IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08 Ocak 2025, 20:11   #1
Çevrimiçi
dae
~ Gothicum Est Pulchrum ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Genetik Yapımız, Arkadaş Seçimimizi Etkiler mi?




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Daha önce hiç ilk görüşte hoşlandığınız biriyle tanıştınız mı? Ya da nedenini bilmeseniz de arkadaş olmaktan kaçındığınız biriyle?

Bahsedilen bu fenomen, popüler yazar Malcolm Gladwell'in çok satan kitabı Blink'te ele alınmıştır. Gladwell kitabında, örneğin yeni birisiyle tanıştığımızda, bir iş için biriyle röportaj atarken veyahut stres altında hızlı bir şekilde karar vermekle karşı karşıya kaldığımız bir durumda beynimizin çok özel bir bölümünün çalıştığını söyler. Beynimizin bu bölümü bilgiyi "bilinçsiz" bir şekilde kendiliğinden işlememizi sağladığını belirtir.

Ayrıca Freud'a göre bilinçdışı zihnimiz, farkındalığımızın dışındaki düşünce ve duygular, altta yatan bu etkilerin farkında olmasak da (bilinçsiz olsak da) davranışlarımız üzerinde bir etki yaratmaya devam eder. Bilinçaltı, bastırılmış duyguları, gizli hatıraları, alışkanlıkları, düşünceleri, arzuları ve tepkileri içerebilir. Bu nedenle bilinçdışı beynin, sosyal adaptasyon süreçleri üzerinde de etkileri olabilir.

Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden (MÜTF) yapılan yeni bir çalışma, bu anlık uyumluluk reaksiyonunun arkasında biyolojik bir temel olabileceğini öne sürmektedir. Beynin, ruh halini ve motivasyonu düzenleyen bir bölümünde bulunan bir enzimin varyasyonunun, hangi farelerin diğer farelerle sosyal olarak etkileşime geçmek istediğini kontrol ediyor gibi göründüğünü göstermiştir. Çalışma, genetik olarak benzer fareler birbirini tercih ettiğini ortaya çıkarmıştır.[

Anatomi ve nörobiyoloji alanında Doç. Dr. Michy Kelly liderliğinde gerçekleştirilen çalışmalar, benzer faktörlerin insanların yaptığı sosyal seçimlere de katkıda bulunabileceğini gösterebilir. Bu sosyal tercihleri hangi faktörlerin yönlendirdiğini anlamak, şizofreni veya otizm gibi sosyal geri çekilme (hikikomori) ile ilişkili hastalıklarda neyin ters gittiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Böylece, bu hastalıklara daha iyi ve yenilikçi tedaviler geliştirilebilir.

Dr. Kelly yaptıkları bu çalışma için şunları söylüyor:

PDE11 enziminin, beyindeki sosyal tercihleri kontrol edebilen birçok biyobelirteç arasında yalnızca ilki olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, insan uyumluluğunun arkasındaki faktörleri gerçekten keşfetmenin ve anlamanın olanaklarını hayal edin. Çalışmalar, uyumluluğun sağlık sonuçlarını iyileştirebileceğini gösterdiğinden, kalp kırıklıklarını ve boşanma oranlarını azaltmak için ilişkileri daha iyi eşleştirebilir veya sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için hastaları ve doktorları daha iyi eşleştirebilirsiniz.
Ayrıca Dr. Kelly'ye göre, yıllar içinde birbirini takip eden beklenmedik vakalar ve durumların sonunda bu araştırma projesi ile doruğa ulaştı.

Bir ilaç şirketinde çalışırken kemik üzerinde çalışan bir grup araştırmacı, Dr. Kelly'den PDE11 proteini eksik olan mutant farelerinden birinin davranışını karakterize etmesini istedi. PDE11'e sahip olmayan bu farelerin sosyal olarak geri çekildiklerini gözlemledi. Kelly, PDE11'in beyinde olması gerektiğini biliyordu. Bu gözlemi Kelly’nin aklına, beynin hipokampüsüne zarar vererek antisosyal davranışlara yol açtığı bir fare şizofreni modeli kullanan bir çalışmayı getirdi. Bu nedenle, sağlıklı farelerde beynin bu kısmına baktı ve PDE11 proteininin beynin hangi bölgesinde gizlendiğini keşfetti.

