27 Temmuz 2008, 03:17 | #21 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı: - İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır. Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti: - Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı. Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım. Ord. Prof. Sadi IRMAK Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978 |
|
27 Temmuz 2008, 03:19 | #22 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. SAVAŞ EMİRLERİ SAVAŞ EMİRLERİ Şükrü Kaya'nın, bir 30 Ağustos Zafer Bayramı gecesi sofrada: - "Paşam, İstiklal Savaşı'nda Başkomutan sıfatıyla muharebelerde verdiğiniz emirler bir yerde toplanmış mıdır?" sorusuna verdiği yanıt: - Bir gün Kurtuluş Savaşı'nın, Millî Mücadele'nin askeri tarihini yazacaklar, belki de benim Başkomutan sıfatıyla verdiğim bir yazılı ve imzalı emrime rastlamayacaklardır. Savaş arkadaşlarım buradadır, hep bilirler, ben muharebede daima o cepheden bu cepheye gider, yapılması gereken hareketleri Komutanlara dikte eder, onlara not ettirir ve kendilerini de inandırdıktan sonra, 'Şimdi ordu birliklerimize derhal bu hareketlerin yapılmasını kendi imzanızla bildiriniz.,.' derdim." Nejat SANER Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi - 13.11.1970 |
|
27 Temmuz 2008, 03:22 | #23 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. SELANİK SELANİK Millî Mücadele henüz bitmiş, ordularımız Meriç sınırına dayanmıştı. Çankaya'da oturuyorduk. Atatürk'ün Selanik'ten çocukluk arkadaşı Nuri Conker dedi ki: - "Paşam, ne duruyorsunuz? Her şey elinizde. Selanik'teki eviniz boş duruyor. Bir sözünüzle orada oturabilirsiniz. Size kim engel olabilir?" Atatürk, hepimizin yüzüne baktı ve şunları söyledi. - "Böyle bir hareket bütün Avrupa'yı aleyhimize birleşmeye sevk eder. Büyük bir mücadele iyi bir biçimde sona erdi. Tehlikeli bir maceraya atılamam." Hamdullah Suphi TANRIÖVER Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 16.11.1941 |
|
27 Temmuz 2008, 03:22 | #24 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. 17 MART 1923 TARSUS 17 MART 1923 TARSUS Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı. Millî Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu: - "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!" Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar. Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi: - "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın." Taha TOROS Kaynak: Taha Toros - Atatürk'ün Adana Seyahatleri, 1981 |
|
27 Temmuz 2008, 03:23 | #25 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana: - Kuva-yı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti. Falih Rıfkı ATAY Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955 |
|
27 Temmuz 2008, 03:23 | #26 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI Hastalığının ilerlemiş zamanında: "Hatta bir gün, bizim önümüzde bazı siyasi sorunlara değinip Romanya' da yapılan hükümet değişmesinden söz ederken, bir patriğin işbaşına gelmiş olmasından hayret duyduğumu söyledim. Bu nedenle İkinci Dünya Savaşı'nın da yaklaşmakta olduğunu anıştırarak dedi ki: - "Bir savaş çıktığı takdirde, kanımca yansız kalmalıyız. O zaman birçok fırtınalar kopacak. Devlet gemisini gayet ustaca yöneterek işin içinden sıyrılmaya çalışılmalıdır." dedi. Prof. Dr. Nihat Reşat BELGER Kaynak: Nihat Reşat Belger - Atatürk'ün Hastalığı |
|
27 Temmuz 2008, 03:24 | #27 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. ELİF, LAM, MİM NE OLACAK? ELİF, LAM, MİM NE OLACAK? Atatürk, Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesine karar verdikten sonra Kâzım Karabekir Paşa kaygıya düşmüştü. Büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde bir gün dayanamayarak Atatürk'e sordu: - "Kur'an'ın Türkçe'ye çevirisini emretmişsiniz." - "Evet." - "Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?" Atatürk hayretle Karabekir'in yüzüne baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi: - "Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacak" dedi. Hamdullah Suphi TANRIÖVER Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 13.08.1966 tatürk, Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesine karar verdikten sonra Kâzım Karabekir Paşa kaygıya düşmüştü. Büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde bir gün dayanamayarak Atatürk'e sordu: - "Kur'an'ın Türkçe'ye çevirisini emretmişsiniz." - "Evet." - "Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?" Atatürk hayretle Karabekir'in yüzüne baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi: - "Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacak" dedi. Hamdullah Suphi TANRIÖVER Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 13.08.1966 |
|
27 Temmuz 2008, 03:25 | #28 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. MEDRESELER MEDRESELER Rize gezilerinde medreselerin açılması için kendisine başvuran hocalara; öfke ve sertlikle ve herkesin önünde: - "Para istiyorsanız size millet yetecek kadar verecektir. Açsanız karnınızı doyuracaktır. Medreseler bir daha açılmayacaktır, anladınız mı?" diye bağırdı. Prof. Mahmut Esat BOZKURT Kaynak: Mahmut Esat Bozkurt - Atatürk İhtilali |
|
27 Temmuz 2008, 03:26 | #29 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. DİL ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI DİL ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI Dil alanında bir kaynak sorununu ileri sürünce, ortaya, kâğıt kalem ve Atatürk'ün kendi eliyle açıklamalar yapılmış diksiyonerler getiriliyor. Yunanca'dan getirilen kelimelerin, onları bir başka dile bağlayan daha eski bir etimolojisi aranıyor. - Ana kökü arayacağız, diyor. Ve dil hakkındaki kuramını anlatmaya başlıyor ve bir gülüşle: - Uzun bir çalışmadan sonra, bunu bulduğum zaman, Sakarya savaşını kazandığım dakikadaki mutluluğu duydum, diyor. Prof. PITTARD Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 03.12.1938 |
|
27 Temmuz 2008, 03:26 | #30 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Atatürk Anıları. KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR Bir gece beraber oturuyorduk. Yanımızda Siirt milletvekili Mahmut Soydan, şimdiki Macaristan elçimiz Ruşen Eşref Onaydın, bir de Soysallı vardı. Atatürk, ertesi günü Büyük Millet Meclisi'nde okuyacağı söylevi hazırlıyordu. Mahmut'la Ruşen Eşref not tutuyorlardı. Atatürk ara sıra bana da, "Ne dersin?" diye soruyordu. Ben ne diyebilirim? Hiç... Sonra Atatürk bana döndü ve dedi ki: - Bu memleketin efendisi kimdir? Düşündüm. Karşılığı o verdi: - Türk köylüsüdür, dedi. Ve devam etti: - Türk köylüsü "Efendi" yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez!... Prof. Mahmut Esat BOZKURT Kaynak: Tan Gazetesi, 10.11.1942 |
|
Etiketler |
anıları, atatürk |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Atatürk'ün Çocukluk Anıları 2 | Serdar28 | Atatürk Köşesi | 0 | 19 Mayıs 2023 20:09 |
Atatürk'ün İlkokul Anıları | Serdar28 | Atatürk Köşesi | 0 | 06 Şubat 2021 17:17 |
Atatürk'ün Çocukluk Anıları | Serdar28 | Atatürk Köşesi | 0 | 17 Mart 2020 18:53 |
Atatürk'ün savaş anıları | PopSy | Atatürk Köşesi | 0 | 23 Temmuz 2008 04:24 |
Atatürk'ün Anıları | Burak | Atatürk Köşesi | 7 | 08 Ekim 2006 02:14 |