![]() |
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() | Güneş-Chiron Merkür Neptün’e Karşı-Aklın Almadığı Ama Yüreğin Bildiği Şeyler Hakkında Güneş Chiron’a aykırı gidiyor … Yani geçmişten beri bizi yıpratmış olan kırıkların yeri fena ağrıyor. Egomuz deprem geçiriyor! Üstelik Chiron’un Mars ve Pluto ile yaptığı uyumlu açılar, bu ego terbiye-etme işinin çok sistematik ve dinamik bir biçimde yürümesine neden oluyor. Bam güm dolu gibi yağıyor kafamıza ”ne zaman pes edeceksin” diyen olaylar! Ve artık, akıl-fikir üstadı Merkür de, aklın almadığı alemlerin efendisi Neptün ile çekişme halinde… Vee bu ikiliyi Ay’ın Kuzey ve Güney Düğümleri tam bir kareye tamamlıyor… MEALİ; Geçmiş geçmek bilmez… Çünki kalbimiz kırılmıştır. O kalp kırıkları sonra ego sancılarına dönüşür. Acıların peşi bırakılmaz, çünki kırıldığımız yerden onarılmak konusunda, mağrur ve ısrarcıyızdır. Bu nedenle de ”yenilen pehlivan güreşe doymaz” hesabı, gider gider aynı yerlerden kırılırız! Ta ki, yaşadığımızın yüzeyine bakmayı bırakıp, hikmetine iman edene kadar… Yaşadığımız birçok acı olay bize birçok şey öğretir. Hiç birşey öğrenmesek bile, şefkatli ve anlayışlı olmayı, başkalarından üstün veya dokunulmaz olduğumuzu sanmamayı öğreniriz. Toplum gözünde ”güçlü ve gösterişli” olmayan konumlara ”düşmek” birçok insanın manevi anlamda ”çıkış”ına yol açmıştır. Birçok insan mesleğini yaşadığı acı deneyimler yüzünden seçmiş, birçok mutsuz ilişki mutlaka dünyaya gelmesi gereken çocukların doğumuna vesile olmuştur. Şu bir gerçektir ki; kozasını yırtmak için zorlanmayan kelebeğin kanatlarına can suyu yürümez! Ama AKIL böyle düşünemez… Akıl hesaba vurur, muhakeme yapar, kayıplarını sindiremez ve manevi kazançları mantık çerçevesinde değerlendiremez. Akıl ne sahibini ne de sahibini zarara uğratmış olanı affedemez! Bu aralar, Merkür – Neptün – Ay Düğümleri karesini yaşamak, bizi yaşadığımız olayları ve benimsediğimiz tutum ve bakış açılarını yeniden gözden geçirmeye mecbur edecek! Neptün’ün bir yüzü de aldanışlara dönüktür… Akıl acıya tepki verince, Neptün bize iki yol açar; biri kanmaktan yani kendimizi gerçeklerden kaçarak kandırmaktan, diğer ise onmaktan yani gerçekleri gönül gözüyle değerlendirip acının kökenine inmekten ve hem acıyla hem de onun bize yaptırdıklarıyla vedalaşmaktan geçer… Gelin acıya teslim olmayalım, gelin hayale dalmayalım, gelin açalım gönlümüzü sabah rüzgarına ondursun bizi affetmenin hafifliğiyle… Daha önce de kullanmışımdır mutlaka ama yine dinlesek ne zarar Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Everything Must Change – Goerge Benson, Simply Red, Chaka Khan konserinden …. ”Herşey değişir hiçbirşey aynı kalmaz… Herkes değişir kimse aynı kalmaz… Zamanın işidir bu herşeyi değiştirir… Kış bahara uzanır , kalbin acıları azalır … Asla çok çabuk değil! Yine de herşey değişir…” | |
| ![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() | Ucundan Acık Jüpiter – Satürn Karesi … Kendini BERBAT Hissetmek Hakkında Herşey :) Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Tam bir Jüpiter Satürn Karesi yaşamıyoruz hayır… Ama bu iki gezegen, 5 dereceden daha yakın geziyorlar birbirlerine ve Lilith de hem Jüpiter’e yakın hem Satürn’e kare olunca, haliyle ”ucundan acık” bir etkilenme oluyor Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ne mi oluyor; Aslan’daki Jüpiter’in ”kendini beğenmek ve beğendirmek” derdinde olduğu aşikar. Her insan bu dünyanın merkezi… Her insanın gönlünde kendi krallığını ilan etmek var Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Hal bu iken, Lilith sinsiden sokulunca Aslan’daki Jüpiter’in kulağına, onu hep ”O kadar da ciddiye alınmadığı” kaygısı ile vuruyor! Engel koyan, ders veren, had bildiren Satürn de kare yapınca bu ”Gururlu Kral ve Sinsi Odalık” ikilisine, hem odalığın elinde kralı kışkırtmak için bol malzeme oluyor, hem de kralın kaçacak yeri, kendini aldatacak yalanı kalmıyor… Yani ”kendimize dair hoşnutsuz olduğumuz” konular, hop diye düşüyor önümüze… Ve hayat bize ”Bırak kendine gizli gizli acıyıp, bir yandan da YOK BİŞİ diye gezinmeyi de… Ne yapacaksan yap!” diye rest çekiyor. HERKES AMA HERKES KENDİNDEN HOŞNUTSUZDUR BU DÜNYADA… Güçlü ve özgüven sahibi bir insan olmayı, KUSURSUZLUK MİTİ ile bütünlemiş kim varsa, kendi hatalarının denizinde boğulmaya ve mahcubiyetten ölmeye mahkumdur. Hatalarımızı düzeltmeden önce düzeltmemiz gereken şey; HATASIZ OLMAK gibi bir derde sahip olmaktır. Ve maalesef, sosyal genetiğimiz bizi; - Hatasız ve eksiksiz (neye göre diye de sormak lazım elbet), - Eleştirilemez ve hatta sorgulanamaz, - Her şartta başarılı ya da her şartı kendine gönlüne göre değiştirebilen, - Her durumda galip, bir adet ”kibirli ve full-donanımlı ahmak” olmak üzere güdümlemektedir. Kibir ve Full-donanım kısmı, yukarıdaki koşulları yerine getirmeye muktedirmişiz gibi davrandığımız için… Ahmak kısmı ise, dolduruşa gelmeye sonuna kadar açık ve hatalarını görüp, kabul edip, kendine yardım etmek konusunda tamamen beceriksiz insanlara dönüştüğümüz için! Hatta bu yazının sonu da; ”Çok şükür ben egomu tamaaamen yendim ve kendi hatalarımı kabul edip tamamen düzelttim. Darısı başınıza Dostlar!” yazarak, kendini buna inandırmak isteyen kişilerin gönderileriyle dolabilir. Niye mi; zira son yılların en hit becerisi ”egoyu yenmek” de ondan Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu ve buna benzer ‘mükemmellik kandırmacaları” çok yaygındır.. Zira, hepimizin içinde bir ”en iyisini bilen” yatar. Hepimiz ”zaaflı” olduğumuzu düşündüğümüz konularda hassas ve sorgulanmaya tepkili olmamıza karşın, kendimizce ”donanımlı ve becerikli” olduğumuzu düşündüğümüz konularda ”YARGILAYICI ve MÜDAHALECİ” olmakta bir sakınca görmeyiz. Zira bize de böyle davranılmıştır… Bu yüzden insanlar kendilerine ”lider” olarak hep böyle davranabildiğini düşündükleri kişileri seçer… Tutmak için ”ne olursa olsun hep kazanan” takımları ararlar. Pek az insan, ”kendisine yapılmasından hoşlanmadığı şeyi başkalarına yapmaması gerektiği” hakkında dürüst bir tavır sergiler. Ve bir çok insanın bütün cümleleri AMA ile başlamaktadır. Bunun temel nedeni KUSURSUZ ve ELEŞTİRİLEMEZ OLMAK gerektiğini, bunun varılabilecek en yüce makam olduğunu zannederek büyütülmemiz ve bu makamın yakınından bile geçmediğimizi -bırak duymayı – görmeye bile tahammülümüzün olmayışıdır. Oysa insan her an pek çok yanılsama, pek çok yargı ve bunlara bağlı olarak yapılan pek çok hata içindedir. Zira insanın kavrayışı, evrenin bütünsel etki-tepki sistemini çözümlemeye ve bu sistem içinde hep ”doğru” olanı yapmaya müsait değildir. Pek çok algı ve tutumumuzun, aslında hatalı olduğunu da çook sonra anlarız. Hayat bizi zaman ve deneyimler ile, suların kayaları şekillendirmesi gibi usul usul ama karşı konmaz biçimde şekillendirmektedir. Bu şekillenişi, yüzümüze sertçe çarpan ve canımızı yakan tokatlar olarak algıladığımızda ve ”inkar – direnç – bahane bulma ” üçgenine kendimizi kaptırdığımızda – ki bunu pek çok kez yaptık ve yapacağız – hayatı ”kibirli ve full-donanımlı bir ahmak” olarak yaşamaya devam ederiz. Bu şekillenişi, ”öğrenmek” olarak kabul etmeye ne kadar hızlı geçersek, o kadar huzur bulur ve evrenin bilgeliği tarafından yönlendirilmeye o kadar açık oluruz. ”Evrenin bilgeliği tarafından yönlendirilmek” ifadesi ne hoştur… Ve insanların ne kadar arzuyla ”Evet, ayy evettt ben dee… Ben de istiyorum ondan.” diyebilecekleri, tatlı bir öneridir Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. )) Ama insanın içinde ”direksiyonu başka bir merciye bırakmak” konusunda inanılmaz bir direnç vardır! İnsan hep kendi perspektifinden gördüğü kadarı ile hayatı ve insanları yargılamak ve yönetmek derdindedir. Bunu yapmakta başarısız olduğu defalarca yüzüne vurulduğu için de, kendini ”suçlu, aşağılanmış ve beceriksiz” hissederek, oyuna küser Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. )) Bu küskünlüğün nedeni ”rolü yanlış okumak”tır. Biz, ”sosyal aklın” bizi teşvik ettiği tarzda bir ”mükemmellik” için çok az bir görüşe ve çok sınırlı bir etki alanına sahibiz… Zaten bize ”herkesten üstün ve herkese ne yapması gerektiğini söyleyebilen biri” olmayı ilham edenlerin kendileri de öyle değildir. Kabul edemezler o ayrı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. )) ”Kabul etmemek” değil, kendini sorgulamaya açık olmaktır asıl bilgelik. Ama ”Yargı mercisi olarak başka insanları görmemek, değerlendirmeyi evrenin bilgeliğine bırakmak”gerekir! Unutmayın ki; YARGILAYAN YARGILANIR… Müebbet bir suç yoktur… Sonuçları itibariyle isteneni oluşturmayan tutumlar vardır. Ve bu durumu ayıplanacak, saldırılacak, aşağılanacak bir şey olan gören zihniyetin, saklanmaya, hatanın üstünü örtmeye, kabullenmemeye ve kaçmaya teşvik etmesi kaçınılmazdır. Ömrümüzü müebbet hapse çeviren de bu kaçışlardır. Eksikler, hatalar ve mahcubiyetler, sadece bize yakılmış kırmızı ışıklardır. Ve yol değiştirmemiz gerektiği konusunda uyarı vermektedirler. Satürn, Lilith tarafından sinsi sinsi aşağılanan ve kendini hiç de göstermek istediği kadar ”çok süper” hissedemeyen Jüpiter’e kare çektiğinde, bizler için oluşan durum şudur; Hatalardan, eksiklerden, zaaflardan kaçılamaz… Onlar – tıpkı arka arkaya patlak veren maden kazaları gibi – seni kovalar ve illaki köşeye sıkıştırırlar. Hatayı görüp, göğüslemek ve çözüm üretmek için cesaretle kolları sıvamak, kendi hayrımızadır. Hal bu ise; sizin işiniz, sizi yargılayan ve suçlayanlarla değil kendinizledir… Sizi yargılayanı da yargılamayın Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Evrenin onu sizin yolunuza çıkartırken dahi bir bildiği vardır… İnsanın insandan bir alacağı ve her karşılaşmanın getirdiği bir vicdan sınavı vardır. Sonucu kimse bilmez. Ama bir sonraki elin kartları, oyuncuların bir önceki elde yaptıklarına göre dağıtılır Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Aralık ayı gelip Jüpiter Retro’ya geçene kadar, Satürn ile ucundan-acık kare hal devam edecek. ”Ayyyy çok şükürr 1 ayda geçicek.” demeyin Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. )) Bu zamanı köşenize sinerek geçiştirmek yerine iyi kullanın. Zira savunmaya çalıştığımız perspektifi de, sığınmaya çalıştığımız mevziyi de alt üst edecek bir Pluto – Uranüs karesi Aralık’ta bizi beklemektedir. Ve unutmayın böyle ”sürpriz ataklar” göğüsleyip onunla akanı değil, kaçanı vurur… Evrenin, Merkezin, Rabbin – ya da sizi hangi tanım tarif daha fazla huzurlandırıyor ise – O’nun Işığı, hatalarımızın oluşturduğu çatlakları, sevgi ile doldurur. O’nun bilge sesine göğsümüzü açmak ve bizi yönlendirdiği yoldan yürümek HEPİMİZE KOLAY GELE… |
| ![]() |
![]() | #3 |
Çevrimdışı ![]() | 25 KASIM VENÜS-PLÜTON KAVUŞUMU Bu yazıyı okumadan önce geleceğe tertemiz açılmaya hazır olduğumuz bir döngüde olduğumuzu unutmayalım. Venüs Plüton kavuşumu 25 Kasım’da Oğlak burcunda meydana geliyor. Bu iki gezegenin bir araya gelmesi bu döngüde neyi temsil eder? Aslında Aşk’ın doğal bir olgu olduğunu. Hak etmeyenin de uzaktan seyredecek olmasını. Teması nedir? Sevmeyi ve sevdiğini gösterir. Olumlu ya da olumsuz bir tutum aktive eder. Aşk ifadesi değişkenlik gösterebilir. Kişinin kendi içinde aşkı nasıl şekillendirdiği önemli olacaktır. Etkileri nelerdir? Her halükârda her türlü ilişkinin hayatımızda ciddi bir etkisi olduğunu biliriz. Hatta bu dönem bazı insanlar için ciddi bir konu haline dönüşebilir. İyiliğiniz ya da çıkarmalarınız için şekil değiştirebilir. Hem duygusal hem de cinsel güç seviyesi yüksek olacağından rekabet ortamı oluşturabilir. Derinden aşk hissedenler için güçlü bir birlik ruhu oluşturabilir. Ancak güven arayışı her zamankinden daha çok artacaktır. Venüs aşk’ı temsil eder. Plüton ise toplumsal olguları. Toplum önünde yaşanan ya da saklı kalan ilişkilere kendi çerçevesinde bir aydınlanma yaşatacaktır. Bu durumları bugünlerde çevrenizde sık sık duyabilirsiniz! Eğer ilişkinizden emin değilseniz yıkıcı etkilere hazır olun. Kurban psikolojisini üzerinizden atmaya hazır olun. İhanet ve kötüye kullanılan ilişkilere “kapı şurası” dedirtmeye hazır olun. Umutsuz gördüğünüz ilişkilere sızan tekrar döngüsü bıktırtabilir. Nelere dikkat etmen gerekir? Kıskançlık, sahiplenme, manipülasyon, tabu gibi algılanan utanç duyguları bu döngüde harekete geçebilir. Kendine ve topluma zarar veren olgular yeniden tartışmaya açılabilir. Sadomazoşist yaklaşımlar, cinsel taciz gibi… Toplumsal ve bireysel olarak olumlu etkileri… Plüton alemlerin derinliklerine inerken açıyı aşmak, hayatı değiştirmek gibi konular ön planda tutabilir. Kader kozadan çıkan bir Kelebek olgusundadır. Yeniden oluşturmak, yön vermek ve duyarlılık katmak için toplumsal duyarlılık yüksek olacaktır. Özsaygı ve sevgi olumlu etkilere maruz kalıyor. Gerçek aşk’lara hoş geldin diyor. Kendine güven, popülerlik, zenginlik ve sağlıklı ilişkiler olumlu bir dönüşüm içinde olabilir. İş ortağı ve iyi arkadaşları sevgi yoğunluğu katıyor. Keyfine varacağınız ilişkiler geliştiriyor. Venüs, Plüton kavuşumu aslında tüm kirli çamaşırları ortaya dökerken ilişkilerin gerçek niyetlerini ortaya koyacak. Bu sayede yukarda da belirttiğim gibi kimin gerçek kimin rol yaptığını görmüş olacağız. Ciddi ilişkisi olan sevgililer, evlilikler, arkadaşlıklar ve iş ortaklıkları dürüst olan kazanır. Haberiniz olsun! Tavsiyeler;