Bu çalışmanın ardından Güney Carolina Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak, mutant farelerin sosyal davranışlarını kokuya karşı sosyal tepkileri açısından incelemeye devam etti. Araştırmacılar, bir grup fareden havadaki keskin feromonlarla her tarafı ovuşturulmuş tahta boncukları aldı ve onları ikinci bir grupla birlikte parmaklıklarla çevrili bir alana yerleştirdi. Tanıdık bir arkadaştan bir boncuk ve yeni bir yabancı fareden bir boncuk ile birlikte sunulan bir fare, genellikle üzerinde yabancının kokusu olan boncuğu araştırmak için daha fazla zaman harcadı.

Araştırmacılar, PDE11 mutantının tercihlerine baktıklarında, arkadaşlarıyla tanıştıktan bir saat veya bir hafta sonra yabancının kokusunu tercih ettiklerini gördü. Ancak buluşmadan bir gün sonra -bu, bir farenin son uzun süreli hafızası olarak kabul edildi- sosyal hafızaları bulanık görünüyordu. Fareler, bir arkadaş ve bir yabancı arasında ayrım yapmıyorlardı. Araştırmacılar için bu, farelerin kısa ve uzun süreli sosyal hafızasının iyi çalıştığı anlamına geliyordu. Fakat bilgiyi yakın zamandaki uzun süreli hafızaya kodlamada bir sorun vardı. Yani, kısa ve uzun vadeli hafıza arasındaki zamanda bir hata vardı ve daha fazla zaman verilirse, fareler sonunda o hafızayı geri kazanacaklardı.

Laboratuvarında çalışan bir öğrenci, otizmli çocukların otizmli diğer çocuklarla etkileşime girmeyi tercih ettiğini fark ettiğini tesadüfen belirtti. Bu nedenle Dr. Kelly, PDE11 mutantlarının ve normal farelerin etkileşime girdiklerinde bir tercihleri olup olmadığını görmek için test yapmaları gerektiğine karar verdi. Araştırmacılar, PDE11 mutantlarının normal farelere kıyasla diğer PDE11 mutantlarının yanında olmayı tercih ederken, normal farelerin de kendi genetik tiplerini tercih ettiğini gözlemlediler. Bu keşif, araştırmacılar diğer laboratuvar fare suşlarını test ettiğinde de geçerliliğini devam ettirdi. DNA kodunda tek bir değişiklikle PDE11'in başka bir genetik varyantını test ettiklerinde, bu genetik varyasyona sahip fareler, aynı varyantı olan diğer fareleri diğerlerine tercih etti. Bu çalışmalar sonucunda Dr. Kelly şunları dile getirdi:

Peki, farelerin algıladıklarını ve arkadaş tercihlerini belirleyen şey tam olarak neydi? Koku ve vücut hareketlerini katkıda bulunan faktörleri eledik, ancak hala test etmemiz gereken başka fikirlerimiz de var.
Maryland Üniversitesi Baltimore Tıbbi İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı E. Albert Reece şöyle diyor:

Bu ekibin yaptığı şey, araştırmacıların hayvan modellerinde arkadaşlığın sosyal temellerini tanımlayabilecekleri bir paradigma oluşturmaktır.
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Seçkin Profesör John Z. ve Dekan Akiko K. da şunları ekliyor:

Bu, çok önemli keşif sadece bir başlangıç, ancak şizofreni veya şiddetli sosyal kaçınma ve izolasyonun bir kişinin yaşam kalitesini azaltabileceği yaşa bağlı bilişsel gerileme gibi hastalıklar için heyecan verici olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu çalışmanın yeni biyolojik veya sosyal tedavilere katkı sağlayacağını umuyoruz.



Kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Konu dae tarafından (08 Ocak 2025 Saat 20:16 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sanal Arkadaş ve Gerçek Arkadaş Arasındaki Farklar Nelerdir? ZeRiyaN Serbest Kürsü 2 12 Ocak 2023 12:11
Aynı aileden 8 kişi koronavirüsten hayatını kaybetti: Genetik yapımız araştırılsın NurSima Güncel ve Son Dakika Haberler 0 15 Nisan 2021 21:21
Toplum mu televizyon dizilerini etkiler ,yoksa televizyon dizileri mi toplumu etkiler? Hesna IF Anketler 9 18 Ağustos 2019 18:15