15 Temmuz 2006, 14:58 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri A | |
|
15 Temmuz 2006, 15:00 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri B BAĞIMSIZLIK « Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.» (1922) « Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir.» (1923) BAKIR (Üretimi) «Artvin civarında bakır madenlerinden birinin işletmeye başlamasından memnun olduk. Ergani bakır madeninin işletmeye başlatmasını, memleket için mühim bir fayda olarak görüyoruz…» 01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. BALKAN ANTLAŞMASI « Balkan Antlaşması, Balkan devletlerinin, birbirlerinin varlıklarına özel saygı beslenilmesini göz önünde tutan mutlu bir belgedir.» 01.11.1934, T.B.M.M. 4.Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken. «… Önemli bir hâdise de Balkan Paktı’dır. Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır. Balkanlı bağlaşıklarımızla gittikçe artan bir beraberlik ve dayanışma siyasası güdüyoruz.» 09.05.1935, C.H.P. 4. Büyük Kurultayını Açarken. BARIŞ « Türk Barış şartları, Misak-ı Millî’nin ilân edildiği gün olan 28 Ocak 1920 tarihinden beri bütün cihanca malûmdur. Bu şartlar şu suretle özetlenebilir: Türkiye’nin millî hudutları içinde siyasî ve iktisadî tam istiklâlinin tasdiki Fransa ile imzalanan 20 Aralık itilâfı Türkiye’nin, istiklâline hürmet edildikçe barışsever ve uyuşmacı olduğunu ispat eder.» 11.01.1922, Entransigeant Muhabirine Demeç. «… Memleketimizin zulmen uğradığı tahribatı imar ve senelerden beri türlü türlü engeller altında baskı uygulanan ekonomi hayatımızın meşru gelişimini temin ve fen ve irfan içinde çalışkan bir hayata kavuşturmak barış şartlarımızdır.» 24.10.1922, United Press Muhabiri ile Demeç. «… Büyük Millet Meclisi samimi olarak barış istiyor. Cidden barış istediğimizi herkes anlayabilir. Çünkü memleketimizi imar edebilmek için barışa muhtacız.» 22.12.1922, Morning Post Muhabirine Demeç. «… Barışı kanla değil, mürekkeple imza etmek istiyorduk.» 23.01.1923, Morning Post Yazarı Grace Ellison’a Demeç. «Evvelâ, barışsever olduğumuz için barışı arzu ediyoruz. İkinci olarak, devamlı muharebeler dolayısıyla memleket barışa tanzim ve imara çok muhtaçtır. Fakat barış olmayacak olursa yine mücadeleye devam edecek ve mutlaka memleket için lüzumlu olan neticeyi elde edeceğiz…» 16.01.1923, Arifiye’de Konuşma. « Gerçekte barış bizim için ne kadar faydalı ise, muhataplarımız için de o kadar faydalı ve lazımdır. Çünkü bundan sonra memleketimizin imar ve ihyası için çalışmak istiyoruz. Onların da bu lüzumu idrak etmemelerine imkân yoktur…» 22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halka Konuşma. BASIN «Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.» (1922) «Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale meydana getirecektir. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi. Basın mensuplarından bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır....» 05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle. «... Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları milletin nazarında belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu milletimizin yeni çalışma ve medeniyet hayatını kolaylaştırıp teşvik edecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır.» 2. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1.Kasım.1925. BAŞARI «Milletimiz, tek bir vücut gibi gösterdiği birlik ve gayret sayesinde başarıya ulaşmıştır.» Büyük Zafer Hakkında, 4 Ekim 1922. « Bilelim ki, kazandığımız başarı milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Aynı başarıları ileride de kazanmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı yolda yürüyelim.» (1923) « Zafer «Zafer benimdir» diyebilenindir; başarı «başarılı olacağım» diye başlayanın ve «başarılı oldum» diyebilenindir.» 11. 01. 1925, Konya’da Bir Konuşma. BAŞKAN « … Başkan olan kimsenin milletin ülküsüne göre hareket etmesi ve milletin ruhiyatına vakıf olduktan sonra, o milletin isteğine göre hareket etmesi gerekir…» 30. 11. 1929, Vossiche Zeitung Muhabirine Demeç. BAŞKENT « … Yeni Türkiye’nin başkenti meselesine gelince bunun cevabı kendiliğinden belli olur : Ankara Türkiye Cumhuriyetinin başkentidir. » 27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Demeç. BATILILAŞMAK «… Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu. Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük. Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir. Bizi siz mecbur ettiniz. Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu. Takdir etmelisiniz ki, doğuda ikâmetgâh seçimine mecbur olduğumuz için, ırkımızın beşiği ile alâkadar olması nedeniyle mümkün olduğu kadar yakın batıda bir ikametgâh seçtik. Fakat vücutlarımız doğuda ise fikirlerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır.» 29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç. «Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, doyayısıyla batılı bir hükümet meydana getirmektir. Medenîyete girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir?... » 29.10.1923, Fransız Muhabiri Pernot’ya Demeç. BAYINDIR «Her Türk çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastatır.» Beşinci Dönem İkinci Toplanma Yılını Açarken, 01. 11. 1936. BAYRAK « Bayrak bir milletin bağımsızlık alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır.» (1922) BEDEN EĞİTİMİ « Esas olan, bütün her yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir. » (1937) BOĞAZLAR MESELESİ « Tarihte birçok defa münakaşa ve ihtiras vesilesi olmuş olan Boğazlar, artık tamamiyle Türk hâkimiyeti idaresinde, yalnız ticaret ve dostluk ilişkilerinin gerçekleşme yolu haline girmiştir. Bundan böyle savaşan her hangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasaktır.» 