19 Aralık 2015, 22:54 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | N harfi ile başlayan deyimler ve anlamları N harfi ile başlayan deyimler ve anlamları Nabzı durmak: Ölmek. Nabzına göre şerbet vermek : Birinin hoşuna gidecek, gururunu ok şayacak davranışlarda bulunmak. Nabzını yoklamak : Bir kimsenin eğilimini ve ereğini anlamaya çalış mak. Nafile yere: Boş yere, boşu boşuna; yok yere. Nağme yapmak : -1, Bildiği bir şeyi bilmez gibi görünmek. -2. Birini güzel sözlerle aldatmaya çalışmak. Nah kafa : “Akılsız, kafa kafa değil ki.” anlamında birinin aklını hafifse me yollu kullanılır. Nal deyip mıh dememek: Düşüncesinde direnmek. Nalıncı keseri gibi kendine yontmak: Yalnız kendi çıkarını gözet mek; kendine yontmak. Nalları dikmek : (Hayvan ya da değer verilmeyen kişiler için) ölmek. Namazında niyazında (namazı niyazı yerinde) : Dini görevlerini tam olarak yerine getiren kimse. Namus belası: Namusunu ya da toplum İçindeki değerini korumak için kişinin kabullendiği zarar, katlandığı sıkıntı. Namus sözü : Bir şeyi yapacağına dair, şeref ve onur üzerine verilen söz; şeref sözü. Namusu İki paralık olmak : Çevresinde onuru, saygınlığı kalmamış bir kimse durumuna düşmek. Namusuna dokunmak: Şeref ve onurunu olumsuz biçimde etkile mek Namusunu temizlemek : -1. Bir işin içinden saygınlığını yitirmeden çık mak. -2. Ahlak ve onuruna ters düşen bir durumdan kendini ya da il gili kimseyi öldürerek kurtulmak. Nam vermek (salmak): Ün kazanmak, ünü yayılmak. Nane molla : Zayıf, çelimsiz, dayanıksız kimseler için alay yollu söyle nir. Nane yemek : Yakışıksız davranışta bulunmak. Nanik yapmak (birine) : Birini kızdırmak ya da onunla alay etmek için nanik işareti yapmak Nara atmak (basmak): Yüksek sesle haykırmak, bağırmak. Narına yanmak (bir kimsenin) : Bir kimse yüzünden büyük zarara uğ ramak Nasıl olsa : Her durumda, ergeç, mutlaka. Nasır bağlamak (tutmak) : -1. Masır oluşma*.-2, Duygusuz laşrnak duyarlığını yitirmek Nasibini almak Kısa ve geçid bir süre için hoşa giden bir şeyden yararlanmak, cavk almak. -2. (Olumsuz ar lamda) Söz ko nusu nitelikleri yoksun olmak:. Hasrettin Hoca’nın türbesi gibi: Her yanı açık olduğu halde, yalnız bir girişi bulunan yer için söylenir. Naza çekmek (kendini) : Bir şeyi yapmaya istekli olduğu halde yal-/artmak amacıyla kendini isteksiz davranıyor göstermek. Nazara gelmek: Kötü ve kıskanç bakımların etkisinde kalmak Nazar değmek (bir şeye, birine) : Uğursuzluk, kötülük gibi olumsuz sonuçlar veren kıskanç bakışlardan ötürü fena bir duruma düşmek; göz değmek. Nazarı dikkatini çekmek (celp etmek) : İlgisini, dikkatini çekmek. Nazarı itibara almak (bir şeyi, birini) : Ona önem ve değer vermek Nazı geçmek (birine) : Ona isteğini kabul ettirecek, yaptırabilecek ka dar yakınlığı bulunmak, hatırı sayılmak Nazını çekmek: Her isteğini yerine getirmek, onu kırmamaya özen göstermek. Ne akla hizmet ediyor? : Bir işi hangi nedenle yaptığı bir türlü anlaşıl mayan insanlar için kullanılır; hangi akla hizmet ediyor? Ne âlâ memleket: -1. Haksızlıkların hoş görüldüğü ortam. -2. “Ne gü zel, diyecek yok.” anlamında alay yollu söylenir. Ne âlemi var? : bk. Âlemi var mı? Ne alıp veremiyor? : “İsteği, amacı nedir?” anlamında. Ne arar : “O kişide istenen, aranan şey bulunamaz.” anlamında; ne gezer. Ne arıyor? (bir yerde) : “Niçin oraya gitmiş? Orada ne İşi var?” anla