Güneş’in izlediği yol) son burcu olan Balık, tanımlanması zor olan bir burçtur; çünkü onun dili sembollerde gizlidir. Öğrenilmiş değerlerle Balık’ı tanımlamak zordur. Genel olarak, bu burç için bütünlük ve birlik arayışındadır denilebilir. Genellikle Allah’ı arama arayışı içindedir veya buna alternatif olabilecek inancı ve aidiyeti içinde barındıran bir kaynağı araştırır. Bu arayış içinde dünyevi sınırları anlamakta ve kendini bu sınırlar içinde tanımlamakta zorlanır. Çünkü o herkesin ve her şeyin birbiriyle ilintili ve bağlı olduğu anlayışını kabul etmeye hazırdır. Bu durumda ayrım yaratan sınırlar ve maddi dünyanın sert savaşçı kuralları onun doğasına aykırıdır. Balık, kolaylıkla içinde bulunduğu şartların veya ilişkilerin şeklini alabilir. Etrafında olup bitene karşı algısı çok gelişmiştir ve bu nedenle, kendi isteklerinin ayrımını yapmakta zorlanır. Özellikle yakın ilişkiler söz konusu olduğunda bu durum kendisi için önemli bir karmaşa halini alabilir. Sezgisel farkındalığı kendi varlığını olduğu gibi muhafaza etmesini zorlayacak ölçüde gelişmiştir. Limitsiz hayal gücünü normal hayata adapte edebilmenin bir yolunu bulması onu rahatlatabilir. Aksi halde kendisini dışlanmış ve bu hayatta yeri olmayan birisi gibi hissedebilir. Zaman içinde, Balık burcu için sanatsal dışa vurum veya iç dünyasını diğerlerine yardımda bulunabileceği şekilde ifade edebilmek hayati derecede önem taşır. Sanatın tüm dallarında, hayat boyu arayışını sürdüreceği bütünlük çağrısını üretken bir şekilde yenileyebilir ve bu şekilde diğerlerine de ilham kaynağı olabilir. Sosyal yardım kurumlarında bir olmak ve kurtarıcıyı bulmak özlemine pratik cevaplar bulabilir. Böylece, Balık kolektif hayal gücünün vizyonlarını ve özlemlerini toplumda vücuda getirerek güçlenir. Güçlü bir romantik ve idealist olabilme potansiyeli vardır. Rüyalarına, fantazilerine ve hayal gücüne izin vermesi yaratıcı potansiyelini bu dünyada ifade edebilme şansını arttıracaktır. Fakat bunu geleneksel yöntemlerle vücuda getirmesi zordur, çünkü bilinçli aklın sınırlamaları içinde Balık hassas iç dünyasını ifade edemez. Bu nedenle, anda kalmak ve hemen önünde durup kendisini çağırmakta olana iştirak ederek, büyüyü keşfetmeye çalışmak hayatını anlamlı hale getirebilir. Ancak bu şekilde kendiliğinden önüne geleni yaparak başarılı oldukça, hayatın akışında korunduğu duygusunu hissedebilir. Bu birlik duygusunu ve özlemlerini doğal akış içinde sezinleyene kadar, kendi yaşamını, bilinçli aklın sınırlarıyla deneme tahtasına döndürebilir. Bu aşamada kendisini ümitsiz vaka olarak tanımlamaya yatkındır. Çünkü onun donanımı bu dünyanın haksızlıklarına ve zalimliklerine dayanacak ölçüde dünyevi değildir, yani Zodyak’ın diğer burçları gibi bu dünyanın katı yaptırım gücüyle savaşmak için bilinçli bir donanıma sahip değildir. Balık’ın en güçlü silahları kolektif sembolleri deşifre etmesindeki sezgisel becerisi ve şefkat kapasitesidir. Ancak bu yeteneklerini hayatın pratikliğine adapte edebilmesi için öncelikle kendisini tanıması gerekir. Böylece kendi büyüsünü ve evrenle insanoğlunun birliğini keşfetme aşamasına gelebilir, ama bu aşamadan önce kolaylıkla diğerlerinin etkisinde kalabilir veya yüksek algısı nedeniyle çok yorulabilir. Bunlardan korunmak amacıyla da sürekli yön değiştirebilir veya tam aksine kendi doğasına uymayan suni sınırlar ardına gizlenebilir. Maddi dünyada yaşamak bazen çok acı dolu bir deneyim halini alır. Bu acıyla baş edebilme yöntemi bazen kaçış mekanizmalarını çalıştırır. Eğer bu kaçış, sanatsal bir dışavurumla birleşebilirse Balık için yaşam döngüsü ve inancı arayış yolculuğu yeniden başlar. Bu döngüler içinde hayatın mükemmel bir yer olması özleminden feragat etmeyi öğrenir. Kendi içindeki Balık özelliklerini veya burcun yöneticisi olan Neptün’ün fonksiyonlarını ifade edemeyen kişi, hayal gücünden yoksun, makineleşen sıkıcı bir hayata mahkum kalabilir. |
|
Etiketler |
balıklar, denizinde, duygusal, hayat, yüzen |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Marmara denizinde hortum oluştu | AftieL | Haber Arşivi | 0 | 20 Haziran 2014 11:23 |
Hayat bazen hiç hayat gibi değil! Oysa adın ne güzel ‘Hayat’ | Amelia | Kişisel Gelişim | 0 | 14 Şubat 2014 00:16 |
Ali Taran Yalnızlık Denizinde | Thetis | Haber Arşivi | 0 | 28 Temmuz 2012 17:07 |
En Güzel Duygusal Aşk Sözleri Farklı Duygusal Aşk Sözleri | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 03 Kasım 2011 12:13 |