IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 30 Kasım 2014, 21:02   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Duyu Organları (Organa Sensuum)




Canlının çevresinde meydana gelen olayların algılanmasıve bunların belirli yollar ile beyin-deki merkezlere taşınarak yorumlanması için özel organlar oluşmuştur. Duyu organlarıtaşıdıkları görevler ile ilgili olmak üzere, sinir sistemi ve bu sistemin yolları ile son dereceyakından ilişkilidirler. Herşeyden evvel, duyu organları ile alınan bir uyarı (veya his=duyu),bu yollar üzerinden merkeze taşınır.Duyu organlarını ve görevlerini şu başlıklar altında incelemek mümkündür:

-Dokunma organı (Organum tactus) : Isı, ağrı ve temas ile ilgili hisleri alır.
-Görme organı (Organum visus) : Görme ile ilgilidir.
-ışitme ve Denge organı (Organum vestibulocochleare) : ışitme ve denge ile ilgili du-yuları alır.
-Koku organı (Organum olfactus) : Koku alma işini yapar.
-Tat organı (Organum gustus) : Tat alma işini yapar.

Dokunma Organı (Organum tactus)

Dokunma duyusu ile ilgili esas organ deridir. Ancak, deri ile birlikte, bu yapının oluşumu için-de yer bulan kıllar ve tırnaklar da aynı görevi yüklenmişlerdir.Deri vücut yüzeyini bir örtü gibi döşer. Ancak, buluduğu yere ve fonksiyona göre bazıdeğişiklikler gösterir. Deri ile, sıcak-soğuk, dokuma ve ağrı duyuları alınarak, belirli yollarüzerinden merkeze taşınır. Bu duyuların alınmasıiçin, derinin belirli ve uygun yerlerinde re-septör yapılar oluşmuştur. Reseptörler; mekanik, termik ve kimyasal uyarıları alabileceközellikte bir çeşitlilik gösterirler. Deri aynı zamanda vücut sıvısının ayarlanması ve yüzeykuruluğunun düzenlenmesi bakımından da önemli görevler yüklenir. Yapısı içinde, özeloluşmuş bazı elemanlarda bulunur. Salgı bezleri, kıllar ve titrek tüyler, tırnaklar bu oluşum-lara örnektir. Yukarıda da belirtildiği gibi, kıllar ve tırnaklar bazı duyuların alınmasındaönemli rol oynarlar.Dokunma organını özetleyiniz.

Görme Organı (Organum visus)

Görme ile ilgili duyuların alınmasında esas organ gözdür. Ancak, alınan duyuların değerlendirilmesi ise beyindeki ilgili merkezlerde yapılır. Kolay anlaşılabilmesi bakımından,görme duyusunun alınmasında görevli bölüm, iki kısma ayrılarak incelenir:
-Reseptör bölüm olarak göz küresi (Bulbus oculi) ve alınan duyuları beyine nakledenyol (N. opticus),
-Gözün koruyucu elemanları ve hareketlerinde yardımcı oluşumlar (Orbita, göz kapakları, Conjunctiva, gözyaşı bezi ve gözün kasları).


Göz Küresi (Bulbus oculi)

Göz küresi orbita içinde yer bulmuş küre şeklinde bir yapıdır. Ön tarafında, dışarıya doğruhafifçe çıkıntılı, saat camını andırır bir kısmı vardır (cornea). Göz küresinin ön ve arka ku-tuplarının birleştiren doğru, kürenin eksenini verir ve axis bulbi adı ile belirtilir. Arka kutbuniçyan tarafından, görme siniri (N. opticus) ayrılır. Bu sinir geriye doğru bir gidişle, kendi adıile tarif edilen kanala (canalis opticus) sokulur. Göz küresi orbita içinde iken, etraftan yağvebağ dokusundan oluşmuş bir kütle ile kuşatılmıştır.Her iki yandan gelen ve Canalis opticus'dan geçerek kafatası içine dahil olan N.opticuslar(görme siniri) kısa bir gidişten sonra; Hipofiz bezinin önlerinde birbiri ile çaprazlaşarak ke-sişirler. Bu çaprazlaşmada, bazı lifler çapraza katılırlar, bazıları ise bu kurala uymazlar.Böylece çapraza uyan ve bir yandan gelen lifler öteki yana geçmiş olurlar. Bu yapılaşma ikigöz ile tek görmeyi sağlar.Göz küresi dıştan içe doğru olmak üzere üç esas tabakadan meydana gelmiştir. Bu üç taba-ka sıra ile şu isimleri alırlar :
-Dış tabaka : Sclera
-Orta tabaka : Choroidea
-ıç tabaka: Retina

