24 Kasım 2014, 09:29 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | deyimler ve öyküleri 1 1-Saçını Süpürge Etmek*Bir kadının isteyerek birinin hizmetinde bulunup çok emek vermesi.Anneler… Anneler… Çocukları için her türlü zorluğa katlanan, gecelerini gündüzüne katan, evladına zarar gelmesin diye onların üzerine titreyen anneler…Evlat ise, annesinden her yaptığının karşılığını para olarak tahsil etmek ister. Ama annenin bir evlat için yaptıkları hiç parayla pulla ölçülür mü? Dokuz ay karnında taşıması, uykusuz geçen geceler, hastalandığında başında bekleyip edilen dualar, yapılan yemekler, yıkanan ve ütülenen elbiseler, verilen sevgi ve dökülen gözyaşları… Hep bedava değil mi?Eskiden kadınlar saçlarını topuklarına kadar uzatırlardı. En uzun saç da en güzel saç kabul edilirdi. Kadın evini süpürmek için yere eğilince arkasındaki çift örgülü saçlar yere düşer ve bir süpürge gibi her yeri öperdi. 2-Etekleri Zil Çalmak*Çok sevinip mutlu olmak.Başarılı ve mutlu olup sevinmek herkesin hakkıdır. Ancak her başarının ve mutluluğun bir bedeli vardır. İnsan bu bedeli ödemeden yani birtakım sıkıntılara katlanmadan başarılı ve mutlu olamaz.Bir zamanlar Anadolu’nun bir yerinde, herkesin sevip hürmet ettiği güler yüzlü, tatlı dilli bir şeyh yaşarmış.Şeyhin, pabuçlarının sivri ucunda ve cüppesinin eteklerinde yüzlerce kuzu çıngırağı bulunurmuş. Şeyhin uzaktan gelişi bu çıngırakların çıkarttığı sesten anlaşılırmış.Bir gün şeyhe bu çıngırakları niçin taktığını sormuşlar. O da:- Yürürken yerdeki karıncaları ürkütüp çiğnenerek ölmelerine engel olmak için, diye cevap vermiş.Bir gün güvenlik güçleri , çok tehlikeli bir hırsız çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken, çıngıraklı şeyh oradan geçiyormuş. Azılı hırsızlar çıngırak sesini duyunca ortaya çıkmış ve kaçmaya çalışırken yakalanmış.Azılı bir çetenin yakalanmasına sebep olan çıngıraklı şeyhi halk sevincinden kucaklayıp havaya kaldırırken, şeyhin eteklerindeki çıngıraklar, daha fazla ses çıkarmış, adeta zil çalmış. Halk da bu çıkan sesten çok mutlu olmuş.Bu olaydan sonra o yerin ahalisi, bir şeye çok sevinip mutlu olanları görünce, “Ne o eteklerin zil çalıyor.” demeye başlamış. 3-Hapı Yutmak * **Bir şeyin artık gerçekleşme ihtimali kalmadığı,birisinin başına gelen kötü bir halden dolayı iflah olmaz mecraya girdiği,düzen ve dubaranın bozulup hakikatin ortaya çıktığı,kötülüklerin sona erdiği durumlarda “Artık hapı yuttu,hapı yuttu sayılır…” gibi ifadeler kullanırız. Bu deyim bize Sultan IV.Murad zamanının yadigârıdır.Sultan Murad’ın kave,müskirat (sarhoş edicimaddeler)ve mükeyyifatı (keyif verici maddeler)yasakladığı dönemde saray casuslarından biri,belki de kıskançlık sebebiyle,hekimbaşı Emir Çelebi,nin yasakları çiğnediği ve afyon kullandığına dair bir ihbarda bulunur.
__________________ Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin.Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.. | |
|
Etiketler |
1, deyimler, ve, Öyküleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Çilek Tadında Aşk Öyküleri / Tanıtım | Deep | Kitap Tanıtımları | 0 | 01 Ekim 2014 02:43 |
yaşanmış Polis Öyküleri | blackkurt38 | Komedi ve Mizah | 0 | 10 Şubat 2008 03:02 |