01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. BOLŞEVIK «… Biz onlarla bir dostluk anlaşması imzaladık Başlıca şartlarden biri şu ki, Ruslar memleketimizde propaganda ve kışkırtmalar yapamayacaklar, çünkü Sovyet teşkilâtıyla bizim teşkilâtımız arasında esaslı farklılıklar vardır.» Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç. «Türkiye’de Bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü Türk hükûmetinin ilk gayesi, halka hürriyet ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır…» 21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç. BULAŞICI HASTALILIKLAR «… Sağlık konusundaki çalışmalarımızın mühim bir kısmı bulaşıcı hastalıkların önlenmesine ve yayılmasının durdurulmasına sarfedildi. Bu türlü hastalıklardan yalnız çiçek ve lekeli humma bazı bölgelerde sınırlı bir şekilde yayılma eğilimi göstermiş ise de vaktiyle alınmış olan ve devam edilen önleyici ve koruyucu tedbirlerle önlerine geçilmiştir…» 01. 03. 1923, T.B.M.M. 4. Toplanma Yılını Açarken. BURSA « Efendiler: Bursa ziraat memleketidir, ticaret memleketidir ve sanat memleketidir , şifa memleketidir. Bursa, sahip olduğu doğal güzellikleriyle bolluk ve mutluluk memleketidir…» 11. 09. 1924, Bursalılarla Konuşma. BÜYÜK ZAFER «30 Ağustosta sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini, milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif zordur. Eğer ben, açıklamakta zayıf kalırsam beni hoş görünüz.» 30. 08. 1928, Basın Mümessillerine Demeç |
|
15 Temmuz 2006, 15:02 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri C CAMİ «… Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek yani meşveret için yapılmıştır…» 07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma. CEHALET «… Milleti kendi benliğine sahip yapmayan, milleti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi. Gerçek kurtuluşu istiyorsak, herşeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya mecburuz…» 21. 03. 1923, Konya, Lise Öğr. ve Öğrencileri ile Konuşma. «Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar.» 18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşması. CEZAEVLERİ (Hapishaneler) «… Hapishaneler meselesi pek mühimdir. Durumlarının iyileştirilmesi için kişisel hürriyeti kaldırılan vatan çocukları ceza sürelerinin sonunda, topluma faydalı olacak bir üye olarak yetiştirme vasıtalarını temin için İçişleri Bakanlığı uzun uzadıya araştırma ve istatistikleri yaptı. Mevcut hapishanelerden uygun olanların ilmî usullere uygun bir surette tamirine ve yeniden hapishaneler yapımına girişmek için bir inşaat programı düzenlendi…» 01. 03. 1923, T.B.M.M. 4.Toplanma Yılını Açarken. « Cezaevlerinin terbiye, ıslah ve iş esaslarına göre düzeltilmesi yolundaki hayırlı faaliyetlerin genişletilmesi cemiyete; doğru yoldan saparak hürriyetini kaybetmiş olan binlerce vatandaşı faydalı birer uzuv olarak kazandırmaktatır.» 01. 11. 1938, T.B.M.M. 5. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken Atatürk Adına Başbakan Celâl Bayar Tarafindan Okunan Söylev. CUMHURİYET « Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelelerini size tekrar edeceğim: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir . Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet…» 27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Verdiği Demeç. « Cumhuriyet, fikir hürriyeti taraftarıdır. Samimi ve yasal olmak şartı ile her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır.» 04. 12. 1923, Tercüman-ı Hakikat Başmuharririne Demeç. « Bütün dünya bilsin ki, benim için yandaşlık vardır ; Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. » (1924) « Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark bundan ibarettir.» 14. 10. 1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma. «… Temeli büyük Tük milletinin ve onun kahraman evlatlardan meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile helaldar olabileceği zehabında bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. » 19.06.1926, Anadolu Ajansına Demeç. « Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir.» (1930) «Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur.» 01. 11. 1936, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. CUMHURİYET HALK FIRKASI « Halk Fırkası halkımıza siyasi terbiye vermek için bir mektep olacaktır…» 07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma. « Halk Fırkası, memleket ve millet her türlü dayanaktan mahrum bırakılarak felâkete atıldığı uğursuz hengâmede bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, dış düşmanlarını kovan, iç düşmanlarını imha eden, halka hürriyet ve hâkimiyet temin eden kutsal bir cemiyettir. Halk Fırkası hiçbir safsataya iltifat etmiyerek Türk Cumhuriyetini kuran inkılâpçı bir ruhun bütün memleketlerde ortaya çıkması ve gerçekleşmesidir. Halk Fırkası Türkiye’yi medeni âleme sokan ve orada yükseltmeyi taahhüt eden azimkâr bir fırkadır…» 16. 09. 1924, Trabzon’da Halk Partililerle Konuşma. « Bügün ülke yönetimi sorumluluğunu taşıyan heyet, bence ülkü ve amaç itibariyle, bütün milleti kapsayan ve unvanı Halk Fırkası olan Cumhuriyet Fırkasıdır. Bu fırkanın esas ilkesi, memleket ve milletin gerçek kurtuluş ve mutluluğunu temine çalışmaktır ve amaca ulaştıran yol bence budur ve kararlaştırılmıştır. O da Cumhuriyeti takviye ve sağlamlaştırma ile beraber fikrî ve sosyal inkılâpta ve medeniyet ve aydınlanma yolunda milletin azimkârane ve muvaffakiyetle yürümesini temine delâlettir…» 20. 09. 