Dış tabaka oldukça sağlam ve kirişsi bir yapı gösterir. Göz küresinin büyük kısmını örterekkoruyuculuk yapar. Göz küresinin ön kısmındaki çıkıntılı cornea kısmı da esas itibariyle butabakadan meydana getirilmiştir. Burada, cam renginde ve damarsız bir durumdadır. Ortatabaka ise oldukça ince bir yapıdadır. Pigment hücrelerinden ve damarlardan oldukça zen-gindir. Bu tabakanın öne doğru çıkıntılı kısmında pupillanın açılma ve kapanmasını temineden kaslar bulunur. Gözün görme ile ilgili esas tabakası ise iç tabakadır(retina). Buradagörme ile ilgili duyuları alan reseptör hücreler bulunur. Ancak, bu tabakanın bir kısmı ışığa hassas iken, diğer bir bölümü ise bu hassasiyeti göstermez. Retina tabakasının her tarafın-dan başlayan ince sinir uzantıları, bir araya gelirler ve arkada görme sinirini (N. opticus)oluştururlar.Dışarıdan retina üzerine kadar gelen ışık, yolu üzerindeki ışığıkıran üç ayrıortamdan geçe-rek ilerler. Bunlar; gözün ön ve arka kameraları, Corpus vitreum ve Lens adı verilen yapı-lardır. Lens askıya alınmış bir mercek gibi yerinde durur. Işığın durumuna göre yassılaşmaveya bombeleşme gösterir ve böylece lensin kırma gücü de değişir. Buna göre retina üzeri-ne düşen ışık miktarı da ayarlanmış olur. Lensin yapısında meydana gelen bu fonksiyoneldeğişikliğe "akkommadation" denir. Göz küresinin iç boşluğunun büyük kısmı jelatinözyapıdaki Corpus vitreum tarafından doldurulmuştur. Ön ve arka kameralarda ise açık renkliakıcıbir sıvıvardır. Her iki kamera Iris tarafından ayrılmışgibidir. Ancak ortada Pupilla ile irti-batlıdırlar. Bu irtibat dolayısı ile kameralar arasında sıvının sirkülasyonu meydana gelir.

Gözün Koruyucu Elemanları ve Hareketlerinde Yardımcı Oluşumlar

Alt ve üst göz kapakları (palpebrae) vasıtasıyle gözün kapatılması sağlanır. Göz kapak-larının iç yüzü bağ dokusundan oluşmuş, sağlam yapılı bir örtü ile döşenmiştir (conjuncti-va). Bu örtü devam ederek, daha ileride göz küresine atlar. Orbitanın üst-dış köşesindegözyaşıbezleri (Gl. lacrimale) yer alır. Bu bezlerin salgıladıklarısıvı, göz kapaklarının hare-ketleri ile bütün göz küresini yıkar ve gözün iç köşesindeki gözyaşıhavuzunda (Saccus lac-rimalis) toplanır. Gözyaşının bir kısmıdışarıya akarken, bir bölümü de dar bir kanal aracılığıile burun boşluğuna nakledilir.Göz kapaklarının serbest kenarlarında yağve ter bezleri bulunur. Burada aynızamanda kir-piklerde yer alır. Bu yapılar gözü yabancı maddelere ve aşırı sıcağa karşı korurlar. Yabancımaddeler ile tahriş durumunda, yoğunlaşmış kan damarları dolayısı ile conjunctiva'dakırmızı bir görüntü meydana gelir. Ikter durumunda ise, conjunctiva'da bilirubin toplanmasıile, gözün beyazı sarı olarak görülür.Göz küresinin hareketleri altıkas tarafından sağlanır. Orbita'nın kemik duvarlarından başla-yan bu kaslar, göz küresi üzerinde değişik yerlerde Sclera'ya tutunarak sonlanırlar. Gözküresini her taraftan kuşatan yağ ve bağ dokusu, orbita içinde kürenin hareketlerini kolay-laştırır. Göz kaslarının düzenlenme durumuna göre, göz küresinin her yana hareketi kolay-ca yapılır. Gözlerin hareketleri simetrik olarak meydana gelir. Yani, her iki gözde aynı anda benzer hareketler elde edilir. Göz kaslarının uzunluk ve fonksiyonlarının birbirlerine karşıuyumsuzlukları, şaşılığa yol açar.Görme organını özetleyiniz.

