Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Türkiye bir pazartesiye daha iç karartıcı siyaset, alıp başını giden koronavirüs vakaları, artan pandemi kısıtlamaları, çöken ekonomi ve artık dayanılmaz hale gelen hayat pahalılığı gündemiyle başlarken, "bu hafta en çok hangisi yüzünden hayattan tiksinmem gerekiyor?" sorusu da bir kez daha zihinleri meşgul ediyor.
Geçtiğimiz ay ücretsiz izne çıkarılmasının ardından ilk birkaç haftayı ağırlıklı olarak ekonomi yüzünden bunalmakla geçirdiğini belirten Gizem Buray(27) da bu soruya yanıt arayanlaradan biri. "Çalışırken geçinemiyordum şimdi ayda 1400 Lira'yla nasıl geçineceğim, ne yiyip ne içeceğim diye düşünmek de güzel ama bir süre sonra insan sıkılıyor. Değişik bir şeyler arıyor" diyen Buray, Türkiye'nin depresyon nedenleri konusunda son derece zengin bir ülke olmasının avantajlarına dikkat çekti.
Çevresindeki herkesin teker teker covid'e yakalandığını ve o yüzden bu hafta her şeyi bir kenara bırakıp "ya bana da bulaşırsa ya çok ağır geçirir de yoğun bakımda yer bulamazsam" diye endişelenmenin şu an cazip bir seçenek olarak göründüğünü belirten Buray, "Öte yandan her şeyi eline yüzüne bulaştırıp ülkeyi batırdıkça çareyi ortamı daha da germekte bulan beceriksiz ve öfkeli bir hükümet gerçeği de var. Her an oradan da yeni bir saçmalık gelmesini bekliyorum." sözleriyle bir süredir uzak durmaya çalıştığı siyaset nedeniyle bunalıma girmenin de oldukça mümkün olduğunu ifade etti.
Buray, şu aşamada erken karar vermektense biraz oluruna bırakıp bu haftaki baskın bunalım nedeninin kendi kendine ortaya çıkmasını beklemenin en mantıklı seçenek gibi göründüğünü söylerken, kısmetse bir gün kendi özel hayatı yüzünden ya da hayatta bir şeyleri başardıktan sonra gelen boşluk duygusu gibi lüks nedenlerden depresyona girebilmeyi dört gözle beklediğini de sözlerine ekledi.

zaytung.com