1924, Samsunlularla Konuşma. «… Başkanlığını taşımakla iftihar ettiğim Cumhuriyet Halk Fırkası, diğer memleketlerde olduğu gibi alelâde sokak politikası yapan bir fırka değildir. Hürmetle tekrar edeceğim ki Halk Fırkası, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi bütün milleti aydınlatma ve bütün millete kılavuzluk vazifesiyle mükelleftir. Fırkamıza âdi politikacılık atfedenler nankör insanlardır…» 10. 10. 1925, Akhisar’da Bir Konuşma. «… Fırka millete eğiticilik yapacak, ilim, iktisat, siyaset ve güzel sanatlar gibi bütün kültür sahalarında vatandaşları yetiştirmek için önderlik edecektir…» 04. 02. 1931, Aydın Türk Ocağında Bir Konuşma. Ç ÇALIŞMAK « İlk işimiz milleti çalışkan yapmaktır. » Ocak 1923, Gazetecilere Yaptığı Konuşma. « Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır ; çalışkan olmak. Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak asıl olarak bundan başka, bundan mühim bir hastalık keşfedemeyiz. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı surette tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların hakkıdır. » 16. 01. 1923 , İstanbul Gazete Temsilcilerine. « Çalışmak vakti gelmiş, artık çalışmak lazım… Bilhassa gençler çalışmalıdır. » 11. 04. 1923, Vatan Muhabirine Verilen Demeç. « Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azamî derecede istifade etmek zorunludur. » (1923) « ... Gece gündüz zaten çalışıyorsunuz ; çalışınız, hakikati bütün cihana tanıtalım… » 30. 08. 1925, Daday’da Bir Konuşma. « Kendiniz için değil millet için elbirliğiyle çalışınız . Çalışmaların en yükseği budur. (1935) ÇİFTÇİ « Arkadaşlar, dünyada zaferlerin iki vasıtası vardır. Biri kılıç, diğeri sapan.... Hakiki zafer kılıçla değil, sapanla yapılandır. Milletleri vatanlarında yerleştirmenin, millete istikrar vermenin aracı sapandır, sapan, kılıç gibi değildir. O kullanıldıkça kuvvetlenir… Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sapanı topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık. » 16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma. «... Çiftçi ve çoban bu millet için temel unsurdur. Gerçi, diğer unsurlar bu temel unsur için lâzım ve faydalıdır. Fakat hiçbir kuruntuya kapılmadan bilmeliyiz ki o temel unsur olmazsa diğer unsurlar da yoktur. » 16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma. « … Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir : biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik : çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik : Çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyanlar hep sizlersiniz… » 18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşma. « Memleketimizde yapılması lâzım devletin, esas konusu çiftçiliktir. Tüketici yaşamak iyi değildir, üretici olalım ! » 24. 08. 1925 ,Kastamonu’da Bir Konuşma. « ... Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemli olanı ise, bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın, hiçbir sebep ve suretle, bölünemez bir mahiyet alması. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprak verim derecesine göre sınırlandırmak lâzımdır… » 01. 11. 1937, T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken. ÇOCUK « Küçük hanımlar, küçük beyler ! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa gark edecek sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz ; kızlar, çocuklar ! » 17. 10. 1922, Bursa, Çocuklara. |
|
15 Temmuz 2006, 15:03 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri D DEMİRYOLLARI « Türkiye hükûmetinin tesbit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar zarfında vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silâhıdır. Demiryollarını kullanacak olan Türk milleti, kaynağındaki ilk sanatkârlığının, demirciliğin eserini tekrar göstemiş olmakla iftihar edecektir. Demiryolları Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır. » 13. 02. 1931, Malatya’da Bir Konuşma. « Demiryolu yapmakta ilk milli teşebbüsün tatbikatına başlandığını bizzat görmek fırsatı, benim için cidden mesut bir tesadüftür. Memleketimizin asırlardan beri yolsuz bırakıldığı ve bir demiryoluna olan ihtiyacın şiddeti düşünülürse, bu hususta girişimci olanları ne kadar takdir etmek ve onlara ne derece yardımcı olmak lâzım geleceği pek güzel anlaşılır… » 21. 09. 1924, Özel Teşebbüsle Yapılan Samsun-Çarşamba Demiryolunun Temel Atma Töreni. « Medeniyetin bugünkü araçlarını hattâ bugünkü fikriyatını demiryolu haricinde yaygınlaştırabilmek zordur. Demiryolu refah ve uygarlık yoludur… » 01. 11. 1924, T.B.M.M. 2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. « Demiryolları bir ülkeyi medenîyet ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir. Cumhuriyetin ilk senelerinden beri, dikkatle, ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları inşaatı siyaseti, hedeflerine ulaşmak için durmadan başarı ile tatbik olunmaktadır. » 01. 11. 1937, T.B.M.M. 5Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken. DEMOKRASİ « Artık bugün, demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. 20. yüzyıl, birçok baskıcı hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür . » (1930) DENİZCİ « Deniz silâhlarına önem veriyoruz. Denizcilerimizin iyi silahlı ve iyi talimli olarak hazırlanmaları büyük emelimizdir. » 01. 11. 1936, T.B.M.M. 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. DENİZCİLİK « En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye ; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz ; denizciliği, Türkün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. » 01. 11. 