30 Kasım 2014, 22:03 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ökaliptüs Regnum: Plantae Phylum: Magnoliophyta Classis: Magnoliopsida Ordo: Myrtales Familia: Myrtaceae Species: Eucalyptus L'Hér. Okaliptüs, birçok türü bulunan geniş bir ağaç (nadiren çalı) cinsidir. Türleri Avustralyanın ağaç florasında egemendir. Çoğu Avustralya'ya özgü olan, 700'den fazla türü mevcuttur; bazı türler de Yeni Gine ve Endonezya'da bulunur. Kıtanın neredeyse tüm bölümlerinde bulunan ökaliptüs, Avustralya'daki her türlü iklim koşuluna adapte olmuştur. Anavatanı Avustralyadır. Çok fazla(günde 600 litreye kadar) su tüketebilir. Bu özelliğinden dolayı bataklıkları kurutmakta kullanılmıştır, bu nedenle Bataklık Kurutan da denilmektedir. Bataklıkları kurutarak Sıtma hastalığına neden olan sivri sinekleri yok etmesinden dolayı Sıtma Ağacı olarak da bilinir. Sürekli yeşil kokulu yaprakları ve kokulu çiçekleri vardır. Gövdesi krem-gri, pembe ve açık yeşil karışımıdır. Güçlü tekli orta gövdesi veya çok gövdeli çalı biçiminde türleri de vardır. Boyu 40 metre’ye kadar uzayabilir. Yaprak boyları 12 - 22 cm kadar olup, gençlerde yaprakları küçük ve oval, yetişkinlerinde ise uzun ve sivridir. ılkbahar aylarında türüne göre beyaz, sarı veya kırmızı çiçekler açar. Kış aylarında - 6 °C ye kadar dayanabilir. Odunundan mobilya sanayinde, kabuklarından, yapraklarından ve tohumlarından boya ve ilaç sanayinde faydalanılır. Yandığında çok fazla ısı açığa çıkardığı için maden ocaklarında da kullanılmaktadır. Ayrıca kağıt üretimi de yapılmaktadır. Üretimi tohumla yapılır. Türleri; Kırmızı Okaliptüs, Sarı Limon Okaliptüs, Mavi Okaliptüs. Okaliptüs: (Eucalyptusbaum / Heberbaum / Eucalyptus / Ökaliptüs / Sıtma ağacı) Haziran-temmuz ayları arasında, mor renkli çiçekler açan büyük ağaçlardır. Yaprak şekli bitkinin yaşına göre değişir. Gençlerde sapsız, oval, açık yeşil; yaşlılarda ise uzunca saplı, orak seklinde, derimsi ve koyu yeşildir. Çiçekler morumsu kırmızı renkte olup, her bir yaprağın koltuğunda birkaçı bir arada bulunur. Meyve küçük ve çok miktarda tohum taşıyan oval şekilli bir kapsüldür. Ökaliptüs, halk arasında sıtma ve kinin ağacı olarak da tanınmaktadır. Bu ağaçla özdeşleşmiş olan koala su içmek için bile ağaçtan inmez ihtiyacı olan suyu ökaliptüsün yapraklarından alır. Çok fazla su tükettiği için yaprakları su açısından zengindir. Ökaliptüsün yaprakları koala dışındaki hayvanlar için zehirlidir. Bir tek koala bundan etkilenmez. Anadolu ya ilk defa, Muğla vilayetinin Fethiye kazasında Dalaman da bir çiftlik kuran Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından, süs ağacı olarak sokulmuştur. Diğer taraftan Mersin-Adana demiryolu uğrağındaki istasyonlarda 1886 yılında Fransızlar tarafından istasyon ağacı olarak kullanılmıştır. 1830a doğru Avustralya dan Italya ya getirilen çeşitli cins ökaliptüslerin kış olması dolayısıyla çoğunluğu kuruduğundan bu ağacın yumuşak iklimde yaşamadığı kanaatine varıldı. 1852 de Cezayir de tekrar denendi. Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da denenerek sıcak mıntıkalarda yetişeceği anlaşılmıştır. 1893’te, Osmanlı Devleti idâresinde bulunan Suriye de M.H. Morel, Beyrut taki mâlikânesinde çok miktarda ökaliptüs yetiştirmiş ve bu mâlikânesine Lâtince olarak Villâ Eucalypta" (Ökaliptüs Köşkü) adını vermiştir. Çok miktarda ökaliptüs bugün Afrika, Avrupa, Asya sıcak iklimlerinde yetiştirilerek, iktisâdî, sihhî maksatlarla dünyanın her kıtasında üretilmekte ve gün geçtikçe de rağbet bulmaktadır. Ökaliptüs ağaçları, çok yüksek olan kâbiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu alıp havaya vermesi sâyesinde bataklık yerlerin kurutulmasında insanlığa olan hizmetlerinin tanınmasıyla, yalnız Avustralya da olan gelişme alanı kısa bir zamanda çok genişlemiştir. Bir ökaliptus ağacının yılda ortalama 250 ton suyu alıp havaya verdiği tecrübelerle anlaşılmıştır. 1938den beri, yurdumuzun güney bataklıklarında da yetiştirilmesine büyük önem verildi ve kısa zamanda çok ümit verici neticeler alındı. Tarsus un Karabucak bataklığının kurutulmasıyla bölgede, sıtma hastalığının yayılmasında önemli rol oynayan sivrisineğin nesli yok oldu. ''Bu ağacın bir zararı da var.. çok fazla su tükettiği için doğal yaşam alanı sulak olan yerlerden kuş cenneti gibi uzak tutulmalı oraya dikilmemeli yoksa suyu tamamen kullanacağı için o doğal alanı yok edebilir.. Şu anda kuş cennetinde 'ağaçlandırma' adı altında bir ökaliptüs ormanı yapılmış durumda (liman yapımına doğal alan olduğu için izin verilmemişti) 2 yıl önce doğa derneğinin açtığı davanın kaybedilmesi sonucu o ağaçların yerlerinden sökülmesi kararı alındı.. ancak ağaçlar hala yerinde duruyor.. Geçen haziranda duyduğuma göre kuş cennetindeki doğal yaşam tükenmek üzere olduğu için ziyaretler bitmiş.. bir ilkokul öğrencisi bana şunu demişti: kuş cennetine gidecektik iptal olmuş çünkü kuşlar ölmüş... çok yazık nasıl bir dünya bırakıyoruz yeni nesile bu konuda kesin bilgim yok yani orasının yok olmak üzere olduğu konusunda.. araştırma yaptım ama hiç birşey bulamadım.. her zaman ağaçlandırma yapmak iyi değilmiş. bir bitkiyi bir yere dikmeden önce tüm özelliklerini araştırın sonra yanlış birşey yapmış olmayın..'' Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Geçmiş daima unutulur Rimbaud! | |
|
Etiketler |
Ökaliptüs |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |