25 Kasım 2007, 14:31 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Bir bedevinin kehaneti... İtalyanlar uzun süredir elde etmek istedikleri Trablusgarp'a (Bugünkü Libya) 1911 yılında saldırmışlardı. Osmanlı Ordusu Anavatanı'ndan uzakta çarpışıyordu. Bu sıralarda bir grup subay da savaşa katılmak için Bingazi şehrine gidiyordu. Bunların arasında Mustafa Kemal de bulunuyordu. Yolda bir bedeviye rastladılar. Bu adam el falından çok iyi anladığını söyleyerek genç subayların fallarına bakmayı teklif etti. Hepsi avuçlarını gösterdiler. Talihlerini öğrenmek istediler. Sıra Mustafa Kemal'e gelmişti. Önce elini uzatmak istemedi. Arkadaşlarının ısrarı üzerine O da elini bedeviye uzattı. Sarışın subayın elini sert avuçlarına alan bedevi, bu elin çizgilerine bakar bakmaz, yerinden ayağa fırladı ve büyük bir heyecanla haykırmaya başladı: "Sen padişah olacaksın... Padişah olacak ve 15 yıl hüküm süreceksin..." Gülüştüler ve yollarına devam ettiler... Yıl: 1911'di... Aradan yıllar geçti. 12 yıl sonra Atatürk, genç Türkiye Devleti'nin Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyetin 14. yılının sonlarına yaklaşıldığında hastalığı iyice ilerlemişti. Karaciğerinin şiştiğini görenler: "İçme paşam" dedikleri zaman, O, Bingazi yollarındaki el falına bakan bedeviyi hatırlatarak güldü: "Arap vaktiyle söylemişti... Bizim padişahlık nasıl olsa 15 yıl sürecektir. Hesapça bu son senemizdir." Yıl: 1938'di... Daha sonra yanında bulunan Fuat Bulca'ya eğilip fısıldar: "Bingazi'deki falcıyı hatırladın mı. Bana 15 yıl hükümdarlık yapacaksın demişti... İşte 15 yıl Fuat... Vadem doldu..." Atatürk'ün sağlık durumunun endişe verici boyutlarda olduğunu bilen Fuat Bulca yutkunup, endişeyle O'nun yüzüne bakar: "Siz hani falcılara inanmazdınız Paşam?"der. Atatürk bunun üzerine Fuat Bulca'nın koluna dokunup, aynı odada bulunan Hasan Rıza ve Cevad Abbas'ı göstererek; yavaş bir ses tonuyla şunları söyler: "Bu sırrı sakın onlarla paylaşma... Aramızda kalsın..." | |
|
25 Kasım 2007, 14:56 | #3 | ||||||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Bir bedevinin kehaneti...
Biraz mantıklı düşünürsen, Atatürk'ün ölüm döşeğindeyken söyleme demesini, dediği zaman diğer insanların şüpheye ve korkuya kapılacağını anlayacaksın. Şuan elde olan kaynaklar, Atatürk'ün yakın dostlarıyla arasındaki geçen diyalogların büyük bölümünü oluşturuyor. Açıklamasalardı ne kadar bilgiye sahip olacağını düşün istersen ama bu sefer ne olur mantıklı düşün, beni uğraştırma. Ayrıca gözün tutmayan Fuat Bulca'da şunları yapmış.
| ||||||||
|
Etiketler |
kehaneti, bedevinin, bir |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Papalar Kehaneti | AngeL | Burçlar, Fallar ve Kehanetler | 0 | 06 Ekim 2014 00:19 |
Nostradamusun Osmanlı Kehaneti | Zen | Tarih | 0 | 07 Mayıs 2014 21:03 |
13. Asırda Mevlana'nın kehaneti | JosephiNe | IF Ekstra | 0 | 11 Aralık 2010 01:30 |
Bir Bedevinin Kehaneti « Atatürk'ün Gizemi | blackkurt38 | Burçlar, Fallar ve Kehanetler | 0 | 02 Şubat 2008 16:38 |