1937,T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken. DEVLETÇİLİK « … Ekonomik siyasetimizin önemli amaçlarından biri de genel çıkarlarımızı doğrudan doğruya ilgilendirecek kurumlar ve ekonomik girişimleri malî ve ilmî gücümüzün elverdiği ölçüde devletleştirmektir. Bu cümleden olarak, topraklarımızın altında terk edilmiş halde duran maden hazinelerini az zamanda işleterek, milletimizin yararına açık bulundurabilmek de bu yöntem ile gerçekleşir… » 01. 03. 1922, T.B.M.M. 3. Toplanma Yılını Açarken. « … Partimizin takip ettiği program, bir yönden tamamıyla demokratik, halkçı bir program olmakla beraber iktisadî açıdan devletçidir. Bu itibarla partimize dayanmakta olan cumhuriyet hükümetinin bütün açılardan vatandaşların hayatıyla, istikbâliyle ve refahıyla ilgilenmesi doğaldır. Halkımız huy olarak devletçidir ki, her türlü ihtiyacı devletten istemeyi kendisinde bir hak görüyor… » 27. 01. 1931, İzmir’de Fırka Kongresinde Konuşma. DEVRİM YASASI « İnkılâbın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız inkılâp ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. » (1923) « Uçurumun kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içeride ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler Türk genel devriminin bir kısa deyimi. » (1935) DIŞ BORÇLAR « … Hükümetimizin her medenî devlet gibi dış borçlanmalar yapması gereği vardır. Şu kadar ki, ödünç alınan yabancı paralarını şimdiye kadar Babıâli’nin yaptığı gibi ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve kullanma ile borçlarımızın yükünü artırarak mali bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya kesinlikle karşıyız. Biz memlekette, ilerlemeyi, üretimi, ve halkın refahını temin edecek, zenginlik kaynaklarımızı geliştirecek faydalı borçlanmalara taraftarız. » 01. 03. 1922, T.B.M.M. 3.Toplanma Yılını Açarken. DIŞ POLITIKA « … Dış politika, iç teşkilât ve iç politikaya, dayandırılmak mecburiyetindedir, yani iç teşkilâtın tahammül edemeyeceği genişlikte olmamalıdır. Yoksa hayâlî dış politikalar peşinde dolaşanlar, dayanak noktalarını kaybederler… » 17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi. « … Dış politika bir toplumun iç yapısı ile sıkı sıkıya ilgilidir. Çünkü iç yapısına dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar… » 23. 03. 1923, Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyeleriyle Konuşma « Dışişlerinde dürüst ve açık olan politikamız barış fikrine dayanır .Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve anlayışımıza uyan bir yoldur. » (1929) DİKTATÖRLÜK « Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar ; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben, kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim. » 21. 06. 1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç. DİN « ... Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, Müslüman erkeğin ve Müslüman kadının beraber olarak bilim ve bilgi kazanmasıdır… » 31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma. « … Bizim dinimiz en makul ve tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olabilmesi için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. » 31. 1. 1923 İzmir’de Halk ile Konuşama. « … İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Eksiksiz dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa, hakikate tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.… » 07. 02. 1923, Balıkesir’de Halka Konuşma. « Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. » 5. Şubat 1923 Akhisar’da Konuşma. « Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, bunada öyle inanıyorum… » 29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç. « Dini fikir ve inançlara hürmetkâr olmak, öteden beri tabiî ve genel bir anlayıştır. Bunun aksini düşünmek için sebep yoktur. » 11. 12. 1924, Times Muhabirine Cevap. « Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. » (1925) DİNSİZLİK « … Bence, dinsizim diyen mutlaka dindardır. İnsanın dinsiz olmasının imkânı yoktur… » Dinsiz kimse olmaz. Bu genelleme içinde şu din veya bu din demek değildir. Tabiatıyla biz, içine girdiğimiz dinin en çok isabetli ve çok olgun olduğunu biliyoruz ve imanımız da vardır… » 02. 02. 1923, İzmir, Türkiye’nin Geleceği Üzerine Konuşma. DONANMA « Hudutlarının mühim ve büyük kısımları deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olması gerekir. O zaman Türk Cumhuriyeti daha gönlü rahat ve emin olacaktır. » (1924) DÜŞMAN « … Memleketimizde meydana gelen yeni durumun sonuçlarından yabancıları ürküterek Avrupa’da aleyhimize bir fikir akımı ortaya çıkarmak isteyenler bizim düşmanlarımızdır… » 02. 11. 1922, Le Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç . « Düşmana merhamet acz ve zaaftır… » 16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma. « Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. » |
|
15 Temmuz 2006, 15:08 | #5 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri H |
|
