| |
|
13 Ekim 2015, 17:35
| #1 | |
| Çevrimdışı  IF Ticaret Sayısı: (0) | Sen üzülme. Dışarıda gök gürlüyor. Ben bir tuhafım bu akşam, bu gece. Çok sessiz geçiyorsun, sesini de duymuyorum nice. Bir tuhaf oluyorum gözden kaybolup gidince. Sen üzülme. Hani şu radyolu cep telefonları var ya, kulaklıkla türkü dinliyorum bu yazıyı yazarken. Bugün nerdeyse yetişemeyecektim. Ofisten çıkmama dakikalar kala, yurt dışından e-posta geldi. Bırakmadılar beni. Seni de biliyorlar. Biraz da gıcıklığına yani. Ne tuhaf halbuki değil mi? Sen ise beni bilmiyorsun. Belki bazen dikkatini çekiyordur küçük bir tatlıcı arabasının 16:30’da seyyar kablo ile ışıklarını yakmış camekanı önünde bekleyen, Sen kardeşini almaya giderken gözlerini bir tek sana tahsis eden, Seni azcık üzgün görünce yüreği burkulan, Saçları beyazlaşmış bu kişi kim diye belki bir an düşünüyorsundur. Kim sence? Yaz sıcak geçiyordu Mersin’de. Kitap yazmak için ayrılmıştım işten. Avrupa Birliği projeleri hazırlamaktan vazgeçip, kendi hayatımla ilgili projeler hazırlamaya karar vermiştim. Zaten kabul edilen de olmamıştı hazırladığım projelerden. Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında oturup, gündüz hemen hemen öğleye kadar uyuyordum. Anne baba yaz dolayısı ile yaylada idiler. Gündüz vakit geçirmek için ne yapacağım? Yakındaki esnafla sohbet ediyordum. Kaldırımda elinden tuttuğun küçük çocukla yürürken ilk defa dikkatimi çekmiştin. Sonra daha kaç kez görmek kısmet oldu şimdi hiç de emin değilim. Ve seni bu kadar beğenmemim sebebi ne inan bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu ki: Ben yazın kaybolmuştum. Otuz sekiz yılın yalnızlığında ve paylaşamadığım bir ömrün birikmiş kalabalığında. Harp Okulu sınavında dört saniye ile elenmiştim. Değil dakikaların, saniyelerin kıymetini anlamıştım o zaman. Subay olma hayalim, Yedek Subay olarak askerliğimi yaparken bir süreliğine de olsa gerçekleşmişti. Öğrenci iken Kara Kuvvetlerinde, Yedek Subay iken Deniz Kuvvetlerinde idim. Benim de yaylada olduğum bir gece, elektrikler kesilmişti. Her yer karanlığa gömüldüğü zaman yıldızlar nasıl da daha parlak ve daha yakın gelmişti bana. Işığı kesilmiş gönlümdeki yıldızsın şimdi sen. Geçerken ne kadar yakında imiş gibi görünsen de, Gözde bir yıldızsın sen. Kaç yıl önce idi hatırlamıyorum; bizim okuldan bir kişinin düğünü vardı deniz kenarında ve deniz fenerinin yakınında. Yaz olduğu için bahçede yapılan bu düğünde ortamı en romantik yapan şey deniz fenerinin ışığıydı. Bir gün ben de evlenirsem, Bir deniz feneri isterim. Deniz feneri için bir deniz kenarı isterim. Hasan abinin tatlıcı arabasını, Mustafa abinin söylediği türküleri, Kuyumcu İbrahim abinin seçeceği yüzükleri, Ve senin için gümüş bir kolye, bir de bileklik isterim. Sen, bir deniz feneri gibi, Ben ise deniz fenerine aşık olmuş bir gemi misali, Limanda kaldım. Halbuki ne ben limanda durmalıyım, Ne de sen bir geminin aşkına karşılık verebilirsin. Sen, dünyanın en tatlı ışığısın. Sen, mutlu olduğun zaman ne kadar da farklısın. Söz, Ben bu limandan demir alırım, Dümen kırarım uzak denizlere, Yeter ki, Sen üzülme. Alıntı | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
   |
 |
| Etiketler |
| sen, Üzülme |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Sen Üzülme. . . | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 24 Ekim 2010 05:01 |
| Üzülme | Lady | İslamiyet | 0 | 26 Mayıs 2010 09:22 |
| Üzülme! | Süslü | IF Ekstra | 0 | 21 Nisan 2010 22:50 |
| Üzülme... | AngeLus | Aşk ve Sevgi Köşesi | 5 | 24 Aralık 2009 11:07 |
| Gidene üzülme can | Sükût | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 2 | 11 Kasım 2008 13:52 |
Normal