ışitme ve Denge Organı (Organum vestibulocochleare)

ışitme ve denge ile ilgili organlar, genel bir tanımlama ile çok defa sadece "kulak" olarak be-lirtilir. Çünkü, her iki duyu ile ilgili elemanlar, yakın komşuluk halinde ve temporal kemik için-de bulunurlar. Bu bakımdan, işitme ve denge ile ilgili organlar arasında sıkı bir ilişki de sözkonusudur.Esas itibariyle Os temporale'nin kaya parçası (pars pyramis) içinde ve iç kulak bölümündebulunurlar. Denge organı (statik aperey) boşluktaki oryantasyonu, Cochlea'daki işitme ele-manları ise işitme ile ilgili fonksiyonları yerine getirirler. Her iki kısma ait sinir uzantıları da,VIII. kafa çiftini (N.vestibuloccochlearis) meydana getirmek üzere birleşirler. Bu sinir geriyedoğru bir gidiş ile, beyindeki ilgili çekirdek sahalarında sonlanır.Yukarılarda da açıklandığı gibi, işitme ve denge ile ilgili organlar beraberce çoğu defa "ku-lak" adıaltında tanımlanır ve incelenir.

Kulak yapısına göre dış, orta ve iç kulak olmak üzereüç bölümde ele alınır. Her bölüm ise kendini oluşturan şu elemanlardan meydana gelmiştir:

*Dış kulak: Auris externa
-Kulak kepçesi ................. Auricula
-Dış kulak yolu (açıklığı).. Meatus acusticus externus
-Kulak zarı ...................... Membrana tympani
-Orta kulak : Auris media
-Orta kulak boşluğu ........ Cavum tympani
-Kulak kemikçikleri .......... Ossicula auditus
-Öztaki borusu ................ Tuba auditiva
-Komşu boşluklar ............ Cellulae

*ıç kulak: Auris interna
-Kemik labirent ................ Labyrinthus osseus
-Zar labirent .....................Labyrinthus membranaceus


ıç kulak yapısıiçinde görülen zar labirent kısmı, kendi içinde tekrar Cochlea, yarım daire ka-nalları ve Utriculus ve Sacculus olmak üzere kısımlara ayrılır. Buralarda işitme ve denge ileilgili spesifik hücreler bulunur.Zar labirent, kemik labirent içinde yer almıştır ve tamamen kemik yapının şekline uygun birform gösterir. Birbirleri ile ilişkili fakat her taraftan kapalı bir geçit sistemi oluştururlar. Endo-limfa (endolympha) ve perilimfa (perilympha) adı verilen sıvılar burada bulunur.Dışkulak ile orta kulak timpan zarıile ayrılır. Orta kulaktaki küçük üç adet kemikçikten Malle-us adını alan timpan zarı ile irtibatlıdır. Stapes ise iç kulak duvarına irtibatlıdır. Her iki kemikarasında da Incus adı verilen kemik bulunur. Böylece, dış kulak yolundan gelen ses dalga-ları timpan zarından Malleus'a aktarılır. Daha sonra bu titreşimler isimleri verilen kemiklerinoluşturdukları fonksiyonel zincir üzerinden, Stapesin tabanı ile iç kulağa nakledilerek, ilgilihücreler tarafından alınmalarısağlanır. Gerek işitme ve gerekse denge ile ilgili duyu, spesi-fik hücreler tarafından alındıktan sonra, evvelce de belirtildiği gibi VIII. kafa siniri tarafındanbeyindeki merkezlere kadar uluştırılır.ışitme organını özetleyiniz.