15 Temmuz 2006, 15:09 | #6 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri HİLAFET « Hilâfeti muhafaza edeceğiz. Şu şartla ki, Büyük Millet Meclisi ve millet, hilâfetin dayanacağı bir mesnet ve kuvvet olacaktır. » 02. 11. 1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç. « … Esasen bu mesele yalnız Türkiye’ye ait olmayıp bütün islâm alemini ilgilendiren bir meseledir. » 02. 11. 1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç. «Bütün İslâm aleminin gerçek kurtuluşuna kadar varlığını korumayı görev bildiğimiz hilâfet makamı Türkiye Devleti’nin ne istiklâli, ne idaresi ve ne de hakimiyeti ile zıtlık teşkil etmez. Bu makam ve bu makamda oturan kişinin varlığı, sebebiyet verilmedikçe sakıncaların kaynağı olarak düşünülemez. Fakat şurası kesinlikte bilinmelidir ki, herhangi bir makam ve şahıs tarafından bu sakınca doğurulduğu gün orada teori biter, pratik ve uygulama başlar. » 18. 01. 1923, İzmit Halkı İle Konuşma. « … Bu makamı Türkiye milletinin hakimiyetini ihlâl edecek bir makam diye anlamak doğru değildir. Bugün halife olan kişinin bizim ile beraber aynı gerçekleri takdir buyurduğunu zannederim. Ancak bir sakınca ortaya çıkarsa yalnız bu makama atfetmek lazım gelmez. Bunu yapmak için her şeyden önce, fikirlerini şeriat görünümüne sokan bazı cahiller, menfaatperestler ve dalkavuklar ortaya çıkabilir. Bunların yapacağı telkinleri ve mahiyetini evvelden tanıyıp ona göre gerekli hazırlığı yapmak her ferdin ve milletin görevidir… » 18. 01. 1923, İzmit Halkı İle Konuşma. « … Bütün İslâm milletleri üzerinde yüce ruhî görevini ifa eden halife fikri, gerçeklerden değil, kitaplardan çıkmış bir fikirdir… » 29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç. « … Tarihimizin en mesut devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı, her nasılsa hilafeti kendine maletmek için nüfuzunu, itiyadını, servetini kullandı. Bu sırf bir tesadüf eseridir. Peygamberimiz öğrencilerine dünya milletlerine İslâmiyeti kabul ettirmelerini emretti, Bu milletlerin hükûmeti başına geçmelerini emretmedi. Peygamberin zihninden asla böyle bir fikir geçmemiştır. Hilafet demek, idare, hükûmet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak, bütün Müslüman milletlerini idare etmek isteyen bir halife, buna nasıl muvaffak olur? İtiraf ederim ki, bu koşullar içinde beni halife tayin etseler, derhal istifamı verirdim. » 29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç. « Hilafetle beraber Türkiye’de mevcut olan Ortodoks ve Ermeni kiliseleri, patrikhaneleri ve Musevi hahamhanelerinin ortadan kaldırılması lazımdır. Hilafet ve bu muhtelif patrikhaneler asırlardan beri ruhani yetkilerinin sınırları dışında çok büyük ayrıcalıklar aldılar. Halkın anlayışına dayanarak bahşedilen hukuk dışı ayrıcalıklar ile cumhuriyet idaresinin uygulanması mümkün değildir… » 04. 05. 1924, New York Herald Tribune Muhabirine Demeç. « Hilâfet, geçmişin bir rüyası olup, zamanımız da varlık nedeni yoktu… » 25. 11. 1924, Matin Gazetesi Yazarı Madam Titaniya’ya Demeç. HOCA « … Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. » 16. 03. 1923, Adana Esnaflarıyle Konuşma. HUKUK İNKILÂBI « Büsbütün yeni kanunlar vücuda getirerek hukukî esasları temelinden değiştirmek teşebbüsündeyiz. Ve yeni hukukî esaslar ile alfabesinden tahsile başlayacak bir yeni hukuk neslini yetiştirmek için bu kurumları açıyoruz. Bütün bu uygulamalardaki dayanağımız milletin anlayış, kabiliyeti ve kesin arzusudur. Bu teşebbüslerde arkadaşlarımız, yeni hukuku, bizimle beraber, bahsettiğim mahiyette anlatmış olan güzide hukukçularımızdır. » 05. 11. 1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında Yapılan Konuşma. HUTBE « … Efendiler, hutbe demek insanlara hitap etmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin mânası budur… » 07.02.1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma. « … Hutbe okuyan kişilerin siyasî, sosyal ve medenî gelişmeleri her gün takip etmeleri zaruridir. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış telkinat verilmiş olur. Bundan dolayı hutbeler tamamen Türkçe ve zamanın şartlarına uygun olmalıdır… » 07.02.1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma. « … Hutbeden maksat ahalinin aydınlatılması ve yol gösterilmesidir, başka birşey değildir. Yüz, iki yüz, hatta bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları cehalet ve gaflet içinde bırakmak demektir. Hutbe okuyan kişilerin herhalde halkın kullandığı dille görüşmesi uygundur… » 07.02.1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma. HÜKÜMET « … Hükümetin iki hedefi vardır. Biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını temin etmek… » 16.03.1923, Adana İlerigelenleriyle Konuşma. « Milletlerden ibaret olan toplumlar, birer hükümet teşkili mecburiyetindedirler. Ama bu mecburiyet toplumun kendini muhafaza etmesi içindir Hükümetlerin kuruluş gayesi, kavramı, bundan ibarettir… » 23.03.1923, Afyonkarahisar Beledîye Meclisi Üyeleriyle Konuşma. HÜRRİYET « Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası Hürriyet’tir. » 1906, Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin Selanik Şubesini Kurarken. « Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük atalarım en kıymetli mirasından olan istiklâl aşkı ile yaratılmış bir adamım .Çocukluğumdan bugüne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımın her safhasını tanıyanlarca bu aşkım bilinmektedir. Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın var olması ve devam etmesi, mutlak o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla mümkündür. Ben şahsen bu saydığım niteliklere çok önem veririm ve bu niteliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için, milletimin de aynı nitelikler ile donanmış olmasını şart ve esas bilirim… » 22.04.1921, Hakimiyet-i Milliye. « … Eğer bazen ihtiyatkar hareket ediyorsak, aşırı ölçüde şüpheli davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan hürriyetimizi kaybetmek hususundaki korkumuzdandır. Bu hürriyetin bir küçük kısmını sakat etmektense, hepsini birden feda etmeyi tercih ederiz. » |
|
15 Temmuz 2006, 15:11 | #7 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri I IRK « Efendiler, bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat, kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasızlık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu kalp ve vicdanlar için unutulmaz bir yaradır. » 11.09.1924, Bursalılarla Konuşma. « Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. » 04.10.1932, Dolmabahçe Sarayı, « Diyarıbekir » Gazetesinin Sahibine Demeç. İ İKTİSAT « Ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve siyasi felâketlerden yakasını kurtaramaz. » (1924) İLERLEME « Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki, fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. » (1923) İLİM VE FEN « … İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. » 27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine. « … Memleketimizin en ileri, en hoş, en güzel yerlerini üç buçuk sene kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı mağlup eden zaferin sırrı nerededir bilir misiniz ? Orduların sevk ve idaresinde ilim ve fen esaslarını rehber almaktır. Milletimizi yetiştirmek için asıl olan mekteplerimizin, üniversitelerimizin kuruluşunda aynı yolu takip edeceğiz. Evet, milletimizin, siyasi, sosyal hayatında, milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır… » 27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine. « … Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu süngü zaferi değil, iktisat ve ilim ve kültür zaferleri olacaktır… » 25/26.01.1923, Alaşehir’de Halka Konuşma. « Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, delalettir.… » 22.09.1924, Samsun Ögretmenleriyle Konuşma. « Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif ilimdir. » 29.10.1933, Onuncu Yıl Nutku. İLK TAHSİL « … İlk tahsilin yayılması için, sade ve pratik tedbirler almak yolundayız. İlk tahsilde hedefimiz, bunun umumi olmasını bir an evvel tahakkuk ettirmektir. Bu neticeye varmak, ancak, sürekli tedbir almakla ve onu metodik olarak uygulamakla mümkün olabilir. Milletin başlıca bir işi olarak, bu konuda ısrar etmeyi gerekli görüyorum… » 01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken. İNHİSAR (Tekel) « İnhisarlar konusunda özen gösterilmesi gereken esas, bu kurumların mali monopol, ticari teşekkül ve millî valörizasyon kurumu karakterinin dikkatle telifidir. » 01.11.1937, T.B.M.M., 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken. İNKILÂP « … Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâplar ebedileştirilemez. Fakat biz inkılâba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız, yalnız muhabere meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü. Biliyorsunuz ki Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta vesair memleketlerimizde bir çok isyanlar meydana geldi. Ve bunların hepsi bastırıldı. Temenni ederim ki, bu dökülen kanlar yeterli olsun ve bundan fazla kan dökülmesin… » 22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halkla Konuşma. « Arkadaşlar ; inkılâbımız Türkiye’nin asırlar için saadetini garanti etmiştir. Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır. » 11.09.1924, Bursalılarla Konuşma. « … Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde lâyık olduğumuz yeri de temin edecektir… » 16.09.1924, Trabzonlularla Konuşma. « … Bu inkılâp, kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi ifade etmektedir. Bugünkü devletimizin şekli, asırlardan beri gelen eski şekilleri bertaraf eden, en gelişmiş tarz olmuştur. » 05.11.1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında. « Türk milleti çok büyük olaylarla isbat etti ki, yenilikçi ve inkılâpçı bir millettir. Son senelerden önceki devirlerde de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeye, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir. Fakat hakiki faydalar görülemedi. Bunun sebebini araştırdınız mı ? Bu sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır. » 30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma. « Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılâplarımızın asıl gayesi budur… » 30.08.1925, Kastamonu’da, 2. Konuşma. İNSAN « … İnsanlar; âdetlerini, ahlâklarını, hislerini, eğilimlerini, hattâ fikirlerini geliştirme ve terbiyede, içinde yetiştiği toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar… » 18.06.1922, Claude Farrere’in Mustafa Kemal’i Ziyaret Etmek Üzere İzmit’e Gelişinde. « İnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal hedeflere yürümelidirler… » 27.06.1926, Gazetecilere Verdiği Demeç. « İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. » (1937) « İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. » (1937) İRTİCA « … Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (İrtica) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır… » 18.01.1923, İzmit’te Halk İle Konuşma. « Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar. Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır. Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi olarak kabul ederler. Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler… » 31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma. İSTANBUL « … İstanbul bizimdir. Bununla birlikte boğazlar ve Marmara denizi için başkentin emniyeti temin edilmek şartıyla bir hal tarzını kabul etmeye hazır bulunmaktayız… » Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç. « … İstanbul şehri, milletimizin sonsuz çalışma ve fedakarlığının ürün verdiği yerdir. Gerçekten; milletimizin maddî ve manevî varlığını yücelten anıtlar, kurumlar ve medeniyet eserleri İstanbul’da yoğunlaştırılmıştır. » 01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken. « İki büyük dünyanın buluşma noktasında, Türk vatanının süsü, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir… » 01.07.1927, İstanbul Halkı Temsilcileriyle Dolmabahçe Sarayında Yapılan Bir Konuşma. İSTİBDAT « … Bir istibdadın varlığı ile ilgili işaretler’in izahı, bence mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun bütün liderleri ve mensupları Türkiye’de her türlü istibdadı kökünden yıkmak için ve memleket ve millete tam bir hürriyet kazandırmak için bugüne kadar milletle beraber hayatlarını ortaya koymaktan çekinmemiş ve hiçbir vakit çekinmeyecek insanlar olduğuna göre, işaret olunan istibdat herhalde mevcut değildir… » 11.12.1924,Times Muhabirine Demeç. « Geleceğini, kendisini zincire vuran şahıslara terk eden milletler, o şahısların keyif ve isteklerine oyuncak olmaya karar vermiş, rıza göstermiş kabul edilirler. Bu türlü milletler, talihini ellerine teslim ettiği insanlar başarılı oldukça, o insanların daha kuvvetli baskısı altında kalırlar. Başarılı olmazlarsa felâket, yok olma yalnız o insanları değil, onlara bağlı olan bütün toplumu kapsar.