|
| ![]() |
![]() | #4 |
Çevrimiçi ![]() | AÇILAR [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Astrolojik bir yön, iki gezegen arasındaki açıdır. Görünüş kelimesi Latince aspicere kelimesinden gelir ve bakmak anlamına gelir. Bir açı iki veya daha fazla gezegeni birbirine bağlar, bu yüzden hoşlarına gitse de gitmese de birbirleriyle ilgilenmek zorundadırlar. Yönler, gezegenler arasında bir iletişim ağı gibi davranarak bilgi aktarır. Bir açı, kalitesine ve açısına bağlı olarak ilgili gezegenin işlevini besleyebilir, azaltabilir, değiştirebilir veya artırabilir. Bir kişinin karakterinin resmini oluşturmak amacıyla burç okumak için gezegensel yönleri yorumlamak önemlidir. Bununla birlikte, bireysel yönler tek başına ele alınmamalıdır ve genellikle birbiriyle bağlantısız, hatta çelişkili bilgiler sağlarlar. Ciddiye alınırsa bazı olumsuz yargısal yorumlar kişisel gelişimi engelleyebilir. Her bir yön hayatınızın yalnızca küçük bir kısmıyla ilgilidir ve özellikle Yön Kalıplarına bakarak tüm yönleri bütünsel olarak değerlendirmek kritik öneme sahiptir . Unsur Yorumları Başlıca Unsurlar Binlerce yıllık ampirik sonuçlara dayanarak, astrolojideki ana yönler zodyak etrafında ölçülen 30 derecelik (30°) aralıklara dayanmaktadır: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ☌ Bağlaç İki veya daha fazla gezegen yan yana geldiğinde kavuşum meydana gelir. Bir kavuşumun kalitesi ilgili gezegenlere veya noktalara bağlıdır ve ayırt edilmesi zor olan farklı bileşenlerin birleşimine karşılık gelir. Bu genellikle embriyonik bir duruma neden olur ve ilk önce geliştirilmesi gereken gizli yeteneği gösterir. Kavuşumdaki gezegenler birbirlerine zar zor tepki verebilir veya birbirleriyle aktif olabilir. Bunun için dışarıdan yardıma ihtiyaçları var. Bir burçta bir kavuşum tek başına duruyorsa (diğer gezegenlerle hiçbir açısı yoksa), gizli enerji bir ömür boyu hareketsiz kalabilir. Ancak böyle bir kavuşum, her iki gezegenin de aynı sabit yıldızlarla aynı hizada olması durumunda gelişebilir. Açı: 0°. Turuncu renk. Gezegensel Kalite: Güneş/Ay. Anahtar Kelimeler: Konsolidasyon, bağlantı, çimlenme. ⚺ Yarı Altmışlık Yarı altmışlık bir yön, yeni şeyleri deneyimleme, öğrenme, tartışma, okuma ve bilgi sahibi olma ihtiyacını gösterir. Objektif ve tarafsız düşünmek için gerekli bilgileri getirir. Toplanan algılar anlamlı hale gelene kadar bir bilgi parçasını diğerine ekleyerek küçük adımlarla düşünmenize yardımcı olur. Bilgi sağlayarak, iletişim kurarak ve dış uyaranlara tepki vererek çalışır. Kolayca etkilenir ve sıklıkla fikrini değiştirir. Nesnellik ve kayıtsızlık süreçte birleşir. Yarı altmışlık deneysel bir aşamayı temsil eder. Bir durumu test etmek ve ortamın nasıl olduğunu belirlemek için yapılan tarafsız bir girişimdir. Her şey yolunda giderse büyüme devam edebilir. Olan her şey bilgi sağlar ve geçicidir. Her şey mümkündür ve çoğu şey belirsiz kalır ve hiçbir sonuç ve nihai hiçbir şey getirmez. Ancak yine de pek çok şey olabilir ve oldukça farklı olabilir. Bu yön algıya yardımcı olur ve neyin mümkün olduğunu bulmaya yardımcı olur. Açı: 30°. Yeşil renk. Gezegensel Kalite: Merkür. Anahtar Kelimeler: Biliş, iletişim, bilgilendirme. ⚹ Altmışlık Altmışlık bir açı, Venüs'ün uyum arayışı ve uzlaşma isteği niteliklerine karşılık gelir. Kabul edicidir, uyarlanabilir ve maddeyi çekip özümseyebilir. Uyum durumunu kaybetmeye karşı genellikle pasif bir savunma ve sıklıkla da çatışma korkusu vardır. Sekstil, güzelliğin tadını çıkarmak, hayatta kalmak ve üremek ister ve her izlenime açıktır. Altmışlık dilimde problemler mümkündür, ancak bunlar tespit edilmesi kolay olmayan ince problemlerdir. Sekstil çatışmadan kaçınmaya çalışır ancak zorluğa kolayca tahammül edemez. Açı: 60°. Renk: Mavi Gezegensel Kalite: Venüs. Anahtar Kelimeler: Uyum çabası, büyüme, asimilasyon. □ Kare Kare açının doğası enerjik, ateşli ve dinamiktir. Genellikle, neredeyse her zaman eyleme ve motivasyona hazırlığın artmasına neden olan bir güç veya enerji kaynağı dağıtımı vardır. İddia ve savunma için çok fazla güç mevcuttur. Ancak kare aynı zamanda çatışma, sürtüşme, kriz, stres ve bazen de saldırganlık eğilimi yaratır. Kareler zorluklarla mücadele etme ve bir şeyleri başarma gücü verir. Enerji dönüştürülür ve başarı sağlanır. Kare bir başarı unsurudur; ilgili gezegenler başarı araçlarıdır. Öncelikle kırmızı yönleri olan insanlar genellikle çok çalışkandırlar ve sorunlar yalnızca ne zaman duracaklarını bilmediklerinde ortaya çıkar. Kırmızı yönler insanları çabaya hazırlarken, mavi yönler onları zevke çeker. Kırmızı yönler, performansı ve başarıyı mümkün kılan enerji, güç, motivasyon ve eyleme hazırlık sağlar. İçimizde ve çevremizde, dış direnci tetikleyen önemli iç değişikliklere neden olabilecek enerjik süreçleri tetiklerler. Ancak kırmızı yönler, onlarla başa çıkma, direncin üstesinden gelme, engellemeleri ve korkuları azaltma, çıkmazları ortadan kaldırma ve çatışmaları üstlenme cesaretini ve kendini kanıtlamayı sağlar. Ancak işler moralimizi bozduğunda ve yapılması gerekeni yapamadığımızda iç ve dış çatışmalar ortaya çıkıyor. Açı: 90°. Kırmızı renk. Gezegensel Kalite: Mars. Anahtar Kelimeler: Sürtünme, gerilme, enerjinin yayılması. △ Üçgen Üçgen yönü rahat ve uyumlu bir etkiye sahiptir. Bolluğa, lükse ve zevke yönelen, şehvetli zevk veren maddi bir yöndür. Üçgen, yeteneği temsil eder ancak bazen mükemmeliyetçiliği veya takıntılı davranışı da temsil eder. Çok fazla bolluk ve parti, akşamdan kalmalığa yol açabilir. Zevk gider ve hiçbir şey tatmin etmez. Bu tür aşırı doygunluk çoğu zaman zihinsel bir krize yol açar. Kolaylık gibi üçgenleri çok olan kişiler çaba harcamak istemezler ve gururlu, kibirli ve kendini beğenmiş olabilirler. Gerçekle yüzleşmek istemeyebilirler ve hataları kabul etmeyi reddedebilirler. Çok fazla üçgen, insanları hasta, teslimiyetçi ve zihinsel olarak zayıf hale getirebilir. Yani bu yön iyi şansın garantisi değildir. Bir üçgen temsil eder Açı: 120°. Renk: Mavi. Gezegensel Kalite: Jüpiter. Anahtar Kelimeler: Mükemmellik, bereket, meyve. ⚻ Quincunx Quincunx, karmik dengesizliğin sağlığı etkileyebilecek bir yönüdür. Bir yandan güvensizliğe, diğer yandan hayali bir gelecek hedefine ulaşma dürtüsüne neden olur. Bazen buna “özlem yönü” ya da bağdaşmayan durum da denir. Çoğu zaman krizleri, belirsizliği ve nihayetinde kişinin kendisini tek bir hedefle sınırlama zorluğunu beraberinde getirir, bu da karar almaya yardımcı olur. Buna “büyük düşünme adımı” denir. İlgili gezegenlere veya noktalara göre gerçekle “Faustvari bir mücadeleye” neden olur. Quincunx umut ve özlemle ilişkilidir. Daha iyi zamanları öngörüyor, iyi ve güzel şeyleri diliyor ve bunları somut olarak hayal ediyorsunuz. Bu, düşünme gücünü, bir şeyleri gerçekleştirmeye yönelik hayal gücü yeteneğini yansıtır. Anlama düzeyinde, çok uzaklara giden ileriyi düşünmek, ileriyi planlamak veya henüz orada olmayan ama üzerinde çalıştığınız bilgi için çabalamak. Quincunx, uzun müzakere, daha iyi bir sonuca yol açabilecek uzun süreli düşünme süreci anlamına gelir. Ancak bu süreç çoğu zaman güvensizlik ve kararsızlık krizlerine neden olur. Açı: 150°. Yeşil renk. Gezegensel Kalite: Satürn. Anahtar Kelimeler: Özlem, karar, bilinçli kanaatin gelişimi. ☍ Muhalefet Zodyak'ta iki veya daha fazla gezegen veya nokta karşılıklı yer aldığında karşıtlık açısı oluşur. İlgili gezegensel prensipler çoğu zaman birbirleriyle çelişir, iç gerilim ve çoğu zaman enerji tıkanıklığı, stres veya duruş katılığı olarak deneyimlenir. Bir muhalefet aynı zamanda özellikle eksen konusuyla ilgili olarak içsel güç ve dayanıklılık da yaratır. Bazen yanal yönlerin telafi edildiği baskı eğilimi artar. Karşıtlık, zorluğu, soğukluğu, duraksamayı ve kristalleşmeyi temsil eder. Ancak yine de bir çeşit koruma sunuyor. Savunma, blokaj ve bağışıklık sağlayan güçlü, aşılmaz bir örtü. Bu bir bekleme aşamasıdır ve yeni bir döngüye hazırlıktır, dolayısıyla sabır çok önemlidir. Kırmızı yönler, performansı ve başarıyı mümkün kılan enerji, güç, motivasyon ve eyleme hazırlık sağlar. İçimizde ve çevremizde, dış direnci tetikleyen önemli iç değişikliklere neden olabilecek enerjik süreçleri tetiklerler. Ancak kırmızı yönler, onlarla başa çıkma, direncin üstesinden gelme, engellemeleri ve korkuları azaltma, çıkmazları ortadan kaldırma ve çatışmaları üstlenme cesaretini ve kendini kanıtlamayı sağlar. Ancak işler moralimizi bozduğunda ve yapılması gerekeni yapamadığımızda iç ve dış çatışmalar ortaya çıkıyor. Açı: 180°. Kırmızı renk. Gezegensel Kalite: Satürn. Anahtar Kelimeler: Baskı, gerginlik, baskı. Görünüş Küreleri Orb kelimesi Latince orbis kelimesinden gelir ve yarıçap anlamına gelir. Bir görünüş küresi, görünüş açısının her iki yanında, görünüş açısının hâlâ etkili olduğu birkaç derecelik etki yarıçapıdır. Bu, gezegenin astrolojik önemine ve ilgili açıya göre değişir. Aşağıdaki tablo Bruno Huber tarafından geliştirilen önerilen görünüş kürelerini göstermektedir. [1] Astrolojik Psikoloji Enstitüsü'nde 30 yılı aşkın süredir test edilmiştir . Dünyanın dört bir yanındaki binden fazla aktif astroloji danışmanı, müşterileriyle kişisel istişarelerde bulunarak neredeyse her gün burçların yönlerini teste tabi tutuyor. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Yukarıdaki tabloya göre, Ay'ın karşısındaki Güneş'in maksimum yörüngesi 9°'dir. Plüton'un karşısındaki Güneş için, Güneş'in maksimum yörüngesi 9°'dir. Ancak Plüton'un maksimum yörüngesi 5°'dir ve ben iki değerin ortalamasını kullanıyorum, yani 7°. Yani Güneş kare Mars, Güneş kare (6°) ve 5° olan Mars karenin (4°) ortalaması olacaktır. Referanslar Görünüş Deseni Astroloji, Bruno ve Louise Huber, 2005, s. 26.
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() | #5 |
Çevrimiçi ![]() | Cevap: AÇILAR KAVUŞUM AÇILARI (Conjunction) En güçlü açılar kavuşum açılarıdır. Hangi evdeyse çok güçlü bir enerji çıkar açığa. İyi gezegen kavuşuyorsa ortaya iyi şeyler çıkabilir. Kötü gezegenle kavuştuysa kötü şeyler de ortaya çıkar. Bir iyi ve bir kötü, ağır gezegen kavuşuyorsa, ortaya iyi şeylerde çıkabilir. Her iki gezegen aynı burçta ise ve bu iki burç arasında açı payı 12 derece ise Kavuşum açı vardır, denir. Bu dereceye kadar farklı burçlarda da kavuşum açı olabilir, bazen üç, dört gezegende de bu şekilde kavuşum olabilir. Bazen de hiç açı payı olmadan kavuşum açı kabul ettiğimiz yerleşimler vardır. Sinastri’ de Güneş, Ay, Venüs, Mars gezegenlerinde, aynı burçlar varsa, açı payına bakılmaksızın, kavuşum kabul ediliyor. Kavuşum açısı farklı burçlarda da güçlüdür ama aynı burçta olan kavuşumlar çok daha güçlüdür, Müthiş bir güç ve enerji ortaya çıkar. Bir gezegen sadece güneşe 8 derece ve daha altında bir derece de yakın olduğu zaman, o gezegen ”YANIK” oluyor. Güneşe sert bir şekilde benzemeye çalışıyor demektir. Yanık gezegenleri çok fazla sevmeyiz haritalarda. ALTMIŞLIK AÇI (***til) İki burç arasında 60 dereceli açı vardır. ***til açıda açı payı, 5 veya 6 derecedir. Yarı uyumlu açıdır. Üçgen açı gibi muhteşem olaylar yaşatmaz ama haritadaki olumsuz açıları yumuşatır. İyilikler katar. Az çaba ile kazanılacak mutluluk ve başarıyı verir. ***til burçlar da birbirinin hayatında kişiler önemli oluyor. Evlilik, aile bireyleri ***til burçlardan oluyor. KARE AÇI (Square) Baz alınan açı payı 10 derecedir. Aralarında 90 derece açı olan burçlar kare durumundadır. Kadersel, sıkıntılı olayları simgeler. Evliliğe, ilişkiye, para kazanmaya zarar verir. Hayatın sıkıntılı geçebileceğini gösterir. 