![]() |
![]() |
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Aşkın ----lojisi Bu kadar çok sözünü ettiğimiz aşkın bir de bilimsel tarifini bilmek istemez misiniz? Hâlâ tam olarak çözülmemiş ve tanımlanamamış olsa da bazı fiziksel gerçekler var... Aşk, birçok yanıyla ele alınıyor. Peki ama aşkın fiziksel bir tarifi, biyolojik bir açıklaması yok mu? Neden ona bu kadar çok ihtiyaç duyar, neden aşksız yapamayız? Sadece psikolojik nedenlerden mi? Tabii ki hayır. Aşk, aynı zamanda vücudun fiziksel ihtiyaçlarını da karşılayan bir duygu. Kadınlarda östrojen, erkeklerde testosteron, aşkı davet eder. Haz hormonu olarak adlandırılan endorfin ve birtakım biyokimyasal salgılanmalar da vücudun sinir sistemini harekete geçirir. Aşkla birlikte bunların salgılanmaları da artacağı için aşk, her zaman vücudun fiziksel ihtiyacı olarak varlığını korur. Patolojik bir durum Psikiyatristlere göre insanlar aşık olduğunu sanır. Aslında o anda aşk sandığımız şeyin sadece fiziksel bir beğeni ve çekicilikten ibaret olduğunu anlayamayız bile. Çünkü hoşlanmanın dozu arttıkça, mantık da o oranda geri plana düşer. Bir kişiyi aşık olmak için seçip, onu kafamızda yücelttikçe yüceltiriz. Bu aşk bizi yıpratıyor ve zarar veriyor bile olsa, aşkı yaşadığımız o an için gözlerimiz görmez, kulaklarımız duymaz olur. Kendimizi, gittikçe daha fazla bunalıma ve çıkmaza sürükleriz. Aşk, yaşanırken sanki tüm ----olojik durumumuzda değişiklikler olur, hormonlarımız ise bir başka çalışır. Adeta bir yarışın içinde hissederiz kendimizi. Sanki bitmemesi gereken bir yarış. Bu tempo kimimizi yorar, güçsüz kılar ama öte yandan onun bir anı için dünyaya gelmeye değer. Aşk eğer karşılıklıysa, her iki taraf da aşkına karşılık bulduğu için hem mutlu olur, hem de kendilerine olan özgüvenleri artar. Kişi, aşık olmadığı zamanlara göre daha mutlu olduğundan daha sağlıklıdır da. Etrafındaki insanlara pozitif enerji yayar okulunda veya işinde de daha başarılıdır. Ama eğer aşk, hastalıklı olarak tanımlanan patalojik aşk kategorisine giriyorsa, o zaman tıbbi bir hastalıktan söz etmek gerekir. Patalojik aşk denince kendi kendine acı çektirmek olarak tanımlanan mazoşizm devreye giriyor. Bazılarının mazoşistik bir kişiliği olabiliyor. Bu kişiler, aşklarına karşılık bulamamalarına rağmen ısrarcı bir şekilde kara sevdaya tutulup, karşılık alamayacakları kişilere karşı aşırı bir çekim duyarlar. Bu duruma tıpta, patalojik kara sevda sendromu deniyor. Psikiyatristler "kendini feda etme eylemi" olarak tanımlanan patalojik ümitsiz aşk durumunda, kişinin aşık olduğu kişiyi yüceltip, erişilmeyen aşk nesnesi mertebesine yükselttiğini söylüyorlar. Aslında kendisiyle ilgili yoğun yetersizlik duyguları yaşayan kişi, bunu aşık olduğu kişiye yansıtır. Onun kendisinden her konuda daha üstün olduğuna yavaş yavaş kendisini inandırır. Bu durumun sonucu olarak da, olmayacak fedakarlıklarda bulunur. Sonuç genellikle hüsrandır. Karşısındakini her konuda kısıtlayıp, kıskançlık krizlerine giren kişi, sonunda partnerinin kaçmasına sebep olur. Karşılıksız aşkı uğruna her şeyi yapma durumuna, histerik kişilik yapısına sahip bireylerde daha çok rastlanır. Yalnızca, kendilerine kötü davrananlara aşık olan kadın ve erkekler böyledir.
__________________ Kırk yılda bir gibisin... | |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
aşkın, lojisi, oloji, olojisi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Aşkın Sayı - Aşkın Sayı Hakkında | Liaaa | Matematik | 0 | 06 Temmuz 2012 14:40 |
Aşkım aşkın başından aşkın | YapraK | Resimli Şiirler | 0 | 20 Haziran 2012 15:16 |
Aşkın Adı | Ezgi | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 04 Aralık 2011 16:45 |
Aşkın bedeli var mıdır yada aşkın kaderi bedel midir? | pyracantha | IF Ekstra | 5 | 11 Aralık 2010 22:44 |