Koku Organı (Organum olfactus)

Koku organının reseptör hücreleri burun boşluğu içinde bulunur. Burun tavanı ve burunbölmesi ile, yan duvarları üzerinde yaklaşık 4-6 cm2'lik bir alan üzerine dağılmış spesifikhücrelerdir. Bu sahaya "regio olfactoria" adı verilir. Koku alma duyusu gelişmiş olan bazımemelilerde Regio olfactoria sahası daha da geniş bir durum gösterir. buradan da an-laşıldığı gibi, burun boşluğunu döşeyen mukozanın tamamı koku işi ile ilgili değildir. Dahabüyük kısmı ise solunum sistemi ile ilgilidir. Bu bölüme de "Regio respiratoria" denir. Kokubölgesi mukozasında özellikle sarı-kahverengi pigment depo edilmiştir. Bu bakımdan solu-num ile ilgili bölgelere göre biraz daha koyu renkte görülür.Koku duyusunu alarak, merkeze götüren ince koku sinirleri (Nn. olfactorii) bu bölgedekispesial hücrelerden başlar. Geriye doğru bir uzanış ile, etmoid kemiğin kalbursubölümünden (lamina cribrosa) geçerek kafatasıiçine dahil olurlar. Burada, beynin frontal lobunun alt yüzünde bulunan ve Bulbus olfactorius adı verilen şişkince yapının içine sokula-rak ilk sonlanmalarını yaparlar. Buradan başlayan uzantılar yollarına devam ile (koku yol-ları) beyindeki koku merkezlerine kadar gelirler. Fazla bilgi için ilgili kitaplara başvurunuz.Koku organını özetleyiniz.

Tat organı (Organum gustus)

Tad alma işi ile görevli organlar dilin mukoza örtüsü içinde bulunur. Yüksek hassasiyetlioluşumlardır. Dilin değişik bölümlerinde bulunan çıkıntılar (papilla) içinde yerleşmişlerdir.Bunlara tat tomurcukları (Caliculi gustatorii) adı verilir. Büyük kısmı dilin üzerinde olmaklaberaber damakta, epiglotta ve özofagus'un üst bölümlerinde de tat tomurcuğu bulunur.Bunlar birer kimyasal reseptörlerdir.Tomurcuklar yolu ile alınan tat duyusu, beyindeki merkeze değişik sinirler üzerinden taşınır.Dilden alınan duyularıesas itibariyle Chorda tympani adıverilen sinir nakleder. Böylece da-ha ileride de görevi Nervus facialis yüklenir. Ancak; N.glossopharyngeus (IX) ve N.vagus(X) üzerinden de beyne tat duyusu nakledilir.Ağızdaki tat tomurcukları yardımı ile; acı, tatlı, ekşi ve tuzlu olmak üzere dört esas tat alına-rak nakledilir. Papillalar bu duyulara göre özel yapı kazanmıştır. Buna göre bazı bölümler-de, bazı duyular daha ön planda alınır. Örneğin; dilin üst-yan kısımlarından ekşi, arkakısımlarından açı, uç kısımlarından ise daha çok tatlı duyular alınır. Geniş bilgi için anatomive histoloji kitaplarının ilgili bölümlerine başvurulması uygun olur.

__________________
Geçmiş daima unutulur Rimbaud!
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
duyu, organa, organları, sensuum


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Levent Yüksel - Beş Duyu Luthien H, I, İ, J, K, L 0 11 Ağustos 2014 19:14
Duyu Nesneleri xena Felsefe 0 30 Aralık 2012 20:46
Cinsel organa sıkışan yüzük makasla kesildi PassioN Haber Arşivi 2 25 Haziran 2012 20:48