30 lu yaşlardan sonra iyileşmeye başlar. Kare açı olan burçlarla anlaşmakta zorluk çekeriz. Güneş ve Ay varsa kare açı içinde, ikili ilişkiler ve sağlığı olumsuz etkiler. Kişilerin bulundukları yere gelmeleri için tırnaklarıyla kazımaları gerekir. Hayata karşı güçlü olmayı öğrenmemiz için, kendimizi korumayı öğrenmemiz için kare açılara ihtiyaç vardır. ÜÇGEN AÇI (Trine) Bu açıda açı payı 12 derecedir. Aralarında 120 derece bulunan burçlar üçgen oluştururlar. Üçgen açı doğuştan var olan yetenek, güzellik, iyilik, başarı, huzur, kişinin kendisiyle uyumu ve bu hayattaki hediyeleri, ödülleri verir. Bunlar için çok fazla çaba sarf etmesine gerek kalmaz. Kendiliğinden gelen hediyeleri ödülleri simgeler. En sevdiğimiz insanları üçgen açıdan seçeriz. Sinastri’ ye göre çok iyi arkadaş olunur bu açıyla. Aynı burçlar ise zamanla sorunlar yaratır. (Boğa-Boğa gibi) bu açıda evlilik olmaz diye bir şey söyleyemeyiz. Diğer açılarla birlikte yorumlanır. BİRLEŞMEYEN, BEŞLİ AÇI (Quincunx) Açı Payı (orb) 10 derecedir. Birleşmeyen açılardır. Kişinin, doğuştan var olmayan, ihmal ettiği ve önemsemediği için kendisinin neden olduğu problemlerdir. Olumlu veya olumsuz, hür iradeyle kaderinizi değiştirme noktası 150lik açılardır. Hayat bu noktalarda değiştirmesi için kişiyi sorumlu tutar. ZIT AÇI (Opposition) Açı Payı (orb) 10 derecedir. Adından da anlaşılacağı gibi bu durum, iki güç birbirine zıtken yani aralarında 180 derecelik açı varken ortaya çıkar. Hayatımızdaki patlamaları meydana getiriyor. Zıt açı sert ve zıt etki yapar; fakat yerinde kullanılırsa iyi bir denge de sağlayabilir. Zıtlık daima pozitif ve Negatif burçlar arasında görülür. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 17:09 -->-> Daha önceki mesaj 17:07 -- AÇI FAZLALIĞI YA DA EKSİKLİĞİ Kavuşum Yoğunluğu Oldukça hedefe yönelik kişiliklerdir. Tamamıyla konsantre bir şekilde hedeflerine yönelip hiçbir şeyin onları etkilemesine izin vermezler. Kavuşum Eksikliği Belli bir hedefe yönelmede zorluk çekerler. Çok yönlü kişilikler olmalarına rağmen bir sebep ya da hayat amacı edinmelidirler. Sekstil Yoğunluğu Kişiliklerine en çok öne çıkarabilenlerdir. Farklı şeyleri deneyip yaratıcılıklarını konuştururlar. Sekstil Eksikliği Entelektüel alanda kendilerini ispat etmek zorunda hissettiklerinde çok rahatsız olurlar. Mental yaratıcılığı geliştirmeli ve de insan ilişkilerinde kendilerini ifade etmeyi öğrenmelidirler. Kare Yoğunluğu Krizler – zorluklar ana temadır, ancak hazırdırlar bu konularla başa çıkmaya. Kare Eksikliği Engellerle korkan ve kolay yolu seçen biridir. Bunu yaptıklarında kendi gelişimlerinin önünü tıkarlar. Kendi kendilerine engeller koyup bunları aşmaya çalışmalıdırlar. Üçgen Yoğunluğu Çok yönlü kişiliklerdir ve hayatlarında çok büyük sorunlar rol oynamamaktadır. Üçgen Eksikliği Hem kendi hem başkalarıyla sorunları olan kişilerdir. Böylelikle ilişkilerde doyuma ulaşamazlar. Karşıt Yoğunluğu Dengeleri tutturmada inatçıdırlar aşırıya kaçabilirler. Anlam arayışı yoğundur. Karşıt Eksikliği Kendini tanıyan biri vardır karşımızda. Ancak yapması gereken kendini tanıdığı kadar başkalarını da tanıyıp empati duyabilmesidir.
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() | #7 |
Çevrimiçi ![]() | Cevap: AÇILAR yükselen burcunuzu (derecesini de) biliyorsanız haritanızı çıkarabilirsiniz. memnuniyetle sizlere kendi haritanızı incelemeyi ve piyasadaki kişilere mecbur kalmadan okumayı gösterebilirim iki forum var muslumanlar.com/#şiir veya benimmekan.com/#astroloji doğrudan iletişime geçebilirsiniz
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() | #8 |
Çevrimiçi ![]() | Cevap: AÇILAR YEN GEZEGENİ Doğum Haritasında Güneş’e “kare, kavuşum ya da karşıt” açı yapan, en küçük açılı gezegen, Güneş’e kendi özelliklerini katar. Güneş hangi burçta olursa olsun, kişi bu ‘yen’ özelliklerini açıkça taşır. MERKÜRYEN Kişi küçük yaşlarda okumaya ilgi duyabilir, okumayı yaşıtlarından önce sökebilir, yaşıtlarından önce konuşmaya başlar, hızlı konuşur bazen kelimleri yutma görülebilir, ezber yeteneği çok gelişmiştir. İkizler ve Başak insanlarını kendilerine çekerler. VENÜSYEN Güzellik ve çekici görünüm verir. Kişi güzelliğe, lükse ve rahatına düşkündür, güzel resim yapar, sanata müziğe kabiliyetlidir. Küçükklükten itibaren evliliğe meraklıdır ve genelde erken evlilik yapabilir. Sevgisiz yaşamayacağını düşünür. Etrafı kalabalık olsun ister. MARSYEN Çocuksu davranışlar, sevgi ile kolaylıkla yönetilen, kızdırıldığında çok öfkeli, saldırgan, fiziksel şiddete yatkın kişilerdir. Erkekler özellikle ateşli silahlara ilgi duyabilirler. Yüzlerinde iz, leke veya ben olabilir. Küfür etmeyi severler, tehlikeye merak verir. JÜPİTERYEN Güler bir yüzlü, pozitif, yardımsever, cömert, felsefeye düşkün, aklı ile dini yaşayan, yargılamayan, yolculukları ve başka kültürleri merak eden, mutlaka bir kaç yabancı ülkeye giden bir kişi olabilir. Kendini geliştiren, okuyan, öğrenme meraklısı biridir. SATÜRNYEN Burcu ne olursa olsun sorumluluk sahibi, sözünün eri, sert görünüşlü biridir. Sözleri ya da bir bakışı ile karşısındakilere haddini bildiren mesajlar verir. Yönetme hırsı ile doludur, sözünü dinletir, kendini ezdirmez. Sevdiklerine ve yakınlarınada sert davranışlar ve otorite sergileyebilir. Ama onlara karşı olan sorumluluğunu asla unutmaz, kötü anlarda hemen yanlarındadır, sarar sarmalar yaralarına çare olur ama ‘ben sana demiştim’ demekten geri kalmaz. Atacağı adımın bir öncesini ve bir sonrasını bilir, kronik bir inadı vardır. Onun doğrusu doğrudur, hatada yapsa geri adım atmaz. İçinden eleştirir kendini ama güçsüzlüğünü ya da hatasını kimseyle paylaşmaz. Onun için güç sahibi olmak çok önemlidir ve ne olursa olsun buna ulaşır. Akrabalarına bağlıdır, parayı sever. Evlilik ve ilişkileri sorunlu gidebilir, ebeveynlerden biri ya da ikisi ilede derin sorunlar yaşayabilir. URANÜSYEN Hızlı düşünen, ani hareketleri olan, çağın ilerisinde, modern, kimseye aldırmayan bağımsız davranışlar gösteren bi kişidir. Arkadaşlık hayatta en değer verdiği konulardan biridir. Ailenin fikirlerine ters düşen biri olabilir, ailesi ile bu yüzden sorunlar yaşayabilir. NEPTÜNYEN Romantik, şiirsel, sezgili, rüyaları mesaj verici ve 6. hissi güçlü, çabuk kırılan, kötülükten korkan, yardımsever kişilerdir. Astroloji, fal, metafizik ile ilgili konular, gizli saklı bi çok şeyi hisseden ve öğrenebilen bi kişilik verebilir. PLUTONYEN: Karamsar, inatçı, kıskanç, içinde yoğun kızgınlıklar biriktiren, iç dünyası karışık, doğaüstü konulara eğilimli, ölüm konusunu sıkça düşünüp kafa yoran, sekse düşkün, para ve güç tutkusu bulunan kişilerdir. Rüyaları gerçeğe yakın olabilir, hatta gerçekleşebilir. alıntıdır..
