Anlatamadığım şeyler var sana.
dinlemediğin zamanlardan çok daha uzunca.
yorgun mu düşmüşüm
düştüğümde uzanan elin mi yokmuş
ben kocaman suskunluklara mı denk mişim?
bilir misin?
bilmezsin.
ahşap odalardan yükselen titrek bir ahdır sesim.Gözlerinde sigara dumanı
Ellerinden kan sızar
Bir dervişi bir sâkiye sormuşlar
Su sesinde hasreti arar.

***

İçinden geçen neyse deyiver gitsin.
Bir tek nasılsın diye sorma. Sorarsan da cevap bekleme.
İyiyim desem yalan olur. Kötüyüm desem bana yakışmaz.
İri harflerle umuttan da bahsetme şimdilik sen. Ne diyeceksen içinde kalsın.
Bir şiir de söyleme. Hatta bir şiir gibi sus..

***

Camide müezzin sesi
Göğsünde asırlık muskası
Yıllardır sübha sübha aradığı
Uyuyamadığı uykusu

***

Mümkün olsa tozdan bir zerre sudan bir katre olup karışacağım toprağa.
Sonra
Kaçasım var. Alıp başımı gidesim. Giderken yollara türkü seresim . Anla işte. “içerim yanıyor dışarım serin”..

Aslında vakitsiz dönmüşler gibiyim. Her şey biraz yabancı her şey biraz el.
İnanmazsın belki ama akşamlar bile.

***

Yollar ırak
gidemem belki
ışıklar sönük
ama bil ki
ben
tarçın kokulu mısralar armağan ediyorum sana.