… » 03.01.1922, General Frunse’nin Ziyafetinde. İSTİKLÂL « Ya İstiklâl, ya Ölüm ! (1919) « … Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın bir gereği kabul etmiş ve bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. » 18.06.1922, Claude Farrere Şerefine Verilen Çay Ziyafetinde. İSTİKLÂL MAHKEMELERİ « … Yüce Meclisin kurduğu İstiklâl Mahkemeleri sayesinde çabuk ve adaletli surette birçok fenalıklara son verilmiştir. Bugün memleket medenî kanunlar ve sürekli yargı dereceleri ile güvenliği sağlamaya yeterli bir hale getirilmiştir. » 01.03.1921, T.B.M.M., 2.Toplanma Yılını Açarken. İSTİKLÂL-İ MALÎ Malî Bağımsızlık « … Bugünkü mücadelelerimizin gayesi, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak mali kuvvet ile yaşar… » 01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken. İŞ BANKASI « İş Bankası kurumu, Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlı başına yer alacaktır. Bu kurum kıymetsiz bir servetin bile ekonomik hayatta fert menfaatlerine kullanılmayıp ulus menfaatine kullanılmasından çıkabilecek olan büyük neticeleri, az bir zamanda ve özellikle yepyeni bir devlet kuruluşunun türlü inkılâp güçlükleri içinde evrensel bir surette fiilen göstermiştir. » 26.08.1936, İş Bankası’nın 10. Kuruluş Yıldömünde. İZMİR « İzmir her yönden Türk memleketidir, Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Yunanlılar İzmir’de hiçbir tarihî ve ırkî hakka sahip değillerdir… » 17.01.1921, United Telgraph Muhabirine Demeç. « İzmir kırk asırlık bir ata yurdudur. İzmir bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla beraber coğrafî konumu dolayısıyle ekonomik ve siyasî çok büyük bir öneme sahiptir. İşte bundan dolayıdır ki, Türkiye’yi mahvetmek isteyen düşmanların herşeyden evvel bakışları bu tarihî, bu mühim beldeye döner. Nitekim düşmanlarımız en evvel burasını işgal etmişler, ondan sonra daha doğuya ilerlemişlerdir… » |
|
15 Temmuz 2006, 15:12 | #8 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri J JANDARMA OKULLARI « … İç güvenliğin sağlanmasında en mühim ve maddî vasıta olan jandarma teşkilâtı, önemli birlikler ilâvesi ile güçlendirilmiş ve çeşitli jandarma okulları açılmıştır. » 01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken. K-l K KABOTAJ « Kabotajın, bu sene içinde, sadece ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünçle anmak isterim. » 1.11.1926, 2. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken. KADIN Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. » (1923) « Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. » (1923) « Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. » .................................................. .................................................. ............(1923) « ... Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. » ..........................................31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma. « ... İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve mufavvak olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hemde kadınlarımızın kazanmaları lâzımdır.... » .................................................. ........... 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma. « ... Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini gözardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin ? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin ? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir.... » .................................................. ......30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma. KANUN « ... Kanun koyan insanlar birtakım seçkin özelliklere sahip olmak mecburiyetindedirler. O özelliklerden birincisi şudur efendiler: Kanun teklif eden, Kanun yapan, kanun koyan bir insan insanlığın bütün hislerini bütün ihtiraslarını herkesten daha çok sezer ve bilir. Fakat nefsini herkesten çok va tamamen bütünüyle bunlardan ayırt etmek kudret ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliklere sahip olmayan, insanlar insan topluluğu için kanun yapmak hak ve yetkisinden men edilmiştir. Efendiler kanunlar hislere dayanarak ve uyularak yapılmaz. » .................................................. ............................................1. 12. 1921, TBMM. « Günün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir. » .................................................. .................................................. ................(1925) KAPİTÜLÂSYON « ... Kapitülâsyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz. Adlî, malî veya askerî kapitülâsyonların hiçbirini tanımıyoruz. » ....................................26. 09. 