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() | #9 |
Çevrimiçi ![]() | BOĞA BURCUNDA JÜPİTER – URANÜS KAVUŞUMU Bu konuyu 2024 başlığı altında yayınlayacaktım lakin harita okumayı öğretme açısından ayrı başlık açmayı tercih ediyorum Öncelikle Jüpiter ve Uranüs burçlar kuşağında hangi alanları yönetiyor bakalım; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ev olarak 9. Ve 11. evler Burç olarak Yay ve Kova burçları Tanımlamalara geçelim 9.EV YAY JÜPİTER ATEŞ DEĞİŞKEN 9. ev, uzun seyahatler, yabancı ülkeler ve kültürler, yabancılarla iletişim ve ticaret, meslek, ödüllendirilme, kariyer hayatında ve sosyal çevrede ilerleme ve gelişme, özgürleşme, din ve hukuk gibi konularla ilgilidir. Deneyimleri genişleten ve bakış açısını geliştiren her şey bu ev ile yorumlanır. Bilgi birikimi ve zihinsel faaliyetlerle de alakalıdır. Kişinin araştırmak ve öğrenmek için nereye kadar gidebileceği ile doğrudan bağlantılıdır. Kişi ya mekânını terk ederek bu yolu dener ya da zihninde bir yolculuğa çıkar. Bu nedenle bu ev metafizik değerler ile de alakalıdır. 9. ev benefik, yani fayda getiren gezegenlerden biri olan, şansın sembolü Jüpiter'e aittir ve bilgiye duyduğu açlık ile tanınan Yay burcu tarafından yönetilir. Değişim ve uyum sürecini temsil eder ve Ateş elementi ile ilişkilidir. 9. EV- “FELSEFE” EVİ Dünyayı keşfederek odak noktasını anlamak için çevremizde ne bilgi varsa almaya, gördüklerimizi ve hissettiklerimizi değerlendirerek gerçeğe ulaşmaya çalışırız. Daha fazla eğitim alarak, teorileri birleştirerek dünyayı keşfetmek üzere seyahate çıkarız. Yol boyunca zihnimiz berraklaşır, gördüklerimizi daha iyi anlar görmediklerimizi de dini kurallarla açıklarız. Anlayış, kabullenme, alçakgönüllülük, tutkular, felsefe, din, iç aydınlanma, uzun seyahatler, yayıncılık, çok uluslu işler (İthalat-ihracat gibi), torunlar, dünürler vb uzak akrabalar bu evin alanına girer. 9. ev Yay burcu ve Jüpiter gezegeni tarafından yönetilir. 9. ev benefik yani fayda getiren gezegenlerden biri olan şansın sembolü Jüpiter'e aittir ve bilgiye duyduğu açlık ile tanınan Yay burcu tarafından yönetilir. Geçiş noktaları olarak kabul edilen üçüncül Evler'den biridir. Değişim ve uyum sürecini temsil eder ve Ateş elementi ile ilişkilidir. Uzun seyahatler yabancı ülkeler ve kültürler yabancılarla iletişim ve ticaret, meslek, ödüllendirilme, kariyer hayatında ve sosyal çevrede ilerleme ve gelişme, özgürleşme din ve hukuk gibi konularla ilgilidir. Deneyimleri genişleten ve bakış açısını geliştiren her şey bu ev ile yorumlanır. Bilgi birikimi ve zihinsel faaliyetlerle de alakalıdır. 11.EV KOVA URANÜS HAVA SABİT 11. ev, gruplar, kulüpler ve birlikler, hayır işleri, toplum yararına olan atılımlar, düzeltilmesi gereken toplumsal aksaklıklar ve dilekler ile alakalıdır. Diğer taraftan, platonik ve çözülen ilişkileri de kapsar. Gelecekte gerçekleşmesi gereken planlar için emek harcamak, gereken değeri vermek üzere sosyalleşmek, dernek kurmak veya benzeri bir şekilde kişileri bir araya getirerek görevlerini hatırlatmak 11.ev ile ilgilidir. Toplumsal değişimlerden bahsedersek bu tam 11. evin işi olur. Birey artık toplumun bir parçası olduğunu yadsıyamayacağı bir konudan sorumludur. Hedefleri gerçekleştirmek için kurduğu ilişkiler, iletişimler büyük önem taşır. Bu önemi ne kadar gerçek kılabilecektir, 11. ev işte bu konuda büyük bir açılım sağlar. 11. ev, değişimi simgeleyen Uranüs'e aittir ve farklı olan her şeye çekilmesiyle bilinen Kova burcu tarafından yönetilir. İstikrarı temsil eder ve Hava elementi ile ilişkilidir. ON BİRİNCİ EV- “ARKADAŞLIK” EVİ Arkadaşlarımızın sayısı ile gücümüz de artar. Kulüpler, ağ (Network) organizasyonları profesyonel kuruluşlar, şirketler, bu ev tarafından yönetilir. Fırsatlar ve ihtimaller, sevgi, hayatımıza anlam katan gruplar, kader, ümitler, hayallerimiz ve hedeflerimiz, vizyonumuz, arkadaşlarımız ve dostluklarımızı nasıl seçtiğimiz, başkalarına yardım, politik partiler, üvey çocuklar ve evlatlıklar 11. evin alanına girer. 11. ev Kova burcu ve Satürn, Uranüs gezegenleri tarafından yönetilir. 11. ev değişimi simgeleyen Uranüs'e aittir ve farklı olan her şeye çekilmesiyle bilinen Kova burcu tarafından yönetilir. Amaç noktaları olarak kabul edilen İkincil Evler'den biridir. İstikrarı temsil eder ve Hava elementi ile ilişkilidir. Gruplar, kulüpler ve birlikler, hayır işleri, toplum yararına olan atılımlar, düzeltilmesi gereken toplumsal aksaklıklar ve dilekler ile alakalıdır. Diğer taraftan, platonik ve çözülen ilişkileri de kapsar. Dostluk, umutlar ve akıl ve gizli düşmanlıklar evidir. İlim, elektronik, buluşlar, keşifler, uzay ve teknoloji, madde ötesi, bilgisayar dünyası, insanlara yararlı olma, zihinsel özgürlük, arzular, umutlar, beklentiler, dostluklar, önemli sosyal değerler, gruplaşmanın getireceği amaçlar, özdeşleşme gibi konularda etkilidir. İnsanların çevresiyle ilişki kurma durumu, arkadaşlıklar ve sosyal çevre içinde yapılacak çalışmalar, varılacak hedefler, gerçekleştirilecek yenilikleri belirler. Olumsuz anlamda işleyen bir 11. Alan, beklentilerimizi kurduğumuz temelin zayıf ve boş olduğunu anlatabilir. Bunun dışında arkadaş çevremiz de bizi olumsuz olarak etkiliyor olabilir. Kafamızda yarattığımız planların gerçek sanılması da 11. Alan için tehlike çanlarının çaldığını gösterebilir 11. ev insanın düşlerini, isteklerini, beklentilerini temsil eder daha kapsamlı ihtiraslar, geleceğe yönelik beklentiler ve projeler, açık seçik tanımlanan öncelikler, bu önceliklere göre hedefini belirlemek, kendini yönlendirmek, amaçlar, amacı gerçekleştirmeye yönelik gruplarla özdeşleşmek, stratejik ittifaklar, ümitler, dilekler, ülküler. En iyi kalite: Yardımseverlik (iyilik) En kötü kalite: Kibir Jüpiter iyi şanslar, iyimserlik, başarı ve cömertlik gezegenidir. Jüpiter hayata neşe getirir. Jüpiter güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olduğu için genişlemeyi ve bolluğu düşünün. Jüpiter bilgi, daha yüksek eğilme, vizyon genişliği, güven, hayırseverlik ve iyi