mında. Ne buyrulur: “Buna ne diyorsunuz?” anlamında olumsuzluk bildirir. Neci oluyor? : “Niçin karışıyor, ona ne?” anlamında. Ne çare : “Çaresi yok.” anlamında acizlik anlatır. Ne çıkar? : -1. “Ondan yarar da, zarar da gelmez.” -2. “Nasıl yarar umulur?” -3. “Bir sonuç vermez.” anlamlarında. Ne çiçektir biliriz : bk. Ne mal olduğunu biliriz. Nedamet getirmek (duymak) : Pişman olmak, pişmanlık duymak. Ne dedim de…: “Yaptığıma pişmanım, ne yaptım ki.” anlamında. Ne demek? (ne dernek olsun?) : -1. “Bunun anlamı nedir” -2. “Böyle şey olur rnu? O nasıl şey öyle?” anlamlarında. Ne demeye”? : ‘Hangi amaçla, hangi nedenle? Niçin?” anlamında; ne diye. Ne denir? (ne dersin?) : ‘Bu konuda söylenecek herhaiigi bir şey kal madı”.’ anlamında. Neden sonra: Çok sonra, gereğinden çok- sonra. Ne de olsa: ‘Ne denli eksiği, küsuru olursa olsun; böyle olmakla bir likte.” anlamında. Ne dese beğenirsin : Beklenmeyen, umulmayan bir söz söylendiğin de gösterilen tepkiyi anlat r. Nedir ki: bk. Ne var ki Ne dîye? : “Niçin, hangi amaçla?” anlamında, ne demeye. Ne fayda : Artık geçmişte kalan bir durum karşısında öne sürülenin ya da istenenin geçersizliğini, işe yaramadığını göstermek için kullanılır. Nefes aldırmamak (birine) : bk. Soluk aldırmamak. Nefes almak: bk. Soluk almak. Nefes çekmek: -1. Sigara, pipo vb’nin dumanını ciğerlere çekmek. -2. Esrar çekmek. Nefes etmek : Boş bir inançla hasta olan bir kişiyi iyi etmek amacıyla okuyup üflemek. (Kars. Okuyup üflemek.) Nefesi durmak : -1. Ölmek. -2. Şaşırıp kalmak. Nefesi kesilmek (daralmak, tutulmak) : -1. Çok çalışmaktan, çok iş yapmaktan dolayı bunalmak. -2..Şaşırıp kalmak. Nefesi keskin : Hastaları okuyup üfleyerek iyileştirdiğine inanılan kim se. Nefesi kokmak : bk. Açlıktan nefesi kokmak. Nefesi tükenmek : Artık çalışacak, konuşacak gücü kalmamak. Nefes kesmek : Şaşırtıcı, heyecan verici, çok güzel olmak; soluk kes mek. Nefes nefese : bk. Soluk soluğa. Nefes tüketmek : Bir konu ya da sorun üzerinde çok durmak. Nefis mücadelesi: İnsanın kendi nefsinin isteklerini önleme çabası. Nefsine yedirememek (bir şeyi): İstenmeyen ya da onur kırıcı bir işi kendine uygun görmemek; kendine yedirememek, onuruna yedire memek. Nefsini körletmek (kırmak): İsteklerini en az ölçüde karşılamak. Nefsini yenmek (zaptetmek): İsteklerini, tutkularını denetim altına al mak. Ne gezer : bk. Ne arar. Ne günlere kaldık? : Sürüp gid«n düzenin bozulması, y«ni yaşama düzenlerinin ortaya çıkması karşısında özellice olgun kuşağın isyanı nı gösterir. Ne haber: -1. “Nasılsın.” -2. “Bildiğin yeni şeyler var mı?” -3. Bir tartış mada haklı 9 kanın söylediği söz. Ne haddine: *0, bunu yapamaz, haddini bilsin.” anlamında uyarma sözü. ne hali varsa görsün: Yanlış bir yolda olduğu İddia edilen bir kişinin sÖ2 dinlenmezliği karşısında artık onun kendi başına bırakıldığını an latır. Ne hikmetse : Bilinmeyen bir nedenden ötürü. Ne idiği (itfüği) belirsiz: Nereden geldiği, ne yaptığı, nelerle uğraştığı belli olmayan. Ne kadar olsa : “Sonuçta ne de olsa. Ne karen ağrısıysa : Sevilmeyen rahatsızık duyulan bir kimse ya da şey için söylenir. Ne ki: bk. Ne var ki. Ne kokar ne bulaşır: “Ne yararı, ne zararı dokunur.” anlamında; tav şan boku gibi (ne kokar, ne bulaşır). Ne mal (meta) olduğunu biliriz : “İşe yaramayan, çevresince kötü tanı nan kişi olduğunu biliriz.” anlamında; ne çiçektir biliriz. Neme (ne üstüme) tazım (gerek) : -1. “Bu işle ilgilenmek bana düş mez.” -2. ‘Doğrusunu söylemek gerekirse.” anlamlarında kullanılır. Ne mene : Bir şeyin “Ne türlü, nasıl.” olduğunu belirtmek İçin kullanılır. Ne mümkün : “Olanaksız, mümkün değil.” anlamında. Ne münasebet: -1. “Konuyla hiç ilgisi yok” -2. “öyle şey olmaz.” anla mında çıkışma amacıyla söylenir. Ne olacak : -1. ‘Olmasa da olur, ne önemi var.” -2. Sonradan görmüş, şımarık vb anlamlarda küçümseme düşüncesiyle söylenir. Ne oldum delisi olmak: Birdenbire özellikle maddi zenginliklere kavu şarak şımarmak. Ne olur (olursunuz): ‘Lütfen, rica ederim, yalvarırım.” anlamında Ne olur ne olmaz: *Ne olacağı belli değiI, rıer ihtimale karşı” anlamın- da kullanılır. Ne olursa olsun : ‘Sonuç iyi de olsa, kötü de olsa kabulüm” anlamın da. Ne oluyor? : -1. “Ne gereği /ar.” -2. “O ne karışıyor.” anlamında. Ne pahasına olursa olsun: Her türlü sı kırıt yi, tehlikeyi, çeşitli kayıptan göze alarak. Nerede akşam orada sabah : Sadece yaşamayı, eğlenmeyi, gününü gün etmeyi düşünen insanların tavrını anlatmak için kullanılır.- Nerede kaldı? : ‘Ne yararı oldu?” anlamında olumsuzluk bildirir. Nerede kaldı ki? : Kolay olanı bile yapamazken, güç olanına el atma ya çabalayan insanların davranış biçimini göstermek için kuianılır, Nereden esti? : “Nereden aklına geldi, nasıl oldu da düşündün.” anla mında sitem yollu kullanılır. Nereden nereye : -1. “Pek akla gelmeyen uzak bir İlişki içerisinde.” -2. “Gerçekleşme olasılığı az bir durum.” anlamlarında. Ne selam, ne sabah : Aralarındaki dostluk bozulup ilişki kesilince ko nuşma, anlaşma bağının kopması durumu. - Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet: Gözbağanın gerçekte olmayan bir işi olur gibi gösterme tutumu ile yapılan iş. Nesi var, nesi yok : “Bütün serveti, sahip’olduğu her şey.” anlamında. Ne söylüyorsun? : -1. “Söylediklerine dikkat ediyor musun?” anlamın da uyarı. -2. “Gerçek mi, doğru mu?’ anlamında. Ne sularda : -1. “Saat kaçta?” -2. “Ne durumda?” anlamında sorulur. Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü (zekeri) : “Onunla karşılaşmak ya da görüşmek yarar sağlasa bile yine de karşılaşmak, görüşmek iste mem.” anlamında. Neşesi bozulmak : Rahatı huzuru kalmamak; keyfi bozulmak. Neşesi kaçmak : Sevimli neşeli durumu yok olmak; keyfi kaçmak. Neşesini bulmak: Neşelenmek. Ne şiş yansın ne kebap : “Hiç kimseyi, hiçbir yanı zarara sokmaya cak bir çözüm yolu bulunsun.” anlamında. Neşter vurmak (bir şeye): Bir sorunu kesin orarak çözmek, sonuç el de etmek amacıyla ele almak. Ne tadı var ne tuzu : “Beğenip, zevk atıp mutlu olacağımız bir şey, bir durum değil.’ anlamında. Ne üstüme lazım : bk. Neme lazım. Ne var ki, (nadir ki, ne. ki, şu kadar }: ‘Fakat, ancak, ama gel gele lim.1 anlamında karşılık içeren cümleleri birbirine bağlar. Ne var, ne yok? : -1. “Hangi haberler, ne gibi havadisler var? -2. “Na sılsınız?” “İşler nasıl gidiyor?” anlamında. Ne var ne yok : Olanların tümü. Nev-i şahsına münhasır: Kendi türünde benzeri olmayan kimse ya da şey için söylenir. Nevri dönmek: Bir olay ya da durum karşısında çok sinirlenmek. Ne yalan söyliyeyim : ‘İşin doğrusunu söylemek gerekirse.’ anlamın da. Ne yapıp yapıp (edip) : Her çareye başvurarak, her yolu deneyerek. Ne yapmalı ki (ne yaparsın ki) : “Ne çare ki, çaresiz durumda, elden bir şey gelmez” anlamında. Ne yârdan geçer, ne serden : “Elde etmek istediği şey için ne feda kârlık yapmak istiyor, ne de istediğinden vazgeçiyor.” anlamında. Ne yazar: ‘Hiçbir yararı, etkisi olmaz.” anlamında umutsuzluk bildirir. Neye uğradığını bilememek : Beklenmedik kötü bir şeyle karşılaşıldı ğında şaşırıp kalmak. Neyin nesi, kimin fesi: “Kim olduğu, ne tür karakter özellikleri olduğu bilinmiyor.” anlamında. .. Neyse ne : “Bir yere kadar, bir dereoeye kadar.” anlamında. Ne yüzle : Kırıcı davranışta bulunan bir kimsenin, hiçbir şey olmamış gibi ilişkisini sürdürmek istemesi halinde “Hiç utanıp sıkılmıyor mu yaptıklarından” aniamında söylenir. Nifak sokmak (çıkarmak) : Anlaşmazlık çıkarmak, ara açmak. Nikâh kıymak : -1. Nikâh memuru, evlenecek olanların nikâh işlemini gerçekleştirmek. -2. Erkek bir kadınla evlilik ilişkisine girmek, onunla evlenmek. Nikâh tazelemek : Ayrıldığı eşiyle yeniden evlenmek. Nimeti ayağıyla tepmek: Çok yakınına gelmiş fırsatların, iyi durumla rın değerini bilmemek. Nispet kabul etmemek : Söz konusu şeyle eşit gibi tutulamamak, ara larında farklar bulunmak. Nispet vermek (yapmak) (birine) : Birini üzecek, kıskandıracak, kızdı racak davranışta bulunmak Nimeti bozuk: Kötü ya da islenmeyen bir işi yapacağı sezilen (kimse]. Niyet tutmak: Fala baktırırken nasıl olacağını merak ettiği şeyi ya da durumu kafasından geçirmek, bir dilekte bulunmak Nokta koymak : Sonuçlandırmak, sözü bitirmek. Noktası noktasına : Tastamam, tıpatıp aynı. Not almak: -1. Bir şey hakkında bir yere not yazmak -2. Bir kimse ya da şeyin nitelikleri hakkında karar verilmek -3. Öğrenci yazılı ve söz lü sınavlarda belirli bir derece almak. Not almak : öğrencinin basan durumuna uygun not vermek. Not düşmek: Bir açıklama eklemek Notunu vermek: Eylemlerine bakarak, olaylar karşısındaki tutumunu inceleyerek bir kişi hakkında yargıya varmak Not vermek (birine, bir şeye) : -1. Bir şey ya da bir kimse için iyi ya da kötü bir kanıya varmak. -2. Öğrenciye başarısıyla orantılı bir not at mak. Nuh der, peygamber demez: Düşüncelerini, inançlarını hiçbir biçim de değiştirmeyen (kimse). Nuh NebPden kalma : Çok eski, değerini yitirmiş modası geçmiş (kişi ya da nesne). Numara yapmak (çekmek): Yalancıktan tavırlar takınarak, olmamış şeyi olmuş göstererek aldatmaya çalışmak. Nutku tutulmak: Gelişen olağandışı olaylar karşısında şaşkınlıktan konuşamamak. Nutuk atmak (çekmek): Çok uzun, sıkıcı, özden yoksun konuşma yapmak. Nüfuz ticareti: Bulunulan mevkiin, makamın gücünü, olanaklarını özel çıkarlar uğruna kullanma. Nüfuzu altında tutmak (bir yeri): Orayı egemenliği artında bulundurmak.
__________________ #MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦ {22~02~`22..∞} {09~09~`22..ღ} | |
|
Etiketler |
anlamları, başlayan, deyimler, harfi, ile, ve |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
O harfi ile başlayan deyimler ve anlamları | PySSyCaT | Atasözleri ve Deyimler | 0 | 19 Aralık 2015 22:52 |
U harfi ile başlayan deyimler ve anlamları | PySSyCaT | Atasözleri ve Deyimler | 0 | 19 Aralık 2015 22:42 |
Ü harfi ile başlayan deyimler ve anlamları | PySSyCaT | Atasözleri ve Deyimler | 0 | 19 Aralık 2015 22:42 |
V harfi ile başlayan deyimler ve anlamları | PySSyCaT | Atasözleri ve Deyimler | 0 | 19 Aralık 2015 22:41 |
Z harfi ile başlayan deyimler ve anlamları | PySSyCaT | Atasözleri ve Deyimler | 0 | 19 Aralık 2015 22:38 |