1922, Chicago Tribun’un İzmir’e Gönderdiği Muhabirine Verilen Demeç. « Bana Avrupalıların ve bilhassa Fransızların doğudaki yararlarından bahsediyorsunuz. Her şeyden evvel şurası bilinmek lâzımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülâsyonların devamını asla kabul etmeyecektir. Şayet yabancı uyruklular eskiden olduğu gibi, bundan sonra da kapitülâsyonlardan istifade etmeyi düşünüyorlarsa, aldanıyorlar. Kapitülâsyonlar bizim için mevcut değildir ve asla mevcut olmayacaktır. Türkiye’nin istiklâli her sahada tamamen ve eksiksiz onaylanmak şartıyla kapılarımız bütün yabancılara açık kalacaktır… » 2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç. « … Millî hududlarımız dahilinde bulunan toprakların bize verilmesinde israr edeceyiz. Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz. İşte bütün istediklerimiz budur… » 2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç « … Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece nefret edilen birşey olduğunu size tarif edemem. Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvafak olacaklarını planlayan ve hayal edenler bu konuda pek çok aldanıyorlar. Zira, Türkler kapitülâsyonların devamının kendilerini pek az vakitte ölüme sevkedeceğini pek iyi anlamışlardır… » 25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’a Çankaya’da Verilen Beyanat. KIYAFET « … Her milletin olduğu gibi bizim de millî bir kıyafetimiz varmış. Fakat inkar edilemez ki, taşıdığımız kıyafet o değildir. Hatta millî kıyafetimizin ne olduğunu bilenler içimizde azdır bile. Medeni bir insan bu tuhaf kıyafete girip dünyayı kendine güldürür mü ? » 30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma. « Devlet memurları bütün milletin kıyafetlerini düzeltecektir. Fen, sıhhat açısından pratik olmak itibariyle, her görüş noktasından tecrübe edilmiş medeni kıyafet giyilecektir. Bunda tereddüde yer yoktur. » 30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma. « … Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet, ne millidir ve ne de uluslararasıdır. O halde kıyafetsiz bir millet olur mu arkadaşlar ? … Medeni ve uluslararası kıyafet bizim için çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafetir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantalon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayanı olmak üzere güneşten koruyan başlık… » 28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma. KOLORDU KUMANDANI « … Kolordu kumandanı demek Efendiler, dünyanın her yerinde, her millete, en büyük kumandan demektir. Kolordu kumandanından sonra başka büyük kumandan yoktur… » 14.08.1920, TBMM. KOMÜNİZM « Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal şartları, dinî ve millî ananelerinin kuvveti Rusya’daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini doğrular bir mahiyettedir… » 6.02.1921, Hâkimiyet-î Milliye. KÖYLÜ « Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür. » (1922) « Köylü hepimizin velinimetidir. Bu soylu unsurun refahını düşüneceğiz. » 20.07.1931, Eskişehir’den geçerken. « Zahire ticaretinde ziyan ettiğini » söyleyen Uluçayırlı Hasan Efendi’ye hitaben söylenmiştir. KÖYLÜ KADINI « Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur. » (1923) KURAN-I KERİM « Sonra Kur’anın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe’ye tercüme ediliyor… » 30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç. KURTULUŞ « Türk milletinin kalbinden, vicdanından sanih ve mülhem olan en esaslı, en bariz arzu ve iman malum olmuştu : Kurtuluş. » (1927) KÜLTÜR « Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür... Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak düşünmek ve zekâyı eğitmektir. » (1936) « … Kültür zeminle orantılıdır. O zemin, milletin seciyesidir. » 16.07.1921, Ankara, Maarif Kongresini Açarken. « Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. (1932) « Kültür, tabiatın yüksek verimleriyle mesut olmaktır. Bu ifade içinde çok şey saklıdır. Temizlik, saflık, yükseklik, insanlık vb. bunların hepsi insanlık niteliklerindendir. » (1936) L LAİKLİK « Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. » (1930) « Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır. » (1930) LATİN HARFLERİ « … Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. » 1.11.1928, TBMM, 3. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken. LOZAN BARIŞI « Lozan antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir. » 24.07.1933, Hakimiyet-î Milliye. « … Lozan barışı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasi bir zafer teşkil eden bu antlaşmanın Osmanlı Tarihinde benzeri yoktur. Milletimiz bununla haklı olarak iftihar edebilir ve Türk milletin yüksek bir eseri olan bu antlaşmanın yüksek kıymetini takdir etmesi lâzım gelen gençliğin bunu mazide yapılmış antlaşmalarla kıyaslanması gerekir. » |
|
15 Temmuz 2006, 15:16 | #9 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri M |
|
15 Temmuz 2006, 15:17 | #10 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Ulu önderimizin A dan Z ye sözleri MİLLÎ KÜLTÜR |
|
Etiketler |
dan, onderimizin, sozleri, ulu, ye |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mevlana Celaleddin Rumi Sözleri / Mevlana Sözleri / Bilge Sözleri | IF | Şairler ve Şiirleri | 20 | 11 Şubat 2024 03:44 |
İnadına Aşk 24.Bölümde Çalan Unutmadım ey yarum da Verduğun o sözleri Şarkı Sözleri | PySSyCaT | Dizi ve Film Müzikleri | 0 | 08 Mart 2016 15:37 |
Aşk Sözleri, Aşk Sözleri Yeni, Aşk Sözleri Kısa, Aşk Sözleri Hazır | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 03 Ocak 2013 10:14 |
Hz Muhammed Sözleri / Hz Muhammedin Sözleri / Bilge Sözleri | Sevda | İslamiyet | 0 | 30 Temmuz 2012 03:20 |
Aşk Sözleri,En güzel aşk sözleri,Özlü aşk sözleri Anlamlı Sözler | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 02 Kasım 2011 14:21 |