niyet, açık sözlülük ve dürüstlük anlamına gelir. Jüpiter'in bilgisi felsefi düzeydedir (Merkür'ün günlük zekâsının aksine). Bu, yüksek zihnin geniş görüşüdür. Psikolojik olarak Jüpiter, anlam veya hakikat arayışıdır. Bu haliyle, hukuk ve adaleti, felsefeyi, dini, metafiziği ve eğitimi temsil eder. Jüpiter, daha büyük bütüne katılım yoluyla kendini geliştirme dürtüsünü kapsar. Sizi hayatı keşfetmeye teşvik ediyor. Jüpiter'in burcu neyi idealize ettiğinizi, etik, dini ve felsefi standartlarınızın neler olduğunu gösterir. İşaret ayrıca, nerede geniş olduğunuzu ifade ettiğinizi, işleri büyük ölçekte yaptığınızı gösterir. Jüpiter, haritanızda nerede finansal ve maddi faydalar elde edebileceğinizi ve buna karşılık olarak başkalarına cömertliğinizi ifade ettiğiniz yerleri gösterir. Jüpiter Evi iyimser olma eğiliminde olduğumuz yerdir ve bu Evin işleri genellikle kolayca akar. Jüpiter'in nitelikleri arasında yardımseverlik (nezaket), bilgelik, ahlak ve maneviyat bulunur. Jüpiter'in enerjisi haritada olumsuz olarak yer alırsa, kendini haklı görme, aşırılık, israf, abartma, aşırı hoşgörü, yüzeysellik ve bağnazlık olarak tezahür edebilir. Bununla birlikte, Jüpiter olumsuz bir konumdayken bile koruyucu ve faydalıdır. Aşırı hoşgörü ve aşırılık genellikle kısıtlama dersini öğrenmeye yol açar. Negatif açıdan bakan bir Jüpiter ile bile, bir kişi " En iyi kalite: Orijinallik En kötü kalite: İsyan Uranüs, gerçek içsel kişiliğinizin (Güneş) farkına varmak için bilinçsiz dürtüyü temsil eder. Bir şimşek gibi Uranüs, ani içgörü parlamalarını, vahiy anlarını ve yaratıcılık hamlelerini sembolize eder. Uranüs'ün enerjisi genellikle anilik, devrim, değişim, şok ve bozulma olarak tanımlanır. Uranüs, şimşek gibi zamana girer ve kalıplarımızı kırar. Yeni fikirler sıradan düşünce akımlarına karışarak inatçı sorunlara yenilikçi çözümler getirir. Sizi sosyal yapımızın ötesinde bir dünyaya uyandıran sezginizdir. Uranüs, eskinin kullanışlılığı kaybolduğunda ve daha yeni, daha yüksek ve daha iyi bir şey onun yerini almaya hazır olduğunda ani değişimlere neden olur. Uranüs, teknolojiyi ve her türlü elektronik cihazı kapsar. Uranüs zihni hızlandırır, mantığı atlayıp A'dan Z'ye sıçrayarak sonuca varmak, insanları şoke etmek. Uranüs, yaygın ve kabul görmüş formlara alternatifler arar. Uranüs gezegeni, kendi "tarafında" yörüngede dönmesiyle diğer gezegenlerden ayrılır. Gezegenlerin geri kalanı bir "topaç" gibi yörüngede dönüyor, ancak Uranüs bir top gibi kendi tarafında yuvarlanmakta ısrar ediyor. Uranüs en iyi ihtimalle özgünlüğü, çok yönlülüğü ve bağımsızlığı teşvik eder. En kötüsü, eksantrikliği, sapkınlığı ve isyanı teşvik eder. Boğa Burcu ve Özellikleri Huzuru bulmak ve onu korumak - Boğa'nın hedefi budur. Dinginlik. Sınırsız bir karmaşıklık içinde yine de sade olmak. Kavranamayacak kadar derinliğe sahip olmak, ancak bunun üzerinde konuşmaya ihtiyaç duymamak. Karmaşıklıktan kuşku duymak Boğa'nın kaynağıdır. İçgüdüsel bir şekilde, kendi sessizliği ve sadeliğini bulabileceği ortamları arar. Sabit bir iş. Güven veren ilişkiler ağı. Sonsuz bir pratiklikle kozasını örer. Doğal olarak denge, güvenlik ve huzur sunan herhangi bir şeye ilgi duyar. Boğa'nın stratejisi sonsuz sadeleştirmedir. Varoluşa ait melodramlar yoktur. Sadece hayatın özüyle -sağlık, gerçek, aşk ve sessizlikle- baş başa kalana kadar ve buna sevgiyle karışık saygı duygusuyla yaklaşana kadar yaşamın yavaş yavaş azalması vardır. Boğa'nın gölgesi iç huzuru dışsal güvenceyle karıştırmaktır. Gerçekte içsel güvenceden doğan huzuru aramasına rağmen, bunun dış dünyada yansıması olan, para, varlıklar ve insanlar arası deneyimsel-dengeyi saplantı haline getirebilir. Bu yüzden inatçı, materyalist, günlük düzenini bozma korkusuyla kendini sıkıntıdan patlatan biri haline gelebilir. Güvence zihinsel düzeyde de bir hareketsizliğe dönüşebilir. İnatçılığı ve irade gücü gibi kaynaklar gölge olarak esnek olmamayı, deneyimlere dar kalıplar içinde, hayal gücünden yoksun tepkiler vermeyi doğurur. Öğrenmesi gereken; harekete ve değişime gönüllü olmak, gelişim için esnek olabilmektir. Sabit yıldız olarak ise RANA (5-Eridani): 20° 51’ Boğa burcunda ve Satürn karakterindedir. Anahtar Kelimeler: Yağmur, sel vb. deniz kazaları ve bunlara bağlı olarak suda boğulma olasılığı, pek çok seyahatler yapma, yönetici veya otorite konumunda bir mevkii sahibi olma. Jüpiter ve Uranüs BOĞA da birleşerek, SABİT değerlerinizin üstünde bir değişim baskısı oluşturmaktadır. Kendi doğum haritalarınızda BOĞA burcunu hangi ev temsil ediyorsa orada baskı olacaktır. Evler ve burçlar ile ilgili olarak sabit konularda yeterli açıklamayı bulabilirsiniz. Sabit yıldız etkileri ile birleştirdiğimiz zaman haritanızdaki BOĞA alanındaki etkileri büyüten hayatınızı değiştiren, su baskını gibi hiç hesaplanmayan değişiklikler gösteren bir durumdur. 8 Nisan güneş tutulmasının etkileri 4,5 yıldır ve bu kavuşum ile birlikte okunması gerekmektedir. Doğru kullanmak isterseniz hemen haritalarınızı açın ve BOĞA ile ilgili gezegenleriniz ve değerlerinize bakın. BOĞA burcu sabit gelirlerimizi, kaynaklarımızı ve paramızı temsil eder. Aynı zamanda tutunduğumuz, sahip olduğumuz kişilik öğelerinin temellerini gösterir. Kendimizi tanımladığımız banka hesabından işimize, toplum içinde görünür olup yerleştiğimiz konuma kadar ifade eder. Eğer biraz daha genişletecek olursak maddi varlıklarımız demektir; saçlarımız, tenimiz hatta kullandığımız gözlük ya da lens, kıyafetlerimiz, takılarımız bunun içine girer. Örneğin 6. Evde BOĞA bulunuyorsa SAĞLIK ve EVCİL hayvanlara dikkat etmemiz, mücadele alanlarına odaklanmamız gerekecektir. Ayrılmak istemediğimiz işyeri iflas edebilir, önlem almadığımız şeker hastalığı yüzünden diyet zorunluluğu olur, evcil hayvanımız için site yönetimi karar çıkartabilir vb.. Daha derine inecek olursak; haritalarımızdaki YAY ve KOVA burçlarının yöneticilerinin ortaklaşa bir eylem yaptığını düşünebilirsiniz. Haritalardaki evlerin ve burçların nasıl bulunacağını ve hangi anlamlar içerdiğini merak ediyorsanız sabit konulardan bulabilirsiniz. Haritanız ile ilgili sıkıntılarınız varsa Benimmekan.com/astroloji odasından bana danışabilirsiniz. Saygılarımla
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() | #10 |
Çevrimiçi ![]() | Cevap: BOĞA BURCUNDA JÜPİTER – URANÜS KAVUŞUMU Jüpiter ve Uranüs, 20 Nisan 2024'te nadir ve kaçınılmaz bir kavuşum için bir araya geliyor. Bu gün, kavuşumun zirvesini temsil etse de, bu, 2023'ün sonundan bu yana kozmik göklerimizin arka planında uğuldayan, uzun süredir devam eden bir enerjidir. Mayıs ayına kadar da bu enerji geri plana düşmeden çalışmaya devam edeceğiz. Jüpiter ve Uranüs 14 yılda bir bir araya geliyor ve bu kez Boğa burcunun 21 derecesinde birleşecekler. Boğa burcunda en son 1941'de bir araya geldiler, dolayısıyla bu, üzerinde çalışılması çok nadir görülen bir enerjidir. Jüpiter ve Uranüs en son 2010 yılında bir araya gelerek Balık ve Koç arasında ender görülen bir dans sergilediler. Bu dönem, Mayıs-Ekim 2010 arasında alışılmadık derecede uzun sürdü. Bu aylarda hayatınızda hangi temaların ortaya çıktığını görmek her zaman faydalı olacaktır. Aynı şeylerin tekrar olacağı anlamına gelmiyor ama bu, ortaya çıkmakta olan enerjinin türü hakkında size bir fikir vermede yardımcı olabilir. Jüpiter genişlemenin, bolluğun, başarının ve şansın gezegenidir. Şanslı gezegen olarak kabul edilir ve yoluna çıkan her şeye umut verir. Jüpiter aynı zamanda büyük resme odaklanmamıza ve gelecek için heyecanlanmamıza da yardımcı olabilir. Uranüs yeniliğin, değişimin ve uyanışın gezegenidir. Aynı zamanda geleceğin gezegeni olarak kabul edilir ve bizi yeni bir devrime yönlendirebilecek teknoloji ve gelişmeler gibi şeyleri yönetir. Daha kişisel düzeyde Uranüs, özgürlük ve özgünlük duygularını uyandırmamıza yardımcı olur. Bizi kuralları çiğnemeye, toplumsal normları bırakmaya ve kendi başımıza düşünmeye teşvik eder. Jüpiter genişleme gezegeni olduğundan, Uranüs ile buluştuğunda, Uranüs'ün tüm bu niteliklerini genişletecek, bizi daha özgün benliklerimize adım atmaya ve etrafımızdaki dünya hakkında farklı düşünmeye yönlendirecek. Bu iki gezegenin birleşmesi, özellikle teknoloji alanında geleceğe yönelik ilerlemeleri de beraberinde getirebilir. Jüpiter ve Uranüs'ün Boğa burcunda bir araya gelmesi aynı zamanda hangi temaları görebileceğimiz konusunda da daha fazla ipucu veriyor. Boğa paraya, çiftçiliğe ve çevreye hükmeder, dolayısıyla bunların hepsi bu geçişte sergilenebilecek alanlar. Tarım veya gıda tedariğimiz söz konusu olduğunda bazı yeni yenilikler görebiliriz. Teknoloji ve finans daha büyük şekillerde birleşebilir ve çevremizin durumuna ışık tutulabilir. Tüm bu etkiler 20 Nisan transitinde devreye girecek olsa da bu zamanı tohumun ekilmesi olarak düşünebiliriz. Bu, bu kavuşumun gerçekten nasıl çalıştığını görebilmemiz için işler büyüyene kadar beklememiz gerekebileceği anlamına gelir. 2031 aslında Jüpiter ve Uranüs'ün karşıt açıya gireceği zamandır ve genellikle bu dönemde bu geçişin hayatımızı nasıl şekillendirdiğine dair daha net bir fikir edinmeye başlarız. Daha samimi bir düzeyde Jüpiter ve Uranüs bizi başarı ve şans hakkındaki düşüncelerimizi değiştirmeye teşvik ediyor. Batı kültürlerinde amacımızı ve başarımızı kariyer yolumuzla ilişkilendirme eğilimindeyiz. Ancak bu fikir veya değer yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Neden amacımızı çalışmakla ilişkilendirmeliyiz? Kariyerimiz hayatımızın büyük bir bölümünü oynasa da, toplum olarak ona verdiğimiz değer değişiyor ve belki de bu, Jüpiter ve Uranüs bir araya geldikçe daha da netleşecek bir şey. Uranüs, toplumsal normlardan kurtulmamızı ve her şeyi herkesin yaptığı gibi yapmamızı istiyor. Uranüs kendi adımıza düşünmemizi ve kendi gerçek özgün çağrımızı takip etmemizi ister. Uranüs bize kendi benzersiz yolculuklarımızda ve kendi benzersiz zaman çizelgelerimizde olduğumuzu ve toplumun bize söylediklerine uymak zorunda olmadığımızı hatırlatır. Şanslı gezegen olarak Jüpiter kesinlikle büyülü etkisini serpebilir, ancak genellikle yapmadığımız bir şeyi yapmaktan, başka bir deyişle bu başıboş Uranüs enerjisinin bir kısmını kucaklamaktan dolayı şansı hissedeceğiz. Uranüs bizi şaşırtabilir, dolayısıyla bu dönemde beklenmedik haberler alabilir veya bir şey hakkında nasıl hissettiğimiz veya düşündüğümüz konusunda kendimizi şaşırtabiliriz. Kendimize izin verirsek, zihnimizi ve kalplerimizi değişime açabilir ve olaylara yeni bir bakış açısıyla bakabiliriz. Uranüs dağınık, düzensiz bir enerji olabileceğinden, bu hizalanma altında kendimizi biraz dengesiz veya kayalık bir zeminde hissedebiliriz. Güçlü Uranüs enerjisi aynı zamanda sismik aktiviteyle de bağlantılıdır, dolayısıyla kelimenin tam anlamıyla altımızdaki dünyanın sarsıldığını hissedebiliriz! İster hemen hissetsek, ister farkına varmamız birkaç yıl alsa da, Jüpiter Uranüs kavuşumu bizi değiştirecek. Toplum olarak çalışma şeklimizi değiştirecek ve değerlerimizi değiştirecek. İleriye doğru yeni bir yol yaratıyoruz ve Jüpiter ve Uranüs'ün bizden yapmamızı istediği şey de bu. Jüpiter ve Uranüs'ün Boğa burcunun “beyaz güvercin derecesi” olarak bilinen 21 derecesinde bir araya gelmesi de ilginçtir. Kozmik göklerin bu derecesi korunmaya ve olumlu bir haberciye işaret eder. Ruhsal rehberlerimizin ve meleklerimizin, öyle hissetmese bile her zaman bizi kolladığını hatırlatırız. İşler kötü gittiğinde beyaz güvercini görmezden gelmek kolaydır ama Evrensel desteği aradığımızda, meleklerimizin ve rehberlerimizin bizi kolladığına güvendiğimizde, bir kabul yerine adım atabiliriz. Her zaman beyaz güvercininizi arayın ve onun orada olduğunu, sizi kolladığını bilin. ---ALINTI---
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
25 kasım, acık, astroloji, berbat, burclar, hakkında, herŞey, hissetmek, jüpiter, karesi, kavuşum, kendini, plüton, satürn, ucundan, venüs, venüs-plüton, …, – |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Acilar denİzİ | Sır | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 02 Nisan 2011 16:20 |